I- GİRİŞ
Bu haklardan biri de 5510 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin birinci fıkrasının “b” bendi kapsamında sigortalı olanların veyahutta sigortalı sayılması gerekenlerin kısa vadeli sigorta kolu kapsamında iş kazası sigortasından faydalandırılması şeklinde olmuştur. İş kazası en genel anlamıyla işyerinde meydana gelen ve işçiyi bedenen veya ruhen etkileyen olay olarak tanımlanabilir. İş kazası sayısı gerek çalışanların dikkat eksikliği gerekse işverenin yeterli güvenlik önlemlerini alamaması nedeniyle her geçen gün artmaktadır.
Çalışma hayatında iş kazalarına maruz kalma sayılarının artmasıyla birlikte özellikle Kurum’a tescil edilmeden çalışan 4/b sigortalıların iş kazası sonucu ölümleri halinde geride kalan hak sahiplerine gelir bağlanıp bağlanmayacağı konusunda mevzuat açısından belirsizlik yaşanmakta olup bu durum makalemizin konusunu oluşturmaktadır.
II- 5510 SAYILI YASA’YA GÖRE 4/b (BAĞ-KUR) SİGORTALISI SAYILANLAR İLE BUNLARIN SGK’YA BİLDİRİMİ VE TESCİLİ
A- 4/b SİGORTALISI SAYILANLAR
5510 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin birinci fıkrasının “b” bendine göre; köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan;
1- Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,
2- Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
3- Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
4- Tarımsal faaliyette bulunanlar
4/b (Bağ-Kur) sigortalısı sayılmaktadır.
B- 4/b SİGORTALISI SAYILANLARIN SGK’YA BİLDİRİMİ VE TESCİLİ
5510 sayılı Kanun’un 7. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 8. maddesinin üçüncü fıkrasına göre; 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar hariç olmak üzere diğer alt bentleri kapsamında sigortalı sayılan kişiler için gelir vergisi mükellefi olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin başladıkları tarihten; sermaye şirketlerinden limited şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluklarınca tescil edildikleri tarihten; anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kuruluna seçildikleri tarihten; gelir vergisinden muaf olanların ise esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı oldukları tarihten; tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi halinde kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde ise bildirimin Kurum’a yapıldığı tarihten; köy ve mahalle muhtarları için seçildikleri tarihten; 4. maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için ise lisans belgesine istinaden fiilen çalışmaya başladıkları tarihten; (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için ise kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt tarihinden itibaren kendi mevzuatına göre kayıt veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler, vergi daireleri ve esnaf sicil memurluğu sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek Kurum’a vermekle yükümlüdür. 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde sayılanların bildirimleri en geç 15 gün, (4) numaralı alt bendinde sayılanların bildirimleri ise en geç bir ay içinde yapılır. Ayrıca 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde sayılanların kendileri tarafından da sigortalılık bildirimleri yapılabilir.
Madde metninin yaptığı atıflardan öncelikle, maddede kimlerden bahsedildiğini incelediğimizde, 5510 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 3. fıkrasında sayılan;
4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar hariç olmak üzere diğer alt bentleri kapsamında sigortalı sayılanlar -yani tarım hariç eski adıyla Bağ-Kurlu yeni deyimiyle 4/b sigortalısı olanlar- için 5510 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden, (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için ise kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt tarihinden itibaren işe giriş bildirgeleri verilmesi gerekmektedir. Kanun’un 8. maddesi bu yükümlülüğü “kendi mevzuatına göre kayıt veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler, vergi daireleri ve esnaf sicil memurluğuna” yüklemiştir.
8. maddenin 3. fıkrasına göre, söz konusu yükümlüler, yükümlülüklerini; 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde sayılanların bildirimleri en geç 15 gün, (4) numaralı alt bendinde sayılanların bildirimleri ise en geç bir ay içinde yerine getirmek zorundadırlar.
Yukarıdaki metinden de anlaşılacağı üzere 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde sayılanların bildirimleri kendi mevzuatına göre kayıt veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler, vergi daireleri ve esnaf sicil memurluğuna yüklemiş olduğu halde ilgili vergi dairesinin kendi mevzuatı uyarınca mükellefiyet açtığı kişiyi Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirmemesi durumunda bu kişinin 5510 sayılı Yasa uyarınca tescili sağlanamayacak ve kişi tescilsiz olarak çalışmaya başlayacaktır.
