FACEBOOK TAKİP ETMEK İÇİN BEĞEN

30 Eylül 2011 Cuma

SPK Lisanslama sınavı sonuçları açıklandı

 

SPK Lisanslama sınavı sonuçları açıklandı

SPK Lisanslama sınavı sonuçları açıklandı

 

SPK Lisanslama sınavı sonuçları açıklandı

Türkiye'ye Bu Kanunlar Yakışmıyor!/YAHYA ARIKAN




Ocak 1961! Saraçhane Tiyatrosu açıldı. Kongo Başbakanı Patrice Lumumba öldürüldü. Yassı ada duruşmaları devam ediyor. İstanbul'da atlı arabalara plaka verilmemesi kararlaştırıldı. John F. Kennedy ABD başkanlığı görevine başladı. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu Resmi Gazete’de yayımlandı…

Evet, bugün hala uyguladığımız, vergi sitemimizin temelini oluşturan bu iki kanunun 50 yıllık geçmişi var. Ancak yarım yüzyıla karşın, bu ve benzeri kanunların “anlaşılabilirliği” hala ciddi sorun. Bunun içindir ki; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu bugüne kadar yüzlerce değişikliğe uğramış 78 geçici madde eklenmiş ve kanunu açıklamak için 279 adet Genel Tebliğ, 78 adet Sirküler yayımlanmış.

Aynı durum 213 sayılı Vergi Usul Kanunu için de geçerli. Kanuna 28 adet geçici madde eklenmiş, kanunu açıklamak için 409 adet Genel Tebliğ, 50 adet Sirküler yayımlanmış. Ancak tüm bunlara karşın anlaşılması yine de çok zor. Üstelik diğer vergi kanunları için de benzer durum söz konusu.

Örneğin 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu 1964’te yürürlüğe girmiş. Yetkili ağızlar, kağıtların imzalanmasından vergi alınmasının yanlış olduğunu, kanunun kaldırılacağını defalarca ifade etmişler. Ancak, kaldırmak bir yana, kanunu anlaşılır ve basit hale getirmek için bile çalışma yapılmazken, 54 adet Genel Tebliğ ve 19 adet Sirküler ile uygulanmaya devam ediliyor.

1959’da yürürlüğe giren 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nda durum vahim. O da yamalı bohçaya dönmüş, üzerinde pek çok değişiklik yapılarak günün koşullarına uydurulmaya çalışılmış. Bir ara ivazsız intikaller yani “bağışlamalar” üzerinden alınan vergiyi kaldırmak için çalışmalar başlatıldı, ama sonuçlanmadı.

Ödenmeyen vergilerin tahsil hükümlerini düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu’nun yürürlülük yaşı ise 58.

En yeni vergi kanunlarımız; 1985’te uygulanmaya başlayan Katma Değer Vergisi Kanunu, 2002’de uygulanmaya başlayan Özel Tüketim Vergisi Kanunu ve 2006’da uygulanmaya başlayan 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu.

Özetle şuraya gelmek istiyorum…

Son dönemde ülkemizde pek çok yapısal düzenlemeler oldu. Yeni Ticaret Kanunu, Yeni Borçlar Kanunu kabul edildi. Hayatımızın her alanında baş döndürücü gelişmeler var, teknolojik ve bilimsel gelişmeler iktisadi ve ticari hayatımızı her an değiştirmekte.

Bütün bu gelişmeler yaşanırken, vergi sistemimizin temelini hala “yaşlanmış ve yorulmuş” bu kanunların oluşturması kabul edilemez. Bazen bir kelime, bazen bir cümle, bazen de bir paragraf eklenen ya da çıkartılan ve adeta “yamalı bohça”lara dönen bu kanunlar Türkiye’ye yakışmıyor. Yapılacak şey bellidir; bu tarihi kanunlardan vazgeçmek ve yenilerini yapmak. Çağrımız açık: katkımız olacak noktada biz elimizi taşın altına koymaya hazırız.



http://www.yahyaarikan.com/index.php?option=com_content&view=article&id=70&Itemid=95

Müeyyideli kapatılan DİİB’ lere konu eşyaların serbest dolaşımagirişine yönelik usuller belirlenmiştir.





Müeyyideli kapatılan DİİB (Ekonomi Bakanlığınca verilen Dahilde işleme İzin Belgesi) kapsamındaki eşyaların serbest dolaşıma giriş rejimini kullanmaları halinde (4051 rejim kodu)

BİLGE sistemi üzerinde hangi usullerin takip edileceğine ilişkin Gümrükler Genel Müdürlüğünce 2011/45 sayılı Genelge yayınlanmıştır.

Bu genelgeye göre;

1-Bu itibarla, müeyyideli kapalı DİİB'lerde 4051 rejim kodu ile beyanname tescili aşağıda belirtilen şekilde yapılacaktır:

· Beyannamenin kalem ekranında yer alan muafiyet kodu alanına belgeye ilişkin uygun muafiyet kodu ve satır kodu alanına 8 adet 9 (99999999) girilecek.

· Kalem bilgilerinin onaylanmasına bağlı olarak gelen "Vergi ve Dökümanlar" ekranında sistem tarafından referans amaçlı istenen belgeler arasında yer alan 253 kodlu "Dahilde İsleme İzin Belgesi" silinerek, yükümlü tarafından söz konusu belge yerine 9999 kodlu "Diğer" seçeneği kaydedilerek karsısına ilgili Dahilde İsleme İzin Belgesinin sayısı girilecek.

· Detaylı Beyan Ana ekranda yer alan "Açıklamalar" alanına, ilgili DİİB’ nin müeyyideli kapanma tarihi ve ilgili eşyanın ait olduğu satır kodu bilgisi ile söz konusu eşyanın dahilde isleme rejimine girişine ilişkin önceki ithalat beyannamesi sayısı kaydedilecek.

· Tescil işleminden sonra, "Açıklamalar" alanına kaydedilen bilgilerin doğruluğunun kontrolü üzerine beyanname kapatma işlemlerine devam edilecek.

2-Diger taraftan, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun çerçevesinde, daha önce Ekonomi Bakanlığı tarafından kapatılan DİİB kapsamında beyan edilmek istenen ikincil işlem görmüş ürünler için, 08.03.2011 tarihli 27868 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 seri nolu Gümrük Genel Tebliğinin 'Kendiliğinden Yapılan Beyanlar' baslıklı 9. Maddesine istinaden yapılan başvurularda, ilgili DİİB üzerinde bir revize kaydı aranmaksızın yükümlüsünce serbest dolaşıma giriş beyannamesi üzerinde beyan edilen GTİP, Kıymet, Miktar bilgileri esas alınarak alacak tutarı hesaplanacaktır.

Mezkur Kanun çerçevesinde tescil edilmek istenen, ancak ilgili DİİB’ nin kapalı durumda olması sebebiyle DİR Otomasyon Sistemi tarafından tesciline izin verilmeyen serbest dolaşıma giriş beyannamelerinde 1 inci maddede belirtilen usule göre işlem yapılacaktır.

E&Y

Ekim 2011 Vergi Takvimi

Ekim 2011 Vergi Takvimi

Doğum Borçlanması Şoku Yaşayanlar Borçlanmalarını İptal Edebilecekler






Doğum Borçlanması Şoku Yaşayanlar Borçlanmalarını İptal Edebilecekler


 

 

 

.

1.GİRİŞ
Bilindiği gibi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile doğum yapan kadınlara hizmet borçlanması imkanı getirilmiş, konu ile ilgili tebliğ ve genelgeler çıkarılmış, tebliğ ve genelgelerde getirilen kısıtlamalar hep eleştiri konusu olmuştur. 5510 sayılı yasanın 41. maddesi ile verilen bu borçlanma hakkından yararlananlar, tam olarak umduklarını bulamamışlar, özellikle isteğe bağlı sigortalı iken doğum borçlanması yaparak emeklilik umanlar hayal kırıklığına uğramışlardır.

.
16.06.2011 tarihli resmi gazetede yayınlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik ile bu konuda yeni bir düzenleme yapılmıştır. Yapılan bu düzenleme, emekli olmayı umarak borçlanma yapan isteğe bağlı sigortalıların mağduriyetini geç de olsa giderecektir.

2. DOĞUM BORÇLANMASININ SEYRİ
5510 sayılı yasanın 41. maddesinde “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri” borçlanabileceği ibaresi ile 01.10.2008 tarihi itibari ile doğum borçlanması yasal hak olarak ortaya çıkmıştır.

Maddenin devamında, borçlanılan sürelerin, uzun vadeli sigorta ve genel sağlık sigortası bakımından borçlanılan tarihteki 4 üncü maddenin birinci fıkrasının ilgili bendine göre sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.

.
Yasaya paralel çıkarılan ve 28.09.2008 tarihli resmi gazetede yayınlanan Hizmet Borçlanma İşlemlerinin Usul ve Esasları Hakkında tebliğde de doğum borçlanması ile kazanılan hizmetlerin, borçlanılan tarihteki 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilgili bendine göre değerlendirileceği belirtilmiştir.
SGK tarafından yayınlanan 26.12.2008 tarihli 2008/111 sayılı uygulama genelgesinde ise; 2008 yılı Ekim ayı başından önce geçen ve bu tarihten sonra 41 inci maddeye göre borçlanılan sürelerle bu sürelere ait kazançların 5510 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre değerlendirileceği açıklanmıştır. Bu açıklananın hemen altında verilen doğum borçlanması örneği de şu şekildedir.

.
Genelgedeki Örnek: İlk defa 15/03/1992 tarihinde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi çalışmaya başlayıp 01/01/1999-01/01//2001 tarihleri arasında 2 yıllık doğumda geçen süresi bulunan sigortalı (B), 15/08/2007 tarihinde Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalı olmuş ve 11/03/2009 tarihinde de doğumda geçen süresini borçlanmak için Kuruma müracaat etmiştir. Bu sigortalının borçlanma işlemi 41 inci maddeye göre sonuçlandırılacak, borçlandığı süreler de hizmet ve kazanç olarak 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalılık süresi olarak değerlendirilecektir.

.
2008/111 sayılı genelgede, doğum borçlanması yapılan dönemin 01.10.2008 tarihinden önceki bir döneme ait olması durumunda borçlanılan sürelerin 4/a kapsamında değerlendirileceği belirtilmektedir.
Genelgedeki bu açıklamaya istinaden, isteğe bağlı sigorta primi ödeyen kadınlar, borçlanmalarının 4/a kapsamında değerlendirileceğini umarak, borçlanma işlemi yaptılar.

.
2008/111 sayılı genelgede bulunan işten ayrıldıktan sonra ki 300 gün içinde doğumun gerçekleşmesi şartı mahkemelerce iptal edildiğinden hizmet borçlanması hakkında tebliğ ve genelgede değişiklik yapılmıştır.

Yapılan değişiklik(1)  ile Doğumun çalıştığı işinden ayrıldıktan sonra 300 gün içinde gerçekleşmesi şartı kaldırılmış, ancak 01.10.2008 öncesi sürelere ait borçlanmalar da, sigortalının borçlandığı tarihte tabi olduğu sigortalılık statüsünde değerlendirilmeye başlanmıştır.

.
2008/111 sayılı genelgeye göre isteğe bağlı sigortalı iken borçlanan ve borçlanılan süreleri son 7 yıl hesabında dikkate alınan kadınlar, emeklilik planları yaparken, 2010/106 sayılı genelgede, borçlanma ile kazanılan hizmetlerin borçlanma esnasında tabi oldukları sigortalılık statüsünde değerlendirileceğinin belirtilmesi üzerine büyük bir şok yaşamışlardır. Bu durumda olup emeklilik planlayanlar 4/b nin (bağ-kur) emeklilik şartlarına tabi olma durumuyla karşı karşıya kalmışlardır.

3. SON DÜZENLEME NE GETİRİYOR
16.06.2006 tarihli resmi gazetede yayınlanan Yönetmelik(2) ile 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre borçlanma yapan sigortalılara, sigortalının talebi halinde aylık bağlanmamış olmak şartıyla bir defaya mahsus olmak üzere borçlanma tutarının tamamının iade edileceği hükmü getirilmiştir. Bu hüküm özellikle isteğe bağlı sigortalı iken doğum borçlanması yapan kadınlar için beklenen bir fırsat idi.

Borçlanma dönemleri son 7 yıl hesabına dahil olan kadınlardan, 2010/106 sayılı genelgeden önce borçlanarak emeklilik planlayanların planları 2010/106 sayılı genelge ile suya düşmüş idi. Şimdi bu durumda olan kadınlar borçlanma bedellerinin tamamını geri alabilecekler. Fiilen bir işte birkaç gün çalışarak 4/a kapsamında sigortalı olacaklar ve bu sürede yeniden borçlanacaklardır. 4/a kapsamında sigortalı iken veya son olarak 4/a sigortalılığı mevcut iken yeniden borçlanan kadınların borçlanmaları 4/a kapsamında hizmet olarak değerlendirilecek, böylece borçlanılan dönemleri son 7 yıl hesabında dikkate alınan kadınlar 4/a şartlarıyla daha erken emekli olabileceklerdir.

4. SONUÇ
Sosyal Güvenlik Kurumu, borçlanma bedelinin bir defaya mahsus olarak geri iade edilmesi düzenlemesi ile, doğum borçlanması yapanların sorunlarına bir çözüm üretmiştir. Böylelikle borçlanılan dönem son 7 yıl hesabına dahil olan ve isteğe bağlı sigortalı iken borçlanan kadınlar borçlanma bedelini geri alabilecek, 4/a kapsamında sigortalı iken yeniden borçlanma yapabilecektir. Neticede 4/a şartları ile emeklilik hakkına da kavuşacaklardır.

.
Bu çözüm, önceki mağduriyetleri giderecek olması açısından önemli olmakla birlikte, asıl çözüm 5510 sayılı yasanın 41. maddesinde yapılacak değişiklikle sağlanmalıdır. Sadece 4/a kapsamında sigortalı olan kadınlara verilen doğum borçlanması hakkı ile kazanılan hizmetlerin, borçlandığı tarihte hangi statüde sigortalı olduğuna bakılmaksızın 4/a kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

------
(1) 16.09.2010 tarihli 2010/106 sayılı SGK genelgesi
(2) Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

 

S.Mehmet KELEŞ
S.G.K. Bozüyük Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürü 
Kaynak : Bilgili Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş.

SGK’nın Prim Affına Halen Başvurabilinir Mi?

SGK’nın Prim Affına Halen Başvurabilinir Mi?



