Bir önceki makalelerde, ihtilafa yol açan bütün uygulamaların, af taleplerini beraberinde getirdiğini, daha da önemlisi ihtilaflı dosya sayısının artmasının, mahkemelerin ve idarenin de affa ihtiyaç duymasına yol açacağını ifade etmiştim.
Bu yazıda, önümüzdeki süreçte karşılaşacağımız yaygın ihtilaf konularının birinden, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlarla ilgili sorunlardan bahsedeceğim. Daha da önemlisi, bu konu karşımıza büyük tutarlı tarhiyatlar olarak çıkacağa, tarhiyata muhatap olacak işletmelerin de canını yakacağa benziyor.
Örtülü kazanç aktarımı nedir?
Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı, ilişkili kişilerin aralarında yaptıkları ticari işlemlerdeki bedelin, emsallerinden farklı belirlenerek kurum kazancının vergilendirilmeden ortaklara veya diğer ilişkili kişilere aktarılmasıdır.
Örtülü kazanç aktarımıyla ilgili düzenlemenin amacı nedir?
Transfer fiyatlandırmasıyla ilgili düzenlemelerin amacı, ilişkili kişilerle yapılan işlemlerde, emsaline göre düşük veya yüksek bedelle yapılan işlemlerle vergi matrahının aşındırılmasını önlemektir.
Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımıyla ilgili düzenleme, bir vergi güvenlik önlemidir.
Yeni kanunla ne değişti?
Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu ile örtülü kazanç aktarımı, dünya uygulamalarına paralel olarak, uluslararası gelişmeler, özellikle OECD düzenlemeleri dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir.
Yeni düzenlemeyle;
- Örtülü kazanç dağıtımı yapan kurum nezdinde bir eleştiri yapıldığında, örtülü kazanç dağıtılan mükellef nezdinde de bir düzeltmenin yapılmasını sağlamış,
- Örtülü olarak dağıtılan kazanç kâr payı sayılmış, kâr payını elde eden kurum istisna hükümlerinden yararlanacağından, aynı işlem üzerinden mükerrer vergilemenin önüne geçilmek istenmiştir.
Sonradan yapılan bir değişiklikle de örtülü kazanç dağıtımının varlığı, Hazine zararının doğmuş olmasına bağlanmıştır.
Yeni dönemde transfer fiyatlandırması incelemeleri
Önümüzdeki dönemde transfer fiyatlandırması incelemelerinin yoğunlaşarak devam edeceği kesindir.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nın bünyesinde kurulan grup başkanlıklarından birisinin esas olarak bu konuya tahsis edilmiş olması da bunu doğrulamaktadır. Bu grup başkanlığında görevli, alanında uzmanlaşmış denetim elemanlarının, zamanının büyük bölümünü transfer fiyatlandırması için harcanacağını tahmin etmek zor değildir.
Transfer fiyatlandırması sorunları
Yeni dönemde karşılaşacağımız yaygın sorunlar aşağıda özetlenecektir. Bu sorunlardan bir kısmı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu ile ortaya çıkan sorunlardır. Bir kısmı ise eskiden beri var olan ancak örtülü kazanç aktarımı incelemelerinin artmasıyla birlikte daha da önem kazanacak sorunlardır.
Katma değer vergisi indirimi sorunu
Örtülü olarak dağıtılan kazanç, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında kâr dağıtımı sayılmakta, ödeyenin bu tutarı gider veya maliyet kaydetmesi kabul edilmemektedir.
Bu durum, örtülü olarak dağıtılan kazanç üzerinden hesaplanan ve ödenen KDV'nin indirimini engellediği eleştirilerine yol açmaktadır.
Özellikle yurtdışındaki ilişkili şirketlerden yapılan, mal ve hizmet alımlarında uygulanan fiyatın emsalinden yüksek olduğunun iddia edildiği durumlarda bu sorunla karşılaşılmaktadır.
Örtülü olarak dağıtılan kurum kazancının gider kabul edilmemesi doğaldır. Müessesenin özü ve amacı budur. Buna söyleyecek bir söz yoktur. Ancak ödenen KDV'nin bir kısmının indiriminin kanunen kabul edilmeyen giderler nedeniyle yüklenildiği ve dolayısıyla indirilemeyeceği görüşü, düzenlemeyi KDV sistematiğine de aykırı bir şekilde, vergi güvenlik önlemi olmaktan çıkartıp ek bir vergileme haline getirmektedir.
