FACEBOOK TAKİP ETMEK İÇİN BEĞEN

30 Haziran 2011 Perşembe

Suç işyeri ile alakalı değilse tazminatınızı alırsınız




İşlediğibir suç sebebiyle tutuklanan veya hüküm giyen bir işçinin suçu işyeri ilealakalı değilse kıdem tazminatına hak kazanır. İşyeri ile alakalı bir suç isekıdem tazminatı alma hakkı olmaz…


Ali bey, 16.10.1985 günü DevletMemuru olarak Anadolu Bankası’nda işe başladım. 1998 yılında bankamız EmlakBankası ile ardından da Ziraat Bankası ile birleştirildi ve bizler dememuriyetten 1475 sayılı İş Kanunu kapsamına geçirildik. Emekli olmama iki ay kala30.03.2009 günü hakkımda açılan bir soruşturma nedeniyle işime son verildi. İkiay dışarıda bekledim ve bankamızın Ziraat-Emlak Emeklilik Sandığı’ndan emeklioldum. Ancak, 25 yıllık hizmetimin karşılığı olan tazminatlarımı alamadım.Hakkımı alabilmek için neler yapmalıyım. Bu arada mahkemem devam ediyor. TuncayAyışığı- 
Paşakapısı Cezaevi-Üsküdar

Sayınokurum, öncelikle geçmiş olsun. 25 yıllık çalışma sürelerinizin kıdemtazminatını alabilmenizin en önemli koşulu cezaevine düşmenize sebep olan suçsayılan olayın işyeri ile alakalı olup olmadığıdır. Mektubunuzda bu konuyuaçmamışsınız. Bu arada mahkemenizde halen devam ediyormuş.


***İşe gidemeyen işçi
Herkesin malumu olduğu üzere,gözaltına alınan, tutuklanan veya hüküm giyen bir çalışan işe gidemez. İşegidemeyen işçinin iş akti de 4857 sayılı Kanun’un 25 inci maddesinin, IIInumaralı “Zorlayıcı sebepler” başlıklı bendine ile IV numaralıbendine göre;
“İşçiyi işyerinde birhaftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması.
IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halindedevamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması.” Halinde işverenin işçinin iş aktini sona erdirme yaniişine son verme hakkı vardır.


***Suçun niteliği önemli
Bu durumda ise işçiye işvereninkıdem tazminatlarını ödeyebilmesi için işlenen suçun işyeri ile alakalıolmaması gerekir. Şayet işyeri ile alakalı olmayan bir sebeple suç işlenmişseişçinin işten çıkışı 4857/25/III-IV gereğince yapılır ve kıdemini alır. İşyeriile alakalı bir suç işlemişse işten çıkış 4857/25-II “ Ahlak ve iyi niyetkurallarına uymayan haller ve benzerleri” bendine göre yapılır ve budurumda kıdem tazminatı alma hakkı olmaz.
***

Örnek Yargı Kararı
HD 09 <> E: 2004/22851<> K: 2005/35 <> T: 10.01.2005
* KIDEM TAZMİNATI
* AHLAK VE İYİ NİYET KURALLARINAAYKIRI DAVRANIŞ
* İŞVERENİN HAKLI NEDENLE DERHALFESİH HAKKI
* TUTUKLANMA SEBEBİYLE İŞAKDİNİN FESHİ
* ZORLAYICI SEBEP NEDENİ İLEDEVAMSIZLIKTAN İŞ AKDİNİN FESHİ
* TAZMİNATSIZ FESİH NEDENLERİ

Ahlak ve iyi niyetkurallarına aykırı davranış ve eylemlerden dolayı, iş akdinin işverentarafından bozulma hallerinin kıdem tazminatını engellediği hükme bağlanmıştır.Buna göre haklı feshin gerçekleşmesi için suçun işyerinde işlenmiş olmasışarttır. Davacının tutuklanmasına ve dolayısıyla akdin feshine neden olan suçişyeri ile ilgili değilse, iş sözleşmesi davacının şahsına bağlı tutukluluk"zorlayıcı sebep" nedeni ile devamsızlıktan feshedilmişsayılacağından bu olaydan önceki hizmet süresinin kıdem tazminatı içindedeğerlendirilmesi gerekir. Somut olayda davacının iş sözleşmesi, işyeri ileilgili olmayan bir suçtan tutuklanması üzerine feshedilmiştir. Bu durumDairemizin yerleşik uygulaması gereğince 1475 sayılı İş Kanununun 17/II'de kitazminatsız fesih nedenlerinden sayılmamakta, aynı maddenin III. bent hükmünegöre zorlayıcı sebeplerden kabul edilmektedir. Böyle olunca, kıdem tazminatınakarar vermek gerekir. (1475 s. İş K. m. 14, 17) (4857 s. İş K. m. 25)aliteze.com
 twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/

SPK Lisanslama Sınavı başvuruları başlıyor


Sermaye Piyasası Mevzuatı çerçevesinde, aşağıda yer alan Sermaye piyasası Faaliyetleri Lisanslama Sınavları 20-21 Ağustos 2011 tarihlerinde yapılacak.
1- Sermaye Piyasası Faaliyetleri Temel Düzey,
2- Sermaye Piyasası Faaliyetleri İleri Düzey,
3- Türev Araçlar,
4- Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı,
5- Kredi Derecelendirme Uzmanlığı,
6- Kurumsal Yönetim Derecelendirme Uzmanlığı,
7- Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim,
8- Konut Değerleme Uzmanlığı,
9- Sermaye Piyasası Faaliyetleri Takas ve Operasyon İşlemleri,

Türkiye büyümede dünya rekoru kırdı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ilk çeyreğinde, Türkiye'nin yüzde 11 büyüdüğünü açıkladı.

Söz konusu dönemde, cari fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 284 milyar 868 milyon lira oldu.

2011 yılı Mayıs ayında, geçen yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 11,7 artarak 10 milyar 948 milyon

Devlet Memurlarına Verilen İzinler

Bilindiği gibi 13.02.2011 tarihli ve 6111 sayılı Torba Yasa diye bildiğimiz Kanun’la([1]) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda da bazı değişiklikler yapılmıştır. Değişiklikle devlet memurlarına bazı haklar tanınmıştır.

II- DOĞUM SEBEBİYLE VERİLECEK ANALIK İZNİ
657 sayılı Kanun’un 104. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinde, 6111 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önce; “Memura doğum yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta
olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik halinde, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir. Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde, tabibin onayı ile memur isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, memurun çalıştığı süreler, doğum sonrası sürelere eklenir. Yukarıda öngörülen süreler memurun sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda uzatılabilir. Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır.” hükmü yer almaktaydı.

6111 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten sonra; “Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir.” hükmü getirilmiştir.

Yapılan bu değişiklik sonrası 657 sayılı Kanun’un değişik 104. maddesinin (A) fıkrası çerçevesinde doğum sebebiyle verilecek analık izninin uygulanmasına ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir:

1- Memura doğum yapmasından önce sekiz ve doğum yapmasından sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilmekte, çoğul gebeliklerde (ikiz, üçüz, ...) doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki haftalık bir süre daha ilave edilmektedir. Böylece çoğul gebeliklerde doğumdan önceki analık izni süresi on haftadır.

2- Memura, sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporu ile belgelendirmesine bağlı olarak, isteği üzerine doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilmesi ve bu durumda tabip raporuna dayanarak kurumunda fiilen çalıştığı sürelerin doğum sonrası analık izni süresine eklenmesi imkanı tanınmıştır.

3- Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilmiştir. Söz konusu hüküm ile; beklenen doğum tarihinden daha önce doğum yapan kadın memurun, erken doğum nedeniyle doğum öncesinde kullanamadığı analık izni sürelerinin doğum sonrası analık izni süresine eklenmesi imkanı getirilmiştir.

4- Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilmesi imkanı getirilmiştir.

Bu hükmün uygulanma şekli;

a) Doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabileceği tabip raporuyla onaylanan ve doğum sonrası analık iznine eklenmesi gereken azami beş haftalık süre içerisinde kanuni izinlerini kullanan kadın memurun, doğum sonrası analık iznine sadece doğum öncesi analık izni içerisinde kurumunda fiilen çalışarak geçirdiği sürelerin eklenmesi gerekmekte olup, bu süre içerisinde alınan kanuni izinler doğum sonrası analık iznine ilave edilemeyecektir.

b) Memurun doğumdan önceki sekiz haftalık analık izninin, doğum tarihinden önceki üç haftaya kadarki kısmını kurumunda çalışarak geçirebileceği, bu durumda tabip raporuna bağlı olarak Kurumunda fiilen çalışarak geçirdiği azami beş haftalık izin süresinin doğum sonrası analık izni süresine ekleneceği hükme bağlanmış olduğundan, sağlık durumunun uygun olduğunu tabip raporu ile belgelendirmeden kurumunda çalışmaya devam eden memurun fiilen çalıştığı sürelerin doğum sonrası analık iznine eklenmesi mümkün bulunmamaktadır.

c) Beklenen doğum tarihinden önce doğum yapan memurun, doğum yapmadan önce kullanamadığı analık izni süreleri, doğum sonrası analık izni sürelerine ilave edilecektir.

Bu çerçevede;

- Doğumdan önce sekiz hafta süreli analık iznine ayrılan ve bu süre içerisinde erken doğum yapan memurun, erken doğum sebebiyle kullanamadığı doğum öncesi analık izni süreleri, doğum sonrası sekiz haftalık analık iznine eklenecektir.

- Beklenen doğum tarihinden önceki üç haftaya kadar Kurumunda fiilen çalışan kadın memurun, son üç haftalık doğum öncesi analık izni süresi içerisinde erken doğum yapması sebebiyle doğum öncesinde kullanamadığı analık izni süresi (kurumunda fiilen çalışarak geçirdiği süreler ile birlikte), doğum sonrası analık izni süresine ilave edilecektir.

- Beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesinde doğum öncesi analık iznine ayrılmayarak, sağlık durumunun uygun olduğuna dair tabip raporu almak suretiyle kurumunda fiilen çalışmaya devam eden kadın memurun, bu süre içerisinde erken doğum yapması halinde, erken doğum sebebiyle kullanamadığı doğum öncesi analık izni süresi ile kurumunda fiilen çalışarak geçirdiği süreler doğum sonrası sekiz haftalık analık iznine eklenecektir.

- Kadın memurun otuz ikinci haftadan önce doğum yapması halinde, erken doğum sebebiyle kullanılamayan sekiz haftalık doğum öncesi analık izni süresinin tamamı doğum sonrası analık iznine ilave edilecektir.

ç) 657 sayılı Kanun’un 6111 sayılı Kanun’la değişik 104. maddesinin yürürlüğe girdiği 25.02.2011 tarihinden önce erken doğum yapan ve mezkur maddenin yürürlük tarihinde doğum sonrası analık iznini kullanan kadın memurun erken doğum sebebiyle kullanamadığı doğum öncesi analık izni süreleri, kullanmakta olduğu doğum sonrası analık iznine eklenecektir.

d) Doğumun beklenen tarihten sonra gerçekleşmesi halinde, fazladan geçen süreler doğum sonrası analık izni süresinden düşülemeyecektir.

e) Devlet memurluğuna atanmadan önce doğum yapan ve doğum yaptığı tarihten itibaren sekiz haftalık süre içerisinde göreve başlayanlara, 657 sayılı Kanun’un 104. maddesinin (A) fıkrası çerçevesinde doğum yaptığı tarih dikkate alınarak sadece sekiz haftalık doğum sonrası analık izni süresinin kalan kısmı kullandırılacaktır.

III- SÜT İZNİ

657 sayılı Kanun’un 104. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinde, “Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır.” hükmü yer almaktaydı.

6111 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten sonra mezkur maddenin (D) fıkrası ile; “Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır.” hükmü getirilmiştir.

Yapılan bu değişiklik sonrası 657 sayılı Kanun’un 104. maddesinin anılan fıkrası çerçevesinde doğum sebebiyle verilecek süt izninin uygulanmasına ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir:

1- Memura bir yaşından küçük çocuğunu emzirmesi için günde toplam bir buçuk saat olarak verilen süt izni, doğum sonrası analık izni süresinin (asgari 8, azami 13 hafta) bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saate çıkarılmış ve ikinci altı ayda ise günde bir buçuk saat olarak belirlenmiştir.

2- Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususu kadın memurun tercihine bırakılmıştır.

Bu hükmün uygulanma şekli;

a) Değişiklikten önceki hükme istinaden süt izni hakkını kullanmakta olan memura, doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ay içinde bulunması halinde günde üç saat, doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ikinci altı ay içinde bulunması halinde ise günde bir buçuk saat süt izni kullandırılacaktır.

b) Süt izninin, kadın memurun çocuğunu emzirmesi için günlük olarak kullandırılması gereken bir izin hakkı olması sebebiyle bu iznin birleştirilerek sonraki günlerde kullandırılmasına imkan bulunmamaktadır.

IV- DOĞUM SEBEBİYLE VERİLECEK AYLIKSIZ İZİN

657 sayılı Kanun’un 108. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Doğum yapan memurlara istekleri halinde 104. maddenin (A) bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 12 aya kadar aylıksız izin verilir.” hükmü yer almaktaydı.

6111 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten sonra ise mezkur Kanun’un 108. maddesinin (B) fıkrası ile; “Doğum yapan memura, 104. madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir.” hükmü getirilmiştir.

Yapılan bu değişiklik sonrası 657 sayılı Kanun’un değişik 108. maddesinin (B) fıkrası çerçevesinde doğum sebebiyle verilecek aylıksız iznin uygulanmasına ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir:

1- Doğum yapan memura isteği üzerine oniki aya kadar verilen aylıksız izin hakkı yirmidört aya çıkarılmış ve eşi doğum yapan memura da isteği üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin hakkı tanınmıştır.

2- Doğum yapan memura verilecek aylıksız iznin başlangıç tarihi, doğum sonrası analık izninin (asgari 8, azami 13 hafta) bitimi; eşi doğum yapan memura verilecek aylıksız iznin başlangıç tarihi ise doğum tarihi olarak belirlenmiştir.

Bu hükmün uygulanma şekli;

a) Mülga hükme istinaden doğum sebebiyle verilen aylıksız iznini kullanmakta olan kadın memurun aylıksız izin süresi, isteği üzerine yirmidört aya kadar çıkarılacaktır.

b) Mülga hükme istinaden doğum sebebiyle verilen on iki aylık aylıksız izin süresini tamamlayan kadın memura, isteği halinde yirmidört aylık aylıksız izin süresinin kalan kısmı kullandırılacaktır.

c) Eşi doğum yapan memura, eşinin Devlet memuru olup olmadığına bakılmaksızın, mezkur Kanun’un 108. maddesinin (B) fıkrası çerçevesinde isteği halinde yirmidört aya kadar aylıksız izin verilecektir. Ancak söz konusu iznin bitiş tarihi, eşinin doğum yaptığı tarihten itibaren hiçbir surette yirmidört aylık sürenin bitimini geçemeyecektir.

ç) 657 sayılı Kanun’un 6111 sayılı Kanun’la değişik 108. maddesinin yürürlüğe girdiği 25.02.2011 tarihinden önce eşi doğum yapan memura isteği üzerine yirmidört aylık aylıksız izin süresinin kalan kısmı kullandırılacaktır. Ancak, söz konusu aylıksız iznin bitiş tarihi, doğum tarihinden itibaren yirmidört aylık süreyi hiçbir şekilde geçemeyecektir.

d) Eşlerin her ikisinin de memur olması halinde, doğum sebebiyle verilen aylıksız iznin yirmidört aylık süre içerisinde her iki eşe aynı dönemde veya birbirini takip edecek şekilde kullandırılması mümkündür.

e) Doğum sonrası analık izninin bitiminde aylıksız izin verilen ve izin bitiminde göreve başlayan memurun yeniden aylıksız izin talebinde bulunması halinde, bu memura doğum sonrası analık izninin bitiş tarihini takip eden yirmidört aylık sürenin aşılmaması kaydıyla tekrar aylıksız izin verilecektir.

f) Doğum yaptıktan sonra ataması yapılan memura, isteği üzerine doğum sonrası sekiz haftalık sürenin bitimini takip eden tarihten itibaren yirmidört aylık sürenin bitimini aşmayacak şekilde, aylıksız izin kullandırılacaktır. www.ozdogrular.com

Yahya ÇELİK*

Yaklaşım
twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/

Malûl Çocuklara Ölüm Aylığı Bağlama Şartları Nelerdir ve Hangi Durumlarda Bu Aylıkları Kesilir?


Malûl çocukların anne ve babasından ölüm gelir ve aylığı bağlanması konusu 5510 sayılı yasanın “Ölüm Sigortasından Sağlanan Haklar ve Yararlanma Şartları” başlıklı 32. maddesinde geçmektedir.

I- GİRİŞ

Buna göre ölüm sigortasından sağlanan haklar:


a- Ölüm aylığı bağlanması,

b- Ölüm toptan ödemesi yapılması,

c- Aylık almakta olan kız çocuklarının evlenme ödeneği verilmesi,

d- Cenaze ödeneği verilmesi

şeklinde sıralanmıştır.

Bu yazımızda ölüm sigortasından ölüm aylığı bağlanması gereken malûl çocukların hangi şartlarda anne ve babasından ölüm geliri ve aylığı bağlanacağının ve aylıklarının hangi şartlarda kesileceğinin kritiği yapılacaktır.

II- MALÛL ÇOCUKLARA ÖLÜM AYLIĞI BAĞLAMA ŞARTLARI

5510 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b) ve (e) bentlerinde belirtilen sigortalılar hariç yani;

a- Hizmet akdi ile birlikte ceza infaz kurumlarıyla tutuklu evleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortasına tabi çalıştırılan hükümlü ve tutuklular,

b- Haklarında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası hükümleri uygulanan Mesleki Eğitim Kanunu’nda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören ile yine iş kazası ve meslek hastalığı sigortasına tabi meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulanlar,

e- Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme ve geliştirme eğitimine katılan ve haklarında iş kazası ve meslek hastalığı hükümleri uygulanan sigortalılar hariç olmak üzere hak sahibinin 5510 sayılı Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması ve kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ve aylık almaması gerekmektedir.

Örnek-1: Sigortalı Muzaffer Bey 12.04.2009 tarihinde vefat etmiştir. Geride hak sahibi olarak oğlu Mustafa Bey bulunmaktadır. Müteveffa sigortalının oğlu Mustafa beyin 03.06.2009 tarihli Kurum Sağlık Kurulu raporuna göre çalışma gücünü %60 oranında yitirdiği tespit edilerek malûl sayıldığına karar verilmiştir. Hak sahibi Mustafa beyin 5510 sayılı Kanun veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışması bulunmadığı ve kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ve aylık almadığı varsayımında hak sahibi Mustafa beye Kurum Sağlık Kurulu’nun 03.06.2009 tarihli raporuna göre 01.07.2009 tarihinden başlamak üzere ölüm aylığı bağlanacaktır.

Örnek-2: Sigortalı Fatma Hanım 01.04.2010 tarihinde vefat etmiştir. Hak sahibi olarak geride evli olan kızı Ayşe Hanım bulunmaktadır. Müteveffa sigortalının hak sahibi kızı Ayşe Hanım’ın 17.04.2010 tarihli Kurum Sağlık Kurulu raporuna göre çalışma gücünü %60 oranında yitirdiğinden malûl olduğuna karar verilmiştir. Hak sahibi Ayşe Hanım’a 17.04.2010 rapor tarihini takip eden aybaşı tarihi olan 01.05.2010 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır (hak sahibi Ayşe Hanım evli olmakla birlikte 5510 sayılı Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması ve kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ve aylık almamaktadır.).

III- MALÛL ÇOCUKLARIN AYLIKLARININ KESİLME ŞARTLARI

5510 sayılı Kanun’un 94. maddesine göre kontrol muayenesi sonucu malûliyetinin devam etmediğinin tespit edildiği rapor tarihi ve mezkur Kanun’un 35. maddesine göre çalışmaya başladığı ve kendi sigortalılığından dolayı gelir ve aylık almaya başladığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından malûl sıfatıyla alınan aylıkların kesileceği öngörülmüştür. Konuyu daha anlaşılır kılmak amacıyla örneklerle açıklayacak olursak.

Örnek-1: Sigortalı Murat Bey 09.12.2008 tarihinde vefat etmiştir. Hak sahibi olarak geride oğlu Reşat Bey bulunmaktadır. Kurum Sağlık Kurulu’nun 02.04.2009 tarihli raporuna istinaden Reşat beyin çalışma gücünü %60 oranda yitirmiş olduğu ve malûliyetine karar verildiği varsayımında rapor tarihi 02.04.2009 tarihini takip eden aybaşından yani 01.05.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır. Daha sonra, malûl çocuk sıfatıyla aylık alan Reşat bey, 03.04.2014 tarihinde emeklilik için gerekli şartları (5510/4-b ye tabi olarak) yerine getirmiş olup 04.04.2014 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Tahsis talep tarihini yani 04.04.2014 tarihini takip eden aybaşından yani 01.05.2010 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanun’un 4-b kapsamında yaşlılık aylığı bağlanacaktır. Bu durumda, müteveffa sigortalı Murat beyin oğlunun hak sahibi olarak ve malûl çocuk sıfatıyla almış olduğu ölüm aylığı ödeme dönemi başı itibariyle kesilecektir.

Örnek-2: Yaşlılık aylığı almakta iken 01.03.2010 tarihinde vefat eden İsmet beyin hak sahibi oğlu Cengiz beyin 03.05.2010 tarihli Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücünü %60 oranında kaybettiğinden malûliyetine karar verilmiştir. Buna göre hak sahibi ve malûl çocuk Cengiz beye 01.06.2010 tarihi itibariyle yani rapor tarihini takip eden aybaşı itibariyle ölüm aylığı bağlanacaktır. Ancak hak sahibi Cengiz Bey 01.01.2012 tarihinde kontrol muayenesine tabi tutulmuştur. Yapılan kontrol muayenesi neticesinde 13.01.2012 tarihli Kurum Sağlık Kurulunca hak sahibinin malûliyetinin devam etmediğine karar verilmiştir. Hak sahibinin tahsis dosya numarasının son rakamı (9) olduğundan 13.01.2012 tarihli rapor tarihini takip eden ödeme dönemi başı itibariyle yani 17.01.2012 tarihinde ölüm aylığı kesilecektir.

IV- SONUÇ

Yukarıda örneklerle izah edildiği üzere malûl çocukların ölüm aylığı alabilmeleri için 5510 sayılı Kanun veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması ve kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ve aylık almaması gerekmektedir. Aylıkların başlangıç tarihinde dikkat edilecek husus ölüm tarihi rapor tarihinden önce ise rapor tarihini takip eden aybaşından başlayacaktır. Tersi durumda ise yani ölüm tarihinden önce hak sahibinin malûliyetine dair bir rapor var ise ölüm tarihini takip eden aybaşından başlayacaktır.

Malûl çocuklara aylık bağlanması noktasından önemli bir ayrıntı bulunmaktadır ki, o da; malûl çocukların evli olmaları kendilerine aylık bağlanmasına engel değildir. Öte yandan, malûl çocuklara aylık bağlanırken, aylık başlangıç tarihinin tespitinden ölüm tarihini ya da rapor tarihini takip eden aybaşı esas alınırken aylığın kesilmesi durumunda, aylığın kesilme tarihinin tespitinde tahsis numarasının son rakamına göre belirlenen ödeme dönemi esas alınmaktadır.www.ozdogrular.com

Süleyman UZUNOĞLU*

Yaklaşım


twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/

Vergi ziyaı ve vergi ziyaı cezası

Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder.
Şahsi, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri verilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı hükmündedir.


Yukarıdaki fıkralarda yazılı hallerde verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınması ceza uygulanmasına mani teşkil etmez.
Vergi ziyaı suçu, mükellef veya sorumlu tarafından yukarıda yazılı hallerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesidir.

