Genel Bilgi
Ücret işçi açısından bir gelir unsuru, işveren açısından ise önemli bir maliyet unsudur. Bu sebeple ücretin miktarı ile ücretten yapılan kesintilerin doğru ve eksiksiz olarak belirlenerek açık bir şekilde gösterilmesi taraflar (işçi-işveren) açısından önemlidir. Ücretin ve ücretten yapılan kesintilerin gösterilmesi ise 4857 sayılı İş Kanunu’nun 37. maddesinde açıklanan ücret hesap pusulası ile mümkündür.Şöyle ki ; İşveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır. Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir (4857 İ.K. 37md.).
Önemi
Ücret hesap pusulası; işveren ile işçi arasında ücretin miktarı ve eklentileri ile ödenip ödenmediği konusunda ileride yaşanabilecek uyuşmazlıklarda, önemli bir ispat edici belge niteliğindedir. Yargıtay 9. H.D.’nin 24164/2008 (E.27491 K.24164/2008) tarihli kararında konuyla ilgili görüşü şu şekildedir ; “İşçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu 4857 sayılı İş Kanunu’nun 37. maddesi ile hükme bağlanmıştır. Usulünce düzenlenmiş olan bu tür belgeler, işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir. “Ücret hesap pusulasının düzenlenerek işçiye verilmiş olması, iş yargısını ağırlıklı olarak meşgul eden, , ücret, ücretin ekleri ve çalışma koşullarının belirlenmesi bakımından da önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Bu bakımdan ücretin ispatı noktasında taraflar delillerinin değerlendirilmesi sırasında, işverence düzenlenmesi gereken bu tür belgelerin düzenlenmiş olup olmamasının da gözetilmesi gerekir.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
Düzenlememe Cezası
4857 sayılı İş Kanunu’nun 102/b maddesine göre Ücret Hesap Pusulası düzenlemeyen işveren veya işveren vekiline 411,00 TL (2010 yılı için) para cezası verilir.Dikkat Edilmesi Gereken Husus
Uygulamada işverenlerin sıkça hataya düştüğü bir husus ise ; işçinin ücretinin bankadan ödenmesi durumlarında , ücret hesap pusulası düzenlenmeye gerek olmadığı gibi yanlış bir düşüncedir. Bankadan yapılan ödemeler de ücretin ödendiğine dair ispat edici bir belge olmasına rağmen işçi banka hesabında sadece net ücretini görebilmektedir. Oysa ki ücret hesap pusulasında işçinin brüt ücreti, brüt ücretten yapılan yasal kesintiler ile varsa fazla mesai ve diğer ek ödemeler açıkça gösterilmektedir. Bundan dolayı ücretler bankadan ödense bile ücret hesap pusulası düzenlenmelidir.B.Kerem Göktaş
S.M. Mali Müşavir
www.keremgoktas.com muhasebeciyizbiz.com/
twitter.com/vergivekanunla
http://vergikanunhaberleri.blogspot.com/