TÜİK, Şubat ayı istihdam rakamlarını yayınladı.Ocak ayında 2 milyon 664 bin olan işsiz sayısı 2 milyon 721 bine yükselmiş.
Oran olarak da yüzde 10,2’den yüzde 10,4’e çıkmış.
Hafif bir artış var.
Geçen yılın aynı dönemiyle mukayese edildiğinde ise bir iyileşmeden bahsedilebilir.
2011 Şubat ayında işsiz sayısı 2 milyon 960 bin, oranı yüzde 11,5 idi.
Ancak bir noktanın altını çizelim.
.
Hesaplamalar, çalışmak isteyenlerin sayısı baz alınarak yapılıyor.
Çalışmak isteyenlerin oranı geçen yıl yüzde 48,5 iken bu yıl yüzde 47,9’a gerilemiş.
O yüzden işsiz sayısı düşmüş görülüyor.
.
Oysa sabit kalmış.
Zaten yakın zamanda istihdamda tek haneyi yakalamak uzak bir ihtimal.
Çünkü carî açık korkusuyla büyüme hızı düşürülen bir ekonomide işsizliğin azaltılması mümkün değildir.
Büyüme rekorlarının kırıldığı 2010 ve 2011 yıllarında bile istihdamda ciddî bir iyileşme sağlanamamışken ekonominin daraldığı bir dönemde iyimser olmak zordur.
Bütçe:
Yılın ilk dört ayında gelirler 106,5 milyar lira, giderler 111,5 milyar lira olarak gerçekleşince bütçe açığı 5 milyar lira oldu.
.
Dikkat çeken hususlar şunlar:
* Vergi geliri:
Vergi gelirlerindeki artış yüzde 10 gibi son derece düşük, geçen yıl yüzde 21,4 idi.
Tüketim üzerinden alınan vergilerde bu oran daha da aşağılarda.
Dahilde alınan KDV’de artış yüzde 8,9 iken ithalatta 0,6.
* Faiz gideri:
21,9 milyar lira.
En büyük gider kalemlerinden.
Toplanan 84,4 milyar lira verginin dörtte biri faiz adı altında rantiyecilere dağıtılmış.
.
* Merkez Bankası:
2011 yılında 8,5 milyar lira kâr elde eden Merkez Bankası kârından 5,7 milyar lirayı bütçeye aktarmış.
Yoksa bütçe açığı 11 milyar liraya dayanacaktı.
Hükümetin en çok övündüğü bütçe performansındaki bu bozulma büyüme ile alâkalı.
Büyüme hızındaki yavaşlamaya paralel olarak vergi tahsilatı da menfi yönde seyrediyor.
Özellikle ithalde alınan KDV’de bu durum net bir şekilde sırıtıyor.
Carî açığı kapatmak için başvurulan tedbirler ithalatı kısarken KDV tahsilatını azaltıyor.
Dolayısıyla bütçe açığını büyütüyor.
Üretim yapımız öylesine bozuk ki carî açık ile bütçe açığı arasında tercih yapmak zorunda kalıyoruz.
Biri kapanırken diğeri açılıyor.
Memur maaş zammı:
Hükümetle memur sendikaları arasında toplu sözleşme görüşmeleri sürüyor.
Hükümet hafta içinde teklifini açıkladı.
2012 yılında yüzde 3+3 ve 2013 yılında yüzde 2+3 zam teklif etti.
Hedeflenen enflasyon kadar.
Buna göre ortalama memur maaşı yılın ilk 6 ayında 50 lira civarında artmış olacak.
Sendikalar bu artışı yeterli bulmuyor, büyümeden de pay istiyorlar.
Haklılar.
.
Enflasyon oranında bir zam reel anlamda bir maaş artışı değildir.
Yerinde saymaktır.
Ama Türkiye büyüyor, zenginleşiyor.
.
Büyüyor da;
O zaman sorarlar;
Aileleriyle birlikte 10 milyona yaklaşan bir kitle yerinde sayarken kimler zenginleşiyor?
Asgarî ücretliler mi, işçiler mi, çiftçiler mi, işsizler mi?
21.05.2012