Vergi ziyaı cezasının ne kadar olacağı VUK 344. maddesinde düzenlemiş idi. Bu maddede “ Vergi ziyaı suçu işleyenlere vergi ziyaı cezası kesilir ve bu ceza ziyaa uğratılan verginin bir katına, bu verginin kendi kanununda belirtilen normal vade tarihinden cezaya ilişkin ihbarnamenin düzenlendiği tarihe kadar geçen süre için, Vergi Usul Kanunu’na göre ziyaa uğratılan vergi tutarı üzerinden hesaplanan gecikme faizinin yarısının eklenmesi suretiyle bulunur.” hükmü yer almaktaydı.

Ancak; Anayasa Mahkemesi 20.10.2005 tarih ve 25972 sayılı resmi Gazetede yayımlanan kararı ile bu hükmü iptal etmiştir.
Vergi ziyaı cezası konusunda 5479 Sayılı kanunun 12. maddesi ile 213 sayılı Kanunun 344 üncü maddesinin ikinci fıkrası; "Vergi ziyaı suçu işleyenlere, ziyaa uğrattıkları verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir." şeklinde değiştirilmişti, ancak;daha sonra VUK 344’ncü maddesinin 1 ve 2’nci fıkrası 5728 sayılı kanunun 275’nci maddesi ile değiştirilerek ‘’341 nci madde de yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği taktirde,mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaa cezası kesilir şeklinde düzenlenmiştir.

Vergi ziyaına aynı zamanda hürriyeti bağlayıcı cezayı da gerektirecek fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanır.
Vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra verilen vergi beyannameleri için bu madde uyarınca kesilecek ceza yüzde elli oranında uygulanır.

  1. Tax loss and tax loss penalty


Tax evasion is the causing of a tax loss by a person with a tax liability or a tax responsibility due to their failure of in the accrual of the tax in time, wholly or in part.

Causing the incomplete accrual of tax, or obtaining unrighteous tax refunds through the provision of false or misleading information by the taxpayer regarding himself, his marital status, or his family status, or through other means, are also considered as tax evasion.

Regarding the cases mentioned above, the subsequent accrual or completion of the lost portion of the tax, or the recovery of the unfair tax refund, shall not prevent the imposition of the tax loss penalty.

Hence, tax evasion is basically the causing of a tax loss by a person with a tax liability or a tax responsibility as the result of the occurrence of the above cases.

Although the amount of the tax loss penalty to be paid has been regulated in Article 344 of the Tax Procedures Code, in the same article, the said article contained the following provision;: “ Those who commit tax evasion become subject to tax loss penalty, and the amount of this tax penalty is calculated through the adding of the half of the delay interest that is calculated over the tax total that was lost pursuant to the Tax Procedures Code, for the period that has lapsed between the normal due date of the tax to the date of the notification for the penalty, to one fold the amount of the tax loss.“

However, the Constitutional Court has repealed the above provision through its resolution promulgated in the Official Gazette dated 20.10.2005, and numbered 25072.

Regarding the penalties for tax loss, through the provision introduced in the second paragraph of Article 344 of Law No. 213 through Article 12 of Law Numbered 5479, the following amendment was made: “Those who cause tax loss, become subject to a penalty corresponding to one fold of the tax loss total that they have caused”. However, subsequently, the first and second paragraphs of Article 344 of the Tax Procedures Code was amended through Article 275 of Law Numbered 275, and the following paragraph was introduced: “In the cases enumerated in Article 341, in the occurrence of a tax loss, the person who is liable or responsible for the payment of the tax, becomes subject to a tax penalty corresponding to one fold of the tax loss total that they have caused”.

In cases when the tax loss is caused due to actions that also entail the imposition of a penalty of imprisonment, this penalty is applied as three fold the amount of tax loss, and as one fold on those who have collaborated in the criminal act.

With the exception of those that are presented prior to the beginning of the tax inspection or that are filed to the appraisal commission, the penalty to be assessed over the tax returns that are filed after the deadlines pursuant to this article, is applied at a rate of fifty percent. Muhasebe ve Vergi

twitter.com/vergivekanunla
http://vergikanunhaberleri.blogspot.com/

Tek ortaklı anonim ve limited şirketler

Bilindiği üzere 6102 Sayılı "Türk Ticaret Kanunu" ile 6103 Sayılı "Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun" 14 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

Yeni Türk Ticaret Kanunu, Türkiye Muhasebe Standartları'nın uygulanması ile internet sitesi kurma zorunluluğuna ilişkin hükümler hariç olmak üzere, 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecektir.


Yeni Türk Ticaret Kanunu, ticari hayat ile ilgili birçok önemli değişiklik getirmekte ve ticari yaşamı önemli ölçüde değiştirecek olan düzenlemeler içermektedir.
Yeni kanunun büyük bir ihtiyaca cevap veren önemli yeniliklerinden bir tanesi de anonim ortaklıkların ve limited ortaklıkların tek kişiyle kurulmasına olanak tanımasıdır. 

Yürürlükte olan mevcut 6762 sayılı TTK' da; anonim şirketlerde en az 5 kurucu ortağın mevcudiyeti aranmakta, ayrıca sayının beşin altına düşmesi halinde ise şirketin feshi veya infisahı söz konusu olmaktadır. Bu nedenle de esas sermayeye gerçekte ortak olmayan ve şirketin yönetiminde de aktif olarak görev almayan kişiler, sembolik hisse payları verilmek suretiyle, görünüşte ortak yapılmakta ve 3. kişiler açısından hukuki görünüşe olan güven sarsılmaktadır. Diğer taraftan, tek kişilik şirketlere bütün dünya uygulamasında gereksinim duyulmakta ve pek çok ülkenin hukuki yapısında düzenlenmektedir. 

Yeni TTK' da yer verilen tek kişilik şirket, Avrupa Birliği'nin şirketlere ilişkin 12. Yönergesi'nin Türk hukukuna aktarılması yoluyla düzenlenmiştir. Böylece AB üyesi devletlerin hukukları ile tam uyum sağlanmıştır. Yönerge, üye devletlere tek ortaklı limited şirket veya sorumluluğu sınırlandırılmış ticari işletme kurmak seçeneklerini sunmakta, tek pay sahipli anonim şirketi de üyelerin tercihine bırakmaktadır. Yeni TTK, Almanya, Finlandiya, Hollanda, İspanya ve İsveç örneklerini izleyerek, tek ortaklı limited şirket yanında tek ortaklı anonim şirkete de yer vermiştir.
Yeni TTK' nun ortak sayısına ilişkin olarak; anonim şirketlerde 338'inci, limited şirketlerde ise 573'üncü maddesinde, anonim şirketlerin en az 5 ortakla, limited şirketlerin ise en az 2 ortakla kurulmasına ilişkin eski TTK 'da yer düzenlemelere yer verilmemiş ve anonim ve limited şirketlerin bir ortakla kurulabileceği belirtilmiştir. 

Tek pay sahipli bir anonim şirkette bu pay sahibi bir gerçek kişi olabileceği gibi, bir tüzel kişi, binlerce pay sahibi bulunan ve pay senetleri borsada işlem gören anonim şirket veya başka bir sermaye şirketi de olabilir.
Batılı ülkelerde tek pay sahipli anonim şirketler sadece bir limited şirket veya işletmeci vakıf tarafından oluşturulmaktadır. Ancak, Türk Medeni Kanunu'nda "işletmecilik yapan vakıf" tanınmamış olup, vakıflar bir "mal topluluğu" olarak değerlendirilmektedir. Türk vergi kanunlarımızda da vakıflar elde ettikleri gelirlerin vergilendirilmesi açısından vergi mükellefi olarak sayılmamıştır. Ancak, vakıfların iktisadi işletmeleri olabilir ve bu şekilde bir iktisadi işletme söz konusu ise, vakfın bu iktisadi işletmesi kurumlar vergisi mükellefi kabul edilmektedir. Literatürde Türk Medeni Kanunu'nda işletmeci vakıflara yer verilmemiş olması önemli bir eksiklik olarak kabul edilmekte ve tek pay sahipli veya ortaklı anonim ve limited şirketlerin, hukukumuzda da büyük gereksinimi duyulan işletmeci vakıfların yolunu açacağı ve Türk hukukunun bu suretle bir düzenlemeye kavuşacağı düşünülmektedir. 

Yeni Türk Ticaret Kanunu düzenlemeleri uyarınca, artık birden çok ortakla kurulmuş olan bir anonim şirket veya limited şirketin daha sonra pay devri, çıkma veya çıkarılma gibi nedenlerle ortak sayısının bire düşmesi durumunda şirketin feshedilmesi gerekmeyecek, şirket tek ortakla ticari faaliyetine devam edip, tüzel kişiliğini koruyabilecektir. Ancak bu durumda keyfiyetin ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir. Bunun için, şirketin ortak sayısının bire düşmesi sonucunu doğuran işlem tarihinden itibaren 7 gün içinde bu durumun bu işlemi gerçekleştiren taraflarca, anonim şirketlerde yönetim kuruluna, limited şirketlerde ise müdürlere yazıyla bildirilmesi gerekmektedir. Yönetim kurulu/müdürlerin de bildirimin alınma tarihinden itibaren 7 gün içinde şirketin tek pay sahipli bir anonim ya da limited şirket olduğunu tescil ve ilan ettirmesi gerekecektir. Ayrıca, bu tek ortağın, adı, yerleşim yeri ve vatandaşlığı da tescil ve ilan edilecektir. Söz konusu tescil ve ilanın zamanında yapılmaması durumunda, bildirimde bulunmayan ortak ve tescil ve ilanı yaptırmayan yönetim kurulu/müdürler, doğacak zararlardan sorumlu olacaklardır.
Ayrıca, şirketin tek ortaklı olarak kurulması durumunda da tek ortağın adı, yerleşim yeri ve vatandaşlığının tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir. 

Halen uygulanmakta olan Türk Ticaret Kanunu'ndaki "yönetim kurulunun en az 3 üyeden oluşacağı"na dair mevcut yapıda terk edilerek,"tek üyeli yönetim kurulu"na da olanak tanınmıştır. Aynı zamanda "yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olma zorunluluğu"na ilişkin mevcut Kanundaki amir hüküm de kaldırılarak,pay sahibi olmasa da uzman ve profesyonel kişilerden yönetim kurulu kurulabilmesi amaçlanmıştır. Yine tek üyeli yönetim kurullarında, "yönetim kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görmüş olma zorunluluğu" aranmayacaktır. Bu çerçevede, tek pay sahipli anonim şirketin ortağı isterse tek başına yönetim kurulunu oluşturabileceği gibi, isterse de yönetim kurulunu dışarıdan pay sahibi olmayan bir veya birden fazla kişiden teşkil edebilecektir.

Tek pay sahipli anonim şirketlerde, bu pay sahibi, genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Ancak, tek pay sahibinin genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmesi için yazılı olması şarttır. 

Tek ortaklı anonim ya da limited şirket kurulmasına imkan tanınması şu gereksinimlere cevap verecektir:
. Tek kişi işletmesinden sınırlı sorumlu şirket türleri olan anonim ve limited şirkete geçmek isteyen işletme sahibine, dışarıdan sembolik ortak almak zorunda kalmadan, tek kişiyle bu şirketi kurma olanağı sağlanmış olacaktır.(Bilindiği üzere, mevcut Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca, gerek anonim gerekse limited şirketlerde, üçüncü kişilerle bu şirketler arasında yapılan işlemlerden dolayı ortakların kişisel malvarlıklarıyla sorumlulukları bulunmamaktadır.Başka bir deyişle; bu şirketlerin ortakları, sermaye paylarını şirkete ödemişlerse, şirketlerin borçları nedeniyle haklarında ortak sıfatıyla alacak takibi yapılamaz. Aynı düzenlemeler yeni Türk Ticaret Kanunu'nda da korunmuştur. Nitekim, anılan kanununun anonim şirketlerle ilgili bölümünde yer alan 329'uncu maddesinde, pay sahiplerinin, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumlu oldukları; limited şirketlerle ilgili 573'üncü maddesinde, ortakların, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlü oldukları hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, tek ortaklı olarak kurulacak anonim ya da limited şirketlerde de bu hükümler geçerli olacak ve ortakların ortak sıfatıyla sorumlulukları sadece bu şirketlere koydukları sermaye ile sınırlı olacak, bu şirketler dışındaki mal varlıklarına alacak takibi yapılamayacaktır.)

