Geçtiğimizaylarda medyanın yoğun gündeminde, SGK ile ilgili hayli ilginç bir haber yeraldı. Haberde SGK'nın "meslek kodu" uygulamasınageçeceği belirtiliyordu. Haberin veriliş tarzı ve içeriği, haberi verenlerindurduğu yere göre değişmekle birlikte, genel olarak küçük ve orta ölçekli
KAYIT DIŞI İSTİHDAM
Oysa ki, kayıt dışı istihdam, son derece karmaşık ve derin yapıya sahip
Bu yüzden "SGK asgari ücretten bildirimi kabul etmeyecek mi" diyesoran küçük esnaf dostlarıma, ben de şakayla karışık, "SGK önce CEO'lardanve genel müdürlerden bir başlasın, size gelinceye kadar yıllar geçer" diyetakılmadan edemedim.
İŞİN İKİ BOYUTU VAR
Şaka bir yana, SGK'ya bildirimi yapılan 4/a sigortalılarının yüzde 41 gibi çokbüyük bir oranının kayıtlardaki ücreti, asgari ücret seviyesinden. Toplam 10milyon 500 bin sigortalının 4.5 milyonu asgari ücretten bildiriliyor. Aynışekilde toplam sigortalıların yüzde 85'inin de gerçek ücretlerinin altından birkazanç ile bildirildikleri bir gerçek. Kayıt dışı istihdamın başlıca iki boyutuvar. İlki, hiç sigortalı bildirilmeyenler. Sorunun bu boyutuyla mücadele etmeknispeten daha kolay. Denetimle ya da son dönemlerde yaygın olarak uygulandığıüzere teşvik sistemiyle, kayıt dışı çalışanları kayıt altına almanız bir ölçüdemümkün olabiliyor. Fakat kayıt dışı istihdamın ikinci boyutu olan kazançlarıneksik bildirimi ile mücadele etmek çok daha zor. Bunun için kişileri, hattaaileleri düzeyinde olmak üzere harcamaları üzerinden kontrol edebileceğiniz birsisteme geçmeniz gerekiyor. Ayrıca devletin kurumları arasında koordinasyoneksikliğinin de asgari düzeye inmesi şart.
İSTİHDAMA TEŞVİK
Eksik işçilik bildirimi, özellikle denetim boyutunda bu güne dek biraz da gözardı edilmiş bir konu. İşverenin asgari ücretten de olsa çalışanlarınısigortalı yapmış olması hep yeterli görüldü. Örneğin geçtiğimiz günlerde bizzatşahit olduğum bir konuyu size aktarayım. Afyon ve Uşak gibi bölge illerimiz dedevletin kalkınma teşvikleri kapsamında. İşverenlerin sağladıkları her ilaveistihdamda, asgari ücrete kadar primlerini devlet karşılıyor. İşyerindeki bütünçalışanlarını asgari ücretten sigortalı olarak bildiren bir süt ürünleriimalatçısı işverenimiz, bize ulaşarak buna rağmen işyerinde denetim yapılmasınıeleştirdi. İşverenimizin düşüncesine göre tam tersine SGK'nın kendisine ödülvermesi gerekiyordu.
Kısacası bu işverenimize göre çoğunun primleri zaten Hazine tarafındankarşılanan sigortalıların eksiksiz bildirilmiş olması bile başlı başına büyükbir olaydı.
İŞ HUKUKU
Oysa bilmekteyiz ki, süt ürünleri imalathanelerinde örneğin peynir ustalarıkıymetli elemanlardır. İyi bir peynir ustasını arayıp bulmak da var olan ustayıelde tutmak da işletme için maharet ve fedakarlık gerektirir. Çünkü bu türdenelemanların ücretleri de asgari ücretin en az iki üç katından aşağı olamaz. Bizde kendisine bunu hatırlatıp, biraz da şaka yollu, bu teşvik imkanlarına rağmenbir de sigortasız işçi çalıştırması halinde, bırakın yasaların öngördüğücezaları kendisine üzerine bir de dayak atmak gerekeceğini belirttik.İşverenimiz bize "orası da doğru" diye başlayan bir cümle ile hakverdi.
Konunun dikkate değer bir başka yönü ise iş hukuku ile ilgili. Bizim iş hukukusistemimizde sözleşme serbestisi sistemi geçerli. İşçi ile işveren, hizmetsözleşmesi gereği aralarında kararlaştıracakları ücreti belirleme konusundaserbest bırakılmışlardır. Bu konudaki tek sınırlama devlet tarafındanbelirlenen asgari ücret. Hizmet sözleşmesinde kararlaştırılan ücret, işçininyaşına göre devlet tarafından belirlenip ilan edilen asgari ücretten daha düşükolamaz. Kısacası piyasa koşullarında belki mümkün olmamakla birlikte teorikolarak işverenin bulaşıkçıya aşçısından daha yüksek ücret ödemesinde şu an içinyasal bir sakınca bulunmuyor. DEVAM EDECEK
Kaynak: Yeni Asır Celal Kaplan
twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/