
Bireysel Emeklilik Sistemi, insanımıza geleceği için tasarruf yapmayı öneren ve öğreten bir sistem olarak çok önemlidir. Ülkemizin geleceğini iktisadî ve sosyal anlamda iyi kurabilmek, bireyin gelecekteki sosyal güvenliğini de destekleyebilmek için geliştirilmiş bulunan böyle bir 'tasarruf yapısı', kurumlaşmış bir kültür de oluşturmaktadır.
Kanun koyucunun yasalaştırma iradesiyle, bu tasarruf yapısına kamu desteğinin de düzenlenmiş olması, konunun ciddiyetini ortaya koymaya katkı sağlamaktadır. Bu anlamda 29.06.2012 tarih ve 28338 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan '6327 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' (6327 s.K.).m.29 ile 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'na 'Devlet katkısı' başlıklı olarak aşağıdaki 'Ek Madde 1' eklenmiştir.
Bireysel Emeklilik Sistemi'nde 'reform' niteliği taşıyan bu ek maddenin içeriğindeki 'Devlet katkısı' hakkındaki hususların da incelenmesi gerekmektedir. Şöyle ki:
-Devlet katkısı: İşveren tarafından ödenenler hariç katılımcı adına bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı paylarının yüzde yirmibeşine karşılık gelen tutar, şirketler tarafından emeklilik gözetim merkezine iletilen bilgiler esas alınarak devlet katkısı olarak emeklilik gözetim merkezince hesaplanır. Devlet katkısı, müsteşarlık bütçesine konulan ödenekten katılımcıların ilgili hesaplarına şirketler aracılığıyla aktarılmak üzere emeklilik gözetim merkezine ödenir. Şu kadar ki, bir katılımcı için bir takvim yılında ödenen ve devlet katkısı tutarının hesaplanmasına esas teşkil eden katkı paylarının toplamı, ilgili takvim yılına ait hesaplamaya ilişkin dönemin sona erdiği tarihte geçerli brüt asgari ücretin hesaplama dönemine isabet eden toplam tutarını aşamaz. Bu ödenekten bütçenin diğer kalemlerine hiçbir şekilde aktarma yapılamaz. Devlet katkısı, katkı payı ödemelerinden ayrı olarak takip edilir ve müsteşarlıkça belirlenen yatırım araçlarında yatırıma yönlendirilir.
-Katılımcılardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra;
a)En az üç yıl sistemde kalanlar, Devlet katkısı ve varsa getirilerinin yüzde onbeşine,
b)En az altı yıl sistemde kalanlar, Devlet katkısı ve varsa getirilerinin yüzde otuzbeşine,
c)En az on yıl sistemde kalanlar, Devlet katkısı ve varsa getirilerinin yüzde altmışına, hak kazanacaktır. Bu sürelerin hesabında 'emeklilik sözleşmesi' esas alınacaktır. Yani katılımcılardan en az 3 yıl sistemde kalanlar, devlet katkısı ve getirilerinin yüzde 15'ine, en az 6 yıl kalanlar yüzde 35'ine, en az 10 yıl kalanlar yüzde 60'ına hak kazanacaktır.
-4632 sayılı Kanun'un 6327 s.K.m.18 ile değişik 6'ncı maddesine göre,'Katılımcı, sisteme giriş tarihinden itibaren en az on yıl sistemde bulunmak koşulu ile ellialtı (56) yaşını tamamladıktan sonra emekli olmaya hak kazanır. (...)' Ve 'bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat veya malûliyet nedeniyle ayrılanlar devlet katkısı ve varsa getirilerinin tamamına hak kazanır. Devlet katkısı ve getirilerinden hak kazanılan tutarlar, sistemden ayrılma veya emeklilik durumunda katılımcıya ödenir.'
Tahsin Sınav
http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=02.07.2012&y=TahsinSinav