. Avrupa ülkelerinde çok yaygın olan tek pay sahipli ya da ortaklı şirketler veya diğerleri, Türkiye'deki doğrudan yatırımlarını tek pay sahibi veya ortak olarak kuracakları şirket ile bizzat yapabileceklerdir. Böylelikle, yabancı gerçek kişi ya da kurumsal yatırımcı, başka bir ortak arama gereksinimi duymadan bir anonim veya limited şirket kurabilecektir.

. Bir dernek, oda, vakıf veya üniversite bir şirket kurmak istediğinde dışarıdan pay sahibi veya ortak almalarına gerek kalmayacaktır. 

twitter.com/vergivekanunla
http://vergikanunhaberleri.blogspot.com/

Şirket ortağına ait işyeri bedelsiz olarak kullanıldığında stopaj yapmak gerekir mi?

 
Uygulama şirketlerin işyeri olarak ortak veya ortaklara ait konutlarını ve/veya iş yerlerini bedelsiz olarak kullandıklarında ne tür işlemler yapılacağı, bu bedelsiz kullanım için emsal kira bedeli hesaplanıp hesaplanmayacağı ve bu hesaplanan emsal kira bedeli üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı tartışmalara ve duraksamalara neden olmaktadır.

Ortağa ait işyeri bedelsiz olarak kullanılıyor ise herhangi bir nakden ve hesaben ödeme söz konusu olmadığı için herhangi bir gelir vergisi kesintisi yapılmayacaktır. Ancak ortak açısından durum biraz özellik arz edip bedelsiz bir kiraya verme işlemi olsa bile emsal kira bedeli hesaplaması gerekecektir. Şöyle ki;

Gelir Vergisi Kanunun 70 incı maddesinin birinci fıkrasında, gayrimenkul olarak nitelendirilen mal ve hakların sahipleri ve kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu; 73 üncü maddesinde de, kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamayacağı; bedelsiz olarak başkalarının intifaına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedelinin, bu mal ve hakların kirası sayılacağı; bina ve arazide emsal kira bedelinin, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu suretle takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse Vergi Usul Kanununa göre belirlenen vergi değerinin %5'i olacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde ise bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 600 milyon lirayı (278 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2011 yılı için 1.170 TL) aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlar için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği belirtilmiştir.

Bu nedenle, şirket ortağına ait gayrimenkulün bedelsiz olarak şirket tarafından kullanılmasında nakden veya hesaben bir ödeme yapılmadığından Gelir Vergisi Kanununun 94/5-a maddesine göre tevkifat yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Ancak işletmeye bedelsiz tahsil edilen iş yeri için Gelir Vergisi Kanununun 73 üncü maddesine göre tespit edilecek emsal kira bedeli, aynı Kanunun 86-1/d maddesi gereğince 2011 yılı için 1.170, TL'yi aşması halinde şirket ortağı tarafından gayrimenkul sermaye iradı olarak beyan edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Konuya ilişkin Maliye Bakanlığı tarafından verilen bir çok özelge de bu görüş iletilmiştir. Söz konusu özelgelerden iki adeti aşağıda sunulmuştur.
 
1.Şirket ortağına ait işyerinin bedelsiz kullanımı
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile faaliyetinizi yürüttüğünüz okulun 2 dairesini şirketinizin müdürü ve aynı zamanda ortağı olan ...'ın satın aldığını ancak, şirketiniz tarafından kullanılan bu daireler karşılığında şirket ortağınıza herhangi bir kira ödemesi yapılmayacağını belirterek, şirketinizin emsal kira bedeli üzerinden stopaj yapıp yapmayacağı hususunda Başkanlığımızdan bilgi istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin maddede sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmış ve aynı maddenin 5/a bendi uyarınca anılan Kanunun 70 inci maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir.

Aynı Kanunun 70 incı maddesinin birinci fıkrasında, gayrimenkul olarak nitelendirilen mal ve hakların sahipleri ve kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu; 73 üncü maddesinde de, kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamayacağı; bedelsiz olarak başkalarının intifaına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedelinin, bu mal ve hakların kirası sayılacağı; bina ve arazide emsal kira bedelinin, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu suretle takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse Vergi Usul Kanununa göre belirlenen vergi değerinin %5'i olacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde ise bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 600 milyon lirayı (273 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2010 yılı için 1.090 TL.) aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlar için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği belirtilmiştir.

Bu itibarla, şirket ortağınıza ait gayrimenkulün bedelsiz olarak şirket tarafından kullanılmasında nakden veya hesaben bir ödeme yapılmadığından Gelir Vergisi Kanununun 94/5-a maddesine göre tevkifat yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Ancak işletmenize bedelsiz tahsil edilen iş yeri için Gelir Vergisi Kanununun 73 üncü maddesine göre tespit edilecek emsal kira bedeli, aynı Kanunun 86-1/d maddesi gereğince 2010 yılı için 1.090,00 TL'yi aşması halinde şirket ortağı tarafından gayrimenkul sermaye iradı olarak beyan edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.((Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 28/01/2011 Tarih ve B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-94-40-41 sayılı Özelgesi)


2. Limited şirket ortağına ait gayrimenkulün şirkete kiraya verilmesi halinde stopaj yapılıp yapılmayacağı hk.

İlgide kayıtlı dilekçenizde,…………………… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün ………………………… vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuzu faaliyet konunuz Asansör imalatı olduğunu şirketinizin işyeri olarak kullandığı gayrimenkulün şirket ortağı ………………….. ait olduğundan işyeri için kira ödemesi yapmadığınızı belirterek söz konusu gayrimenkulden dolayı kira stopajı yapılıp yapılmayacağı hususunu sormaktasınız.

Bilindiği gibi, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı ile zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin aynı maddenin 5/a bendi uyarınca anılan kanunun 70. maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında nakten veya hesaben yaptıkları ödemelerden Gelir Vergisi tevkif edecekleri hükme bağlanmıştır.

Aynı maddenin son fıkrasında da, tüccar, serbest meslek erbabı ve çiftçilerin yukarıdaki hükümlere göre yapacakları tevkifatın ticari, mesleki ve sınai işleriyle ilgili ödemelerine münhasır olduğu hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinin 1. paragrafı hükmüne göre, gayrimenkul olarak nitelendirilen mal ve hakların sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradı olarak vergilendirilmektedir.

Aynı Kanunun 73. maddesinde; Kirala verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamaz. Bedelsiz olarak başkalarının intifaına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu suretle takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenen vergi değerinin %5’idir…hükmü yer almıştır.


Bu hükümlere göre, şirketiniz tarafından aynı zamanda şirket ortağına ait (gayrimenkulün) kullanılması karşılığında herhangi bir kira ödemesinin olmaması başka bir ifade ile işyeri kira karşılığı olarak şirket hesabında gider gösterilmemesi halinde nakden veya hesaben ödeme olmadığından hareketle tevkifat yapılması söz konusu olmayacaktır. Ancak Gelir Vergisi Kanunu’nun 73. maddesi uyarınca kira tutarının emsal değerinin belirlenerek ortaklar tarafından gayrimenkul hisseleri oranında yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir. (İstanbul Defterdarlığı’nın B.07.4.DEF.0.34.11/GVK-94/5 Sayılı Özelgesi) Muhasebe/Vergi-

www.ozdogrular.com
twitter.com/vergivekanunla
http://vergikanunhaberleri.blogspot.com/

Memura enflasyon zammı mı geliyor?


Devletmemurları, sözleşmeliler ve memur emeklilerinin gözü, ek zam için Haziran ayıenflasyon rakamına çevrildi.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yılın ilk 5 ayı için tüketicifiyat artışını yüzde 4,93 olarakilan etmesinin ardından, devlet memurları, sözleşmeliler ve memur emeklilerineenflasyon farkı verilmesi ihtimali ortaya çıktı.

4 Temmuz Pazartesi günü açıklanacak olan Haziran ayı enflasyon rakamı yüzdesıfır olsa bile, Ocak-Haziran döneminde yüzde 4 zam alan kamu görevlileri vememur emeklileri, yılın ilk yarısı için yüzde 0,93 oranında enflasyon farkınahak kazanacak.

-EK ZAMDA LİMİT EKSİ O,88-

Maliye Bakanlığının hesaplamalarına göre, enflasyon farkında sınır, ''eksi 0,88'' rakamı olacak.

Haziran ayında tüketici fiyatlarıartarsa, sabit kalırsa veya en fazla yüzde 0,87 oranında düşerse memurlar,sözleşmeliler ve memur emeklileri ek zam alacak.

Yapılan hesaplamalara göre:

-Haziran ayı enflasyonu eksi yüzde 0,88 olursa ya da fiyatlardaha fazla gerilerse, kamu görevlileri ile memur emeklilerine enflasyon farkıverilmeyecek.

-Haziran ayı enflasyonu eksi yüzde 0,10 olursa, bir başka ifadeyle tüketicifiyatları yüzde 0,1 düşerse, memur, sözleşmeli veemekliler, yüzde 0,82 oranında enflasyon farkı alacak.

-Haziran ayında tüketici fiyatlarısabit kalırsa yani enflasyon sıfır çıkarsa, bu defa memur, sözleşmeli ve memuremeklilerine yüzde 0,93 oranında enflasyon zammı yapılacak.

-Haziran ayı enflasyonu yüzde 0,5 olursa, enflasyon farkı yüzde 1,45'e çıkacak.

-Haziran ayı enflasyonu yüzde 0,75 şeklinde hesaplanırsa, ek zam yüzde 1,71olacak.

-Haziran ayı enflasyonu yüzde 1 olarak açıklanırsa, bu defa enflasyon farkıyüzde 1,98'e yükselecek.

Merkez Bankası'nınHaziran ayı ikinci dönem beklenti anketinde, bu ayın TÜFE beklentisi, yüzde0,02 olarak belirlendi.

Tüketici fiyatları, 2010 yılı Haziran ayında yüzde 0,56, 2008 yılı Haziranayında da yüzde 0,36 oranında geriledi. 2009 yılı Haziran ayında ise tüketicifiyatlarında yüzde 0,11 oranında artış kaydedildi.

-MAAŞLARA YÜZDE 4 TEMMUZ ZAMMI-

Bu arada 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu uyarınca, memur, sözleşmeli vememur emeklilerine 1 Temmuz tarihinden geçerli olmak üzere yüzde 4 oranındaikinci yarı zammı da yapılacak.

Haziran ayı enflasyon rakamına göre, kamu görevlileriyle emeklilere enflasyonfarkı verilmesi halinde, enflasyon farkına paralel Temmuz'daki zam oranı daartacak.

Enflasyon sıfır olursa, memur, sözleşmeli ve memur emekli maaşlarındaki artışyüzde 4,93'ü bulacak. Enflasyonda yarım puanlık artış, toplam zammı yüzde5,45'e, enflasyonda yüzde 1'lik artış da, toplam zammı yüzde 5,98'e çıkaracak.

Yüzde 0,93'lük enflasyon farkı, Müsteşar maaşına 47,8 lira, Genel Müdür maaşına43,8 lira, 13'ün 1'indeki memurun maaşına 13,9 lira, işe yeni başlayan biröğretmenin maaşına 16 lira, 8'in 1'indeki polis memurunun maaşına da 21 lira ekzam olarak yansıyacak.

Yüzde 4'lük Temmuz zammı da enflasyon farkı olmasa bile aile ve çocuk yardımıile birlikte memur maaşlarını 58,4 lira ile 205,8 lira arasında artıracak. Buşekilde, Müsteşar maaşı 5.144 liradan 5.349,8 liraya, Genel Müdür maaşı 4.708liradan 4.896 liraya, 9'un 3'ündeki memur maaşı 1.501 liradan 1.561 liraya, 13'ün1'indeki memur maaşı 1.496 liradan 1.555,8 liraya, 12'nin 1'indeki hizmetlimaaşı da 1.460 liradan 1.518,4 liraya yükselecek.

