ÖZELGE : İşletmeye alınacak sanat eserlerinin Vergi Usul Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu ve K D V Kanunu karşısındaki durumu
07 Mayıs 2011 Cumartesi, 02:09 tarihinde Türkiye Sm Smmm Mesleki Paylaşım Platformu tarafından eklendi
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.04.99.16.01/2-Muk.553
Konu: İşletmeye alınacak sanat eserlerinin Vergi Usul Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu karşısındaki durumu.
İlgi dilekçenizde, 2008 yılında lisans grubu Şirket ile yapılmış olan lisans sözleşmesi kapsamında 2009 yılında yeniden tefriş edilerek faaliyete başlamış bulunan otelinizin oda, lobi, restaurant, hol, antre, toplantı salonları, bahçe, havuz terasları gibi otelin iç ve dış mekanlarına tablo, heykel vb. sanat eserlerinin dekorasyon kapsamında satın alınacağı belirtilerek, satın alınacak söz konusu eserlerin Vergi Usul Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu açısından kayıtlara nasıl alınacağı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Bilindiği üzere; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 313'üncü maddesinde; "İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269'uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil eder." hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 5024 sayılı Kanunla değişen 315'inci maddesine göre mükelleflerin amortismana tabi iktisadi kıymetlerini Maliye Bakanlığının tespit ve ilan edeceği oranlar üzerinden itfa edecekleri ve ilan edilecek oranların tespitinde iktisadi kıymetlerin faydalı ömürlerinin dikkate alınacağı hükme bağlanmıŞ olup anılan maddenin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden amortismana tabi iktisadi kıymetler için uygulanacak "Faydalı Ömür ve Amortisman Oranlan" tespit edilmiş ve bu oranlar 333, 339, 365 ve 389 Sıra N.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile açıklanmıştır.
Söz konusu Tebliğlerde sanat eserleri ile ilgili olarak faydalı ömür ve uygulanacak amortisman oranı konusunda herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
Bir iktisadi kıymetin amortismana tabi olabilmesi için işletmede bir yıldan fazla kullanılabilmesi, yıpranma, aşınma ve kıymetten düşmeye maruz kalabilecek nitelikte olması, envantere dahil olması, gayrimenkul veya gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerden olması, işletmede kullanılan alet, edevat, mefruşat veya demirbaş eşya ve sinema filmi niteliğinde bulunması ve faydalı ömrünün tespit edilebilmesi Şartlarını taşıması gerekmektedir.
Ayrıca, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun6'ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca, tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8'incı maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu'nun 40'ıncı maddesinde yer alan giderler indirilecektir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "İndirilecek Giderler" başlıklı 40'ıncı maddesinin: (1) numaralı bendinde, "ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerdin, (7) numaralı bendinde ise, "Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar" in safi ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler; Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler ile kanunlarda madde ve bentler halinde belirlenen giderler dışında kalan ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderlerdir ve bunlara işletme giderleri de denilebilir.
Bir harcamanın genel gider adı altında masraf yazılabilmesi için masrafla iŞ arasında açık, güçlü bir illiyet bağının mevcut olması, masrafın iŞin Önemi ölçüsünde yapılmış bulunması gerekir.
Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun; 20/1 "inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, 20/2'nci maddesinde, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği, 30/d maddesinde Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla öde¬nen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalar gereğince;
- Lisans grubu Şirket ile iŞletme arasında yapılan lisans sözleŞmesi kapsamında işletmenin çeŞitli bölümlerine konulması düŞünülen tablo, heykel vb. sanat eserlerinin yıpranma, aşınma veya kıymetten düŞme gibi niteliklere sahip olmaması ve faydalı ömürlerinin belirlenememesi nedeniyle bu kıymetler için amortisman ayrılmasına imkan bulunmamakta olup, ayrıca kurum kazancının tespit edilmesinde indirimi mümkün bulunmamaktadır.
- Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu açısından safi kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen ve kanunen kabul edilmeyen gider olarak nitelenen giderlere ait katma değer vergisinin indirimi mümkün olmayıp, bu verginin de kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.