I- GİRİŞ
Artan araç sayısı ise doğal olarak kaza riskini artırmaktadır. Her ne kadar karayollarında, hızlı ve kapsamlı iyileştirme çalışmaları yapılıyor olsa da, yapılan bu çalışmalar kazaların yaşanmasını önleyemiyor. Öyle ki trafik kazası haberlerini önemsemez, bu
haberlerden etkilenmez hale dahi geldik. Ancak ne var ki, hiç aklımıza getirmesek de trafiğe çıktığımız her an ister yaya ister binekli olalım bir kaza riskiyle karşı karşıyayız. Yaşanan kazaların büyük kısmı ise maddi hasarla sonuçlanmaktadır. Ülkemizde 01.04.2008 tarihinden itibaren bazı istisnai haller hariç olmak üzere bu tür maddi hasarlı trafik kazalarında kazaya karışan tarafların anlaşması halinde kendi aralarında tutanak düzenlenmesi uygulamasına geçilmiştir. Söz konusu uygulamadan yabancı plakalı araçlar ile uluslar arası eşya taşımacığı yapan yerli ve yabancı plakalı araçlar da doğal olarak yararlanabilme imkanına sahiptir. Ancak bu durumda olan araç sürücülerinin ileride gümrük mevzuatı açısından bir mağduriyetle karşılaşmamaları için dikkat etmeleri gereken hususlar vardır.
A- KAZAYA KARIŞAN TARAFLARIN KENDİ ARALARINDA TUTANAK DÜZENLEMESİ
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan değişiklikle, 1 Nisan 2008 tarihinden itibaren yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında tarafların serbest iradeleriyle dolduracakları “Maddi Hasarlı Kaza Tespit Tutanağı” ile kazaların tespit edilmesi mümkündür. Bu uygulama, maddi hasardan sorumluluğun kazaya karışanlar tarafından kendi rızaları ile tespitini öngörmektedir. Oysa yurda geçici olarak giren ve gümrük gözetiminde olan yabancı araçlar ile gümrüklü eşya taşıyan araçların gümrük mevzuatı uyarınca bir yaptırım veya ceza ile karşılaşmaması için mutlaka gümrük mevzuatına göre işlem yapılmasını da sağlamaları gerekir.
Burada gümrük mevzuatı açısından iki ayrı konu başlığı bulunmaktadır. Birincisi, araçla ya da karayolu taşıtı ile ilgili, diğeri ise eşya ile ilgilidir. Araç ile ilgili olan kısım yabancı plakalı yani Türkiye’de tescilli olmayan araçları ilgilendirirken, eşya ile ilgili olan kısmı ise ticari aracın Türkiye’de tescilli olup olmadığına bakılmaksızın gümrük mührü altında uluslararası ticarete konu bir eşya taşınması ile ilgilidir. Konunun daha anlaşılabilir olması için örneklendirecek olursak, Almanya’dan yaz tatili için Mercedes marka Almanya plakalı otomobili ile gelen (gurbetçi) Ahmet Bey’in bu araçla kaza yapması durumunda burada belirteceğimiz hususlara dikkat etmesi gerekecektir. Kapıkule’den yurda giriş yapan (A) Nakliyat firmasına ait 34 DDDD 05 plakalı ithal eşyası yüklü TIR’ın İstanbul girişinde bir kazaya karışması durumunda da, Türk plakalı bu TIR’da gümrüklü eşya bulunduğundan yine gümrük mevzuatına göre hareket etmesi gerekecektir.
Bu durumda konuyu,
- Yabancı plakalı özel/ticari araç,
- Uluslar arası eşya taşıyan yabancı/yerli plakalı ticari araç
açısından ayrı ayrı ele almak daha yararlı olacaktır.