Yüzde 4'lük Temmuz zammı ile birlikte daha önce 1.721 lira olan 9'un 3'ündekiöğretmen maaşı 1.789,8 liraya, 3.021 lira olan kaymakam maaşı 3.141,8 liraya,2.253 lira olan 8'in 1'indeki polis maaşı 2.343 liraya, 2.561 lira olan 1'in4'ündeki uzman doktor maaşı da 2.663,4 liraya çıkacak.

Haziran'da 4.056 lira maaş alan profesörlerin cebine de, yılın ikinci yarısında4.218,2 lira girecek.

-OCAK'TA DA ENFLASYON FARKI ALINMIŞTI-

Devlet memuru, sözleşmeli ve memur emeklileri, Ocak ayında da, 2010 yılınınikinci 6 aylık dönemi için yüzde 0,21 oranında enflasyon zammı almıştı.

Yüzde 4'lük bütçe zammı ile birlikte kamu görevlileri ve memur emeklilerininmaaşlarındaki toplam artış yüzde 4,22 olmuştu.

Denge tazminatı ile aile yardımındaki artış da dahil edildiğinde, yılbaşındakitoplam zam oranı yüzde 5,1 ile yüzde 12,3 arasında gerçekleşmişti.


Kaynak: Star Gazetesi  twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/

Grup şirketlerine kullandırılan kredilerde örtülü sermaye ve kazanç konusu


Soru: Grup şirketlerine kullandırılan kredilerde örtülü sermaye ve kazanç konusu
Cevap: Grup şirketlerine kullandırılan kredilerde en çok tereddüt yaşanan konulardan biri de örtülü sermaye olarak konunun değerlendirilip değerlendirilemeyeceğidir. Konuyu öncelikle Kurumlar Vergisi açısından ele almamız gerekir. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13/6-b bendinde;
“kurumların iştiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin, banka ve finans kurumlarından ya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı şartlarla kısmen veya tamamen kullandırdığı borçlanmalar, örtülü sermaye sayılmaz" hükmü yer almaktadır.
Bu durumda, bir grup şirketi, kendi adına aldığı banka kredisini aynı şartlarla diğer bir grup şirketine aktarırsa, bu diğer grup şirketine aktarılan kredi örtülü sermaye olarak kabul edilmeyecektir. 

Uygulamada, bazı grup şirketleri faizi aktarmamakta, kendi üzerlerinden finansal yük ve dolayısıyla gelir tablolarında finansman gideri olarak bırakmaktadırlar. Bu durumda, bu borçlanma hem diğer grup şirketinde örtülü sermaye vasfına geçecek, hem de krediyi aktaran şirket, kendi üzerinde kalmaması gereken bir faiz giderini yansıtmayıp grup şirketine (kendi vergi matrahına azaltmak yönünde) menfaat temin ettiği için, örtülü kazanç hükümleri ile karşı karşıya kalacaktır. 

Bu noktada şu ayrıntı hususu belirtmek isteriz ki; aynı Kanun maddesinin (a) bendine göre de, kurumların ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin sağladığı gayrinakdi teminatlar (örneğin; gayrimenkul) karşılığında üçüncü kişilerden yapılan borçlanmalar örtülü sermaye sayılmaz. Bu durumda, bir şirket ortak ya da ilişkili kişisinin nakdi teminatı (banka mevduatı, hazine bonosu..v.b., hisse senedi, tahvil..v.b., çek..v.d.) karşılığı üçüncü kişilerden (örneğin; bankadan) borçlanma yaparsa, bu borç kurumun bilançosunun pasifinde yer alan borçlar açısından örtülü sermaye tespitinde dikkate alınacaktır. Bu sebeple, bir işletmenin pasifinde yer alan krediyi, hangi teminatlar yada şartlar karşılığında temin ettiği ayrıca incelenmelidir.

Koray ATEŞ
SMMM-E. Öğretim Görevlisi
Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti.
Fax:0224 224 53 54
korayates@muhasebetr.com


twitter.com/vergivekanunla
http://vergikanunhaberleri.blogspot.com/

Prim affını kaçırmayın

BMM’nin uzun bir çaba sonucu yasalaştırdığı ve geçen ay sona eren SGK affında prim borcunda son ödeme günü 30 Haziran. Yani, af kapsamında başvurmak yeterli olmayıp ayrıca ödeme de yapılması gerekiyor.

Bugün ödeme yapmayan borçluları ise sürpriz bekliyor. 30 Kasım 2010’a kadar bitirilmiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlerle ilgili eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının yeniden yapılandırma
kapsamına dahil edilebilmesi için en geç 31 Mayıs’a kadar yeniden yapılandırma başvurusunun yapılması ve teminat iade yazısının/ ilişiksizlik belgesinin verilmesi amacıyla talepte bulunulması gerekmekteydi. Bu prim borçlarının ilgililere en geç 31 Mayıs’a kadar tebliğ edilmiş olması halinde;

- Peşin ödeme başvurusu yapılmışsa eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının varsa diğer prim borçları ile birlikte tamamının,

- Taksitle ödeme başvurusunda bulunulmuş ise eksik işçilikten kaynaklanan prim borçları ile varsa diğer prim borçlarına ilişkin ilk taksit tutarının, en geç 30/6/2011 tarihine kadar ödenmesi gerekiyor.

Ancak, 31 Mayıs’a kadar Kuruma müracaat edilmesine rağmen, eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının ilgililere 31 Mayıs’tan sonra tebliğ edilmesi halinde eksik işçilikten kaynaklanan prim borçları ile varsa diğer prim borçları ayrı ayrı yapılandırılacak. Bu durumda,

- Peşin ödeme başvurusunda bulunulmuş ise 31 Mayıs’a kadar tebliğ edilememiş eksik işçilikten kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin 6111 sayılı Kanuna göre hesaplanan tutarın tamamının, en geç tutarın işverene tebliğ edildiği tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar; sigorta prim borçlarının ise 30 Haziran’a kadar,

- Taksitle ödeme başvurusunda bulunulmuş ise 31 Mayıs’a kadar tebliğ edilememiş eksik işçilikten kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin 6111 sayılı Kanuna göre hesaplanan ilk taksit tutarının, en geç anılan Kanuna göre ödenecek tutarın işverene tebliğ edildiği tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar; sigorta prim borçlarına ilişkin ilk taksit tutarının ise 30 Haziran’a kadar ödenmesi gerekmektedir. Bu arada Bağ-kur destek primi kapsamındaki emeklilerin çilesi devam ediyor. Başvurusunu kan revan içinde tamamlayan emekliler şimdi SGK’na destek primi borcunu ödemek için mücadele veriyor. Birçok emekliye ya ödeme tutarları ya da nereye ödeme yapacakları bildirilmedi. Bugün ödeme yapamazlarsa hak kay-bına uğrayabilirler. Tavsiyemiz mesai bitmeden Bağ-Kur destek primi borçlarını SGK’dan öğrenip, borçlarını bankaya yatırmaları.

Gümrüklerde Yazıcı damgası

Dün İstanbul Tasiş Satış Mağazası’nın açılışı vardı. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ve ekibi Müsteşar Ziya Altunyıldız, Tasiş Genel Müdürü Arslan Güner ve Tasiş İstanbul Bölge Müdürü Kadir Gündoğdu açılıştaydı. Gerçekten göreve geldikten sonra gümrüklerde çok önemli projelere imza atan Bakan Yazıcı, bir taraftan ekonominin lokomotifi olan ithalatçı ve ihracatçılarımıza ticareti kolaylaştırma yönünde düzenlemeler yaparken, diğer taraftan yasadışı ticareti engelleme gibi önemli bir görevi ekibiyle yerine getiriyor. 5 liraya saat, 2 liraya gözlük, 5 liraya fincan takımı satılan TASİŞ mağazası, vatandaştan yoğun ilgi gördü. Umarız özellikle son bir yıl içinde gümrüklerde yaşanan bu modern yönetim anlayışı ve başarılı çalışmalar diğer kurumlara da örnek olur.

RESUL KURT / STAR
twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/

Eşi çalışan adaylar dikkatli tercih yapsın

KPSS yerleştirmelerine başvurularda son 2 güne girdik. Memur adaylarının tercihleri şekillenmeye başladı. Tercihlerinize karar vermişseniz internet üzerinden başvurunuzu yapın. Bugün yine sizlerden gelen sorulara cevap vermeye çalışacağım.

Sıkıntı içindeyim
KPSS'de 87 puan aldım. Eşim memur. Ayrıca 2 yaşında bir bebeğimiz var. Tercih yaparken sıkıntı içindeyim? Başka illerdeki üniversiteleri
tercih etmem herhangi bir sorun yaratır mı? Nasıl tercih yapmalıyım?K.Y.
Bu sorunuza verilecek cevap kişilerin bulunduğu duruma göre farklılık arz edebilmekte.
Ancak söylenmesi gereken en önemli sonuç; eşi memur olarak çalışan memur adayları tercihlerini dikkatli yapmalı.

Ailenizin bulunduğu il dışındaki yerleri tercih ederken mutlaka eşinize danışın. Eğer başka illerden tercih yapmaya karar verirseniz, tercihte bulunabileceğiniz illerde eşinizin çalıştığı kurumun teşkilatı olan kamu kurumlarını tercih etmeniz sizin için daha uygun olacak. Ya da sizin eşinizin çalıştığı yerde teşkilatı olan kamu kurumlarını tercih edebilmeniz mümkün.

Şartları düşünün...
Üniversiteleri tercih yaparken şartlarınızı düşünün. Ailenizin bulunduğu il dışındaki belediye ve üniversitelere yönelik tercihleri yaparken durumunuzu yeniden gözden geçirin. Unutulmaması gereken önemli bir husus, belediyelerde ve üniversitelerde nakil olanağı kısıtlıdır. Bununla birlikte çoğu üniversite en 1 yıl, en fazla 2 yıl süren adaylık süresi bittikten sonra naklen geçiş için muvafakat vermemekte. Ancak yine de üniversiteye ait kadroları yazar ve atanırsanız eşinizin çalıştığı kurumun bu ilde teşkilatı varsa eş durumdan atama isteyebilmesi mümkün.Bunu da hatırlatmak isterim.

Üniversiteden ilişiği kesip önlisans diploması alanlar...
4 yıllık üniversitede 3. sınıfı okurken ailevi nedenlerden dolayı okulu bırakmak zorunda kaldım. Bu yüzden okulla ilişiğimi kestim. Önlisans diplaması aldım. Tercih yaparken okuduğum bölümden tercih yapabilir miyim? A.Y.  YÖK tarafından verilen 31.03.2011 tarihli yazılı ile 'Fakültelerin kimya, işletme, muhasebe, maliye vb. programlarının 4 yıllık öğrenim süresini tamamlamayarak öğrenimden ayrılan ve ilk 4 yarı yılında başarılı olanlara verilen önlisans diplaması alan belirtmemekte, kişinin lise üstü 2 yıllık yükseköğrenim mezunu olduğunu belirtmektedir" şeklinde açıklamada bulunulmuştur. Bu çerçevede üniversiteden ayrılıp önlisans diplaması almış iseniz lisans öğreniminizde bölümünüz ne olursa olsun KPSS yerleştirmelerinde sadece 3001 nitelik kodunun arandığı kadro ve pozisyonları tercih edebilirsiniz.

ALİ ŞERBETÇİ / TAKVİM
twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/

GİB DUYURU


BASIN DUYURUSU
6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanuna göre mükellefler tarafından yapılacak başvuru ve ödemeler nedeniyle Vergi Dairelerinde meydana gelmesi muhtemel sıkışıklığın önlenmesi ve mükelleflere kolaylık sağlanması amacıyla 30 Haziran 2011 Perşembe günü saat 21:00’e kadar tüm Vergi Daireleri açık bulundurulacaktır.
Kamuoyuna Duyurulur.


twitter.com/vergivekanunla
http://vergikanunhaberleri.blogspot.com/

SGK primlerimizi her ay ödeyemezsek...

Soru :
SGK primlerimizi her ay ödeyemezsek, 6111 sayılı kanuna göre yaptığımız taksitlendirme bozulur mu?