III- 5510 SAYILI YASA’YA GÖRE TESCİLSİZ ÇALIŞAN 4/b SİGORTALISININ İŞ KAZASI GEÇİRMESİ
5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışan sigortalının;
a- İşyerinde bulunduğu sırada,
b- Yürütmekte olduğu iş nedeniyle işyeri dışında
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan “bedenen” veya “ruhen” özre uğratan “olay” aynı Kanun’un 13. maddesine göre iş kazası sayılmaktadır.
Bunun yanında 5510 sayılı Kanun’un 23. maddesinde yasal süresi içinde Kurum’a bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk konusu işlenmiş olup, bu maddenin son fıkrasında; 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayıldıkları halde 8. maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen süre içerisinde bildirimde bulunmayanlara, bildirimde bulunulmayan sürede meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödeneklerinin Kurum’ca ödenmeyeceği ifade edilmiştir.
IV- TESCİLSİZ ÇALIŞAN 4/b’LİNİN İŞ KAZASI SONUCU ÖLÜMÜ VE BU KAPSAMDA 23. MADDENİN UYGULAMASININ NASIL OLACAĞI SORUNU
Yazımızın bundan önceki bölümlerinde; 4/b’li sayılanları, bunların Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirim süreleri ve usulleri ile tescilsiz çalışan sigortalıların iş kazası geçirmeleri hali açıklandıktan sonra asıl meseleye baktığımızda;
SGK’da tescili olmayan ve 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bendi uyarınca sigortalı sayılanların örneğin gelir vergisi mükellefiyetini ilgili vergi dairesine bildirdiği halde, vergi dairesi 5510 sayılı Kanun’un 8. maddesinde belirtilen sigortalıyı bildirme yükümlülüğünü yerine getirmemesinin 23. madde kapsamında sigortalının hak sahipleri açısından hak kayıplarına neden olma ihtimaline yol açtığı, bu durumun nasıl değerlendirilmesi gerektiği hususunda mevzuatta açıklık bulunmadığı sorusu akıllara gelecektir.
Konuyu biraz daha açacak olursak, 5510 sayılı Yasa açısından 4/b sigortalıların SGK’ya tescili kendileri vasıtasıyla değil, vergi mükellefiyetlerinin başladıkları tarihten itibaren ilgili vergi dairesi müdürlüklerince 15 gün içinde yapılmaktadır. Bu itibarla vergi dairesince 4/b’li çalışmaya ilişkin bildirimi yapılmayan sigortalının iş kazası sonucu ölümü halinde 23. madde kapsamında hak sahiplerine gelir veya ödeneklerin SGK tarafından ödenmemesi hakkaniyete uygun düşmemektedir. Nitekim sigortalılığın bildirim yükümlülüğü farklı bir Kurum’da olmasına rağmen bu yükümlülüğüm yerine getirilmemesinin cezasının tescilsiz sigortalının hak sahiplerine yüklenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı düşüncesindeyiz.
Kanımızca bu durumun ortaya çıkmasında 5510 sayılı Yasa’nın 4/a sigortalılığını esas alarak hazırlanmasının payı büyüktür. Dolayısıyla da bu tip ayrıntılı noktalar yasa yapıcılar tarafından zaman zaman atlanabilmektedir. Ayrıca 5510 sayılı Yasa’nın yazım dilinin son derece karışık ve anlaşılmaktan uzak olmasının da bu noktada rolü olduğu düşünülmektedir.
Sonuç olarak yapılması gereken; 23. madde de belirtilen müeyyidenin, 4/a sigortalılarına uygulandığı şekilde bir yol izlemekten ibarettir. Böylece hem iş kazası sonucu ölen 4/b sigortalısının hak sahipleri mağdur edilmemiş olacak hem de Kurum’un uğradığı zarar miktarı, bildirme yükümlülüğü üzerinde olanlara rücu edilerek ödettirilecektir.
Umut TOPCU*
Yaklaşım
* Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi
twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/