3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinin 1 numaralı bendindeki düzenleme ile; “mükellefin Türkiye’de ikametgahının, işyerinin, kanuni ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiştir.”
I- GİRİŞ
Bu yetkiye dayanarak, 91 no.lu KDV Genel Tebliği(1)’nde “Tevkifat Kapsamına Alınan İşlemler” ile ilgili olarak, “Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ve bunların teşkil ettikleri birlikler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversiteler (vakif üniversiteleri hariç), kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, bankalar ve özel finans kurumları, kamu iktisadi teşebbüsleri (kamu iktisadi kuruluşları, iktisadi devlet teşekkülleri), özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar, yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmelerin
- Yapım işleri ile bu işlere ilişkin mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetleri,
- Temizlik, bahçe ve çevre bakım hizmetleri,
- Özel güvenlik hizmetleri,
- Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetleri,
- Her türlü yemek servisi,
- Danışmanlık ve denetim hizmetleri
alımlarına ait bedel üzerinden hesaplanan katma değer vergisini bu Tebliğ’in Resmi Gazete’de yayımını takip eden ay başından itibaren sorumlu sıfatıyla beyan etmek ve ödemek üzere tevkifata tabi tutmaları uygun görülmüştür.”
Tebliğ’in 8-c bölümünde, “Tevkifata tabi hizmetleri ifa eden mükellefler iade talep etmeleri halinde hizmetin yapıldığı dönem beyannamesinin 49. satırına hizmet bedelini, 50. satırına ise “sorumlular tarafından tevkif edilen katma değer vergisi tutarını” yazacaklardır. Bu bölüme işlemin bünyesine giren verginin yazılması söz konusu değildir. İade olarak talep edilecek tutar işlemin bünyesine giren vergi değil, tevkif edilen vergi esas alınarak belirlenecektir. Dolayısıyla iadesi istenilecek katma değer vergisi hiçbir surette tevkif edilen vergiden fazla olmayacaktır. Ayrıca iade talep eden mükelleflerden istenecek olan “yüklenilen vergiler listesi” iadenin tevkif edilen vergi tutarına göre belirlenmesine engel değildir.…
Yukarıda belirtilen ve tevkifat kapsamına alınan işlemlerle ilgili olarak yüklenilen katma değer vergisinin indirim yoluyla giderilemeyen kısmının nakden veya mahsuben iadesi, miktarına bakılmaksızın sadece teminat mektubu veya vergi inceleme raporu karşılığında yerine getirilecek, teminat mektupları vergi inceleme raporundan sonra çözülecektir.”
denilmektedir.
1996/1 no.lu KDV İç Genelgesi’nde, idareler tarafından tevkifata tabi tutularak beyan edilmesi gereken verginin beyan edildiğine ilişkin tahakkuk fişi ile ödendiğine dair vergi dairesi alındısının veya banka makbuzunun kaşeli ve imzalı fotokopilerinin, beyannamenin verildiği tarihi izleyen ayın ilk 10 günü içinde mükellefe intikal ettirilmesi gerektiği belirtilmiştir. İşi yapan mükellef bu bildirimi belirtilen sürede almazsa durumu aynı ayın 20. gününe kadar İdarenin bağlı olduğu vergi dairesine ve mükellefi olduğu vergi dairesine bildirmesi gerekmektedir.
II- SORUMLU SIFATI OLAN İDARENİN KESİNTİYİ BEYAN ETMEMESİ VE ÖDEMEYİ YAPMAMASININ İADEYE ETKİSİ
Sorumlu idarenin kesintiye tabi işlemde kesinti yapmaması veya kesinti yapmasına rağmen söz konusu tutarı beyan etmemesi halinde bu tutarın mükellefe iadesi söz konusu olmayacaktır. Mükellefin bu durumda özel hükümler çerçevesinde zararının tazmini sorumlu kurumdan araması gerekecektir.
Sorumlu sıfatı ile kesinti yapan fakat ödemeyi yapmayan kurumun söz konusu yükümlülüğü yerine getirmemesi sorumlunun, 6183 sayılı Kanun hükümleri ile karşı karşıya kalmasına neden olacaktır. Ödemenin yapılmaması halinde iade genel esaslar çerçevesinde yapılacaktır.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın Muktezası’nda, “…tevkifata tabi çöp toplama hizmetiniz ile ilgili olarak, Belediyeler tarafından tevkifata tabi tutularak beyan edilmesi gereken verginin beyan edildiğine ilişkin tahakkuk fişi ile ödendiğine dair vergi dairesi alındısının veya banka makbuzunun kaşeli ve imzalı fotokopilerinin, beyannamenin verildiği tarihi izleyen ayın ilk 10 günü içinde tarafınıza intikal ettirilmemesi halinde bu durumu aynı ayın 20. gününe kadar Belediyelerin ve firmanızın bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirmeniz gerekmektedir.
Diğer taraftan, tevkifata tabi çöp toplama hizmetinden doğan iade, mahsup taleplerinizin yerine getirilebilmesi için ibrazı zorunlu belgelerin mahsup talep dilekçesi ekinde ibraz edilmiş (1.000 YTL üzerindeki mahsup taleplerinde ayrıca inceleme raporu veya teminat mektubu) tevkif edilen KDV’nin de Belediyeler tarafından sorumlu sıfatıyla 2 no.lu KDV Beyannamesi ile vergi dairesine beyan edilmiş olması halinde genel esaslara göre sonuçlandırılacak olup, ayrıca ödeme şartı aranmayacaktır…”(2) şeklinde görüş verilmiştir.
İstanbul Defterdarlığı’nın başka bir Muktezası da aynı yönde olup; “sorumlu sıfatı ile idare tarafından beyan edilen ancak ödenmeyen tevkifata ilişkin iadenin genel esaslar çerçevesinde yapılabileceği”(3) yönünde görüş bildirmiştir.
Sorumlu sıfatı ile kesintiyi yapan mükellefin, söz konusu borcu ödememesi halinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsilat yapılacağı tabiidir.
III- SONUÇ
KDV Kanunu’nun 9. maddesine dayanılarak çıkarılan 91 no.lu KDV Genel Tebliği’nde sayılan işleri aynı Tebliğ’de sayılan kurumlara yapan mükelleflerin iade talepleri sorumlunun yükümlülüğünü ifa edip etmemesinden etkilenir. Sorumlu sıfatı olan kurumun gerekli tevkifatı 2 no.lu beyanname ile beyan etmemesi halinde iade yapılamayacaktır. Sorumlu kurum sorumlu sıfatı ile kestiği KDV tutarını 2 no.lu beyanname ile beyan eder, ancak ödemezse iade genel esaslar çerçevesinde yerine getirilecektir. Sorumlunun ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre takibi yapılacaktır.
Neşe DURMUŞ*
Yaklaşım
* Vergi Denetmeni
(1) 28.02.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(2) İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın, 08.01.2008 tarih ve KDV.MUK.B.07.1.GİB.4.34.17.01.09.189 sayılı Muktezası (http://www.ivdb.gov.tr/Mukteza/2008/kdv2008/189.htm).
(3) İstanbul Defterdarlığı’nın, 28.02.2002 tarih ve 24782 sayılı Muktezası www.ozdogrular.com twitter.com/vergivekanunla http://vergikanunhaberleri.blogspot.com/