Cevap :
6111 sayılı yasa ile; 2010/Kasım ve önceki aylara ilişkin sigorta primi …vb. borçlar yapılandırılmış ve yapılandırma başvuru süresi 31.05.2011 tarihi itibariye sona ermiştir.

 
6111 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, “Yapılandırmadan yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçluların taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde, belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler.” hükmü yer almaktadır.

Bazı işverenlerimiz tarafından kanun metninde taksit ödeme süresi, genelgelerde ise cari ay olarak bahsedilen dönem konusunda tereddütler yaşandığı anlaşılmıştır.

18.03.2011 tarih ve 2011-29 Sayılı Genelgenin 3.8.2. madde b fıkrasında, cari aya ilişkin primlerin ödeme yükümlülükleri ayrıntılı bir şekilde anlatılmış olup, genelgede cari ay olarak ifade edilen dönemin, 2011/Mayıs ve sonraki aylar olduğu açıkça görülecektir.

Diğer yandan, 2010/Aralık-2011/Nisan dönemi ayları, yapılandırma kapsamına girmediği gibi, cari ay olarak da değerlendirilmediğinden, bu döneme ait primlerin ödenmemesi yapılandırmanın bozulmasına sebep olmamakla birlikte, işverenlerimizin 5 puanlık prim indirimi teşvikinden faydalanabilmeleri için;

Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şart olduğundan, bu dönem borçlarını da ödemeleri ya da 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirmiş olmaları gerekmektedir.
EROL ALTUNOĞLU
KAYNAK
twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/

YENİ asgari ücret, yarından itibaren yürürlüğe girecek. YEMEK PARASI 8 KURUŞ ARTTI Net asgari ücretin yüzde 54’ü kadar kesinti var


YENİ asgari ücret, yarından itibaren yürürlüğe girecek.

 1 Temmuz’dan itibaren, bekar bir işçinin eline geçecek olan net asgari ücret günlük 97 kuruş, aylık 29 lira artmış olacak.
 Brüt 837 lira olarak belirlenen yeni asgari ücretten; yapılacak kesintiler, ele geçen net tutar ve işverene maliyeti tabloda gösterilmiştir.


YÜZDE 54 KESİNTİ
 Tablodan da fark edileceği gibi, işçi ve işverenden yapılan vergi ve prim kesintilerinin toplamı, net asgari ücretin yüzde 54’ü kadar. Bu oran konut kapıcılarında yüzde 43 oluyor.
 Konut kapıcıları, kesintiler yönünden nispeten avantajlı.
 Nedenine gelince, konut kapıcılarına ödenen ücretler, gelir vergisi ve damga vergisi kesintisine tabi değil. Böyle olunca, kapıcıların eline geçen net ücret 52.50 TL daha fazla oluyor.
 Tablodaki ücret, bekar bir işçiyle ilgili. İşçinin medeni durumuna ve çocuk sayısına göre, eline geçen ücret biraz daha artıyor.

YEMEK PARASI 8 KURUŞ ARTTI
 Yeni asgari ücretle birlikte;
 Sigorta primine tabi tutulmayacak günlük yemek parası 8 kuruş artarak, 1.59 TL’den 1.67 TL’ye yükseldi.
 Sigorta primine tabi tutulmayacak çocuk zammı ise günde yaklaşık 3 kuruş, aylık olarak da 81 kuruş arttı.

TAVAN ÜCRET 5.440 TL
 Yeni asgari ücretin yürürlüğe girmesiyle, daha önce 5.177,40 TL olan, sigorta primine esas aylık tavan ücret 5.440, 50 TL’ye yükseldi.
 Tavanın üzerinde ücret alanın, örneğin 9 bin TL aylık ücreti olanın 5.440,50’nin üzerindeki ücretinden (işçi ve işveren) sigorta primi ve işsizlik sigortası primi kesilmeyecek.
 Asgari ücret ve asgari geçim indirimi, 31 Aralık 2011’e kadar uygulanacak. 1 Ocak 2012’den itibaren yeniden belirlenecek.