I- Giriş
Günümüz ekonomi koşullarında sigortalılar veya işverenler çeşitli sebeplerle ödeme zorluklarına düşebilmektedir. Belirli bir süre ödenmeyen primlerin üzerine yasal faiz uygulandığında toplam borç daha da artmaktadır. Şayet borç çok eski bir döneme ait ise faiz borcu anaparayı geçebilmektedir.

Bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanun ile ödenemeyen prim ve diğer alacakları yeniden yapılandırarak sigortalı ve işverenleri ödeme kolaylığı sağlamıştır. Bu kapsamda işverenler ve sigortalılar tarafından 1 milyon 828 bin 588 başvuru yapılmış, 30 milyar 325 milyon 685 bin lira borç yapılandırılmıştır. Yapılandırma sürecinde son başvuru tarihi olan 02.05.2011 bir ay uzatılarak 31.05.2011 olarak belirlenmiştir.

Ancak ilerleyen zamanlarda 5510 sayılının Kanunun 4-a kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerden Türkiye geneli birkaç işyeri olan veya 5510 sayılı Kanunun 4-b maddesi kapsamında Bağ-Kur’lu olup farklı faaliyet kollarında çalışanlar çeşitli sebepler ile borçların yeniden yapılandırılmasından kısmen yararlanamadığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda af kanunun diye bilinen 6111 sayılı Kanundan kısmen faydalanamayanlar ile ilgili yasal düzenleme SGK Yönetim Kurulu [1] tarafından yapılmıştır. Makalemizde yapılan yeni yasal düzenleme ile işveren ve 4-b kapsamındaki sigortalıların kısmen başvuramadığı veya eksik başvurduğu durumları açıklamaya çalışacağız.

II-                Yapılandırmaya halen başvurabilecek kimlerdir?
SGK tarafından yapılan 16/9/2011 tarihli düzenleme ile 31.05.2011 tarihinde sona eren sosyal güvenlik borçlarının yeniden yapılandırmasına halen başvurabilecekler aşağıda belirtilmiştir.

a)                 Türkiye genelinde birden fazla işyeri bulunan ve bu işyerlerinin 6111 sayılı Kanun kapsamına giren borçları yönünden her bir işyeri için ayrı ayrı yapılandırma başvurusunda bulunmaları gerektiği halde yalnızca bir veya birkaç işyerinden dolayı yapılandırma başvurusunda bulunduğu anlaşılan işverenler başvurmadığı işyeri için başvurabilecek.
b)                 Yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı bağlandıktan sonra 5510 sayılı Kanunun 4-b kapsamında çalışmaya başlayan ve 01/10/2008 tarihinden önceki ve sonraki sürelere ilişkin sosyal güvenlik destek prim borçları için ayrı ayrı başvuruda bulunmaları gerekirken, yalnızca bir başvuruda bulunduğu anlaşılan sigortalılar başvurmadığı dönem için başvuruda bulunabilecek.
c)                  5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin hem (1) [2], (2) [3] veya (3) [4] nolu alt bentlerinden, hem de (4) [5] nolu alt bendinden kaynaklanan prim borçları için ayrı ayrı başvuruda bulunmaları gerekirken yalnızca birinden dolayı başvuruda bulunduğu anlaşılan sigortalılar başvurmadığı faaliyet alanı ile ilgili başvuruda bulunabilecek.
d)                 İnternet kanalıyla başvuruda bulundukları halde ödeme planlarını almadığını beyan eden işverenlere ait işyerlerinin “e-Sigorta kanalıyla başvuruda bulunulan işyerleri” listesinde yer almaması halinde, 6111 sayılı Kanundan yararlanmak için anılan Kanun ile belirlenen yapılandırma başvuru süreci içinde bahse konu işyerlerinden dolayı 5458 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 24 üncü veya geçici 25 inci maddesi uyarınca yeniden yapılandırılmış olup bozulması gerektiği halde bozulmamış yapılandırma anlaşmalarının bulunduğunun anlaşılması kaydıyla, söz konusu işverenlerimizin elektronik ortamdaki başvurularına dair barkodsuz başvuru çıktısını ibraz etmeleri halinde bahse konu belgede kayıtlı tarih itibariyle; barkodsuz başvuru çıktısı ibraz etmemeleri halinde ise 25/2/2011 tarihinde başvuruda bulundukları kabul edilerek kapsama giren prim borçları için başvuruda bulunabileceklerdir.

III-             Eksik Başvuranlar İçin Son Başvuru Süresi
6111 sayılı Kanun kapsamında ilk taksit ödeme yükümlülüğünün 2011/Haziran ayında başladığı ve üçüncü taksit ödeme yükümlülüğünün de en geç 31/10/2011 tarihine kadar yerine getirilmesi gerektiği dikkate alındığında en geç 31/10/2011 tarihine kadar borçlu bulundukları SGK’nın ilgili ünitelerine yazılı olarak başvurmaları ve yeniden yapılandırma hakkı kaybedilmeyecek şekilde ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeleri kaydıyla, 6111 sayılı Kanun uyarınca talep edilebilecek taksit sayısında söz konusu borçlarının yeniden yapılandırılacaktır.

IV-             Sonuç
Türkiye geneli birkaç işyeri olan işverenler veya farklı alanlarda faaliyet gösteren 5510 sayılı Kanunun 4-b kapsamındaki sigortalılardan yapılandırmaya eksik başvurmuş olanlar, SGK tarafından yapılan 16/09/2011 tarihli düzenleme sayesinde 31/10/2011 tarihine kadar diğer işyeri veya faaliyet alanları ile ilgili başvurma imkanı elde etmişlerdir. Buna göre makalemizde bahsedilen işverenlerin veya 5510 sayılı Kanunun 4-b kapsamındaki sigortalıların bağlı bulundukları sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine başvurmaları faydalarına olacağı düşüncesindeyiz.

 

Mehmet KARA
S.G.K. Müfettişi
Kaynak: Bilgili Bağımısz Denetim ve YMM A.Ş.

Yeniden yapılandırmada ikiden fazla taksit ihlali maddesi kaldırılmalı.

Yeniden yapılandırmada ikiden fazla taksit ihlali maddesi kaldırılmalı.


 

Yeniden yapılandırmada Haziran ve Temmuz aylarının taksitlerini zamanında tam olarak ödemeyen vatandaşlar bu fırsattan yararlanma haklarını kaybetmemeleri için 3'üncü taksitlerini sürelerinde ödemeleri gerekiyor; ancak elinde imkanı bulunmayanların ödemelerini maalesef zamanında yapamayacaklardır. Vatandaşların bu haklarının yanmaması ve arzu edilmeyen durumlarla karşılaşmamaları için sürenin yeni yıla kadar uzatılmasını istiyoruz.

Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı çalışması olarak bildiğimiz yeniden yapılandırma uygulamasının borçlu vatandaşlar için tarihi bir fırsat olduğunu, insanların bu imkanı çok iyi bir şekilde değerlendirmek için kurum ve kuruluşlara rekor başvuru yapmasından anlıyoruz. 6111 sayılı kanuna göre, vatandaşlara tanınan hak çerçevesinde tercihine göre yapılandırılan borçların tamamının peşin ya da 6, 9, 12, 18 taksit seçeneklerinden birine göre ikişer aylık dönemler halinde ödenmesinin öngörülerek bu kapsamda yapılandırılan borçların birinci taksitinin Haziran ayında, ikinci taksitinin Temmuz ayında, üçüncü taksitinin de 30 Eylül 2011 tarihi akşamına kadar ödenmesi gerekiyor. Ancak bu çalışmada yapılandırmaya giden, fakat ilk 2 taksiti ödemeyen veya ödeyemeyenlerin sayılarının milyon rakamlarına ulaşması azımsanmayacak kadar çoktur.

25 Şubat 2011 tarihinde yürürlüğe giren bazı alacakların yeniden yapılandırılması hakkında 6111 sayılı kanundan yararlanmak isteyen vatandaşlar 31 Mayıs 2011 tarihine kadar vergi dairelerine başvurarak borçlarını yapılandırmıştı. Lakin borçlarını yapılandıranlar gibi işletmesini kapatmış, iflas etmiş ve bir şekilde batık vermiş kişiler "nasılsa ödeyemeyeceğim" düşüncesiyle yapılandırmaya başvuruda dahi bulunmadı .

Borçlarını yapılandıran ancak ilk 2 taksidin ardından bu taksitleri aksatan 800 bin mükellefe yazı yazılması durumu açıklamaktadır.

Devlet vatandaşından alacağını bir şekilde yapılandırıp takside bağlarken iş aleminde aynı durum söz konusu bile değildir. İmalatçı ürettiği malı alıcısına satmış ama perakendeci firma işlerinin bozulmasından dolayı ortadan kaybolduğundan imalatçı alacaklarını değil yapılandırmak borçlu kişiyi bulması bile ne mümkün. Bu tür durumlar ile karşı karşıya kalan işletme sahiplerine daha geniş ödeme imkanı tanınmalıydı. Kanun yürürlüğe girmeden önce bu konuya ısrarla değinmiştik ve demiştik ki spor kulüplerine tanınan hak kadar KOBİ'lere de aynı ödeme planı sunulmalıydı.

Bir takvim yılında ikiden fazla taksit ihlalinin yapılması halinde 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecek olduğundan en azından bu süre özel durumlar halinde uzatılmalı. Hiç kimse parası olupta keyfe keder borcunu ödemezlik yapmaz. Vatandaşın şayet ödeyecek durumu da yoksa bu alacaklara da kalem çekilmeli. Avrupa ülkelerinde bulunan devletler borç içinde yüzerken yanı başımızdaki Yunanistan dahi borçlarından dolayı temerrüde düşmek üzere. Devletler krizden etkilenirken KOBİ'lerin de etkilenmemesi mümkün müdür?

Dolayısıyla yeniden yapılandırmanın amacına ulaşabilmesi için ikiden fazla taksit ihlali kaldırılmalı. İlk iki taksitinin ödemesini aksatan kişiler bu sefer nasılsa hakkım yandı düşüncesiyle kalan ödemelerini hiç yapmayacaktır. Bu konu yetkililerimizce tekrar gözden geçirilmeli.Yeniden yapılandırmada ilk etapta %24 oranında ödeme sağlanırken %76 oranında ödeme yapılamadığı bu durumu açıklamaya yetecektir.

Yeniden yapılandırmada üçüncü taksitin son ödeme tarihinin 30 Eylül olduğunu ancak malum nedenlerden dolayı ödeme yapamayan vatandaşlara üçüncü taksitin ödenmesinde tanınan sürenin “son 3 gün” yerine son 3 ay olmasını talep ediyoruz.

 

Nurettin ÖZGENÇ
Ekonominin Gündemi

Merkez Bankası Başkanı Doç. Dr. Erdem Başç: Kemerleri çıkarmayın, fırtına geliyor


Merkez Bankası Başkanı Doç. Dr. Erdem Başç: Kemerleri çıkarmayın, fırtına geliyor



Bankası Başkanı Doç. Dr. Erdem Başçı, Türkiye ile gelişen ülkeler arasındaki ekonomik farkı uçağa benzeterek “Bazı gelişen ülkeler hala havada biz ise piste inmiş durumdayız. Fakat kemer ikaz ışıkları henüz sönmedi. Yumuşak iniş gerçekleşti diyebiliriz. Fırtına da arkadan geliyor” dedi.


Büyük Projeler İçin İş Ortaklığı Nasıl Kurulur?




Büyük Projeler İçin İş Ortaklığı Nasıl Kurulur?


 

İşletmelerin günümüzde faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli olan iki ana unsur kuşkusuz bilgi ve sermayedir.

Yüksek risk taşıyan ve tek bir yüklenici tarafından yapılması mümkün olmayan projelerde şirketler bilgi ve sermayelerini ortak bir ekonomik amaç için bir araya getirip ortaklık oluşturabilirler. Kurumlar kuracakları ortaklıkları ister Borçlar Kanununa göre adi ortaklık olarak isterse Kurumlar Vergisi Kanununa göre iş ortaklığı şeklinde kurabilirler.

İş ortaklıkları, kazancı paylaşmak amacıyla kurulan ortaklıklar olup belli bir işin yapılmasını müştereken taahhüt edebilirler.İş ortaklığı, devamlılık gösteren ve aynı nitelikte olan iş veya işler için değil, belirli bir sürede bitecek bir iş için kurulacak ve tam mükellefiyete tabi olacaktır. İş ortaklığının kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi, ortaklığın kuruluş mukavelesinde gösterilen merkezinin bulunduğu yer vergi dairesidir. Mukavelede, ortaklık merkezi belirtilmemiş ise iş merkezinin bulunduğu yer vergi dairesi, bağlı olduğu vergi dairesi olacaktır. İş ortaklıkları kurumlar vergisi mükellefi sayılmaktadırlar. Faaliyetten doğan kazanç, kurumlar vergisine tabi tutulduktan sonra vergi sonrası kazanç ortakların hisseleri oranında ortaklara dağıtılmaktadır.iş ortaklıklarının tasfiyesi, Borçlar Kanunundaki adi ortaklıkların dağılmasına ilişkin hükümlere göre yapılacaktır.

İş Ortaklıklarının Unsurları

İş ortaklıklarının kurumlar vergisi mükellefi sayılabilmesi en aşağıda belirtilen unsurları taşıması gerekmektedir.

  • Ortaklardan en az birisinin kurumlar vergisi mükellefi olması

  • Ortaklığın belli bir işi sonuçlandırmak üzere yazılı bir sözleşmeyle kurulması

  • İş ortaklığı konusunun belli bir iş olması

  • Birlikte yapılacak olan işin belli bir süre içinde gerçekleştirilmesinin öngörülmesi

  • İş ortaklığı ile işveren arasında bir yüklenim sözleşmesinin olması

  • Tarafların müştereken yüklenilen işin belli bir veya birden fazla bölümünden değil, tamamından işverene karşı sorumlu olmaları

  • İşin bitiminde kazancın paylaşılması

  • Birlikte yapılması öngörülen ve müştereken yüklenilen işin bitimi ve Vergi Usul Kanununda belirtilen mükellefiyetle ilgili ödevlerin tamamının yerine getirilmesiyle mükellefiyetin sona ermesi.


Adi ortaklıklar ise Borçlar Kanununun 520–541 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 520 inci maddesinde adi ortaklık, iki veya daha fazla kişinin, bir sözleşmeye dayanarak, ortak bir amaca ulaşmak için emek ve mallarını birleştirmesi olarak tanımlanmıştır. Adi ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir. Adi ortaklık olarak faaliyette bulunulması halinde, ortaklığa stopaj ve katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmektedir. Adi ortaklıkların ortaya çıkan kâr veya zararı, adi ortaklığı oluşturan ortaklar tarafından hisseleri oranında kendi kazançlarına dahil edilerek vergilenmektedir. Ayrıca, aynı Kanunun 538-540 ıncı maddelerinde de adi ortakların tasfiyesine ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Adi ortaklıklar, kurumlar vergisi mükellefiyeti olmamalarına rağmen katma değer vergisi mükellefi olmaları nedeniyle ayrı defter tutabilmektedirler. Ortaklar dönem sonunda ortaya çıkan kar veya zararı ortaklıktaki hisseleri oranında paylaşarak kendi hesaplarına dahil ederler.

