
“Şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan bir kimsenin işle ilgili seyahat ve ikamet giderlerinin kabul edilebilmesi için, şirketi temsil yetkisinin bulunması şart değildir.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13’üncü maddesi yoluyla 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinin 4 numaralı bendinde, işle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderlerinin ticari kazançtan indirilebileceği belirtilmektedir.
Olayda ise vergi dairesi müdürlüğünce, seyahatin işle ilgili olmadığı veya giderin, işin ehemmiyet ve genişliğine nazaran fazla olduğu yolunda herhangi bir iddia ileri sürülmemekte, sadece Y.M.’ın şirketi temsile yetkili bulunmadığı belirtilmekte ve anonim şirketlerin temsili hakkındaki Türk Ticaret Kanunu hükümlerine dayanılmaktadır.
Şirket ortağı ve idare meclisi üyesi olduğu ihtilafsız bulunan bir kimsenin şirketin iştigal mevzuu ile ilgili incelemelerde bulunmak üzere görevlendirilebileceği tabii olup, bu seyahatla ilgili giderlerin masraf kaydı için temsil yetkisinin bulunması şart değildir.
(Danıştay 4. Daire, 13.10.1973, Esas No:1971/3665, Karar No:1973/4507)
Olayda ise vergi dairesi müdürlüğünce, seyahatin işle ilgili olmadığı veya giderin, işin ehemmiyet ve genişliğine nazaran fazla olduğu yolunda herhangi bir iddia ileri sürülmemekte, sadece Y.M.’ın şirketi temsile yetkili bulunmadığı belirtilmekte ve anonim şirketlerin temsili hakkındaki Türk Ticaret Kanunu hükümlerine dayanılmaktadır.
Şirket ortağı ve idare meclisi üyesi olduğu ihtilafsız bulunan bir kimsenin şirketin iştigal mevzuu ile ilgili incelemelerde bulunmak üzere görevlendirilebileceği tabii olup, bu seyahatla ilgili giderlerin masraf kaydı için temsil yetkisinin bulunması şart değildir.
(Danıştay 4. Daire, 13.10.1973, Esas No:1971/3665, Karar No:1973/4507)
twitter.com/vergivekanunla
http://vergikanunhaberleri.blogspot.com/