 PROF. DR. ŞÜKRÜ KIZILOT / HÜRRİYET

Blog Arşivi

BU HAFTA EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK OKUNANANLAR

Categories

.edevlet.com (1) ‘Gelir Testi’ (1) ‘intibak zammı’ (1) "EŞ DURUMU" (1) "muhasebe" (21) "Pratik Bilgiler "pratik bilgiler (1) (Stopaj (1) 01.01.2012 - 30.06.2012 Asgari Ücret (1) 01.07.2012 - 31.12.2012 Asgari Ücret (1) 12 Eylül mağdurları (2) 15 yıldan az memuriyet (1) 16 Yaşından Büyükler Asgari Ücret (1) 16 yaşını doldurmuş işçiler (1) 18 Yaş GSS (1) 18 Yaş Üstü (1) 2-B arazilerinin satış şartları (1) 2009 askerlik borçlanması hesaplama (1) 2011 enflasyon (1) 2011 kapanış işlemleri (6) 2011 Yılbaşı Milli Piyango (1) 2012 (105) 2012 açılış işlemleri (6) 2012 Amortisman Sınırı (1) 2012 ASGARİ (1) 2012 ASGARİ ÜCRET (2) 2012 Avukatlık Ücret Tarifesi (1) 2012 DAMGA VERGİSİ ORANLARI (1) 2012 defter (1) 2012 Defter tasdi (1) 2012 Defter Tutma Hadleri (1) 2012 DİĞER KAZANÇ (1) 2012 Fatura Düzenleme Sınırları (1) 2012 Geçici Vergi Oranları (1) 2012 Gelir Vergisi (1) 2012 gelir vergisi oranlar (1) 2012 GELİR VERGİSİ ORANLARI (1) 2012 Gelir vergisi tarifesi (2) 2012 Hesap Pusulası (1) 2012 KAPICI MAAŞ HESABI (1) 2012 milli piyango sonuçları (1) 2012 Motorlu Taşıtlar Vergisi (1) 2012 Motorlu Taşıtlar Vergisi Tarifeleri (1) 2012 MTV (1) 2012 Sakatlık indirimi (1) 2012 SGK İDARİ PARA CEZALARI (1) 2012 VERGİDEN MÜSTESNA YEMEK BEDELİ (1) 2012 YEMEK BEDELİ (1) 2012 Yemek İstisnası (1) 2012 Yılbaşı Milli Piyango (1) 2012 YILI (66) 2012 yılı asgari ücret (2) 2012 yılı asgari ücret tutarları (2) 2012 yılı cenaze ödeneği (1) 2012 YILI DEFTER TUTMA (1) 2012 YILI DEFTER TUTMA HADLERİ (3) 2012 yılı emzirme ödeneği (1) 2012 Yılı gelir (1) 2012 Yılı gelir vergisi (1) 2012 Yılı gelir vergisi dilimleri (1) 2012 yılı gelir vergisi oranları (1) 2012 Yılı Sakatlık İndirimi (1) 2012 yılı vergi (1) 2012 yılında uygulanacak yeniden değerleme oranı (1) 2012 Yili Asgari Geçim İndirimi Tablosu (1) 2B Arazi (1) 2B Arazileri (2) 31.10.2011 tarih 292 nolu karar (1) 3600 günle emeklilik (1) 4 ülkede kıdem tazminatı fonu (1) 4/b Sigortalılık Bildirimi (1) 4857 (1) 4857 sayılı (1) 5 lira fazla katılım payı (1) 6111 Sayılı Kanun (1) 65 YAŞ (1) 65 YAŞ AYLIĞI (1) 65 yaş ve özürlü maaşı hangi hallerde kesilir? (2) 657 s.DMK’ya göre istihdam şekilleri (1) 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU (1) 663 sayılı KHK (1) 666 kanun (1) 666 sayılı (1) 8.000 TL üzerindeki ödemeler (1) 975 lira taban (1) Açık Hesaplarınızın Ne Kadarını Tahsil Edebileceğinizi Biliyormusunuz (1) AGİ (2) AGİ NEDİR? (1) aidatlarını ödememekte direnirken (1) AİLE HEKİMLİĞİ (1) Akaryakıt fişi (1) Akşam Metin Taş (1) Alacak ve Borç Notları (1) Alarm İzleme Merkezi Kurma ve İşletme Yeterlik Belgesi (1) Ali TEZEL (1) almanya (1) Almanya'dan yurtdışı borçlanma (1) ALO 170 (1) Amortisman (1) Amortisman Sınırı (1) Analık sürelerinin borçlanılması (1) Ankara bomba (1) ANONİM ŞİRKET (1) Anonim şirketler (1) Anonim şirketler neden ve nasıl hisse senedi bastırmalıdır (1) ANONİM ŞİRKETLERDE MENKUL KIYMETLER (1) APARTMAN GÖREVLİLERİ AGİ (1) ARAÇLARIN Trafikten Silinmesi (1) Aralık 2011 Vergi Takvimi (1) ASBİS (1) ASBİS Nedir (1) ASGARİ GEÇİM (1) ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ (1) ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ 2012 (1) asgari geçim ücreti (1) Asgari Ücret (8) Asgari ücret 701 (1) Asgari Ücret Maliyeti (1) Asgari Ücret ve Yasal Kesintiler (2) Asgari ücret yeni yılda (1) ASKERİ İŞ MÜFETTİŞLİĞİ (1) askerlik (2) askerlik borçlanma formu (1) askerlik borçlanma hesaplama (1) askerlik borçlanma hesaplaması (1) askerlik borçlanma işlemi (1) Askerlik borçlanması (3) ASKERLİK KANUNU (1) atama (2) Avukat (1) Avukatlık (1) AVUKATLIK ASGARİ (1) AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET (1) AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ (1) Avukatlık Ücret (1) Avukatlık Ücret Tarifesi 2012 Belirlendi (1) Aylığa Hak Kazanma Koşulları (1) AYLIK VE YILLIK ENFLASYON (1) baglilik (1) Bağ (1) Bağ-Kur (5) bağ-kur dökümü (1) Bağ-Kur İntibak (1) Bağ-Kur Tevkifatı (1) Bağımsız Denetçi (2) bağımsız denetçiler (1) Bağımsız denetim (2) Bağımsız Denetleme (1) BağKur (4) bağkur dökümü (1) Bağkur hizmet dökümü (1) bağkurlu dökümü (1) Bahçe Tapusu Olanların Tarım SSK’lısı Olup Olamayacaklarının Açıklanması (1) bakanı (1) Bankalar (1) Basit usul (1) Başbakan Tayyip Erdoğan (1) BAYRAM TATİL GÜNLERİNDE İŞ KAZASI (1) BDDK (1) bedelli (2) BEDELLİ ASKERLİK (4) bedelli askerlik işlemleri (1) Bedelli çalışmaları bayramdan sonra (1) Belediyeden kiralanan seyyar sergi yerleri için kira ödemeleri üzerinden tevkifat yapılmayacağı (1) belli para (1) BEŞ PUANLIK (1) beyanname (100) Bilirkişi (1) Bilirkişilerin (1) Bilirkişiye Başvuru (1) binek (1) Binek otomobilin alım ve satımında KDV oranı kaçtır ? (1) Binek otomobilin KDV’sini (37) Bir Kişi İle Kurulabilecek (1) Bireysel Emeklilik (1) Bireysel Emeklilik Sistemine Yapılan Ödemeler (1) BİRLEŞME İŞLEMLERİNE İLİŞKİN ESASLAR TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ: I (1) borçlanma (1) Borçlanma Bedelleri (1) Borçlunun bütün eşyaları haczedilemez (1) Borçlunun haline uygun evi haczedilemez (1) BUGÜNKÜ YAZILAR (5117) bülent deniz (1) C Özel Güvenlik Yöneticisi Kimlik Kartı (1) Cenaze Ödeneği (1) Creditnote (1) Cumhuriyet tarihi rekoru (1) ÇALIŞANLARIN SOSYAL GÜVENLİĞİ (1) çalışma ve sosyal güvenlik (1) Çalışmayan (1) çek (1) çek yasası (1) çevre temizlik vergisi (1) Çeyiz Yardımı (1) Çocuklar sağlık hizmeti (1) daha az prim (1) Damga Vergisi (1) danışman (1) Dar Mükellefiyet (1) debitnote (1) defter (2) Defter Bilgi Girişi (1) defter Kapanış Tasdiği (1) Defter tasdi (1) Defter Tasdikinde Ek Süre (1) defter tutulma (1) Defter ve belgeleri depremde kaybolanlar (1) Değer Artış KazançI (1) Değer Artış Kazançlarının Vergilendirilmesi (1) değerleme oranı (1) Denetçi olabilme (1) Denetçilerin Atanması (1) Denetçinin seçilmesi (1) Denetim raporu (1) Denetimin (1) Deprem bağışları (1) Deprem bağışlarının vergi matrahından (1) Deprem bölgesinde primi 1 gün bile yatana emeklilik (1) Deprem sigortası (1) deprem vergisi (1) Depremzede işçinin ücreti İş-Kur'dan (1) Depremzedelere müjde (1) DERNEKLER (1) DERNEKLER YÖNETMELİ (1) dilekçe (224) DİLEKÇE ÖRNEĞİ (2) DİLEKÇE ÖRNEĞİ Veri Sorgulama (1) DİLEKÇE ÖRNEKLERİ (12) DİLEKÇEYE (1) Dizi (1) DOĞUM BORÇLANMASI (5) Doğum ücretsiz izni ve izinden dönüşte işe başlama hakkı (1) dönem sonu (6) DÖNEM SONU İŞLEMLERİ (7) Dul aylığı (1) DUYURULAR (568) e devlet (1) E-Defter (1) e-devlet (1) e-haciz (1) ebeyanname (100) ece üner (2) Ecrimisil (1) edefter (1) edefter.gov.tr (1) edevlet (1) EKONOMİ (626) Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan (1) Elektronik Defter (1) Emekli (11) emekli aylığı (1) emekli aylığını yükseltmek (1) Emekli aylıkları haczedilemez (1) Emekli dernekleri (1) Emekli İkramiyesi (1) emekli intibak (1) Emekli Sandığı (3) Emekli Sandığı dökümü (1) Emeklilerin maaşı (1) Emeklilik (1) Emeklinin alım gücü (1) Emeklinin intibakı (1) EMEKLİNİN YILLIK İZNİ (1) Emekliye (1) Emekliye intibak (1) Emekliye müjde (1) Emekliye tazminat (1) Emekliye zam geliyor (1) emlak vergisi (4) Emlak Vergisi bildirimi (1) Emsal kira (1) EMZİRME ÖDENEĞİ (2) ENFLASYON (1) Enflasyon Hesaplama (2) Engelli bakım maaşına konulan hacize mahkeme 'dur' dedi (1) Engelli Sigortalıların (1) Engellilere İş Müjdesi (1) erken emekli (1) Eski memur (1) Esnaf Sicil Kaydı Bağ-Kur'lu (1) Esnek Zamanlı Çalışma (1) eş durumu nakli (1) eşi vefat etmiş (1) EŞİT DAVRANMAMA TAZMİNATI (1) Etiketler: 292 nolu hakem heyeti kararı (1) ev hanımına (1) Ev hanımlarının emekliliği (1) Evlenme Ödeneği (1) evlilik (1) FAİZ (2) Faktoring İşlemlerinin Muhasebe Kaydı (1) FARK ÜCRETİ (1) faruk çelik (1) FASON HİZMETLERDE KDV İADESİ (1) FASON TEKSTİL (1) FATURA (2) Fatura Düzenleme (1) Fatura Düzenleme Sınırları (1) Fatura Kullanımı (1) Faturada Ayrıca Teslim Adresine Yer Verilebilir mi? (1) FATURAYA SÜRESİNDE İTİRAZ (1) fazla çalışma (1) Fazla mesai (1) Fazla mesai nasıl ispatlanacak (1) FESHİ (1) fesihte geçerli neden (1) Fiili Hizmet Zammı (1) Finanasal (1) Finanasal Kiralama (1) Finanasal Kiralama Muhasebe Kayıtları (1) Finansal kiralama (1) FİRMADA KULLANILAN OTOMOBİLİN KAZA YAPMASI SONUCU SERVİS ŞİRKETİ TARAFINDAN KESİLEN FATURANIN SİGORTA ŞİRKETİNE YANSITILMASI MUHASEBE KAYDI (3) FON İSİMLERİ (1) Foreks İşlemi (1) FRANSIZ ÜRÜNLERİ (1) Gayri Maddi Haklar (1) GAZETECİ VE GEMİ ÇALIŞANLARINI (1) GAZETECİLER NE ZAMAN EMEKLİ OLUR (1) Geçici iş göremezlik (1) Geçici iş göremezlik ödeneği (2) Geçici Vergi Oranları (1) Geçici Vergide Yanılma Payı (1) gelir (302) gelir testi (3) GELİR TESTİ NEDİR (1) Gelir Testi Süresi Uzatıldı (1) Gelir testine müracaat bildirimi (1) Gelir Uzman (1) Gelir ve Aylıklarda Zamanaşımı Sürelerinin Eski ve Yeni Kanunla Karşılaştırılması (1) Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması (1) gelir vergisi (2) Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 280) (1) GELİR VERGİSİ ORANLARI (1) gelir.gov.tr (125) gelirler (4772) gelirler.com (192) gelirler.gov.tr (4349) gelirlergov (111) gemlik hakem heyeti (1) gemlik tüketici sorunları ilçe hakem heyeti (1) genek sağlık başvuru (1) Genel Sağlık Sigortalıs (1) Genel Sağlık Sigortası (2) GENEL SAĞLIK SİGORTASI (4) GEREKEN (1) GEREKLİ BİLGİLER (5) ggs (3) GİB (3286) gib.gov.tr (31) gider pusulası (1) Giriş Sınavı (1) Götürü Gider (1) GSS (9) GSS DİLEKÇE ÖRNEĞİ (1) gss Prim Tablosu (1) GSS Sağlık (1) GSS tescil bildirim (1) Gurbetçi ev hanımı (1) GÜMRÜK GENEL TEBLİĞİ (TARİFE-SINIFLANDIRMA KARARLARI) (SERİ NO: 13) (1) GÜNDEM (4934) HABER (4470) habertürk tv (2) haciz (1) Hafta Tatili Ücreti (1) HAFTALIK YAYIN (28) hakem heyeti kararları (1) HASTA SEVK FORMU (1) hastane (1) Hem kocadan hem de anne-babadan aylık bağlanır mı (1) hesap işletim ücreti iadesi (1) hesap işletim ücreti iadesinin kararı (1) hesap işletim ücretine itiraz (1) hesap işletim ücretleri (1) hesap işletim ücretleri iadesi (1) Hesap numaraları (1) hesapişletim ücretinin iadesi (1) hız sınırı (2) hibe kredi (1) HİLELİ İFLAS ETMEK (1) Hizmet Dökümü (1) Hizmet grubu (1) https://www.turkiye.gov.tr/ (1) hukuk (1) Irak (1) iade (1) İbraname (1) ibraname Örneği (2) için (1) İdari Para Cezaları (1) İhaleli İşlerde Kıdem (1) İhbar İkramiyesi (1) İhracat (2) İHRACATTA GVK (1) İhtirazi Kayıtla Beyan (1) ikinci derece usulsüzlük (1) İkramiyenizi güncel (1) İktisap Tarihi (1) İlk Defa Sigortalı Olarak Çalışmaya Başlamadan Önce Malûliyeti Bulananların Emeklilikleri (1) indirilebilir (1) indirim (1) İndirimli Orana (1) İndirimli Orana Tabi Satışlar (1) internet sitesi (1) İNTERNET SİTESİ ZORUNLULUĞU (1) İntibak (6) İntibak 2013'e kaldı (1) İntibak Maaş (1) intibak yasası (3) İNTİBAK YASASI 2012'DE YASALAŞIYOR (1) intibak zammı (1) İstanbul Tapu Kadastrolular Derneği Başkanı Metin Yeşil (1) isteğe bağlı sigorta (1) istifa (1) İstifa eden işçinin hakları (1) istifa evrakları (1) İSTİSNA TUTARLARI (1) İŞ (1) İŞ GÖREMEZLİK BELGESİ (1) İş göremezlik belgesi değişti (1) İş Kanunu Para Cezaları (1) iş kazası (1) iş koçu (1) İş Sözleşmeleri (1) iş sözleşmesi (1) İşçi (1) İŞÇİ 1 ay içinde dava açabilir (1) İŞÇİ ALACAK BELGESİ (1) işçi izin hakları (1) İŞÇİ VE ESNAFIN ÖLÜMÜNDE CENAZE ÖDENEĞİ VERİLME ESASLARI (1) İşçilerin İzinleri (1) İşçilerin İzinleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler (1) işçilerinin (1) İŞÇİNİN BİRDEN FAZLA RAPOR (1) İŞÇİNİN HAFTA TATİLİ (1) İŞÇİNİN İSTİFA ETMESİ (1) İŞÇİNİN İSTİFA ETMESİ VE DİĞER ÇIKIŞ İŞLEMLERİNDE YAPILMASI GEREKENLER (1) İŞÇİNİN İŞVERENE ÇEKECEĞİ İHTAR ÖRNEĞİ (1) İşçinin sadakat borcu (1) İŞE İADE EDİLME (1) İŞKUR (4) İşlem Denetçiliği (1) İşlem denetçisi (1) işletim ücreti iadesi (1) İşsizlik (1) İşsizlik maaşı (1) İşsizlik ödeneği (1) İŞSİZLİK ÖDENEĞİ (1) İŞSİZLİK SİGORTASI (1) İşsizlik yardımları (1) İşte yerli otomobilin gerçek fiyatı (1) İşten Ayrıldığımda Ne Kadar Kıdem Tazminatı Alabilirim (1) İşten Ayrılırsam Emeklilik Şartlarım Değişir mi (1) İşveren (2) işveren fesih (1) İşveren işçiden senet alabilir mi? (1) İşverenlerimizin Ücret (1) İZİN (1) KABAHATLER KANUNU (1) Kaçak işçi (1) Kaçak işçi çalıştıranlar (1) Kaçakçılık suçu (1) Kadın ve erkeğin emekli olma yaşları farklı (1) KADINLARIN DOĞUM İZNİ (1) Kadrolulara bayram hediyesi (1) kamu (1) kanun (950) kapanış muhasebe kayıtları (6) karşılıklı edimler (1) KARŞILIKSIZ ÇEK (1) KARŞILIKSIZ ÇEK SUÇ OLMAKTAN ÇIKARILIYOR (1) Kart aidatı (1) kartı (1) KASIM MALİ TAKVİMİ (1) katılım payı (1) Katma Değer Vergisi Oranları (1) Katsayı (1) Katsayı uygulaması (1) Katsayı uygulaması kalktı (1) kayıt (3178) KDV (81) KDV indirimi (1) kdv oranları (1) KDV TEVKİFATI (1) Kenar (1) Kendi adınıza kayıtlı iş yerinde (1) kendisine yöneltilen soruların cevaplarını internetten de yayınlayabilecek (1) KEY (1) kıdem tazminatı (7) Kıdem Tazminatı dikekçe (1) Kıdem Tazminatı Fonu (4) Kıdem Tazminatı Fonu 1 Ocak 2012 (1) KIDEM TAZMİNATI ÖDENMESİ (1) Kıdem ve ihbar tazminatı (1) Kız Çocuklarına GSS (1) Kız Çocuklarına GSS Zorunlu mu (1) Kimler denetçi olabilir (1) Kimler yeşil kart alabilecek (1) Kira Geliri (1) Kiralama Muhasebe (1) Kiralama Muhasebe Kayıtları (1) KKDF (1) Klip ve Reklam Filmlerinde Çalışan Oyuncu ve Set İşçilerinin Sosyal Güvenliği (1) Know-how (1) KOBİ TFRS (1) kobilere-250-bin-tl-geri-odemesiz-destek (1) Kollektif (1) KONFEKSİYON HİZMETLERİNDE KDV (1) Konsinye Satışlar (1) KONUT KİRA GEELİRLERİ İSTİSNA TUTARLARI (1) Kooperatif (1) KRAMİYEDE YENİ DÜZENLEME (1) kredi (1) kredi kartı (2) Kurumlar Vergisinden Müstesna Kazançlarda Kur Farkları ve Vade Farklarının Durumu (1) Leasing (1) limit (2) limited şirket sözleşme (1) Limited şirkette fesih (1) liste (1) lkesi (1) Lütfi Köksal (1) MAAŞINA HACİZ (1) Maden işçisinin emekliliği (1) MADENDE EMEKLİLİK KOŞULLARI (2) MADENDE EMEKLİLİK TABLOSU (2) MAHKEME KARARLARI (304) Mal bildirimi (1) Mali Tablolar (1) MALİ TAKVİM (2) MALİYE (4655) Maliye Bakanlığı (2) Malul (1) malul olanların emekliliği (1) Malulen emekli olmanın şartları (1) Malullük aylığı (1) Malullük aylığı kimlere bağlanır (1) Mavi Kart Nedir (1) MEB’deki memur (1) Mehmet Şimşek (1) memur (7) Memur Emeklisi Avukat (1) memur ikramiye (1) memur maaşı (1) Memur ve emekliye zam (1) memura zam (1) Memurlar (2) Memurlara emekli (1) MEMURLARA GREV HAKKI (1) Memurlara rotasyon (1) Memurların taban aylığı (1) Memurların Yenilenen Hastalık Raporu (1) Memurun 2012 maaş zammı belli oldu (1) Memurun Dul (1) Memurun Dul ve Yetim (1) Meslek Hastalığı (1) Mevsimlik iş (2) Mevsimlik iş sözleşmesinde kıdem tazminatı (1) Mevsimlik işçi (1) miili (1) milli (1) milli piyango çekilişi sonuçları (1) milli piyango sıralı tam liste 2012 (1) Montaj ve Taşımacılık Faaliyetlerinde Götürü Gider Uygulaması (1) Motorlu Taşıtlar Vergisi (1) MTV (1) mu (1) MUHASEBE (5542) MUHASEBE kayıtları (164) MUHASEBE KAYITLARI (50) Muhasebe Standartları (1) muhasebe uygulaması (1) Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu (1) MUHASEBECI DEFTER BILGI (1) muhasebeci (3178) Mükellefler Ba Bs formlarında düzeltme yapabilirler mi? Düzeltme yapılması durumunda ceza uygulanır mı? (4) müstahsil (1) Müşteri Bildirim Formu (1) Müşteri Devir Teslim Formu (1) NDE ÖDENMESİ (1) NO: 44) (1) noter (2) noter ihtar Örneğl (1) Noterler MUHASEBE (1) Noterlerin SGDP (1) Nüfus cüzdanı (1) Nüsha (1) olur (1) Onarma (1) Organını kendi isteği (1) otomobil (1) Otomotiv Sanayii Derneği (1) Ödediği KDV (1) ÖDEME (1) ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLERE YARDIMLAR (1) ÖĞRENCİ YAPILAN YARDIMLAR (1) öğretmen (2) öğretmen adayı (2) öğretmen adayları (1) ÖĞRETMENLER (1) ölüm (1) ÖNEMLİ (81) Özel denetçi (1) ÖZEL HASTANE (1) Özel SMMM (1) Özel SMMM Sınav (1) Özel SMMM Sınav Programı (1) ÖZELGE (1364) Özelge nedir (1) ÖZELGELER (240) Özürlü Teşvik (1) Para kazanmanın yolu (1) park yasağı (2) PART-TİME (1) PART-TİME İŞ SÖZLEŞMESİ (1) PARTTİME iş sözleşmesi (1) Pasaport (1) piyango (1) Pratik Bilgiler (1) Prim (2) Prim borcu (1) PRİM KESİLECEK KAZANÇLAR (1) PRİME ESAS KAZANÇ (1) Prof. Abuzer Kendigelen (1) Prof. Dr Erdoğan Moroğlu (1) Prof. Dr. Şükrü Kızılot (1) Prof. Dr. Ünal Tekinalp (1) RESMİ GAZETE (142) RESMİ GAZETEDE BUGÜN (1) Resul KURT (1) S (1) Sağlık (2) Sağlık Bakanlığı (1) Sağlık Bakanlığını (1) Sağlık Bakanlığını Yeniden Yapılandırdık (1) sağlık hizmeti (2) Sağlık prim borcu (1) Sağlık Provizyon ve Aktivasyon Sistemi (1) sağlık sigortası (3) sağlık yardımı (1) sağlıktan nasıl faydalanacak? (1) SAHTE BELGE DÜZENLEME (1) SAHTE fatura DÜZENLEME (1) Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlananların emekliliğe hak kazanma şartları (1) Sakatlık indirimi (1) Sebepsiz İŞTEN atılan (1) Sendikalar (1) serbest meslek (1) SERMAYE KOYMA BORCU (1) SERMAYE ŞİRKETLERİ (1) Sevki olmayan doktora gidemeyecek (1) Sezgin Özcan (1) sgdp (3) SGK (5754) SGK borcu (1) SGK gurbetçi (1) SGK HABER (3115) Sgk Hizmet (1) Sgk Hizmet Dökümü (1) SGK hizmetleri (1) SGK İdari Para Cezaları (1) SGK MAKALE (440) SGK para cezaları (1) SGK Primleri (1) sgk SMS HİZMETLERİ (1) sgk soru ve cevap (1) SGK Taksitlendirmelerinin ödeme süresi uzatılmıştır (1) Sigara (1) sigorta (2) Sigorta başlangıç tarihinde rahatsızlığı olan malulen emekli olamıyor (1) Sigorta Prim Desteği (1) sigorta primi (1) Sigortalılık öncesi doğum (1) SİGORTASIZ ÇALIŞTIRILAN İŞÇİLERİN HAKLARI VE YAPILMASI GEREKENLER (1) Sinema (1) sirali (1) sirkete (1) smmm (3178) SMMM Defter Bilgi Girişi (1) SMMM'ler Defter Tasdik Şifrenizi Aldınız mı? (2) SMS HİZMETLERİ (1) SORU CEVAP (28) SOSYAL GÜVENLİK (3181) SOSYAL GÜVENLİK DESTEK (1) Sosyal Güvenlik Kurumu (3) Sosyal Güvenlik Uygulamalarında İdari Para Cezaları (1) Sosyal Sigortalar (1) söylüyor (1) Sözleşme (1) Sözleşmeli öğretmenlere tanınan yeni özlük hakları (1) sözleşmenin konusu (1) SÖZLEŞMESİNİN (1) SPAS (1) spas sorgulama (1) ssk (4665) SSK (1) SSK’lı normal işe girmeden evvel kaza geçirenler malülen emekli olamazlar (1) STAJYER MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİ (1) Suret (1) Sürekli iş göremezlik (1) Süresi Uzatıldı (1) Şehit çocukları (1) şirket (2) şirketler (1) ŞÜKRÜ KIZILOT (2) T.C. taşınmaz numarası (1) taban aylığı (1) Taksi (1) Taksiciler (1) Taksiciler sigorta (1) talep ve taahhüt formu (1) tam (2) Tapu (2) Tapu Sicili Tüzüğü (1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (1) TAPU YASASI (1) Tapunuz kaybolursa (2) tarafları bağlayıcı nitelik. (1) Tarhiyat Öncesi (1) Tarhiyat Öncesi Uzlaşma (1) tarife (1) tarifesi (1) TARİFESİ 2012 (1) Tarihi Eser Niteliğindeki Özel Binaların Yıkılarak Yeniden İnşaasında Asgari İşçilik Uygulaması (1) Tarla (1) Taşeron (1) TAŞERON İŞÇİLERİ (1) TCDD (1) TEBLİĞ (683) TEBLİĞ 281 (1) Tedavi İçin Yurtdışına Gönderilme (1) Telekom (2) tepliğ (3894) tersini (1) teşvik (1) Tevkifat (1) TEVKİFAT (muhasebe kayıtları (1) Tevkifat Uygulaması (1) Ticaret Kanunu (1) Ticaret Unvanı için Dava Şartları (1) Trafik cezaları (1) Trafik cezaları artıyor (1) trafik cezası (2) TTK (4352) ttk Tutulması zorunlu ticari defterler (1) turkiye (3) tutulabilecek defterler (1) Tutulması zorunlu ticari defterler (1) TÜFE (1) TÜİK (1) Tüketici mahkemesi (1) Türev ürünler (1) Türk Telekom (2) türk ticaret kanunu (2) Türkiye İstatistik Kurumu (1) türkiye iş kurumu (1) TÜRMOB (1) UFRS (27) ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİL GÜNLERİNDE İŞ KAZASINA UĞRAYAN ÇALIŞANIN BİLDİRİMİ NE ZAMAN YAPILACAKTIR? (1) Uluslararası Karayolu Taşımacılığında KDV İadesi (1) UMSK (1) UYGULAMASI (1) Uzaktan çalışma (1) Uzlaşma talebi (1) Uzlaşma talep süresi (1) ücret (1) ücret dışı gelirler (2) Ücret Garanti Fonu (1) Ücret Gelirleri (2) Ücret haczi (1) ÜCRETİNDE (1) Ücretlerin Vergilendirilmesi (1) ÜFE (1) VAN (1) Varlık kiralama şirketleri nedir (1) VEDAT İLKİ (1) Veraset Belgesi (1) vergi (1692) VERGİ İNCELEMELERİ (1) vergi oranı (1) vergi oranları (1) Vergi Tarifesi (1) VERGİDEN İSTİSNA YEMEK BEDELİ (1) Vergileme (1) Verileri Nelerdir (2) vize süresi (1) vuk (4569) VUK 410 (1) Web Sitesi (1) www.edefter.gov.tr (3) www.sgk.gov.tr (1) X RESMİ GAZETEDE BUGÜN (29) Yabancı (1) Yabancı çalışanlar (1) Yabancı GSS (1) yabancı hekim (1) Yabancı Sermayeli Şirket Kurulumu İzne Tabi Midir? (1) YABANCI UYRUKLULARIN SİGORTALILIK İŞLEMLERİ (1) Yabancıların çalışma izin kriterleri (1) YABANCILARIN ÇALIŞMA İZNİ İÇİN GEREKLİ BELGELER (1) Yapı Denetim (1) Yapı denetimi hizmet sözleşmeleri (1) yapı kredi bankası hesap işletim ücreti (1) yapı kredi bankası işletim ücretinin iadesi (1) yapı kredi hesap işletim ücreti (1) YAPI MALZEMELERİ YÖNETMELİĞİ (1) yardıma muhtaç kadınlara (1) Yasal Defterler (2) YAŞLILARA SİGORTA (1) Yaşlıya sigortalı bakım (1) yaştan emeklilik (1) Yazılar (1) YAZILAR (358) Yeni Sayıştay Kanunu Neleri Beraberinde Getirdi (1) yeni Ticaret Kanunu (1) Yeni TTK (3110) Yeni TTK'da Şirketler Kendi Hisselerini Edinebilecek (1) Yeni TTK'da Uluslararası Muhasebe Standartları (1) YENİ TÜRK TİCARET KANUNU (9) YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE MALİ MÜŞAVİRLİK RUHSATINA (1) YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNDA LİMİTED ŞİRKETLER (1) YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNDA SÜRELER (1) YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNU (1) Yeniçarşım (1) YERLİ OTOMOBİL (1) yeşil (1) Yeşil kart (9) Yeşil kart kalkmıyor (1) YEŞİL KARTIN DEVİR İŞLEMLERİ (1) Yılbaşından itibaren Yeşil Kart sistemi kalkıyor (1) Yıllar İtibari İle Asgari Ücretler (2) Yıllarında Çalıştığı İçin Aylıkları Kesilen Gurbetçi Emeklilere Müjde (1) YILLIK (1) Yine Kanun Tasarısında Denetçi olamayacaklar (1) yonetim-kurulunun (1) yurt dışı (1) yurt dışı Borçlanm (1) YURT DIŞINA GÖTÜRÜLEN TÜRK İŞÇİLERİ (1) Yurt Dışında İnşaat (1) yurtdışı borçlanması (1) Yurtdışı borçlanmasında emekli aylığı (1) YURTDIŞINDA (1) YURTDIŞINDAN OLAN ALACAKLAR (1) Zayi Olan Mallar (1) Zorunlu Deprem Sigortası (1) Zorunlu Sağlık (2)