Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşlemlerinde Hakediş Bedellerinden Elde Edilen Kur Farkı ve Faiz Gelirlerinin Vergilendirilmesi
.
1-GİRİŞ:
Yıllara yaygın işlere ait istihkak bedellerine bağlı olarak oluşan kur farkları ve faiz gelirlerinin inşaat işi dışında ayrı bir ticari organizasyon içinde elde edilmediğinden bu işlerden ayrı düşünülmemelidir Yıllara yaygın inşaat ve onarma işinde vergi alacağı inşaat işinin bittiği yılda doğar. Yıllara yaygın inşaat işiyle ilgili olarak döviz cinsinden elde edilen hak edişlerin bankalarda durması sonucu TL değer değişikliğinden lehe oluşan kur farkları ve faiz gelirlerinin inşaat işi dışında ayrı bir ticari organizasyon sonucu elde edilmemiş olması karşısında hake dişin bir unsuru, türevi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
.
2-İNŞAATIN KAVRAMI
743 Sayılı Medeni kanunda inşaat ve imalat; arazi ile birleştirilmiş ve malzeme ve emek sarfı ile imal, inşa veya tanzim edilmiş şeyler olarak tanımlanmıştır. 3194 sayılı imar kanunda ise yapı kavramı tanımlanmıştır. Karada ve suda daimi veya muvakkat, resim, veya hususi yeraltı ve yer üstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir
.
Çalışma Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca kabul edilen "İşkolları Tüzüğünde" inşaat; bina, yol, köprü, demiryolu, tünel metro, kanalizasyon, liman, dalgakıran, havuz, istihkam, havaalanı, dekovil ve tramvay yolu spor alanlarının yapımı gibi her çeşit yapıcılık işleri ile bunların etüd, proje, araştırma, bakım, onarım ve benzeri işler olduğu tanımlanmıştır
3-YILLARA YAYGIN YAPIM VE ONARIM İŞLERİNİN KOŞULLARI
Gelir vergisi Kanununun öngörüldüğü yapım ve onarım işlerinden söz edebilmek için,
1-İşin konusu inşaat ve onarım işi olmalıdır.
2-İnşaat ve onarım işi taahhüde bağlı olmalıdır.
3 İnşaat ve onarım işi birden fazla yılı kapsamalıdır.
.
4-YILLARA YAYGIN İNŞAAT HAKEDİŞ İŞLERİNDE VERGİLENDİRME VE BELGE DÜZENİ:
Gelir Vergisi Kanunu’nun 42’nci maddesi hükmü gereği; birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir.
.
Mükellefler birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde, her inşaat ve onarma işinin hasılat ve giderlerini ayrı bir defterlerde veya tutmakta oldukları defterlerin ayrı sayfalarında göstermeye mecburdur. Yıllara sari inşaat ve onarma işlerinde kar ve zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilecek olmakla birlikte; işin devamı süresince, bu işler dolayısıyla, işleri yapanlara (Kurumlar dahil) ödenen istihkak bedellerinden Gelir Vergisi Kanunu'nun 94’ncü maddesine göre tevkifat yapılacaktır. Gelir Vergisi Kanununa paralel olarak Yeni Kurumlar Vergisi Kanununun 15.maddesinin 1/a bendinde de“ Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri vergi kesintisine tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.Gelir Vergisi Kanunu'nun 121 ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 34’üncü maddeleri hükümleri gereği; yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan tevkif yoluyla kesilmiş bulunan vergiler beyanname üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisine mahsup edilir. Mahsubu gereken miktar beyanname üzerinden hesaplanan vergiden fazla olduğu takdirde keyfiyet vergi dairesince mükellefe yazı ile bildirilir. Mükellef bu yazıyı tebellüğ ettiği tarihten itibaren bir yıl içinde müracaatta bulunursa aradaki fark kendisine iade edilir. Bir yıl içinde müracaat etmeyen mükelleflerin bu farktan doğan alacakları düşer.
.
5- YILLARA YAYGIN YAPIM VE ONARIM İŞLERİNDE KUR FARKI GELİRLERİ
Vergi Usul Kanunu'nun 19. maddesinde, vergi alacağının vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı belirtilmiştir. Her vergi kanununda o verginin doğumu için gerekli olan olaylar ve hukuki durumlar tarif ve tespit edilmiştir.