Borçlar Kanunu'nun 522 ve 523. maddeleri hükümlerine göre; adi ortaklıkta, ortaklar, aralarında aksi kararlaştırılmamışsa, kâr ve zararı eşit olarak paylaşmak zorundadırlar. Adi ortaklık sürekli-süreksiz (doğal olarak ahlaka ve emredici hükümlere aykırı olmamak şartıyla) her türlü konuda ve amaç için kurulabilir.

Adi ortaklıklar genelde, inşaat taahhüt sektöründe proje bazında kurulurlar. En önemli avantajları düşük maliyet ile kolayca kurulabilmesi olmakla beraber, uzun soluklu ticari yaşamda gerek ortakların sınırsız sorumluluğu gerekse ortaklık hakkının devrinde ki güçlük ve işletme yaşamında ki sınırlılık sebebiyle tercih edilmemektedir. Emre Özerçen

SMMM Muhasebe Vergi

HATIRLATMA : TORBA YASAYA GÖRE YAPILANDIRILAN BORÇLARIN ÜÇÜNCÜ TAKSİTİNİN BUGÜN SON GÜNÜ (30 EYLÜL 2011)

 

 


TORBA YASAYA GÖRE YAPILANDIRILAN BORÇLARIN ÜÇÜNCÜ TAKSİTİNİN BUGÜN SON GÜNÜ (30 EYLÜL 2011)


 
Bilindiği üzere Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 sayılı Kanundan
yararlanmak için 31 Mayıs 2011 tarihine kadar vergi dairelerine başvuruda bulunan
mükelleflerin borçları Kanuna uygun olarak 6, 9, 12, 18 taksit seçeneklerinden birine göre
ikişer aylık dönemler halinde yapılandırılmıştır.Yapılandırmaya göre üçüncü taksitin 30 Eylül 2011 tarihi akşamına kadar ödenmesi
gerekmektedir.

Ayrıca, Kanuna göre bir takvim yılında 2 taksitten fazla taksitin ödenmemesi halinde
Kanundan yararlanma hakkı ortadan kalkmaktadır.

Bu nedenle, 6111 sayılı Kanuna göre borçlarını yapılandıran mükelleflerin üçüncü taksit
ödemelerini 30 Eylül 2011 tarihi akşamına kadar yapmaları gerektiğini önemle hatırlatmak
isteriz.
Bilgilerinize sunarız.

Ş.A. Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş

Hafta tatili ve yıllık izin işçinin hakkıdır


Hafta tatili ve yıllık izin işçinin hakkıdır


 

 
Yıllık izinlerimizi alamıyoruz. Cumartesi, pazar günleri nöbet tutuyoruz, maaş promosyonlarını alamadık. Ne yapabiliriz? 5...017941 Nolu SMS:
İzin hakkı anayasal bir haktır ve kanunda düzenlenmiştir. İşyerinde bir yılını dolduranlar yıllık izine hak kazanır. Ayrıca haftada 6 gün çalışılan işyerlerinde çalışanların bir gün hafta tatili hakları vardır. Hafta tatili ve yıllık izin kullandırılmıyorsa Çalışma Bakanlığı'na müracaatta bulanarak konuyla ilgili inceleme yapılmasını talep edebilirsiniz.

Bir okulun kantininde asgari ücretle çalışıyoruz. Sabah 7'de işbaşı yapıp, akşam 4-5 gibi çıkıyoruz. Cumartesileri de başka işe gönderiliyoruz. Mesai hakkımız var mı? 5...904644 Nolu SMS:
İş Kanunu'na göre haftalık çalışma süresi 45 saattir. Haftada 45 saatin üzerinde yapılan çalışmalar fazla çalışmadır. Fazla çalışılan sürelerin ücretleri, saat ücretinin yüzde 50 arttırılması ile ödenmesi gerekir. Sizin de fazla mesai ücreti almanız gerekir. Eğer ödenmiyorsa Çalışma Bakanlığı'na müracaat edip konuyla ilgili inceleme yapılmasını talep edebilirsiniz.

* * *
NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?
15.02.1966 doğumluyum, sigorta başlangıcım 15.03 1983, ne zaman emekli olurum? Ayhan ÖZCAN
SSK girişinize göre 25 yıl, 47 yaş ve 5150 prim gün şartlarına tabisiniz. Gün sayısını tamamlamanız şartı ile 47 yaşınızın dolacağı 15.02.2013 tarihinde emekli olabilirsiniz. SSK girişiniz askerden önce olduğundan borçlanma yapmanız emeklilik yaşınızı etkilemez. Prim gün sayısına ihtiyacınız yoksa borçlanmanıza gerek yok.

Sigorta başlangıcım 20.09.1976, prim günüm 40, 19.02.1957 doğumluyum. Şimdi Bağ-Kur'luyum. Bağ-Kur'dan 4050 iş günüm var. Askerlik borçlanması ile ne zaman emekli olabilirim? Faruk K.
Bağ-Kur'dan 5400 prim gün ve 58 yaşa tabisiniz. Mevcut primlerinizin üzerine 600 gün askerlik borçlanarak toplamda 4690 prim güne ulaşabilirsiniz. 5400 prim gün sayınızın tamamlanması için iki yıl daha prim ödeyerek 19.02.2015 tarihinde emekli olabilirsiniz

ALİ ŞERBETÇİ

kaynak : http://www.takvim.com.tr/Yazarlar/aliserbetci/2011/09/30/hafta-tatili-ve-yillik-izin-iscinin-hakkidir

Yatırım teşvikleri yeniden düzenlenirken - 2




Yatırım teşvikleri yeniden düzenlenirken - 2 


 

 

Bu makalede ise özetle diğer yatırım teşvik ve destekleriyle ilgili görüş ve önerilere değinilecektir.

Geçen hafta 23.09.2011 tarihinde yayımlanan makalede, yatırım teşviklerinden indirimli kurumlar vergisi oranıyla ilgili konulara yer verilmişti.

Katma değer vergisi istisnası

Yatırım teşvikleri kapsamında, teşvik belgesi sahibi yatırımcılara, belge kapsamındaki makine ve teçhizat teslimleri katma değer vergisinden istisnadır.

İstisna tam istisna olup bu kapsamda makine ve teçhizat satanlar, bunların üretimi veya alımıyla ilgili olarak yüklendikleri katma değer vergisini indirim konusu yapmakta, indiremedikleri vergiyi ise iade alabilmektedirler.

Bu özelliği nedeniyle istisna, yatırımcının vergi pozisyonuna da bağlı olarak, yatırım malı maliyetinin % 18'ine varacak ölçüde vergi tasarrufu sağlayabilmektedir.

İstisna kapsamına sadece makine ve teçhizat teslimleri girmektedir. Bu kapsam, düzenlemenin yapıldığı tarih itibariyle anlaşılır bir durumdur. Ancak o tarihten bugüne başta sanayileşme ve teşvik politikamız olmak üzere ciddi değişiklikler olmuştur.

Yürürlükte bulunan kalkınma planı, sanayi stratejisi belgesi ve hükümet programları olmak üzere, yakın geçmişten başlayarak günümüzün resmi dokümanlarına bakılacak olursa, sanayileşme ve teşvikle ilgili bölümlerin tamamına yakınının; teknoloji, Ar-Ge, inovasyon, yazılım üssü ve katma değeri yüksek ve döviz girdisi sağlayan hizmet alanlarıyla ilgili konulardan oluştuğu görülmektedir.

Böyle olunca, makine ve teçhizatla sınırlı bir yatırım teşvik unsurunun olması anlaşılabilir değildir. Mevcut teşvik düzenlemesinin, sanayileşme ve teşvik politikasını yansıtmaktan uzak olduğu açıkça görülmektedir.

Olabilecek ilk fırsatta, teşvikle ilgili yasal düzenlemenin değiştirilerek, yüksek teknoloji içerikli faaliyet yapan işletmeler ile hizmet işletmelerini dikkate alarak, makine ve teçhizat yanında;

·Yazılım teslimlerinin

·Gayri maddi hak alımlarının

·Yatırım yeri teslimlerinin ve

·İnşaat yapımı nedeniyle satın alınan girdilerin

istisna kapsamında teslimine olanak sağlanmalıdır.

Bu ölçüde geniş kapsamlı istisnanın, özellikle de çok sayıda işlemi içerdiğinden inşaat yapımı nedeniyle olabilecek alımların istisna kapsamına alınmasının, pratikte zorlukları olabilir. Ancak bu zorlukların da teslim bedeline bir sınır konularak, belli büyüklüğün altındaki alımlar istisna kapsamı dışında bırakılarak sorun giderilebilir.

Gelir vergisi stopajı teşviki getirilmelidir

Uluslararası yükümlülüklerin getirdiği sınırlamaların da sonucu olarak, yeni yatırımlarla sağlanan istihdam için getirilen sigorta primi işveren desteği dışında, teşvikler yatırım dönemine sağlanmış, işletme döneminde teşvik verilmemiştir.

Geçici bir uygulama olan 5084 sayılı Kanun'la bazı bölgelerdeki yatırımlara sağlanan gelir vergisi stopajı teşvikinin sonuna gelinmesi nedeniyle, vergi sistemimizde yatırımlar için gelir vergisi stopajı teşviki kalmamıştır.

İşletme dönemi maliyetlerinin en önemlilerinden birisi iş gücü maliyeti olup bu maliyeti azaltan her düzenleme, yatırımları etkileyebilecek bir unsurdur. Daha da ötesi, çok sayıda sigorta primi desteği zaten uygulamada olduğundan, gelir vergisi ile ilgili bir teşvikin, sigorta primi desteğinden daha etkin olacağı düşünülmektedir.

Gelir vergisi stopajı teşviki, düşük ücretlilerden oluşan çalışanların istihdam edildiği alanlarda, asgari geçim indirimi nedeniyle ücretler üzerinden zaten önemli bir vergi hesaplanmadığından, çok etkin olmayabilir. Ancak günümüzde teşvik edilen alanlarda (yüksek katma değer yaratan hizmet sektörü ile teknoloji yatırımlarında) asgari ücretliden çok nitelikli personel istihdam edileceğinden, gelir vergisi stopajı teşviki yeni politikaya daha da uygundur.

Gerek ülkemizin temel sorunlarından birisi olan işsizlik sorununun azaltılmasına ciddi bir katkı sağlamak, gerekse de yatırımcının işletme dönemi maliyetlerini azaltmak amacıyla, sınırlı da olsa gelir vergisi stopajına ilişkin bir teşvik yeni yatırım teşvikleri kapsamında mutlaka sağlanmalıdır.

Yatırım yeri sağlanması

Bazı bölgelerdeki yatırımlar ile turizm gibi sektörlerdeki yatırımlara uzun süredir sağlanan yatırım yeri tahsisi teşviki, son yatırım teşvik düzenlemeleriyle daha kapsamlı olarak düzenlenmiştir.

Ancak izleyebildiğimiz kadarıyla, yatırımcılara yer tahsisiyle ilgili beklenen etkiler görülmemektedir.

Bu durumun ortaya çıkmasında, tahsis edilen arsalar için yapılması gereken ödemelerin, konu ile ilgili bürokratik engellerin ve yerel olarak görevli kurum ve kuruluşların konuya yeterli önemi vermemelerinin etkili olduğu tahmin edilmektedir.

Öte yandan, basında son zamanlarda yer alan haberlerden, farklı mevzuat kapsamında yatırımcılara tahsis edilen arsaların zamanında ve tahsise uygun olarak kullanılmadığı, uzun süre arsaların boş tutulduğu anlaşılmaktadır.

Bu çerçevede yatırımlara yer tahsisi ile ilgili düzenlemelerin topluca yeniden değerlendirilmesine ve aksayan yönlerin giderilmesine çalışılmalıdır. Arazi zengini ülkemizde yatırımcının yer konusunda sorun yaşanmasının anlaşılabilir bir yanı yoktur.

Bakanlar Kurulu'na özel yetki verilmesi

Mevcut teşvik mevzuatımız, Bakanlar Kurulu'na çok geniş yetkiler vermiş olmakla birlikte, yatırım veya yatırımcı bazında yetkileri yoktur. Başta Ekonomi Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı olmak üzere ilgili kamu otoritelerinin yetkileri ise daha sınırlı ve uygulamaya ilişkindir.

Özellikle; büyüklüğü, istihdam ve teknoloji yaratma kapasitesi gibi konularda, tek bir yatırım olarak dahi önemli olan yatırımlar için, kanunla belirlenen sınırlar çerçevesinde, yatırım veya yatırımcı bazında yetki kullanılabilmesinde ve bu alanda belli bir esneklik sağlanmasında yarar olduğu düşünülmektedir.

Yatırım teşvik mevzuatının değiştirilmesi ve ortaya çıkan ihtiyacın hızla karşılanması her zaman mümkün olmakla birlikte, ülke açısından özelliği ve önemi olan yatırımlar için özel yetkilerin bulunması, özel yasal düzenleme yapılmasından daha kabul edilebilir bir durumdur.

Recep Bıyık

http://www.dunya.com/recep-biyik_106_0_yazar.html

Ölüm Sigortasından Hak Sahiplerine Bağlanan Aylıkların Başlangıç Tarihleri Arasındaki Farklar

Ölüm Sigortasından Hak Sahiplerine Bağlanan Aylıkların Başlangıç Tarihleri Arasındaki Farklar


 

Ölüm Sigortasından hak sahiplerine bağlanan aylıkların başlangıç tarihleri bazı kriterlere göre farklılık göstermektedir.

I- GİRİŞ

Konuyla ilgili olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalılar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Hak Sahiplerinin Aylıklarının Başlangıcı, Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması” başlıklı 35. maddesine göre sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıkları;

a) Sigortalının ölüm tarihini,

b) Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılır.

Makalemizde konuyu detaylı olarak ve örnekle izah etmeye çalışacağız.

