.
Sosyal sorumluluk projeleri çalışan güvenini artırıyor!
Yapılan araştırmalar kurumların gerçekleştirdiği ya da katkıda bulunduğu sosyal sorumluluk projelerinin, çalışanlar üzerindeki etkisinin kuruma duyulan güven ve kurum için daha özverili çalışma gibi düzeylerde arttığını gösteriyor. Dünya çapında gelişmiş işletmeler artık, finansal sonuçlarını yayınladıkları raporlar gibi, Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) çerçevesinde gerçekleştirdikleri faaliyetleri de yıllık raporları ile birlikte yayınlamaya başladılar...
Günümüzde işletmeler, geleneksel zorunlulukları olan ürün ve hizmet sağlamanın yanısıra, sosyal konularda artan baskılarla karşı karşıya kalıyorlar. Modern iş dünyasında işletmelerin sosyal konulara yönelmesi ve toplumun bu yöndeki taleplerine karşılık vermesi kaçınılmaz hale geldi. Öyle ki, son dönemlerde dünya çapında büyük firmalar kurumsal sosyal sorumluluk ile ilgili gerçekleştirdikleri faaliyetleri kamuoyu ile paylaşmayı bir politika haline getirmiş durumdadır. Global Fortune 250 listesine giren ve 19 farklı ülkede faaliyet gösteren firmaların yarısına yakını 2002 yılında insan hakları, çevre ve paydaş ilişkilerinde gerçekleştirdikleri faaliyetleri, finansal sonuçlarını yayınladıkları yıllık raporlarıyla birlikte yayınlamaya başlamıştır.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk aslında nedir?
İşletmelerin sosyal yaşamın bir gereği olarak kurulması ve yaşamlarını sürdürmeleri, içinde yaşadıkları toplumun kendilerine bazı sosyal sorumluluklar yüklemesine neden olur. Başka bir deyişle işletme, örgütsel faaliyetine başladığı gün sosyal sorumlulukları kabul etmiş olur. Sosyal sorumluluk, işletmenin sosyal çevresindeki gruplara ve bireylere olan davranış biçimi ile ilgilidir. İşletmeler iş dünyasında faaliyetlerini sürdürürlerken toplumun da menfaatlerini gözetmek durumundadırlar. Günümüz iş dünyasında işletmeler kar elde ettikleri sürece varlıklarını sürdürebilirler, ancak işletmeler ekonomik amaçlarını gerçekleştirirken, çalışanlarının, ortaklarının ve toplumun menfaatlerini de dikkate almak zorundadırlar. İşte bu noktada sosyal sorumluluk kavramı ortaya çıkar...
Kurumsal sosyal sorumluluklarını yerine getiren şirketler genellikle faaliyetlerini; toplumun etik, yasal, hayırsever, çevresel ve ticari beklentilerine karşılık verecek şekilde sürdürürler. Kurumsal sosyal sorumluluk, iyi bir kurumsal vatandaş olmakla ilgilidir ve pazarlama, halkla ilişkiler veya diğer iş dünyası çıkarları için yapılan girişimlerden daha fazlasıdır. İş dünyası ve karar alma süreçleri içinde bütünleştirilen ve sürdürülebilirliğe dayanan politikaları, uygulamaları ve programları kapsayan bütünsel bir yaklaşımdır.
Ekonomik, yasal, etik ve gönüllü sorumluluklar
Bazı uzmanlara göre, sosyal sorumluluk dört boyutta incelenebilir: Ekonomik, yasal, etik ve gönüllü sorumluluklar. Bu dört boyutlu sosyal sorumluluk modelinde kategoriler önceliklerine göre sıralanmıştır. İşletme her şeyden önce kar ederek varlığını sürdürmek zorundadır; başka deyişle ekonomik sorumluluklarını yerine getirmelidir. Aynı zamanda işletme yasalara da uymalıdır çünkü kanunlar, toplumun kabul edeceği ve etmeyeceği davranışların birer kodlarıdırlar. Üçüncü sırada ise etik sorumluluklar yer almaktadır. Etik sorumluluklar, doğru ve adil olanı yapmakla ve sosyal paydaşlara zarar gelmesini önlemekle veya gelecek zararı en aza indirgemekle ilgilidir. Son sırada ise; toplumun işletmeden iyi bir vatandaş olmasını beklemesi bulunmaktadır. Hayırsever/gönüllü sorumluluklar; işletmelerin topluma katkıda bulunmaları ve yaşam kalitesini iyileştirme çabalarıdır.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk çalışan bağlılığına olumlu yansıyor
Kurumların sergiledikleri sosyal sorumluluk faaliyetleri, topluma fayda sağlamanın yanısıra çalışan bağlılığı açısından da olumlu etkiye sahiptir. Çalışanlar kurumlarının sosyal olaylarla ne derece ilgilendiğini yakından takip ederler; çünkü sosyal olaylara ilgi gösterme kurum itibarına katkıda bulunabilir veya tam tersi olarak sosyal olaylara karşı olan ilgisizlik kurumun itibarını düşürebilir. Tahammül edilemeyen bir sosyal tepkisizlik sonucu kurumun imajındaki bir bozulma, çalışanların davranışları için önemli bir uyarıcıdır. Mori’nin 2000 yılında İngiltere’de, toplam 2000 çalışan üzerinde gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarına göre her 10 çalışandan 9’unun kurumlarının topluma karşı sorumluluğunun önemli olduğunu düşündüğü ortaya çıkmıştır.