.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 42. maddesinde, "Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak mezkur yıl beyannamesinde gösterilir." denilmektedir. Yıllara yaygın inşaat ve onarma işinde vergi alacağı inşaat işinin bittiği yılda doğar. Olayda yıllara yaygın inşaat işiyle ilgili olarak döviz cinsinden elde edilen hakedişlerin bankalarda durması sonucu TL değer değişikliğinden lehe oluşan kur farklarının inşaat işi dışında ayrı bir ticari organizasyon sonucu elde edilmemiş olması karşısında hakedişin bir unsuru, türevi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunun sonucu olarak da hakedişler hangi hesaba kaydedildi ise kur farklarının da o hesapla ilişkilendirilmesi, başka bir anlatımla inşaat işinin sonunda elde edilen vergiye tabi kazancın belirlenmesinde hakedişlerle birlikte göz önünde tutulmasının kabulü gerekir. Yıllara yaygın inşaat işi nedeniyle alınan istihkaklardan sarf edilmeyerek bankada mevduat olarak tutulan meblağ karşılığı elde edilen faiz geliri, yapılan inşaat işinden elde edilen gelirden ayrı, başka bir kaynaktan elde edilmiş gelir niteliğinde sayılamayacağından, inşaat işinden ayrı yıllık dönemler itibariyle vergilendirilmesi gereken gelir olarak nitelendirilmesi yerinde görülmemiştir. Söz konusu kur farkı ve faizler işin bitiminde kar ve zararı etkileyeceğinden, inşaat işlerine ait gelirin bir unsuru olarak inşaat hesabıyla ilişkilendirilecek işin bitim tarihi itibariyle vergilendirilmesi, gerekmektedir.
.
Yıllara yaygın işlere ait istihkak bedellerine bağlı olarak oluşan kur farkları inşaat işi dışında ayrı bir ticari organizasyon içinde elde edilmediğinden bu işlerden ayrı düşünülmemelidir. Vergi idaresi uygulamasında da, kur farkı gelirlerinin, yıllara yaygın inşaat ve onarım işinin bir unsuru olarak kabul edildiği ve genel olarak bu konuda bir tenkitte bulunulmadığı görülmektedir. Gerçekten de kur farklarına ilişkin bu uygulama yıllara yaygın inşaat ve onarma işlerindeki vergilemenin işin bittiği yılda yapılması ilkesine de uygundur.
.
[3] Necati Perçin, Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşlerinden elde Edilen Mevduat Faizleri ve Kur Farkı Gelirlerinin Vergilendirme Dönemi Hakkındaki Tartışmalar, Vergi sorunları Dergisi, Maliye Gelirler Kontrolörleri Derneği Yayını, Sayı90, sf:94
Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinden yabancı para cinsinden elde edilen istihkakların Türk lirasına çevrilmemesi nedeniyle oluşan kur farkı gelirleri de, işin bittiği yılın kazancı olarak dikkate alınmalıdır. Tahsil edilen istihkak bedellerinin bankada tutulması ve buna bağlı olarak bir faiz geliri elde edilmesi halinde, bu gelirin hangi döneme ait olduğu konusunda Maliye Bakanlığı ve Danıştay farklı görüşlere sahiptir. 25 Nisan 1989 Tarih ve 20149 sayılı resmi Gazete' de yayımlanan 38 Seri numaralı Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin "Yıllara Sari İnşaat ve Onarım İşleri" başlığını taşıyan bölümünde; yıllara sari inşaat ve onarım işi ile iştigal eden kurumların, mevduat faizi veya bir iş makinası satışından kazanç elde etmeleri halinde, bu kazançların inşaat ve onarım işinin bitimi beklenilmeksizin ilgili yılın kazancı olarak beyan edileceği ifade edilmiştir.
.
Danıştay 3. Dairesinin 31.05.2010 Tarih ve 2009/4531 Esas No’ lu Kararında ise;
Davacının, ticari mevduat hesabından elde ettiği faiz gelirini yasal defter ve kayıtlarına intikal ettirmeyerek beyan dışı bıraktığı yolundaki saptamaları içeren 15.03.2007 tarihli tutanağa dayanılarak, takdir komisyonunca belirlenen matrah farkı üzerinden 2005 yılı için adına re’ sen salınan vergi ziya-ı cezalı kurumlar vergisi ile Aralık 2005 dönemi için salınan vergi ziya-ı cezalı geçici vergiyi; davacının defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu düzenlenerek, şirket yetkilisi nezdinde herhangi bir ihtiraz-i kayıt konulmaksızın imzalanan ve vergilendirme döneminde elde edilen mevduat faizi gelirinin kayıt ve beyan dışı bırakıldığının saptandığı tutanak esas alınarak takdir edilen dönem matrah üzerinden salınan vergi ziya-ı kurumlar, gelir vergisinde yasaya aykırılık görülmediği, mahsup dönemi geçen geçici verginin aranmayacağı gerekçesiyle, geçici vergiyi kaldırmak suretiyle değiştiren Vergi Mahkemesinin kararının; davacı tarafından, şirketlerinin, yıllara sari inşaat işiyle uğraştığı gerçeğinin ihmal edildiği, bu kapsamdaki işlerden elde edilen kazancın işin bittiği yıldaki kâr veya zararın tespitinde esas alınacağı, davalı idarece ise geçici vergiye ilişkin hükmün, mahsup dönemi geçen geçici vergi aslının aranmaması şeklinde düzeltilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenmiştir.213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu kurala bağlandıktan sonra bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin ve vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi dışında her türlü delille ispatlanabileceği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinin 1. fıkrasında ise vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapabilecekleri, belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilecekleri kurala bağlanmıştır.5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinde; kurumlar vergisinin, 1. maddede yazılı mükelleflerin bir hesap döneminde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
.