II- ESKİ VE YENİ DÜZENLEMEYE GÖRE UYGULAMALARIN KARŞILAŞTIRILMASI

Mevcut uygulamada, yukarıda da ifade edildiği üzere sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine bağlanacak aylıklar sigortalının ölüm tarihini takip eden aybaşından başlayacaktır. Mülga Yasa 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nda ise uygulama daha farklı idi. Şöyle ki; Kurum’dan malûllük ve yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalıların hak sahiplerinin aylıklarının başlangıcı tahsis numarasının son rakamına göre ödeme dönemi başından itibaren başlayacak olması idi. Yani aybaşı kavramı kamu ve özel olmasına göre özelse (1’inden.kamu ise 15’inden) itibaren başlayacaktır. Eski uygulamaya göre ödeme döneminden başlayacak olması da ayın 17’si ile 26’sına rast gelen günden başlayacaktır.

Örnek–1: Kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken 02.09.2009 tarihinde vefat eden sigortalı Ahmet Bey’in geride kalan hak sahibi olarak özel bir işyerinde sigortalı olarak çalışan eşi Zeynep Hanım varsayalım. Bu durumda müteveffa Ahmet beyin eşi Zeynep Hanım’a ölüm aylığı bağlanacak olup aylığın başlangıcı 01.10.2009 tarihi olacaktır.

Örnek–2: Kurumdan malûllük aylığı almakta iken 03.07.2007 tarihinde vefat eden Ayşe Hanım’ın geride kalan hak sahibi olarak kızı Gülsüm Hanım bulunduğunu düşünelim. Kızı Gülsüm Hanım’ın ölüm aylığının başlangıcı 21.07.2007 tarihi olacaktır (21.07.2007 tarihi tahsis numarasının son rakamına denk gelen gündür. Bu tespit de aşağıdaki tabloya göre tespit edilmiştir).

















































Tahsis No.sunun


Son Rakamı



Gün



9



17



7



18



5



19



3



20



1



21



8



22



6



23



4



24



2



25



0



26




 

III- 01.10.2008 TARİHİNDEN ÖNCE VEFAT EDEN SİGORTALILARIN HAKSAHİPLERİNE ASKERLİK VE DOĞUM BORÇLANMASI İLE ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMASI

Hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için 4/a sigortalıları için gerekli 900 gün prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirmeyenlerden 01.10.2008 tarihinden önce vefat edenlerin hak sahipleri, vefat eden erkek ise askerlik borçlanması, kadın ise doğum borçlanmasını yaparak ölüm aylığına hak kazanabilmektedirler. 01.10.2008 tarihinden sonra vefat halinde ise borçlanma olmaksızın 900 gün şartı aranmaktadır. Dolayısıyla ölüm tarihi 01.10.2008’den önce ve sonra olmasına göre farklılık arz etmektedir.

Örnek–1: Sigortalı Murat Bey 02.04.2006 tarihinde vefat etmiştir. Geride hak sahibi eşi Fatma Hanım bulunmaktadır. Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sigortalının toplam 700 gün prim ödeme gün sayısı bulunmaktadır. 900 güne tamamlamak için 200 gün prim gerektiğinden, hak sahibi Fatma Hanım eşinin 200 gün askerlik borçlanmasını yaparak ölüm aylığı bağlatabilir.

IV- HAKSAHİPLİĞİNİN ÖLÜM TARİHİNDE VARLIĞI VE SONRADAN KAZANILMASI

Sigortalının ölüm tarihinde hak sahibi olması durumunda aylık başlangıcı ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren başlayacaktır. Fakat hak sahibi sıfatını sonradan kazanması durumunda müracaat tarihini takip eden aybaşından başlayacaktır.

Örnek–1: Sigortalı Mustafa Bey 03.11.2009 tarihinde vefat etmiştir. Geride hak sahibi olarak kızı Kezban Hanım bulunmaktadır. Hak sahibi Kezban Hanım 01.12.2009 tarihinden ölüm aylığı bağlanacaktır. Kezban Hanım’ın 03.04.2010 tarihinde işe başlaması durumunda tahsis numarasının son rakamına göre işe başlama tarihini takip eden ödeme döneminden yani 17.04.2010 tarihinden itibaren aylığı kesilecektir. Ancak Kezban Hanım’ın 24.05.2010 tarihinde çalıştığı işten ayrılarak 03.07.2010 tarihinde tahsis talebinde bulunduğunu varsaydığımızda ise, bu sefer, Kezban Hanım’a müracaat tarihini takip eden aybaşından yani 01.08.2010 tarihinden başlamak üzere ölüm aylığı bağlanacaktır.

Örnek–2: Sigortalı Ahmet Bey 11.12.2009 tarihinde vefat etmiştir. Geride hak sahibi olarak kızı Emine Hanım bulunmaktadır. Fakat Emine Hanım babasının ölüm tarihinde evlidir. Emine Hanım’ın daha sonra, 14.02.2010 tarihinde eşinden boşandığını ve 03.06.2010 tarihinde de tahsis talebinde bulunduğunu kabul ettiğimizde, Emine Hanım boşanma tarihini takip eden aybaşından yani 01.03.2010 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.

V- SONUÇ

01.10.2008 tarihinden yani sosyal güvenlikte yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra vefat eden sigortalıların hak sahiplerine ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı bağlanmaktadır. Fakat söz konusu tarihten önce vefat edenlere ise ölüm tarihini takip eden ödeme dönemi bazından itibaren aylık bağlanmaktadır. Öte yandan sigortalının öldüğü tarihte hak sahibi olup, bu niteliğin kaybedilmesi ve daha sonra tekrar kazanılması durumunda hak sahipleri, hak sahibi olma niteliğinin tekrar kazanıldığı tarihi takip eden aybaşından değil müracaat tarihini takip eden aybaşından itibaren aylıklarını almaya başlayacaklardır.

 

Süleyman UZUNOĞLU*

Yaklaşım

* SGK, Kadıköy Sosyal Güvenlik Merkezi Müdür Yrd.

İş yerinizi kapatmadan başka yerde sigortalı çalışabilirsiniz

 

İş yerinizi kapatmadan başka yerde sigortalı çalışabilirsiniz


> İbrahim Atay

Doğum Tarihim 25.07.1972. İlk Sigorta’ya girişim 28.10.1989. Şu an Bağ-Kur’luyum. Bağ-Kur’a 280 TL ödüyorum. Ne zaman emekli olurum? İş değişikliği yapmadan Sigorta’dan emekli olma şansım var mı?

CEVAP: Verdiğiniz bilgilere göre; 25 yıl, 51 yaş ve 5450 günle Sigorta’dan emekli olabilirsiniz. Bağ-Kur’dan 9000 günle emekli olabilirsiniz. “Torba Kanun”a göre iş yerinizi kapatmadan veya devretmeden bir başka iş yerinde 4/a kapsamında sigortalı olabilirsiniz. Ama kendi iş yerinizde 4/a sigortalısı olamazsınız. Bağ-Kur’dan sonra Sigorta’ya 1.260 gün prim ödemek şartıyla 51 yaşınızda, 5450 günle Sigorta’dan emekli olursunuz.

NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?

> Yılmaz Çalışkan

16.03.1964 doğumluyum. 01.05.1987 yılında SSK’lı oldum. 5279 günüm var. 2000-2009 yıllarında 2/A ve 3/A’lı olarak çalıştım. Bu hizmetler Sigorta başlangıç tarihimi geri çeker mi, ne zaman emekli olabilirim? İşten önce gittiğim askeriliğim duruyor.

CEVAP: 01.05.1999-23.05.2002 tarihleriarasında Basından dolayı 189 gün (6 ay 9 gün) İtibari Hizmetiniz var. Bu süre kadar giriş tarihiniz geri gidiyor ve 22.10.1986 oluyor. Buna göre; 25 yıl, 49 yaş, 5300 günle emekli olabilirsiniz. 50 yaş yerine 49 yaşla emekli oluyorsunuz. Yaştan tam 1 yıl erken emekli oluyorsunuz. 30.09.2008 tarihine kadar toplam 620 gün İtibari Hizmetiniz var. Bu süre kadar sigortalılığınıza ilave ediliyor ve emeklilik yaşından düşülüyor. Böylece 49 yaşınızın dolduğu 16.03.2013 yerine 26.06.2011 tarihinde emekli olabilirsiniz. 25 yılınız dolmuş. 30.04.2011 tarihi itibariyle 5279 gününüz var. 1 ay daha prim öderseniz, emeklilik müracaatı yapabilirsiniz. Askerliğiniz önce olduğu için borçlanabilirsiniz. Fakat tüm emeklilik şartlarınız tahakkuk ettiği için, borçlanmanız gerekmez.

> Ş. Gürbüz

20.08.1962 doğumlu bayanım. SSK başlangıcım 15.12.1989. Şu an Bağ-Kur’luyum, yaştan ve normal ne zaman emekli olurum?

CEVAP: Verdiğiniz bilgilere göre, 3627 gün ödenmiş priminiz var. 15 yıl, 50 yaş ve 3600 günle yaştan emekli olabilirsiniz. 15 yılınız ve gününüz dolmuş. Fakat Kademeli Yaşa girdiğiniz için, 50 yaş yerine, hiç prim ödemeden 58 yaşınızın dolduğu 20.08.2020 tarihinde emeklilik müracaatı yapabilirsiniz. Veya 20 yıl, 46 yaş ve 5375 günle normal emekli olursunuz. Ama bunun için 4 yıl 11 ay daha Sigorta’ya prim ödemeniz gerekir.

> H. Kaplan

16.09.1970 doğumlu bayanım. İlk işe giriş tarihim 01.11.1988, ödenen primim 5351 gün. 30.04.2008 doğumlu bir kızım var. Şu anda çalışmıyorum. Ne zaman emekli olabilirim, doğum borçlanması yaparsam erken emekli olma imkânı var mı, ne kadar maaş alırım?

CEVAP: Verdiğiniz bilgilere göre; 20 yıl, 45 yaş ve 5300 günle Sigorta’dan emekli olabilirsiniz. 20 yılınız ve gününüz dolmuş. 45 yaşınızın dolduğu 16.09.2015 tarihinde emeklilik müracaatı yapabilirsiniz. Doğum Borçlanması emeklilik şartlarını değiştirmez. Sadece gün olarak priminize ilave edilir. Priminiz dolduğu için Doğum Borçlanması yapmanız gerekmiyor. Bugünkü şartlarda 1069 TL maaşı bağlanır.

> İsmail Eynallı

01.01.1963 doğumluyum. 01.07.1987 tarihinde sigortalı işe başladım. 1983 ve 1985 yılları arasında 20 ay askerlik yaptım. Askerlik süremin tamamını borçlanabiliyor muyum? Ayrıca 1992 yılının 2. ayından beri Bağ-Kur’a devam etmekteyim. Ne zaman ve nasıl emekli olabilirim?

CEVAP: Verdiğiniz bilgilere göre, 4/a ve 4/b kapsamında toplam 23 yıl hizmetiniz var. 2 yıl daha prim öderseniz 51 yaşınızın dolduğu 01.01.2014 tarihinde 25 tam yıl ile Bağ-Kur’dan emekli olabilirsiniz. 20 ay askerliğin tamamını borçlanırsanız, 49 yaşınızda emekli olursunuz

Lütfi Köksal

http://www.turkiyegazetesi.com/makaledetay.aspx?id=508488

İş yerinizi kapatmadan başka yerde sigortalı çalışabilirsiniz

 

İş yerinizi kapatmadan başka yerde sigortalı çalışabilirsiniz


> İbrahim Atay

Doğum Tarihim 25.07.1972. İlk Sigorta’ya girişim 28.10.1989. Şu an Bağ-Kur’luyum. Bağ-Kur’a 280 TL ödüyorum. Ne zaman emekli olurum? İş değişikliği yapmadan Sigorta’dan emekli olma şansım var mı?

CEVAP: Verdiğiniz bilgilere göre; 25 yıl, 51 yaş ve 5450 günle Sigorta’dan emekli olabilirsiniz. Bağ-Kur’dan 9000 günle emekli olabilirsiniz. “Torba Kanun”a göre iş yerinizi kapatmadan veya devretmeden bir başka iş yerinde 4/a kapsamında sigortalı olabilirsiniz. Ama kendi iş yerinizde 4/a sigortalısı olamazsınız. Bağ-Kur’dan sonra Sigorta’ya 1.260 gün prim ödemek şartıyla 51 yaşınızda, 5450 günle Sigorta’dan emekli olursunuz.

NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?

> Yılmaz Çalışkan

16.03.1964 doğumluyum. 01.05.1987 yılında SSK’lı oldum. 5279 günüm var. 2000-2009 yıllarında 2/A ve 3/A’lı olarak çalıştım. Bu hizmetler Sigorta başlangıç tarihimi geri çeker mi, ne zaman emekli olabilirim? İşten önce gittiğim askeriliğim duruyor.

CEVAP: 01.05.1999-23.05.2002 tarihleriarasında Basından dolayı 189 gün (6 ay 9 gün) İtibari Hizmetiniz var. Bu süre kadar giriş tarihiniz geri gidiyor ve 22.10.1986 oluyor. Buna göre; 25 yıl, 49 yaş, 5300 günle emekli olabilirsiniz. 50 yaş yerine 49 yaşla emekli oluyorsunuz. Yaştan tam 1 yıl erken emekli oluyorsunuz. 30.09.2008 tarihine kadar toplam 620 gün İtibari Hizmetiniz var. Bu süre kadar sigortalılığınıza ilave ediliyor ve emeklilik yaşından düşülüyor. Böylece 49 yaşınızın dolduğu 16.03.2013 yerine 26.06.2011 tarihinde emekli olabilirsiniz. 25 yılınız dolmuş. 30.04.2011 tarihi itibariyle 5279 gününüz var. 1 ay daha prim öderseniz, emeklilik müracaatı yapabilirsiniz. Askerliğiniz önce olduğu için borçlanabilirsiniz. Fakat tüm emeklilik şartlarınız tahakkuk ettiği için, borçlanmanız gerekmez.

> Ş. Gürbüz

20.08.1962 doğumlu bayanım. SSK başlangıcım 15.12.1989. Şu an Bağ-Kur’luyum, yaştan ve normal ne zaman emekli olurum?

CEVAP: Verdiğiniz bilgilere göre, 3627 gün ödenmiş priminiz var. 15 yıl, 50 yaş ve 3600 günle yaştan emekli olabilirsiniz. 15 yılınız ve gününüz dolmuş. Fakat Kademeli Yaşa girdiğiniz için, 50 yaş yerine, hiç prim ödemeden 58 yaşınızın dolduğu 20.08.2020 tarihinde emeklilik müracaatı yapabilirsiniz. Veya 20 yıl, 46 yaş ve 5375 günle normal emekli olursunuz. Ama bunun için 4 yıl 11 ay daha Sigorta’ya prim ödemeniz gerekir.

