Hepimizin ilginç askerlik anıları vardır. Bir gün boyanan demirlere kimse dokunmasın diye, başına bir nöbetçi asker bırakılır. Gel zaman git zaman bu nöbet hiç bitmez. Sürekli olarak artık boyası dökülmüş, paslanmış demirin nöbeti yıllarca devam eder. Hiç kimse de yahu burada nöbet tutacak boyalı demir kalmadı demez.
Bizim SGK’da da böyle boyalı demir uygulamaları vardır. Biz de zaman zaman köşemizden bu uygulamaları eleştirir ve düzeltilmesi için dile getiririz. İşte bunlardan birisi de eksik günlerin bildirimi ile ilgili. SGK’daki dostlarımız, “arada bir güzel şeylerimizi deyaz üstad” diye takılır, ben de güzel şey yaptığınızda mutlaka yazacağım derdim. İşte gerçekten yeni bir uygulama değişikliğini paylaşmak istiyorum.
Ay içinde çeşitli nedenlerle 30 günden eksik bildirilen kişilerle ilgili olarak, 2000 yılında başlatılan bir uygulama ile 30 günden eksik bildirimlerin nedenleri SGK’na bildiriliyor. Bunda amaç, bazı işyerlerinde işçi otuz gün çalıştığı halde, işverence prim gün sayısı eksik bildirilmesinin önüne geçmek. Bu uygulamada, SSK/SGK gelir kaybına uğradığı gibi gerçekten otuz gün çalışan işçi de, düşük gün sayısı üzerinden sigortalanmaktadır. Yani amaç işçinin 30 gün çalışmasına rağmen, ay içinde 10-15 günsigortalı gösterilmesini önlemek. Ancak, uygulama bazen çıkış amacını göz önüne almadan farklı bir yöne kaymıştı. Artık deli dumrul köprüsü gibi, geçen beş, geçmeyenden on akçe alınması gibi.
Gerçekten ayda 3-5 gün eksik çalışması olan, bunu da SGK’na bildiren, ancak SGK’nın arşivlerinden bulamadığı için zorla ceza ödettiği o kadar çok işveren var ki. Hatta bazen SGK, işçi imzası olan puantaj kaydında ayrıca işverenin de imzasının olmaması ya da memurun hoşuna gitmeyen bir part-time iş sözleşmesi olduğunda bile eksik günleri geçersiz sayıyordu.
Öyle ki, en az resmi kurumlar kadar düzenli işyerleri bile bu cezadan nasibini alabiliyordu. Muhasebecinin, mali müşavirin, şirketlerin, işletmelerin korkulu rüyasıydı eksik gün bildirimi.
İşte bu dile getirdiğimiz sorunlara SGK bir çözüm buldu. Yapılan değişiklikle birlikte genel bütçeye dahil daireler, özel bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıklar ile müessese ve işletmelerde ve sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlar, sendikalar, vakıflar, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşların işyerleri ve toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile 50 ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin özel sektör işyerlerinde eksik gün bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde belirtilmesi yeterli sayılacak. Bu işyerleri için ayrıca eksik gün bildirim formu ile eki belgeler aranmayacak. Böylece önemli bir sorun da çözülmüş oldu.
Yukarıda da yazdığımız üzere, SGK güzel şeyler yapınca, bize de teşekkür etmek düşüyor.
Kaynak: Star Gazetesi / Resul KurtBizim SGK’da da böyle boyalı demir uygulamaları vardır. Biz de zaman zaman köşemizden bu uygulamaları eleştirir ve düzeltilmesi için dile getiririz. İşte bunlardan birisi de eksik günlerin bildirimi ile ilgili. SGK’daki dostlarımız, “arada bir güzel şeylerimizi de
Ay içinde çeşitli nedenlerle 30 günden eksik bildirilen kişilerle ilgili olarak, 2000 yılında başlatılan bir uygulama ile 30 günden eksik bildirimlerin nedenleri SGK’na bildiriliyor. Bunda amaç, bazı işyerlerinde işçi otuz gün çalıştığı halde, işverence prim gün sayısı eksik bildirilmesinin önüne geçmek. Bu uygulamada, SSK/SGK gelir kaybına uğradığı gibi gerçekten otuz gün çalışan işçi de, düşük gün sayısı üzerinden sigortalanmaktadır. Yani amaç işçinin 30 gün çalışmasına rağmen, ay içinde 10-15 gün
Gerçekten ayda 3-5 gün eksik çalışması olan, bunu da SGK’na bildiren, ancak SGK’nın arşivlerinden bulamadığı için zorla ceza ödettiği o kadar çok işveren var ki. Hatta bazen SGK, işçi imzası olan puantaj kaydında ayrıca işverenin de imzasının olmaması ya da memurun hoşuna gitmeyen bir part-time iş sözleşmesi olduğunda bile eksik günleri geçersiz sayıyordu.
Öyle ki, en az resmi kurumlar kadar düzenli işyerleri bile bu cezadan nasibini alabiliyordu. Muhasebecinin, mali müşavirin, şirketlerin, işletmelerin korkulu rüyasıydı eksik gün bildirimi.
İşte bu dile getirdiğimiz sorunlara SGK bir çözüm buldu. Yapılan değişiklikle birlikte genel bütçeye dahil daireler, özel bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıklar ile müessese ve işletmelerde ve sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlar, sendikalar, vakıflar, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşların işyerleri ve toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile 50 ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin özel sektör işyerlerinde eksik gün bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde belirtilmesi yeterli sayılacak. Bu işyerleri için ayrıca eksik gün bildirim formu ile eki belgeler aranmayacak. Böylece önemli bir sorun da çözülmüş oldu.
Yukarıda da yazdığımız üzere, SGK güzel şeyler yapınca, bize de teşekkür etmek düşüyor.
twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/