Yıllara yaygın yapım ve onarım işlerine ait hak edişlerin döviz olarak ödenmesi halinde hak edişin tahakkuk ettiği tarih ile ödendiği tarihin farklı olması yanında, kur farkından oluşan bir gelir farkını da doğurmaktadır. Bu konuda vergi idaresinin görüşü, mükellefin söz konusu faiz ve kur farkı gelirlerini faaliyet dışı bir gelir olarak cari yıl kar-zararının tespitinde dikkate almaları ve beyan etmeleri gerektiği yönündedir. İkinci görüş ise, kur farklarının hak edişin bir parçası sayılmasıdır.
.
Ayrıca kur farkı kendiliğinden oluşup ayrı bir organizasyon gerektirmemektedir. Ancak Danıştay 8.6.1994 tarih E.1994/581 sayılı kararında birden fazla yıla yaygın yapım işleri ile ilgili hak edişlerden sağlanan dövizlerin bankalarda mevduat olarak tutulması sonucunda alınan kur farklarının ayrı bir ticari organizasyon çerçevesinde ve ayrı bir kaynaktan elde edilmiş olmaları sebebiyle cari yılın faaliyet dışı bir geliri olarak değil, hak edişin bir unsuru ve türevi olarak değerlendirilmesi gerektiğini kabul etmiştir.
.
6- SONUÇ:
Anayasanın 73 Maddesine göre herkes mali gücüne göre vergi ödemekle mükelleftir. Vergilemenin tüm esasları yasada kesin bir şekilde saptanmış olmalıdır. Mükellefleri itilafa düşürecek kavramlardan uzak durmalı ve mükellef ile kanun koyucu arasında sorunların çıkması ve bu sorunların mahkemelerin iş yükünü artıracağı göz ardı edilmemelidir. Vergi Usul Kanunu'nun 19. maddesinde, vergi alacağının vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğmaktadır.
.
Her vergi kanununda o verginin doğumu için gerekli olan olaylar ve hukuki durumlar tarif ve tespit edilmiştir. Gelir Vergisi Kanunu'nun 42. maddesinde, "Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak mezkur yıl beyannamesinde gösterilir." denilmektedir. Yıllara yaygın inşaat ve onarma işinde vergi alacağı inşaat işinin bittiği yılda doğar. Olayda yıllara yaygın inşaat işiyle ilgili olarak döviz cinsinden elde edilen hake dişlerin bankalarda durması sonucu TL değer değişikliğinden lehe oluşan kur farklarının ve faiz gelirlerinin inşaat işi dışında ayrı bir ticari organizasyon sonucu elde edilmemiş olması karşısında hak edişin bir unsuru, türevi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir
.
Kaynakça:
1-Gelir vergisi Kanunu
2-Vergi Usul Kanunu
3-Kurumlar Vergisi Kanunu
4-15.06.1983 tarih ve 83/6686 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
5- Şükrü KIZILOT İnşaat Muhasebesi vergilendirilmesi Yaklaşım Yayıncılık 2009
6-Danıştay 3. Dairesinin 31.05.2010 Tarih ve 2009/4531 Esas Nolu Kararı
7-Atilla İNAN Sayıştay Dergisi SAYI: 60 SAYFA 64Yıllara Yaygın Yapım ve Onarım İşlerinde Vergilendirme
8- Necati Perçin, Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşlerinden elde Edilen Mevduat Faizleri ve Kur Farkı Gelirlerinin Vergilendirme Dönemi Hakkındaki Tartışmalar, Vergi sorunları Dergisi,
Maliye Gelirler Kontrolörleri Derneği Yayını, Sayı90, sf:94
9-25.04.1989 Tarih ve 38 Seri numaralı Kurumlar vergisi tebliğ
Önder Özsoy ( Serbest Muhasebeci Mali Müşavir )
Kaynak : İktisadi Dayanışma
Kaynak : İktisadi Dayanışma
http://yildirimercan.blogspot.com/