> H. Kaplan

16.09.1970 doğumlu bayanım. İlk işe giriş tarihim 01.11.1988, ödenen primim 5351 gün. 30.04.2008 doğumlu bir kızım var. Şu anda çalışmıyorum. Ne zaman emekli olabilirim, doğum borçlanması yaparsam erken emekli olma imkânı var mı, ne kadar maaş alırım?

CEVAP: Verdiğiniz bilgilere göre; 20 yıl, 45 yaş ve 5300 günle Sigorta’dan emekli olabilirsiniz. 20 yılınız ve gününüz dolmuş. 45 yaşınızın dolduğu 16.09.2015 tarihinde emeklilik müracaatı yapabilirsiniz. Doğum Borçlanması emeklilik şartlarını değiştirmez. Sadece gün olarak priminize ilave edilir. Priminiz dolduğu için Doğum Borçlanması yapmanız gerekmiyor. Bugünkü şartlarda 1069 TL maaşı bağlanır.

> İsmail Eynallı

01.01.1963 doğumluyum. 01.07.1987 tarihinde sigortalı işe başladım. 1983 ve 1985 yılları arasında 20 ay askerlik yaptım. Askerlik süremin tamamını borçlanabiliyor muyum? Ayrıca 1992 yılının 2. ayından beri Bağ-Kur’a devam etmekteyim. Ne zaman ve nasıl emekli olabilirim?

CEVAP: Verdiğiniz bilgilere göre, 4/a ve 4/b kapsamında toplam 23 yıl hizmetiniz var. 2 yıl daha prim öderseniz 51 yaşınızın dolduğu 01.01.2014 tarihinde 25 tam yıl ile Bağ-Kur’dan emekli olabilirsiniz. 20 ay askerliğin tamamını borçlanırsanız, 49 yaşınızda emekli olursunuz

Lütfi Köksal

http://www.turkiyegazetesi.com/makaledetay.aspx?id=508488

ANALIK SİGORTASINDAN GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ALAN ÇALIŞANIMA MAAŞLARINI TAM OLARAK ÖDEMEK İSTİYORUM SGK CEZA GELİR Mİ?



ANALIK SİGORTASINDAN GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ALAN ÇALIŞANIMA MAAŞLARINI TAM OLARAK ÖDEMEK İSTİYORUM SGK CEZA GELİR Mİ?

YARDIM NİTELİĞİNDE YAPILAN MAAŞ ÖDEMELERİ GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİĞİ ENGELLEMEZ:

Sizin yazılarınızı Ali Tezel com.sitesinden takip ediyorum.İlginç ve de uygulamaya yönelik olan güncel konuları işliyorsunuz.İşveren olarak şirketimde çalışan bayan personelim hamile kendisi doğum öncesi ve sonrası olmak üzere izin kullanacaktır.Bu sürelere ait geçici iş göremezlik parası alacağı için,işveren olarak aylık maaşlarını tam olarak ödemek istiyorum.Bu konuda bilgi kaynakları yetersiz olduğu için kafamız karıştı.Bazıları diyor ki maaş ödenmez,bazıları ödenir diyor.Bu işin doğrusu Nedir?Bu konuda bizlere bilgi verir misiniz?-İşveren.

Analık sigortası 5510 sayılı SS ve GSSK'nun, 15 maddesinde, “4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve özürlülük halleri analık hali kabul edilir.” şeklinde tanımlanmıştır.

Sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilâve edilerek çalışmadığı her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir.

Madde metninde anlaşılacağı üzere kadın sigortalının doğumdan önce ve sonra sekiz haftalık sürelerde işyerinde fiilen çalışmamış olmasına rağmen işveren tarafından, yardım olarak atıfet kabilinden ücret ödenmesi bundan dolayı da sigortalılık bildirimine devam ettirilmesi mümkündür. Bu durum sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği verilmesini etkilemeyecektir.

Burada geçici iş göremezlik açısından kural :

Doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olma şartının gerçekleşmiş olması gerekmektedir.

Püf Nokta:

Sigortalı kadının sigortalılık da eksik günü doksan günü tamamlamak adına bu eksik gün sayısını doğuma üç hafta kalıncaya ve hekimin de uygun görmesi şartıyla çalışarak tamamlayabilecektir.

Atıfet Kabulu ödeme fiili çalışma olmadığı için doksan gün eksiği tamamlamaz.

Eksik gün sayısı işyerinde fiilen çalışma olmadan işveren tarafından kendisine yardım olarak, atıfet kabilinden ücret ödenmesi ve buna bağlı olarak da sigortalılık bildirimin devam ettirilmesi neticesinde tamamlanması mümkün olmamaktadır.


Bu durumda sigortalının iş göremediği süre boyunca hayatını sürdürmesi açısından kendisine yapılan aylık ödemeleri bir yardım olarak kabul edeceğiz. Kadın sigortalının işvereninin ücret ödemeye devam etmesi durumu sigortalının geçici iş göremezlik ödeneği almasına da engel teşkil etmeyecektir.


**


NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?
11.03.1966 yılında doğdum.İlk defa 01.05.1985 tarihinde sigortalı oldum.
360 gün kadar prim ödendi.04.05.2001 tarihinde Bağ-Kur’lu olarak bugüne kadar 3860 gün kadar prim ödedim.
01.03.2011 tarihinden itibaren SSK’lı olarak çalışıyorum.Ne zaman emekli olurum?Mehmet.


01.05.1985 tarihine göre 25 yıl 48 yaş 5225 gün ile emekli olabilirsiniz.
Bugüne kadar ödediğiniz primlerin toplamı 4220 gün olduğu için son 3,5 yıl kuralı gereğince 1261 gün kadar 4-1(a)’lı statü de prim öderseniz bu kapsamda emekli olacaksınız.


**


ASKERLİĞİNİ BORÇLAN BİR YIL ERKEN EMEKLİ OL!
05.01.1965 doğumluyum.İlk defa sigorta girişim 25.03.1988 olup prim ödeme günüm 5100 gündür.Askerliğimi 1985 ve 1987 yılları arasında yaptım.Askerlik borçlanmamı ödersem ne zaman emekli olurum?Nizam.


24.111986-23.05.1988 tarihleri arasında sigortalı olanlar 25 yıl 50 yaş 5375 gün ile emekli olabilirsiniz.
Askerliğinizi sigortalı olmadan önce yaptığınız için borçlanmanız halinde 49 yaş 5300 gün ile emekli olabilirsiniz.


**


HİZMET BİRLEŞTİRME DE SON YEDİ YIL KURALI BAĞLAR MI?
10.06.1965 doğumluyum.10.06.1983 tarihinde Bağ-Kur’lu oldum.21.04.1994 yılına kadar Bağ-Kur sigortalılığım sürdü.12 yıl ,10 gün.01.11.1995 tarihinde SSK’lı oldum.30.09.2008 tarihine kadar 3751 gün kadar prim ödedim.01.10.2008 ve 28.02.2011 tarihine kadar Bağ-Kur primi ödedim.
01.03.2011 tarihinden itibaren SSK’ı olarak çalışıyorum.
Hizmet birleştirmesine göre 1261 gün kelepçesine takılıyor muyum?Ne zaman emekli olurum?Mustafa E.


Bağ-Kur girişiniz ilk defa sigortalı olduğunuz tarih olarak başlangıç sayılacaktır.10.06.1983 tarihine göre 25 yıl 47 yaş 5150 gün ile emekli olacaksınız.
1261 gün kavramına gelince ;
4330 gün Bağ-Kur Ödemeniz var.(10.06.1983-21.04.1994)
3751 gün SSK Ödemeniz var.(01.11.1995-30.09.2008)
870 gün Bağ-Kur Ödemeniz var.(01.10.2008-28.02.2011)
Bu durumda siz 1261 gün kelepçesinden kurtulmak için iyi bir zamanlama yaparak Bağ-Kur dediğimiz 4-1(b)’li olarak son yedi yılda çalışma gününüz az olduğu için bundan sonra fiili çalışmanız içinde ağırlık SSK olacağı için 10.06.2012 tarihinde SSK’lı olarak emekli olacaksınız.


**


17 YIL 3920 GÜN İLE EMEKLİ OLABİLİRSİNİZ.
24.05.1975 doğumluyum.18.03.1997 tarihinde SSK’lı olarak işe başladım.11.09.1997 tarihinde Bağ-Kur sigortalısı oldum.7 ay 19 gün kadar ödenmiş primim var.01.05.1998 tarihinden itibaren SSK’lı olarak çalışmaya başladım.Trafik Kazası sonucu %44 oranında sakatlık raporum var.4827 gün SSK sürem,229 gün kadar Bağ-Kur’a ödenen primim var.
Şu anda çalıştığım işyerinden vergi indirim raporu almadığım için emekli olma şartlarım nedir?Ahmet.
%44 oranında sakatlık raporunuzla şu anda SSK’lı olarak çalışıyorsanız bağlı olduğunuz İl Defterdarlığına müracaat ederek Sakatlık İndiriminden faydalanmak istediğinizi belirtmeniz halinde elinizdeki rapor ile sizi hastaneye sevk edilerek tekrar Sağlık Raporu isteyebilirler.Gelen Sağlık Raporu Ankara Maliye Merkez Yüksek Sağlık Kurulunda değerlendirilerek Sakatlık Derecenize göre Emeklilik tarihiniz belirlenecektir.
Bu durumda III.Derece sakatlığınız belirlendiğinde 17 yıl 3920 gün ile emekli olabilirsiniz.
18.03.2014 tarihine kadar vergi indirimi raporu temin ettiğinizde emekli olabileceksiniz.
Bu rapor ile daha az vergi ödeyerek elinize daha fazla ücret geçecek ve Kademeli Emeklilikte istenilen yaş,yıl ve gün sorununuz olmayacaktır.


**


EMEKLİ SGDP ÖDEYEREK ÇALIŞIR.
Emekli olduğumdan ekonomik nedenlerden dolayı iş buldum.Emekli maaşımdan kesinti olacak mı?Haklarım Nedir?-Emekli
Emekliler ekonomik olarak çalışma hayatına devam edebilirler.Bu hak sadece 1.10.2008 tarihinden önce sigorta tescili olanlar için tanınmış bir haktır.
Okurumuz elbette kayıt altında olmak şartı ile 4-1(a)’lı olarak SGDP ödeyerek çalışabilir.
Ücret Bordrosundan İşçi Payı olarak %7,5 oranında SGDP kesintisine tabi olacaktır.
Bu şekilde çalışanların ödeyeceği Destekleme Primi ile Kısa Vadeli Sigorta Kolları dediğimiz İş Kazası ve Meslek Hastalıklarından yararlanacaktır.
Aynı zaman da İş Hukukun sağladığı imkanlar olan Yıllık İzin,Kıdem ve İhbar Tazminatlarından faydalanacaktır.
Kısacana kayıt altına alınması ile birlikte tüm haklara da sahip olacaktır.
Bu konuda detaylı kapsamlı yazımızı ilgilenen okurlarımız aşağıdaki;


 


EMEKLİ OLUP TEKRAR ÇALIŞANLARIN KIDEM TAZMİNATI -İHBAR TAZMİNATI –İŞ GÜVENCESİ- YILLIK İZİN SÜRELERİ





Günümüz koşullarında hayat şartları ekonomik olarak ağırlaşmıştır.Bir çok emekli ikinci kez iş hayatında hizmet akdi ile çalışmaya başlamıştır.Bunun asıl nedeni yetersiz emekli aylıkları karşısında ek gelir sağlayarak hayat standartını belli bir nokta da tutmak ihtiyacıdır.
Emekli çalışanlar SGDP ödeyerek çalışmaya devam ederler.
İş Kanununda emekli çalışanların hakları kısıtlanmamıştır. Diğer çalışanlarla aynı haklara sahiptirler.
İşçiler emekli olduktan sonra aynı işveren emrinde yada başka bir işveren emrinde tekrar çalışırlarsa işveren tarafından iş akitleri fesh edilirse 4857 sayılı İş Kanunundaki yazılı uygulamalar hayata geçirilecektir.


Emekli olup Kıdem Tazminatı Alan Çalışanın Tekrar Aynı İşyerinde Çalışırken yada Farklı İş yerinde Çalışırken İş Akdi Sona Erdiğinde İhbar,Kıdem Tazminatı ,İş Güvencesi Hakları:

İhbar Tazminatı
Emekli olup aynı işyerinde yada farklı işyerinde çalışanların 4857 sayılı İş Kanunun 17. maddesine göre İhbar Tazminatı Alma hakları vardır. Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.
İş sözleşmeleri;
a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
b) İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c) İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,
Feshedilmiş sayılır.
Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
Kıdem Tazminatı
Emekli olan işçi, emekli olduğu süreye kadar olan hizmetinin karşılığı kıdem tazminatını aldıktan sonra, aynı işverenin aynı veya değişik işyerlerinde çalışmaya devam eder ve işyerinde emeklilik sonrası en az bir yıl çalışıp iş sözleşmesi de 1475 sayılı İş Kanunun 14. maddesinde belirtilen hükümlere uygun olarak kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde son bulur ise ikinci defa çalışmaya başladığı süreye ilişkin olarak kıdem tazminatı ödenir. Bir yıllık süre olmaz ise kıdem tazminatı ödenmez.
Kıdem tazminatının hesaplanması, son ücret üzerinden yapılır. Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında çıplak ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur. Kıdem tazminatı ile ilgili 30 günlük süre iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile işçi lehine değiştirilebilinir. Ancak, toplu sözleşmelerle ve iş sözleşmeleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanunu’na tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemeyecektir.
İşçinin farklı işyerinde çalışsa bile bir yıllık çalışma süresi var ise aynı şartlarda kıdem tazminatı ödenecektir.O halde işçi, emeklilikten sonra farklı bir işyerinde çalışmaya başlarsa, kıdem tazminatı için öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde de kıdem tazminatına hak kazanacak.Çalışmanın aynı ya da farklı işyerinde gerçekleşmesinin bir önemi bulunmayacaktır.
Yargıtay kararında da açıkça yer aldığı gibi işçinin emekli olduktan sonraki çalışması yeni bir iş sözleşmesi olarak değerlendirilecek. İşçinin emeklilikten sonraki döneme ait kıdem tazminatı, son ücreti üzerinden hesaplanacaktır.
Yargıtay kararında da belirtildiği üzere işçi emeklilik sonrası kıdem tazminatının hesabında emeklilikten önceki çalışma süresinin dahil edilerek kıdem tazminatının son ücreti üzerinden yeniden hesaplamasını isteyemeyecektir.O halde İşçinin emeklilik öncesi hizmet süresi, kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz.


