Ticaret Kanunu’nda değişiklik gerekli mi?
Yeni Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi yaklaştıkça konuya yönelik tartışmalar da yoğunlaşıyor.
Hatta bu konuda kayıtsız ve şartsız taraflar oluşmaya başladı. Bir yanda külli retçiler. Bir yanda da ne pahasına olursa olsun savunma pozisyonu alanlar. Bundan sonra olabilecekleri tahmin etmek zor değil; tartışma mecraının sapması ve amaca hizmet edecek sonucun doğmasının sıkıntıya girmesi. Ancak bu defa konuya ilişkin doğru düzeltmelerin yapılabilmesi için yeterince zaman var.
.
Öncelikle şunu belirtmekte yarar var; kanunlar ve mevzuat ilahi kelam niteliğinde değildir. Bu nedenle en modern düzenleme olarak getirilenler bile zamanla çağın gerisinde kalabilir. Bazen de en iyi düzenlemeyi yapıyorum derken toplumsal koşulların fazlasıyla zorlandığı bir noktaya gelinebilir. Önemli olan bu tartışmaların serinkanlılıkla yapılabilmesi ve ona göre, gerek yasal değişiklik yoluyla ve gerekse uygulamada kullanılacak yetkilerle içinde yaşanılabilir bir ortamın yaratılmasıdır.
.
Getirilen modern düzenlemeler
Yeni Ticaret Kanunu’nda bir çok modern düzenlemenin öngörüldüğünü belirtmeliyiz. İlk başta sayabileceklerimiz;
* Tek kişilik anonim veya limited şirket kurulabilmesi.
* Şirketlerin tek kişilik yönetim kurulu ile temsil edilebilmesi.
* Avans kâr dağıtımı yapılabilmesi.
* Genel kurullarda ticaret komiseri bulunmasına gerek olmaması.
* Elektronik ortamda genel kurul yapılabilmesi.
* SPK’ya tabi olmayan şirketlerde de kayıtlı sermaye sistemine geçilebilmesi.
* Ticaret sicili kayıtlarının elektronik ortamda tutulabilmesi.
* Elektronik ortamda fatura düzenlenebilmesine imkan sağlanması.
* Uluslararası Finansal Raporlama Sistemi’ne (UFRS) uygun mali tablo düzenlenmesi.
* Grup şirketi kavramının Ticaret Kanunu’na girmesi.
* Devir, birleşme , bölünme ve tür değişimine ilişkin ayrıntılı düzenlemelere yer verilmesi
Bu ölçüde modern düzenlemelerin yer aldığı kanunda elbette bazı revizyona ihtiyaç duyulacak hükümler de var. Bunların bir kısmı için mutlaka yasal düzenleme ihtiyacı var; bazıları için ise alınacak torba bir yetki maddesi ile idari düzenlemelerle konunun zamana yayılması ve uygun şekilde çözüme kavuşturulması mümkün olacaktır.
Bunları da şöyle sıralayabiliriz.
* Ortakların şirkete borçlanma yasağı.
* İnternet sayfası yükümlülüğü.
* Bağımsız denetimin kapsam genişliği.
* Cezai yaptırım çokluğu.
* Tacirin kullandığı her türlü kağıt ve belgede zorunlu asgari bilgileri çokluğu.
* Yönetim kurulunun 1/4'ünün yüksek okul mezunu olması şartı.
.
Cezai yaptırım çokluğu
Yasal düzenleme gerektiren en önemli konu, ekonomik suça ekonomik ceza prensibine aykırı düşen ve hapis cezası öngören düzenlemelerdir. Aslında ekonomik suç boyutunun aşıldığı, işin dolandırıcılık veya güveni suistimal boyutuna geldiği durumlarda yine hapis cezasının kalmasında yarar var. Örneğin, çek yasasında yapılan son düzenleme ile hapis cezasının tamamen kaldırılıp, 10 yıl çek kullanamama yasağı getirilmesinin kötü niyetlilerin şirket kurmanın kolaylığından da istifade ile piyasada sıkıntı yaratabilecektir. Önemli olan, kuralların normal ticari hayat içerisinde rahat bir yaşam alanı sağlaması, ancak kötü niyetlilerin de ayıklanmasına ve yeterince ceza görmelerine zemin hazırlanmasıdır.
Değişiklik gerektiren diğer konular çok önemli ve tartışma yaratıcı boyutta olmasına rağmen çoğu alınacak idari yetki kapsamında takvime bağlanabilir.
.
Cari hesap yoluyla şirketlerden para çekilmesine bile ödenmiş sermayenin belli oranları ile sınırlama konulmak suretiyle bir rahatlama sağlanabilir.
.
Bağımsız denetim konusu da yine yetki ile kademeli hale getirilebilir. Aynı şekilde belgelerde bulunacak zorunlu unsurlar ve internet zorunluluğu ve internette yayınlanacak mali tablolar da idari yetki ile kademelendirilebilir.
OSMAN ARIOĞLU / İTO