Transfer fiyatlandırma düzenlemesinin amacına uygun olarak uygulanması için, ödenen verginin indirimi engellenmemelidir. Kanunun lafzı nedeniyle indirim mümkün görülmüyorsa da, örneğin ithalatta ödenen KDV'nin fazla ve yersiz olarak ödenen vergi olarak mükellefe iadesi gerekmektedir.
Sorunu çözmek için yasal bir düzenlemeye ihtiyaç yoktur. Mevcut yasal düzenlemenin indirime olanak vermediği düşünülüyorsa, daha önce finansman gider kısıtlaması uygulamasında olduğu gibi, Maliye Bakanlığının kendisine verilen yetkiyi acilen kullanarak bu sorunu gidermesi gerekmektedir.
Hazine zararı sorunu
Kurumlar Vergisi Kanunu'nda 2008 yılında yapılan değişiklikle, bazı işlemlerde örtülü kazanç aktarımının varlığı, Hazine zararı koşuluna bağlanmıştır.
Düzenlemeyle mükelleflere kolaylık sağlamak ve riskleri azaltmak istenmiştir.
Hazine zararının dönem ve vergi türleri itibariyle sınırlandırılmaması, azaltılmak istenen riski azaltmamış, tersine artırmıştır. Sürekli olarak kurumlar vergisi ve katma değer vergisi ödeyen şirketler arasındaki işlemlerde risk azalmış olabilir. Ancak zarar eden veya devreden KDV'si bulunan kurumlar için düzenleme ileriye doğru taşınan önemli bir risk haline gelmiştir.
Yargıda savunma hakkının kullanılamaması sorunu
Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtılıp dağıtılmadığı, ilişkili olmayan kişiler arasında yapılmış karşılaştırılabilir bir emsal işlem bulunması ve işleme uygulanan fiyatın bu fiyatla karşılaştırılması sonucu belirlenir.
Vergi inceleme elemanları, yetkileri çerçevesinde, inceledikleri kurumların işlemlerine benzer işlemleri bulup, bu işlemlerde kullanılan fiyatları esas alarak tarhiyat yapmaktadırlar.
Denetim elemanlarınca düzenlenen raporlarda, kullanılan emsallerle ilgili bilgiler vergi mahremiyeti nedeniyle incelenen kuruma verilmemektedir.
Böyle olunca, incelenen kurumun, denetim elemanınca emsal alınan işletmenin ve fiyatın karşılaştırılabilir olup olmadığına ilişkin olarak kendilerini savunma olanağı kalmamaktadır.
Emsal bulma sorunu
Transfer fiyatlandırması konusunun temelini emsal araştırması oluşturmaktadır.
Ülkemizde halka açık şirket sayısının azlığı, hatta bazı sektörlerde halka açık şirket bulunmaması, halka açık şirketlerin sınırlı verilerine ulaşılabilmesi, halka açık şirketler dışında da mali veri bulabilme olanağı olmaması nedeniyle emsal araştırması çoğu zaman olanaklı olmamaktadır.
Bu nedenle, Türkiye'de işletme ihtiyaçlarını karşılayan veri tabanları oluşturuluncaya kadar, diğer ülkelerde de kullanılan veri havuzlarından hareketle yapılan çalışmaların kabul edilmesi, bu sorunu çözebilecektir.
Diğer sorunlar ve yapılması gerekenler
Yukarıda transfer fiyatlandırmasıyla ilgili birkaç önemli soruna değinilmiştir. Gerçekte konuyla ilgili sorunlar bunlarla sınırlı değildir.
Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç aktarımı müessesesi yeni değildir. Ancak Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu ile birlikte önemli ölçüde değişikliğe uğramıştır. Bu nedenle, önceden görülemeyen bazı sorunların ve uygulama zorluklarının ortaya çıkması doğaldır.
Yaklaşık beş yıldır uygulanan düzenlemelerin gözden geçirilmesi zamanı gelmiştir. Makale başlangıcında ifade edilen konuya tekrar dönecek olursak, bir af kanunu uygulamasının hemen sonrasında, yeni af talepleriyle ve ihtiyacıyla karşılaşmamak için, af gerekçelerinin ortadan kaldırılması amacıyla durumun gözden geçirilmesinin tam zamanıdır.
Recep Bıyık
http://www.dunya.com/recep-biyik_106_0_yazar.html
http://vergikanunhaberleri.blogspot.com/