Uygulamada aynı işyerinde çalışmaya devam edecek olan işçi, emeklilik öncesine ait kıdem tazminatının daha sonra ödenmesine muvafakat gösterebilmektedir.
Bu konuda Yargıtay. 9. HD.’nin, 24.12.2004 tarih ve E.2005/9479, K.2005/37140 sayılı Kararı;
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin ''...Emeklilik tarihinden sonra hizmet akdi kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona eren işçiye, son ücreti üzerinden tüm hizmet süresi esas alınarak kıdem tazminatı alacağı ……ödenmelidir. Davacının emekli olduğu 31.08.1996 tarihinde kendisine kıdem tazminatı ödenmediği ve emeklilikten sonra da davacının çalışmasını sürdürerek 31.08.1997 tarihinde hizmet akdinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiği anlaşıldığından 1475 sayılı Yasa’nın 14/II. maddesi gereğince kıdem tazminatına esas süre belirlenirken tüm çalışma süresi nazara alınmalı ve son ücret üzerinden kıdem tazminatı alacağı hesaplanmalı ve talepte göz önünde bulundurularak hüküm kurulmalıdır…'' Kararı’nda belirtildiği üzere emeklilik tarihinden sonraki iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona eren işçiye tüm süre ve son ücreti üzerinden kıdem tazminatı ödenecektir
O halde işçi emekli olmuş, ancak kıdem tazminatı işveren tarafından ödenmemişse ve işçide halen aynı işyerinde çalışmaya devam ediyorsa, işçinin emeklilik sonrası iş sözleşmesi de kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde son bulmuş ise kıdem tazminatının hesabında, emeklilik öncesi süre ile emeklilik sonrası süre birleştirilecektir.En son ücret üzerinden Kıdem Tazminatınız ödenecektir.
Feshin Geçerli Sebebe Dayandırılması
4857 sayılı İş Kanunun 18 maddesine göre ''Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır''
Salt işçinin emekli olarak çalıştığını sebep göstererek işveren iş akdini fesih edemez.Bunun üzerine işçi işverene karşı işe iade davası açabilir.İşverende işçinin iş akdini haklı nedenle fesh ettiğini ilgili İş Mahkemesindeki savunmasında yapacaktır. İşveren davayı kaybetmesi karşısında İşçi davayı kazanır 10 gün içinde işe başlamak için işverene müracaat eder,işverende işçiye işe başlatma yönünde onay vermez ise;
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve İzin Süreleri:
4857 sayılı İş Kanunun 53.maddesinde işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden,
b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) On beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden,az olamaz. Ancak on sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.
Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.


Emekli Olarak Aynı İşyerinde Çalışanların Yıllık İzin Sürelerindeki Sorun:
Yargı kararlarında emekli olan işçi kıdem tazminatını alarak kıdem yıllarını tasfiye ettiği gerekçesi ile emekli olduktan sonra aynı işyerinde çalışsa da Yıllık ücretli izine esas kıdemin hesaplanmasında her ne kadar emeklilik öncesi çalışma süresi emeklilik sonrasının kıdeminde dikkate alınmaması yönünde yargı kararları varsa da ,kesintiye uğramamış olarak sayılarak da işçi lehine kazanılmış haklarla da devam edilebilinir.Bu şekli ile işveren işçi lehine pozitif uygulama yapabilir.Fakat işçi işvereni eski çalışma süreleri dikkate alınarak yıllık izin süresi belirlemeye zorlayamaz
.
Emekli Olarak Başka Bir İşyerinde Çalışanların Yıllık İzin Sürelerindeki Sorun:
Emekli olduktan sonra eski işyerlerinin dışında başka işverenlere ait işyerlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri hesap edilirken emeklilik öncesi çalışma süreleri dikkate alınmaz.
Burada da işçinin yıllık ücretli izne hak kazanabilmesi için en az bir yıl çalışmış olması gerekmektedir
Genelde emeklilik yaş hadleri ortalama olarak 50 yaş dikkate alındığında , elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olmayacaktır.
Bu sürelerde iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.





VEDAT İLKİ


 

 

Hangi fiiller birinci derecece usulsüzlük kapsamındadır?

Hangi fiiller birinci derecece usulsüzlük kapsamındadır?


 

Usulsüzlük, vergi kanunlarının şekle ve usule müteallik hükümlerine riayet edilmemesidir.
Usulsüzlükler ve cezalarına ilişkin düzenlemelere Vergi Usul Kanunu’nun 351-355. Maddeleri arasında yer verilmiştir. Buna göre usulsüzlükler I. derece usulsüzlükler, II.derece usulsüzlükler ve özel usulsüzlükler olmak üzere üç dereceye ayrılır ve yine aynı kanuna bağlı cetvele göre cezalandırılır.
I.derece usulsüzlük cezalarına ilişkin düzenlemelere Vergi Usul Kanunu’nun 352’nci maddesinde yer verilmiştir. Söz konusu kanun maddesi aşağıdaki gibidir.

.
I inci derece usulsüzlükler
1. Vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemiş olması;
2. Bu Kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerden herhangi birinin tutulmamış olması;
3. Defter kayıtlarının ve bunlarla ilgili vesikaların doğru bir vergi incelemesi yapılmasına imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz veya karışık olması;

4. (4369 sayılı Kanunun 82/1-a maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.)
5. Çiftçiler tarafından 245'inci madde hükmüne göre muhtar ve ihtiyar heyetlerince yapılan davete müddetinde icabet edilmemesi;
6. Bu kanunun kayıt nizamına ait hükümlerine (Madde 215-219) uyulmamış olması (Her incelemede inceleme tarihine kadar aynı takvim yılı için tespit edilen usulsüzlükler tek fiil sayılır);
7. İşe başlamanın zamanında bildirilmemesi;
8. Tasdiki mecburi olan defterlerden herhangi birinin tasdik muamelesinin yaptırılmamış olması (Kanuni sürenin sonundan başlayarak 1 ay geçtikten sonra tasdik ettirilenler tasdik ettirilmemiş sayılır.);
9.Diğer ücretler üzerinden salınan Gelir Vergisinde, tarh zamanı geçtiği halde verginin tarh ettirilmemiş olması;
10. (2995 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle kaldırılmıştır.)
11.Veraset ve intikal vergisi beyannamesinin 342'nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen süre içerisinde verilmiş olması.



 

Which Actions are considered as first degree irregularity?

An irregularity is the failure to conform to the provisions of tax laws which are concerned with form and procedure.

Regulations concerning irregularity, are provided in Articles 351-355.of the Tax Procedures Code. Accordingly, irregularities are classified under three groups, namely 1st Degree Irregularities, 2nd Degree Irregularities and special irregularities, and are penalized in accordance with the relevant degrees.
Regulations concerning first degree irregularities are provided in Article 352 of the Tax Procedures Code. The concerned article is as follows:
First Degree Irregularities:

1. Failure to file tax and charge returns on time;

2. Failure to maintain any one of the books which under this Act must be maintained;

3. Book records and the documents related to them being so deficient, irregular, or confused as to render a tax audit impossible;

4. (abolished pursuant to Article 82/1-a of Law Numbered 4369)


5. Failure by farmers to accede to invitations made by headman or boards of aldermen in accordance with the provisions of Article 245;

6. Failure to conform to the provisions of this Act (Articles 215-219) concerned with the record system. (At each audit, any irregularities determined during the same calendar year up to the date of audit shall be considered a single act.);

7. Failure to declare the start of work in due time;

8. Failure to have certification carried out on any one of the books which are legally required to be certified. (Those certified one month later than the conclusion of the legal period shall be considered not having been certified.);

9. In the case of Income Tax which is imposed on a lump-sum basis, failure to have the tax levied even though the time for levy has passed;

10. (abolished pursuant to Article 4 of the Law Numbered 2995)


11. Filing Inheritance and Transfer Tax returns within the period stipulated in Paragraph 2 of Article 342.
I

Ticaret unvanı

Ticaret unvanı


Yeni Türk Ticaret Kanunu, birçok yeniliği hüküm altına almıştır.
Zamanı geldikçe, okudukça, uyguladıkça öğreniyoruz/öğreneceğiz.
Bugün ticaret unvanı kullanma zorunluluğunu ele alacağız.
Ticari unvan

Hususi Bina İnşaatlarının Vergi Kanunları Karşısındaki Durumu


Hususi Bina İnşaatlarının Vergi Kanunları Karşısındaki Durumu


Soru:
Özel bina inşaatının vergi kanunları karşısındaki durumu nedir?
Kişinin kullanım amaçlı yaptığı inşaatı inşaat bittikten sonra satması durumunda nasıl vergilendirecektir?

6111 ile Yapılandırılan Taksidimizi % 10 Eksik Ödersek Ne Olur?

6111 ile Yapılandırılan Taksidimizi % 10 Eksik Ödersek Ne Olur?


 

 
6111 Sayılı Yasa Kapsamında Yeniden Yapılandırılan Borçlarını Taksitlendiren Mükellefler İçin Bugün (30.09.2011) Taksit Ödeme Günü, Taksidin Tamamını veya Bir Kısmını Ödeyemeyen Mükelleflerin Durumu. Ödeyemeyecek Mükelleflerin Durumu, Gelir İdaresi Başkanlığının Web sitesinde yer alan aşağıdaki metin ile açıklanmıştır.

6111 Sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırılan borçların normal taksit süresinde ödenmemesi durumunda Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılır mı?

Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51.maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır.

Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir.

 

Taksitler için yapılan ödemelerde her bir taksite yönelik 5 liraya kadar eksik ödemeler ihlal sebebi sayılmamıstır. Bununla birlikte, taksit tutarının %10'u 5 liranın altında ise yüzde %10 tutarına isabet eden tutar kadar eksik ödeme ihlal sebebi sayılmayacaktır. Ancak, bu tutarları aşan eksik ödemelerin ihlal sebebi olarak değerlendirilecegi tabiidir.

Kaynak : www.gib.gov.tr

Ruh Bilimi ile ilgili KDV Oranı

 

Ruh Bilimi ile ilgili KDV Oranı

- 30.09.2011 -



Soru: Şirketin ruh bilimi hizmeti vermesi halinde uygulanacak KDV oranı yüzde 8 mi yüzde 18 mi olacaktır?

Cevap: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1’nci maddesi ile Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi tutulmuştur.

Aynı Kanunun 28’inci maddesi ile vergiye tabi işlemler için uygulanacak vergi oranları düzenlenmiş, ekli listelerle de mal teslimleri ve hizmet ifaları tek tek ele alınarak uygulamaya açıklık getirilmiştir. Yine aynı maddede ekli listelerde yer almayan her bir işlem için genel oran uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28. maddesinin Bakanlar Kurulu’na verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan Kararname eki (I) sayılı listede yer alan mal ve hizmetler için % 1, (II) sayılı listede sayılan mal ve hizmetler için % 8, bu listeler dışındaki mal ve hizmetler için ise % 18 olarak tespit edilmiştir.

Buna göre, bir şirketin sözleşmesinde yer alan ruhbilimi ile ilgili hizmetler anılan listelerde yer almaması nedeniyle satış bedeli üzerinden % 18 oranında katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir.


Koray ATEŞ
SMMM-E. Öğretim Görevlisi
Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti.
Fax:0224 224 53 54
korayates@muhasebetr.com


Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

Şoförlerden motorin istanı! Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu: 'Artık dayanamıyoruz'

Şoförlerden motorin istanı!


Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu: 'Artık dayanamıyoruz'

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı Fevzi Apaydın, kamyoncu esnafının motorin fiyatlarıyla baş edecek durumunun kalmadığını savunarak, motorine geçen yıldan bu yana yüzde 25 zam yapılırken, nakliye fiyatlarının aynı kaldığını belirtti.

