İşsizliğin çaresi işverende mi yoksa işçi sendikasında mı?
Türk-İş ve TİSK "iş barışı" için dengeli hak dağılımından söz etse de, görevleri gereği ilki işçilerin ikincisi işverenin haklarını ön planda tutar.
Bu iki örgüt dün işçiyi düşünüp, birbiriyle taban tabana zıt iki ayrı açıklama yaptı.
Tartışılan konu, esnek çalışma. TİSK, kısmi süreli (part-time) benzeri esnek çalışma modellerinin özellikle genç ve kadın işsizliğine çare olabileceğini savunuyor. Türk-İş'e göre ise esnek çalışma bir çeşit "aldatmaca" ve mevcut istihdam için bile büyük tehlike.
İlk işin kapısını açar
TİSK, esnek çalışmayı öteden beri savunuyor. Taban, maliyeti düşürmek ve rekabet imkânını artırmak amacıyla esnek çalışmayı yasal zeminde görmek istiyor. Bu talebe destek sağlamak için istihdam ve işsizliğe çare gibi herkese sempatik gelen büyülü kelimelerin kullanılması normal.
Bununla birlikte, iyi kurgulanmış modelin hiç iş deneyimi olmayan genç işsizlerin ilk işe başlamalarında yararlı olabileceği görüşü tartışılabilir.
TİSK, savunduğu modeli Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan raporla destekliyor. Rapora göre, AB ülkelerinde kısa süreli çalışma, özel istihdam büroları aracılığıyla geçici çalışma gibi sürekli olmayan esnek istihdam modeliyle çalışanların toplam istihdam içindeki payı yüzde 14,5'e ulaşmış.
Rapor, bu oranın kadın istihdamında yüzde 31,4'e, 15-24 yaş grubundaki gençlerde yüzde 42,2'ye kadar çıktığını gösteriyor. Demek ki AB ülkelerinde her 4 genç ve her 3 kadından biri geçici nitelikte işte çalışıyor.
Raporda dikkat çekici iki veri daha var. 25-49 yaş grubunda olup geçici sözleşmelerle çalışanların oranı yüzde 12'ye yükselmiş.
50-64 yaş grubunda ise bu oran yüzde 8,8 düzeyinde seyrediyor. 25-49 geçici değil, sürekli bir işte çalışılması gereken bir yaş grubu.
Bu yaş grubu için oldukça yüksek olan yüzde 12'lik oran, esnek çalışmanın aynı zamanda kalıcı bir çalışma modeline dönüşebileceği tehlikesini de işaret ediyor.
Bu model, ilk işe adım atıp deneyim kazanma ya da özel beceriye dayalı gönüllü çalışma yönünden denenebilir.
Türk-İş karşı!
Türk-İş ise temelde "emek karşıtı" olan esnek çalışmanın ilave istihdam boyutuyla ilgilenmiyor. Türk-İş Başkanlar Kurulu, dün içerisinde esnek çalışma, işçi kiralama ve kıdem tazminatının da olduğu hükümetin ulusal strateji belgesine karşı olduğunu açıkladı.
Ancak Türk-İş bir strateji hatası yapıp "karşı" olduğu uygulamalar listesine, "işsizlik sigortası fonunun amacı dışında kullanılması"nı da ekledi. İşsizlik fonu neredeyse kurulduğu yıldan bu yana amacı dışında kullanılıyor.
Umarız Türk-İş "karşı" olduğu uygulamaların tümünde aynı kararlılığı göstermez. Zira esnek çalışma ve kıdem tazminatı gibi kritik konularda çok daha farklı kararlılıklara ihtiyaç olacak.
Tartışılan konu, esnek çalışma. TİSK, kısmi süreli (part-time) benzeri esnek çalışma modellerinin özellikle genç ve kadın işsizliğine çare olabileceğini savunuyor. Türk-İş'e göre ise esnek çalışma bir çeşit "aldatmaca" ve mevcut istihdam için bile büyük tehlike.
İlk işin kapısını açar
TİSK, esnek çalışmayı öteden beri savunuyor. Taban, maliyeti düşürmek ve rekabet imkânını artırmak amacıyla esnek çalışmayı yasal zeminde görmek istiyor. Bu talebe destek sağlamak için istihdam ve işsizliğe çare gibi herkese sempatik gelen büyülü kelimelerin kullanılması normal.
Bununla birlikte, iyi kurgulanmış modelin hiç iş deneyimi olmayan genç işsizlerin ilk işe başlamalarında yararlı olabileceği görüşü tartışılabilir.
TİSK, savunduğu modeli Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan raporla destekliyor. Rapora göre, AB ülkelerinde kısa süreli çalışma, özel istihdam büroları aracılığıyla geçici çalışma gibi sürekli olmayan esnek istihdam modeliyle çalışanların toplam istihdam içindeki payı yüzde 14,5'e ulaşmış.
Rapor, bu oranın kadın istihdamında yüzde 31,4'e, 15-24 yaş grubundaki gençlerde yüzde 42,2'ye kadar çıktığını gösteriyor. Demek ki AB ülkelerinde her 4 genç ve her 3 kadından biri geçici nitelikte işte çalışıyor.
Raporda dikkat çekici iki veri daha var. 25-49 yaş grubunda olup geçici sözleşmelerle çalışanların oranı yüzde 12'ye yükselmiş.
50-64 yaş grubunda ise bu oran yüzde 8,8 düzeyinde seyrediyor. 25-49 geçici değil, sürekli bir işte çalışılması gereken bir yaş grubu.
Bu yaş grubu için oldukça yüksek olan yüzde 12'lik oran, esnek çalışmanın aynı zamanda kalıcı bir çalışma modeline dönüşebileceği tehlikesini de işaret ediyor.
Bu model, ilk işe adım atıp deneyim kazanma ya da özel beceriye dayalı gönüllü çalışma yönünden denenebilir.
Türk-İş karşı!
Türk-İş ise temelde "emek karşıtı" olan esnek çalışmanın ilave istihdam boyutuyla ilgilenmiyor. Türk-İş Başkanlar Kurulu, dün içerisinde esnek çalışma, işçi kiralama ve kıdem tazminatının da olduğu hükümetin ulusal strateji belgesine karşı olduğunu açıkladı.
Ancak Türk-İş bir strateji hatası yapıp "karşı" olduğu uygulamalar listesine, "işsizlik sigortası fonunun amacı dışında kullanılması"nı da ekledi. İşsizlik fonu neredeyse kurulduğu yıldan bu yana amacı dışında kullanılıyor.
Umarız Türk-İş "karşı" olduğu uygulamaların tümünde aynı kararlılığı göstermez. Zira esnek çalışma ve kıdem tazminatı gibi kritik konularda çok daha farklı kararlılıklara ihtiyaç olacak.