B- YABANCI PLAKALI ÖZEL/Tİ-CARİ ARACIN KAZA YAPMASI
Yabancı plakalı özel ve ticari araçlar, geçici ithalat rejimi altında Geçici İthal Edilen Kara Taşıtlarına İlişkin 1 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği hükümlerine istinaden belirli bir süre ile yurda giriş yapmaktadır. Bu açıdan bu araçlar, gümrük mevzuatının geçici ithalatla ilgili hükümlerine uymak zorunda olup, herhangi bir kaza durumunda Geçici İthal Edilen Kara Taşıtlarına İlişkin 1 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği’nin 31. maddesinde belirtilen hususlara riayet etmeleri gerekir.
Buna göre kaza durumu, ölümlü veya yaralanmalı kazalarda mahkeme kararı ya da Cumhuriyet Savcılığı yazısı, diğer hallerde ise ilgili emniyet, jandarma birimlerince düzenlenecek olay yeri tespit tutanağı veya yetkili sigorta şirketlerinin eksperlerince düzenlenecek ekspertiz raporları ile belgelendirilecektir.
Yapılan kaza sonucu aracın kullanılamayacak duruma gelmesi halinde, ibraz edilen belgelerin gümrük idaresince uygun bulunması ile taşıta ait vergiler aranmadan geçici ithalat rejimi sonlandırılabilmektedir. Ancak bu durumda, hasara uğrayan taşıtın, yurt dışına çıkarılması veya gümrüğe terk edilmesi gerekmektedir.
Taşıtın yurt dışına çıkarılmak istenmeyip gümrüğe terk edilmek istenmesi hâlinde, taşıt sahibi veya yetkilendirilen kişilerce ilgili belgelerle birlikte gümrüğe terk dilekçesi verilmesi gerekir.
Hasara uğrayan taşıtın yurt dışı edilmek istenilmesi hâlinde ise, kaza yapan taşıtın gümrük idaresince yurda geçici giriş yapan araç olduğunun tespitinden sonra çıkışına izin verilir. Sigorta şirketince başvuruda bulunulması durumunda, sigorta şirketinin ilgili tarafından yetkilendirildiği ya da taşıtın kazası sebebiyle ilgiliye tazminat ödendiğinin ispatlanması şartı aranır.
Kaza geçirerek hasara uğradığı gümrük idaresince tespit olunan taşıtlar ile Türkiye Gümrük Bölgesi dışına çıkarılabilmesi için tamirine ihtiyaç duyulan taşıtların tamirleri, taşıt sahipleri veya yetki verilenler tarafından talepte bulunulması hâlinde gümrükçe uygun görülen yerde ve gümrüğün gözetimi altında yapılır.
Tamir işleminin taşıtın yurtta kalma süresinden sonraya uzaması durumunda ise bu husus gümrük idaresine bildirilerek, gümrük idaresince taşıtın bu durumunun yerinde tespiti sağlanır. Tamir sonucunda taşıt gümrük denetimine alınarak en kısa sürede yurt dışı edilir.
C- ULUSLARARASI EŞYA TAŞIYAN YABANCI/YERLİ PLAKALI TİCARİ ARAÇLARIN KAZA YAPMASI
Uluslar arası eşya taşımacılığı yapan ticari araç, yabancı plakalı olabileceği gibi yerli plakalı bir araç da olabilir. Aracın yabancı plakalı olması halinde aracın sırf kendisinde meydana gelen hasarlarla ilgili olarak yukarıda değindiğimiz çerçevede Geçici İthal Edilen Kara Taşıtlarına İlişkin 1 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği hükümlerine uygun olarak hareket etmek gereklidir. Ancak kaza sonucu aracın yanı sıra taşınan eşyada da hasar bulunabilir. Bu durumda taşınan yükün gümrük gözetimi ve denetimi altında olmasından dolayı yerli plakalı araç da olsa gümrük mevzuatına uygun olarak hareket edilmesi zorunludur.
Bu durumda olan eşya, transit rejimi hükümleri çerçevesinde taşınmakta olup; kaza sonucu gümrük mührü altında taşınan eşyanın bu durumu bozulabileceği gibi eşyada herhangi bir telef veya kayıp da söz konusu olabilir. Böyle bir durumda mevzuata uygun hareket edilmemesi halinde Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile Gümrük Kanunu, ÖTV ve KDV Kanunları ve ilgili diğer kanunlar açısından ceza ve yaptırımlarla karşı karşıya kalınabilir.