Çeşitli araştırmalar çalışanın iş tatmini ve örgütsel bağlılığı gibi temel örgütsel tutumların müşterilerin tatmini ve bağlılığı üzerinde etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Başka deyişle, kurumuna bağlı ve işlerinden memnuniyet duyan çalışanlar müşteriler üzerinde olumlu etkiler yaratmakta ve bu sonuç olarak işletmenin finansal performansına yansımaktadır. Buna ek olarak, çalışanların olumlu yönde sahip oldukları örgütsel tutumlar, onların daha verimli ve özverili çalışmasına yol açarak yine işletmenin finansal performansını olumlu yönde etkilemektedir. Bu açıdan ele alındığında, kurumsal sosyal performansın çalışanlar üzerindeki etkilerinin belirlenmesi, kurumsal sosyal performansın işletmenin finansal performansı üzerinde nasıl etkili olduğunu açıklaması açısından önemlidir.
Bu konuda çalışanların KSS projelerine karşı tutumlarını belirlemek amacıyla, birkaç yıl önce bir araştırma gerçekleştirmiştim. Perakende sektöründe faaliyet göstermekte olan uluslararası bir firmanın 92 çalışanı üzerinde uygulanan anket sonuçları aşağıda kısaca paylaşmak isterim...
Kurumlara her açıdan fayda sağlıyor
Araştırmaya katılan çalışanların KSS projelerine karşı genel tutumları incelendiğinde çalışanların KSS projelerine karşı olumlu bir tutuma sahip oldukları görülmektedir. Sonuçlar boyutları itibariyle incelendiğinde ise, çalışanların KSS’nin özellikle topluma sağladığı faydaya yönelik olumlu bir tutuma sahip oldukları görülmektedir. Bunu KSS uygulamalarının kurumun yeni müşteri kazanmasına sağladığı katkı izlemektedir. Çalışanların KSS projeleri ile ilgili kısmen olumlu tutuma sahip olduğu iki boyut ise KSS’nin çalışanların kurumlarına karşı olumlu tutum geliştirmesi üzerindeki etkisi ve KSS uygulamalarının çalışanlar üzerinde ek bir iş yükü yaratmadığı yönündeki algılama olmuştur.
KSS’ler kurumların yeni müşteriler kazanmasını da sağlıyor
Çalışanların KSS projelerine yönelik genel tutumlarının KSS uygulamaları hakkında bilgi sahibi olma düzeylerine göre anlamlı farklılık gösterdiği ortaya çıkıyor. Buna göre kurumlarındaki KSS projeleri hakkında bilgi sahibi olan çalışanların, aktif olarak KSS projelerinde rol alsınlar ya da almasınlar, kurumlarındaki KSS projeleri hakkında bilgi sahibi olmayan çalışanlara göre KSS projelerine karşı daha olumlu bir tutuma sahip olduğu görülüyor.
Araştırma sonuçlarına göre çalışanların KSS projelerine karşı genel anlamda olumluya yakın bir tutuma sahip oldukları belirlendi. Bu tutumu oluşturan temel unsurların KSS projelerinin topluma fayda sağlaması ve kuruma yeni müşteri kazandırması olduğu görülmektedir. Çalışanlar KSS projelerinin, çalışanların kurumlarına karşı olumlu tutum geliştirmesi konusunda ve çalışanlara ekstra iş yükü yaratmaması konusunda çekimser görüş bildirdi. Bununla birlikte çalışanların KSS projelerine karşı olumlu tutuma sahip olma düzeyi arttıkça, KSS projelerinin çalışanların kurumlarına karşı daha pozitif tutumlara sahip olduğu yönündeki algılama da artıyor. Buna göre KSS projelerinin çalışanların kurumlarına karşı olumlu tutum geliştirmeleri üzerinde etkili olduğunu söylemek mümkündür.
Yücel Karadağ
yucelkaradag@altinbas.com
muhasebevergi.com/