Blog Arşivi

BU HAFTA EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK OKUNANANLAR

Categories

.edevlet.com (1) ‘Gelir Testi’ (1) ‘intibak zammı’ (1) "EŞ DURUMU" (1) "muhasebe" (21) "Pratik Bilgiler "pratik bilgiler (1) (Stopaj (1) 01.01.2012 - 30.06.2012 Asgari Ücret (1) 01.07.2012 - 31.12.2012 Asgari Ücret (1) 12 Eylül mağdurları (2) 15 yıldan az memuriyet (1) 16 Yaşından Büyükler Asgari Ücret (1) 16 yaşını doldurmuş işçiler (1) 18 Yaş GSS (1) 18 Yaş Üstü (1) 2-B arazilerinin satış şartları (1) 2009 askerlik borçlanması hesaplama (1) 2011 enflasyon (1) 2011 kapanış işlemleri (6) 2011 Yılbaşı Milli Piyango (1) 2012 (105) 2012 açılış işlemleri (6) 2012 Amortisman Sınırı (1) 2012 ASGARİ (1) 2012 ASGARİ ÜCRET (2) 2012 Avukatlık Ücret Tarifesi (1) 2012 DAMGA VERGİSİ ORANLARI (1) 2012 defter (1) 2012 Defter tasdi (1) 2012 Defter Tutma Hadleri (1) 2012 DİĞER KAZANÇ (1) 2012 Fatura Düzenleme Sınırları (1) 2012 Geçici Vergi Oranları (1) 2012 Gelir Vergisi (1) 2012 gelir vergisi oranlar (1) 2012 GELİR VERGİSİ ORANLARI (1) 2012 Gelir vergisi tarifesi (2) 2012 Hesap Pusulası (1) 2012 KAPICI MAAŞ HESABI (1) 2012 milli piyango sonuçları (1) 2012 Motorlu Taşıtlar Vergisi (1) 2012 Motorlu Taşıtlar Vergisi Tarifeleri (1) 2012 MTV (1) 2012 Sakatlık indirimi (1) 2012 SGK İDARİ PARA CEZALARI (1) 2012 VERGİDEN MÜSTESNA YEMEK BEDELİ (1) 2012 YEMEK BEDELİ (1) 2012 Yemek İstisnası (1) 2012 Yılbaşı Milli Piyango (1) 2012 YILI (66) 2012 yılı asgari ücret (2) 2012 yılı asgari ücret tutarları (2) 2012 yılı cenaze ödeneği (1) 2012 YILI DEFTER TUTMA (1) 2012 YILI DEFTER TUTMA HADLERİ (3) 2012 yılı emzirme ödeneği (1) 2012 Yılı gelir (1) 2012 Yılı gelir vergisi (1) 2012 Yılı gelir vergisi dilimleri (1) 2012 yılı gelir vergisi oranları (1) 2012 Yılı Sakatlık İndirimi (1) 2012 yılı vergi (1) 2012 yılında uygulanacak yeniden değerleme oranı (1) 2012 Yili Asgari Geçim İndirimi Tablosu (1) 2B Arazi (1) 2B Arazileri (2) 31.10.2011 tarih 292 nolu karar (1) 3600 günle emeklilik (1) 4 ülkede kıdem tazminatı fonu (1) 4/b Sigortalılık Bildirimi (1) 4857 (1) 4857 sayılı (1) 5 lira fazla katılım payı (1) 6111 Sayılı Kanun (1) 65 YAŞ (1) 65 YAŞ AYLIĞI (1) 65 yaş ve özürlü maaşı hangi hallerde kesilir? (2) 657 s.DMK’ya göre istihdam şekilleri (1) 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU (1) 663 sayılı KHK (1) 666 kanun (1) 666 sayılı (1) 8.000 TL üzerindeki ödemeler (1) 975 lira taban (1) Açık Hesaplarınızın Ne Kadarını Tahsil Edebileceğinizi Biliyormusunuz (1) AGİ (2) AGİ NEDİR? (1) aidatlarını ödememekte direnirken (1) AİLE HEKİMLİĞİ (1) Akaryakıt fişi (1) Akşam Metin Taş (1) Alacak ve Borç Notları (1) Alarm İzleme Merkezi Kurma ve İşletme Yeterlik Belgesi (1) Ali TEZEL (1) almanya (1) Almanya'dan yurtdışı borçlanma (1) ALO 170 (1) Amortisman (1) Amortisman Sınırı (1) Analık sürelerinin borçlanılması (1) Ankara bomba (1) ANONİM ŞİRKET (1) Anonim şirketler (1) Anonim şirketler neden ve nasıl hisse senedi bastırmalıdır (1) ANONİM ŞİRKETLERDE MENKUL KIYMETLER (1) APARTMAN GÖREVLİLERİ AGİ (1) ARAÇLARIN Trafikten Silinmesi (1) Aralık 2011 Vergi Takvimi (1) ASBİS (1) ASBİS Nedir (1) ASGARİ GEÇİM (1) ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ (1) ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ 2012 (1) asgari geçim ücreti (1) Asgari Ücret (8) Asgari ücret 701 (1) Asgari Ücret Maliyeti (1) Asgari Ücret ve Yasal Kesintiler (2) Asgari ücret yeni yılda (1) ASKERİ İŞ MÜFETTİŞLİĞİ (1) askerlik (2) askerlik borçlanma formu (1) askerlik borçlanma hesaplama (1) askerlik borçlanma hesaplaması (1) askerlik borçlanma işlemi (1) Askerlik borçlanması (3) ASKERLİK KANUNU (1) atama (2) Avukat (1) Avukatlık (1) AVUKATLIK ASGARİ (1) AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET (1) AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ (1) Avukatlık Ücret (1) Avukatlık Ücret Tarifesi 2012 Belirlendi (1) Aylığa Hak Kazanma Koşulları (1) AYLIK VE YILLIK ENFLASYON (1) baglilik (1) Bağ (1) Bağ-Kur (5) bağ-kur dökümü (1) Bağ-Kur İntibak (1) Bağ-Kur Tevkifatı (1) Bağımsız Denetçi (2) bağımsız denetçiler (1) Bağımsız denetim (2) Bağımsız Denetleme (1) BağKur (4) bağkur dökümü (1) Bağkur hizmet dökümü (1) bağkurlu dökümü (1) Bahçe Tapusu Olanların Tarım SSK’lısı Olup Olamayacaklarının Açıklanması (1) bakanı (1) Bankalar (1) Basit usul (1) Başbakan Tayyip Erdoğan (1) BAYRAM TATİL GÜNLERİNDE İŞ KAZASI (1) BDDK (1) bedelli (2) BEDELLİ ASKERLİK (4) bedelli askerlik işlemleri (1) Bedelli çalışmaları bayramdan sonra (1) Belediyeden kiralanan seyyar sergi yerleri için kira ödemeleri üzerinden tevkifat yapılmayacağı (1) belli para (1) BEŞ PUANLIK (1) beyanname (100) Bilirkişi (1) Bilirkişilerin (1) Bilirkişiye Başvuru (1) binek (1) Binek otomobilin alım ve satımında KDV oranı kaçtır ? (1) Binek otomobilin KDV’sini (37) Bir Kişi İle Kurulabilecek (1) Bireysel Emeklilik (1) Bireysel Emeklilik Sistemine Yapılan Ödemeler (1) BİRLEŞME İŞLEMLERİNE İLİŞKİN ESASLAR TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ: I (1) borçlanma (1) Borçlanma Bedelleri (1) Borçlunun bütün eşyaları haczedilemez (1) Borçlunun haline uygun evi haczedilemez (1) BUGÜNKÜ YAZILAR (5117) bülent deniz (1) C Özel Güvenlik Yöneticisi Kimlik Kartı (1) Cenaze Ödeneği (1) Creditnote (1) Cumhuriyet tarihi rekoru (1) ÇALIŞANLARIN SOSYAL GÜVENLİĞİ (1) çalışma ve sosyal güvenlik (1) Çalışmayan (1) çek (1) çek yasası (1) çevre temizlik vergisi (1) Çeyiz Yardımı (1) Çocuklar sağlık hizmeti (1) daha az prim (1) Damga Vergisi (1) danışman (1) Dar Mükellefiyet (1) debitnote (1) defter (2) Defter Bilgi Girişi (1) defter Kapanış Tasdiği (1) Defter tasdi (1) Defter Tasdikinde Ek Süre (1) defter tutulma (1) Defter ve belgeleri depremde kaybolanlar (1) Değer Artış KazançI (1) Değer Artış Kazançlarının Vergilendirilmesi (1) değerleme oranı (1) Denetçi olabilme (1) Denetçilerin Atanması (1) Denetçinin seçilmesi (1) Denetim raporu (1) Denetimin (1) Deprem bağışları (1) Deprem bağışlarının vergi matrahından (1) Deprem bölgesinde primi 1 gün bile yatana emeklilik (1) Deprem sigortası (1) deprem vergisi (1) Depremzede işçinin ücreti İş-Kur'dan (1) Depremzedelere müjde (1) DERNEKLER (1) DERNEKLER YÖNETMELİ (1) dilekçe (224) DİLEKÇE ÖRNEĞİ (2) DİLEKÇE ÖRNEĞİ Veri Sorgulama (1) DİLEKÇE ÖRNEKLERİ (12) DİLEKÇEYE (1) Dizi (1) DOĞUM BORÇLANMASI (5) Doğum ücretsiz izni ve izinden dönüşte işe başlama hakkı (1) dönem sonu (6) DÖNEM SONU İŞLEMLERİ (7) Dul aylığı (1) DUYURULAR (568) e devlet (1) E-Defter (1) e-devlet (1) e-haciz (1) ebeyanname (100) ece üner (2) Ecrimisil (1) edefter (1) edefter.gov.tr (1) edevlet (1) EKONOMİ (626) Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan (1) Elektronik Defter (1) Emekli (11) emekli aylığı (1) emekli aylığını yükseltmek (1) Emekli aylıkları haczedilemez (1) Emekli dernekleri (1) Emekli İkramiyesi (1) emekli intibak (1) Emekli Sandığı (3) Emekli Sandığı dökümü (1) Emeklilerin maaşı (1) Emeklilik (1) Emeklinin alım gücü (1) Emeklinin intibakı (1) EMEKLİNİN YILLIK İZNİ (1) Emekliye (1) Emekliye intibak (1) Emekliye müjde (1) Emekliye tazminat (1) Emekliye zam geliyor (1) emlak vergisi (4) Emlak Vergisi bildirimi (1) Emsal kira (1) EMZİRME ÖDENEĞİ (2) ENFLASYON (1) Enflasyon Hesaplama (2) Engelli bakım maaşına konulan hacize mahkeme 'dur' dedi (1) Engelli Sigortalıların (1) Engellilere İş Müjdesi (1) erken emekli (1) Eski memur (1) Esnaf Sicil Kaydı Bağ-Kur'lu (1) Esnek Zamanlı Çalışma (1) eş durumu nakli (1) eşi vefat etmiş (1) EŞİT DAVRANMAMA TAZMİNATI (1) Etiketler: 292 nolu hakem heyeti kararı (1) ev hanımına (1) Ev hanımlarının emekliliği (1) Evlenme Ödeneği (1) evlilik (1) FAİZ (2) Faktoring İşlemlerinin Muhasebe Kaydı (1) FARK ÜCRETİ (1) faruk çelik (1) FASON HİZMETLERDE KDV İADESİ (1) FASON TEKSTİL (1) FATURA (2) Fatura Düzenleme (1) Fatura Düzenleme Sınırları (1) Fatura Kullanımı (1) Faturada Ayrıca Teslim Adresine Yer Verilebilir mi? (1) FATURAYA SÜRESİNDE İTİRAZ (1) fazla çalışma (1) Fazla mesai (1) Fazla mesai nasıl ispatlanacak (1) FESHİ (1) fesihte geçerli neden (1) Fiili Hizmet Zammı (1) Finanasal (1) Finanasal Kiralama (1) Finanasal Kiralama Muhasebe Kayıtları (1) Finansal kiralama (1) FİRMADA KULLANILAN OTOMOBİLİN KAZA YAPMASI SONUCU SERVİS ŞİRKETİ TARAFINDAN KESİLEN FATURANIN SİGORTA ŞİRKETİNE YANSITILMASI MUHASEBE KAYDI (3) FON İSİMLERİ (1) Foreks İşlemi (1) FRANSIZ ÜRÜNLERİ (1) Gayri Maddi Haklar (1) GAZETECİ VE GEMİ ÇALIŞANLARINI (1) GAZETECİLER NE ZAMAN EMEKLİ OLUR (1) Geçici iş göremezlik (1) Geçici iş göremezlik ödeneği (2) Geçici Vergi Oranları (1) Geçici Vergide Yanılma Payı (1) gelir (302) gelir testi (3) GELİR TESTİ NEDİR (1) Gelir Testi Süresi Uzatıldı (1) Gelir testine müracaat bildirimi (1) Gelir Uzman (1) Gelir ve Aylıklarda Zamanaşımı Sürelerinin Eski ve Yeni Kanunla Karşılaştırılması (1) Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması (1) gelir vergisi (2) Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 280) (1) GELİR VERGİSİ ORANLARI (1) gelir.gov.tr (125) gelirler (4772) gelirler.com (192) gelirler.gov.tr (4349) gelirlergov (111) gemlik hakem heyeti (1) gemlik tüketici sorunları ilçe hakem heyeti (1) genek sağlık başvuru (1) Genel Sağlık Sigortalıs (1) Genel Sağlık Sigortası (2) GENEL SAĞLIK SİGORTASI (4) GEREKEN (1) GEREKLİ BİLGİLER (5) ggs (3) GİB (3286) gib.gov.tr (31) gider pusulası (1) Giriş Sınavı (1) Götürü Gider (1) GSS (9) GSS DİLEKÇE ÖRNEĞİ (1) gss Prim Tablosu (1) GSS Sağlık (1) GSS tescil bildirim (1) Gurbetçi ev hanımı (1) GÜMRÜK GENEL TEBLİĞİ (TARİFE-SINIFLANDIRMA KARARLARI) (SERİ NO: 13) (1) GÜNDEM (4934) HABER (4470) habertürk tv (2) haciz (1) Hafta Tatili Ücreti (1) HAFTALIK YAYIN (28) hakem heyeti kararları (1) HASTA SEVK FORMU (1) hastane (1) Hem kocadan hem de anne-babadan aylık bağlanır mı (1) hesap işletim ücreti iadesi (1) hesap işletim ücreti iadesinin kararı (1) hesap işletim ücretine itiraz (1) hesap işletim ücretleri (1) hesap işletim ücretleri iadesi (1) Hesap numaraları (1) hesapişletim ücretinin iadesi (1) hız sınırı (2) hibe kredi (1) HİLELİ İFLAS ETMEK (1) Hizmet Dökümü (1) Hizmet grubu (1) https://www.turkiye.gov.tr/ (1) hukuk (1) Irak (1) iade (1) İbraname (1) ibraname Örneği (2) için (1) İdari Para Cezaları (1) İhaleli İşlerde Kıdem (1) İhbar İkramiyesi (1) İhracat (2) İHRACATTA GVK (1) İhtirazi Kayıtla Beyan (1) ikinci derece usulsüzlük (1) İkramiyenizi güncel (1) İktisap Tarihi (1) İlk Defa Sigortalı Olarak Çalışmaya Başlamadan Önce Malûliyeti Bulananların Emeklilikleri (1) indirilebilir (1) indirim (1) İndirimli Orana (1) İndirimli Orana Tabi Satışlar (1) internet sitesi (1) İNTERNET SİTESİ ZORUNLULUĞU (1) İntibak (6) İntibak 2013'e kaldı (1) İntibak Maaş (1) intibak yasası (3) İNTİBAK YASASI 2012'DE YASALAŞIYOR (1) intibak zammı (1) İstanbul Tapu Kadastrolular Derneği Başkanı Metin Yeşil (1) isteğe bağlı sigorta (1) istifa (1) İstifa eden işçinin hakları (1) istifa evrakları (1) İSTİSNA TUTARLARI (1) İŞ (1) İŞ GÖREMEZLİK BELGESİ (1) İş göremezlik belgesi değişti (1) İş Kanunu Para Cezaları (1) iş kazası (1) iş koçu (1) İş Sözleşmeleri (1) iş sözleşmesi (1) İşçi (1) İŞÇİ 1 ay içinde dava açabilir (1) İŞÇİ ALACAK BELGESİ (1) işçi izin hakları (1) İŞÇİ VE ESNAFIN ÖLÜMÜNDE CENAZE ÖDENEĞİ VERİLME ESASLARI (1) İşçilerin İzinleri (1) İşçilerin İzinleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler (1) işçilerinin (1) İŞÇİNİN BİRDEN FAZLA RAPOR (1) İŞÇİNİN HAFTA TATİLİ (1) İŞÇİNİN İSTİFA ETMESİ (1) İŞÇİNİN İSTİFA ETMESİ VE DİĞER ÇIKIŞ İŞLEMLERİNDE YAPILMASI GEREKENLER (1) İŞÇİNİN İŞVERENE ÇEKECEĞİ İHTAR ÖRNEĞİ (1) İşçinin sadakat borcu (1) İŞE İADE EDİLME (1) İŞKUR (4) İşlem Denetçiliği (1) İşlem denetçisi (1) işletim ücreti iadesi (1) İşsizlik (1) İşsizlik maaşı (1) İşsizlik ödeneği (1) İŞSİZLİK ÖDENEĞİ (1) İŞSİZLİK SİGORTASI (1) İşsizlik yardımları (1) İşte yerli otomobilin gerçek fiyatı (1) İşten Ayrıldığımda Ne Kadar Kıdem Tazminatı Alabilirim (1) İşten Ayrılırsam Emeklilik Şartlarım Değişir mi (1) İşveren (2) işveren fesih (1) İşveren işçiden senet alabilir mi? (1) İşverenlerimizin Ücret (1) İZİN (1) KABAHATLER KANUNU (1) Kaçak işçi (1) Kaçak işçi çalıştıranlar (1) Kaçakçılık suçu (1) Kadın ve erkeğin emekli olma yaşları farklı (1) KADINLARIN DOĞUM İZNİ (1) Kadrolulara bayram hediyesi (1) kamu (1) kanun (950) kapanış muhasebe kayıtları (6) karşılıklı edimler (1) KARŞILIKSIZ ÇEK (1) KARŞILIKSIZ ÇEK SUÇ OLMAKTAN ÇIKARILIYOR (1) Kart aidatı (1) kartı (1) KASIM MALİ TAKVİMİ (1) katılım payı (1) Katma Değer Vergisi Oranları (1) Katsayı (1) Katsayı uygulaması (1) Katsayı uygulaması kalktı (1) kayıt (3178) KDV (81) KDV indirimi (1) kdv oranları (1) KDV TEVKİFATI (1) Kenar (1) Kendi adınıza kayıtlı iş yerinde (1) kendisine yöneltilen soruların cevaplarını internetten de yayınlayabilecek (1) KEY (1) kıdem tazminatı (7) Kıdem Tazminatı dikekçe (1) Kıdem Tazminatı Fonu (4) Kıdem Tazminatı Fonu 1 Ocak 2012 (1) KIDEM TAZMİNATI ÖDENMESİ (1) Kıdem ve ihbar tazminatı (1) Kız Çocuklarına GSS (1) Kız Çocuklarına GSS Zorunlu mu (1) Kimler denetçi olabilir (1) Kimler yeşil kart alabilecek (1) Kira Geliri (1) Kiralama Muhasebe (1) Kiralama Muhasebe Kayıtları (1) KKDF (1) Klip ve Reklam Filmlerinde Çalışan Oyuncu ve Set İşçilerinin Sosyal Güvenliği (1) Know-how (1) KOBİ TFRS (1) kobilere-250-bin-tl-geri-odemesiz-destek (1) Kollektif (1) KONFEKSİYON HİZMETLERİNDE KDV (1) Konsinye Satışlar (1) KONUT KİRA GEELİRLERİ İSTİSNA TUTARLARI (1) Kooperatif (1) KRAMİYEDE YENİ DÜZENLEME (1) kredi (1) kredi kartı (2) Kurumlar Vergisinden Müstesna Kazançlarda Kur Farkları ve Vade Farklarının Durumu (1) Leasing (1) limit (2) limited şirket sözleşme (1) Limited şirkette fesih (1) liste (1) lkesi (1) Lütfi Köksal (1) MAAŞINA HACİZ (1) Maden işçisinin emekliliği (1) MADENDE EMEKLİLİK KOŞULLARI (2) MADENDE EMEKLİLİK TABLOSU (2) MAHKEME KARARLARI (304) Mal bildirimi (1) Mali Tablolar (1) MALİ TAKVİM (2) MALİYE (4655) Maliye Bakanlığı (2) Malul (1) malul olanların emekliliği (1) Malulen emekli olmanın şartları (1) Malullük aylığı (1) Malullük aylığı kimlere bağlanır (1) Mavi Kart Nedir (1) MEB’deki memur (1) Mehmet Şimşek (1) memur (7) Memur Emeklisi Avukat (1) memur ikramiye (1) memur maaşı (1) Memur ve emekliye zam (1) memura zam (1) Memurlar (2) Memurlara emekli (1) MEMURLARA GREV HAKKI (1) Memurlara rotasyon (1) Memurların taban aylığı (1) Memurların Yenilenen Hastalık Raporu (1) Memurun 2012 maaş zammı belli oldu (1) Memurun Dul (1) Memurun Dul ve Yetim (1) Meslek Hastalığı (1) Mevsimlik iş (2) Mevsimlik iş sözleşmesinde kıdem tazminatı (1) Mevsimlik işçi (1) miili (1) milli (1) milli piyango çekilişi sonuçları (1) milli piyango sıralı tam liste 2012 (1) Montaj ve Taşımacılık Faaliyetlerinde Götürü Gider Uygulaması (1) Motorlu Taşıtlar Vergisi (1) MTV (1) mu (1) MUHASEBE (5542) MUHASEBE kayıtları (164) MUHASEBE KAYITLARI (50) Muhasebe Standartları (1) muhasebe uygulaması (1) Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu (1) MUHASEBECI DEFTER BILGI (1) muhasebeci (3178) Mükellefler Ba Bs formlarında düzeltme yapabilirler mi? Düzeltme yapılması durumunda ceza uygulanır mı? (4) müstahsil (1) Müşteri Bildirim Formu (1) Müşteri Devir Teslim Formu (1) NDE ÖDENMESİ (1) NO: 44) (1) noter (2) noter ihtar Örneğl (1) Noterler MUHASEBE (1) Noterlerin SGDP (1) Nüfus cüzdanı (1) Nüsha (1) olur (1) Onarma (1) Organını kendi isteği (1) otomobil (1) Otomotiv Sanayii Derneği (1) Ödediği KDV (1) ÖDEME (1) ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLERE YARDIMLAR (1) ÖĞRENCİ YAPILAN YARDIMLAR (1) öğretmen (2) öğretmen adayı (2) öğretmen adayları (1) ÖĞRETMENLER (1) ölüm (1) ÖNEMLİ (81) Özel denetçi (1) ÖZEL HASTANE (1) Özel SMMM (1) Özel SMMM Sınav (1) Özel SMMM Sınav Programı (1) ÖZELGE (1364) Özelge nedir (1) ÖZELGELER (240) Özürlü Teşvik (1) Para kazanmanın yolu (1) park yasağı (2) PART-TİME (1) PART-TİME İŞ SÖZLEŞMESİ (1) PARTTİME iş sözleşmesi (1) Pasaport (1) piyango (1) Pratik Bilgiler (1) Prim (2) Prim borcu (1) PRİM KESİLECEK KAZANÇLAR (1) PRİME ESAS KAZANÇ (1) Prof. Abuzer Kendigelen (1) Prof. Dr Erdoğan Moroğlu (1) Prof. Dr. Şükrü Kızılot (1) Prof. Dr. Ünal Tekinalp (1) RESMİ GAZETE (142) RESMİ GAZETEDE BUGÜN (1) Resul KURT (1) S (1) Sağlık (2) Sağlık Bakanlığı (1) Sağlık Bakanlığını (1) Sağlık Bakanlığını Yeniden Yapılandırdık (1) sağlık hizmeti (2) Sağlık prim borcu (1) Sağlık Provizyon ve Aktivasyon Sistemi (1) sağlık sigortası (3) sağlık yardımı (1) sağlıktan nasıl faydalanacak? (1) SAHTE BELGE DÜZENLEME (1) SAHTE fatura DÜZENLEME (1) Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlananların emekliliğe hak kazanma şartları (1) Sakatlık indirimi (1) Sebepsiz İŞTEN atılan (1) Sendikalar (1) serbest meslek (1) SERMAYE KOYMA BORCU (1) SERMAYE ŞİRKETLERİ (1) Sevki olmayan doktora gidemeyecek (1) Sezgin Özcan (1) sgdp (3) SGK (5754) SGK borcu (1) SGK gurbetçi (1) SGK HABER (3115) Sgk Hizmet (1) Sgk Hizmet Dökümü (1) SGK hizmetleri (1) SGK İdari Para Cezaları (1) SGK MAKALE (440) SGK para cezaları (1) SGK Primleri (1) sgk SMS HİZMETLERİ (1) sgk soru ve cevap (1) SGK Taksitlendirmelerinin ödeme süresi uzatılmıştır (1) Sigara (1) sigorta (2) Sigorta başlangıç tarihinde rahatsızlığı olan malulen emekli olamıyor (1) Sigorta Prim Desteği (1) sigorta primi (1) Sigortalılık öncesi doğum (1) SİGORTASIZ ÇALIŞTIRILAN İŞÇİLERİN HAKLARI VE YAPILMASI GEREKENLER (1) Sinema (1) sirali (1) sirkete (1) smmm (3178) SMMM Defter Bilgi Girişi (1) SMMM'ler Defter Tasdik Şifrenizi Aldınız mı? (2) SMS HİZMETLERİ (1) SORU CEVAP (28) SOSYAL GÜVENLİK (3181) SOSYAL GÜVENLİK DESTEK (1) Sosyal Güvenlik Kurumu (3) Sosyal Güvenlik Uygulamalarında İdari Para Cezaları (1) Sosyal Sigortalar (1) söylüyor (1) Sözleşme (1) Sözleşmeli öğretmenlere tanınan yeni özlük hakları (1) sözleşmenin konusu (1) SÖZLEŞMESİNİN (1) SPAS (1) spas sorgulama (1) ssk (4665) SSK (1) SSK’lı normal işe girmeden evvel kaza geçirenler malülen emekli olamazlar (1) STAJYER MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİ (1) Suret (1) Sürekli iş göremezlik (1) Süresi Uzatıldı (1) Şehit çocukları (1) şirket (2) şirketler (1) ŞÜKRÜ KIZILOT (2) T.C. taşınmaz numarası (1) taban aylığı (1) Taksi (1) Taksiciler (1) Taksiciler sigorta (1) talep ve taahhüt formu (1) tam (2) Tapu (2) Tapu Sicili Tüzüğü (1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (1) TAPU YASASI (1) Tapunuz kaybolursa (2) tarafları bağlayıcı nitelik. (1) Tarhiyat Öncesi (1) Tarhiyat Öncesi Uzlaşma (1) tarife (1) tarifesi (1) TARİFESİ 2012 (1) Tarihi Eser Niteliğindeki Özel Binaların Yıkılarak Yeniden İnşaasında Asgari İşçilik Uygulaması (1) Tarla (1) Taşeron (1) TAŞERON İŞÇİLERİ (1) TCDD (1) TEBLİĞ (683) TEBLİĞ 281 (1) Tedavi İçin Yurtdışına Gönderilme (1) Telekom (2) tepliğ (3894) tersini (1) teşvik (1) Tevkifat (1) TEVKİFAT (muhasebe kayıtları (1) Tevkifat Uygulaması (1) Ticaret Kanunu (1) Ticaret Unvanı için Dava Şartları (1) Trafik cezaları (1) Trafik cezaları artıyor (1) trafik cezası (2) TTK (4352) ttk Tutulması zorunlu ticari defterler (1) turkiye (3) tutulabilecek defterler (1) Tutulması zorunlu ticari defterler (1) TÜFE (1) TÜİK (1) Tüketici mahkemesi (1) Türev ürünler (1) Türk Telekom (2) türk ticaret kanunu (2) Türkiye İstatistik Kurumu (1) türkiye iş kurumu (1) TÜRMOB (1) UFRS (27) ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİL GÜNLERİNDE İŞ KAZASINA UĞRAYAN ÇALIŞANIN BİLDİRİMİ NE ZAMAN YAPILACAKTIR? (1) Uluslararası Karayolu Taşımacılığında KDV İadesi (1) UMSK (1) UYGULAMASI (1) Uzaktan çalışma (1) Uzlaşma talebi (1) Uzlaşma talep süresi (1) ücret (1) ücret dışı gelirler (2) Ücret Garanti Fonu (1) Ücret Gelirleri (2) Ücret haczi (1) ÜCRETİNDE (1) Ücretlerin Vergilendirilmesi (1) ÜFE (1) VAN (1) Varlık kiralama şirketleri nedir (1) VEDAT İLKİ (1) Veraset Belgesi (1) vergi (1692) VERGİ İNCELEMELERİ (1) vergi oranı (1) vergi oranları (1) Vergi Tarifesi (1) VERGİDEN İSTİSNA YEMEK BEDELİ (1) Vergileme (1) Verileri Nelerdir (2) vize süresi (1) vuk (4569) VUK 410 (1) Web Sitesi (1) www.edefter.gov.tr (3) www.sgk.gov.tr (1) X RESMİ GAZETEDE BUGÜN (29) Yabancı (1) Yabancı çalışanlar (1) Yabancı GSS (1) yabancı hekim (1) Yabancı Sermayeli Şirket Kurulumu İzne Tabi Midir? (1) YABANCI UYRUKLULARIN SİGORTALILIK İŞLEMLERİ (1) Yabancıların çalışma izin kriterleri (1) YABANCILARIN ÇALIŞMA İZNİ İÇİN GEREKLİ BELGELER (1) Yapı Denetim (1) Yapı denetimi hizmet sözleşmeleri (1) yapı kredi bankası hesap işletim ücreti (1) yapı kredi bankası işletim ücretinin iadesi (1) yapı kredi hesap işletim ücreti (1) YAPI MALZEMELERİ YÖNETMELİĞİ (1) yardıma muhtaç kadınlara (1) Yasal Defterler (2) YAŞLILARA SİGORTA (1) Yaşlıya sigortalı bakım (1) yaştan emeklilik (1) Yazılar (1) YAZILAR (358) Yeni Sayıştay Kanunu Neleri Beraberinde Getirdi (1) yeni Ticaret Kanunu (1) Yeni TTK (3110) Yeni TTK'da Şirketler Kendi Hisselerini Edinebilecek (1) Yeni TTK'da Uluslararası Muhasebe Standartları (1) YENİ TÜRK TİCARET KANUNU (9) YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE MALİ MÜŞAVİRLİK RUHSATINA (1) YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNDA LİMİTED ŞİRKETLER (1) YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNDA SÜRELER (1) YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNU (1) Yeniçarşım (1) YERLİ OTOMOBİL (1) yeşil (1) Yeşil kart (9) Yeşil kart kalkmıyor (1) YEŞİL KARTIN DEVİR İŞLEMLERİ (1) Yılbaşından itibaren Yeşil Kart sistemi kalkıyor (1) Yıllar İtibari İle Asgari Ücretler (2) Yıllarında Çalıştığı İçin Aylıkları Kesilen Gurbetçi Emeklilere Müjde (1) YILLIK (1) Yine Kanun Tasarısında Denetçi olamayacaklar (1) yonetim-kurulunun (1) yurt dışı (1) yurt dışı Borçlanm (1) YURT DIŞINA GÖTÜRÜLEN TÜRK İŞÇİLERİ (1) Yurt Dışında İnşaat (1) yurtdışı borçlanması (1) Yurtdışı borçlanmasında emekli aylığı (1) YURTDIŞINDA (1) YURTDIŞINDAN OLAN ALACAKLAR (1) Zayi Olan Mallar (1) Zorunlu Deprem Sigortası (1) Zorunlu Sağlık (2)