Gümrük Kanunu’nun 92. maddesine göre, transit eşya taşıyan seyir halindeki bir taşıtın beklenmeyen haller veya mücbir sebeplerle yoluna devam edememesi durumunda, bu hususun gecikmeksizin en yakın gümrük idaresine bildirilmesi gerekmektedir. Eşyanın söz konusu taşıttan diğer bir taşıta aktarılmasının gerekmesi halinde, bu işlemin gümrük idarelerinin bilgisi dahilinde mutlaka bir tutanakla yapılması gerekir.
Kazaya karışan aracın taşıdığı eşya, 1975 tarihli TIR Karneleri Himayesinde Uluslararası Eşya Taşınmasına Dair Gümrük Sözleşmesi kapsamında taşınıyor olabilir. Bu durumda ise, Tır Sözleşmesi’nin 13. maddesine göre işlem yapılması gerekmektedir. Buna göre, yolda kaza sonucu gümrük mühürlerinin bozulması ve eşyanın tahrip veya yok olması halinde, en yakındaki gümrük yetkilileri ile eğer yakında gümrük idaresi yoksa emniyet veya jandarma ile temasa geçilir. Kazaya ilişkin olarak TIR Karnesi içinde yer alan onaylı raporun ilgili görevlilerce doldurulması gerekir. Yükün bir başka taşıta veya konteynere aktarılmasını gerektiren bir kaza halinde, bu aktarılma işlemi gümrük idaresinin bilgisi dahilinde yetkili birinin hazır bulunması ile yapılır.
Kaza sonucu eşyanın telef veya kaybolması halinde vergileri ne olacaktır?
Böyle bir durumda, trafik kaza raporu ile trafik kazasının kanıtlanması ve gümrük idaresi tarafından yapılacak tespit sonucuna göre gümrük idare amirinin vereceği karar ile eşyaya ilişkin gümrük vergileri aranmayacaktır.
II- SONUÇ
Maddi hasarlı trafik kazalarında tarafların anlaşarak “Maddi Hasarlı Kaza Tespit Tutanağı” ile kazayı tespit etmeleri mümkündür. Ancak kazaya karışan araçlardan birinin veya taşıdığı eşyanın gümrük gözetiminde olması durumunda gümrük mevzuatı da dikkate alınarak hareket edilmesi gerekir. Yurda geçici giriş yapan yabancı özel ya da ticari araçların maddi hasarlı kaza yapması durumunda ilgili emniyet veya jandarma birimlerince düzenlenecek olay yeri tespit tutanağı veya yetkili sigorta şirketlerinin eksperlerince düzenlenecek ekspertiz raporları ile bu durumun belgelendirilmesi mümkündür. Böyle bir durumda geçici giriş yapan aracın kaza yaptığı ileri sürülen araç olduğunun gümrük idaresince tespit etmesi ile araç gümrüğe terk edilebileceği gibi yurt dışı da edilebilir. Aynı şekilde kaza yapan aracın Türkiye’de tamiri de mümkündür.
Kaza yapan aracın gümrüklü eşya taşıması halinde ise, aracın yerli ya da yabancı plakalı olmasına bakılmaksızın en yakın gümrük idaresinin mutlaka olaydan haberdar edilmesi, kaza maddi hasarlı da olsa jandarma veya polis tarafından tutanak düzenlenmesinin sağlanması gerekecektir. Aksi halde, kaza sebebiyle ortaya çıkacak telef veya kayıp eşya için gümrük vergilerinin ödenmesinin yanı sıra Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında yaptırımlarla karşı karşıya kalınması söz konusu olacaktır.
Nihat ÖZAY*
Yaklaşım
.ozdogrular.com
twitter.com/vergivekanunlahttp://vergikanunhaberleri.blogspot.com/