Mülga 506 sayılı Kanun’un 80. maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesine göre süresi içinde ödenmeyen primlerin ve diğer alacakların tahsili için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51, 102 ve 106. maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 6183 sayılı Kanun kapsamında takibi yapılan prim ve diğer alacaklarının amme alacağı olması nedeniyle bu alacaklar imtiyazlı alacak olarak değerlendirilmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılacak itirazlarda, sigortasız çalıştırıldığı veya eksik gün ya da kazanç üzerinden Kurum’a bildirildiği tespit edilen sigortalılara ilişkin tahakkuklara yapılacak itirazlar Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu’nca, Kurum’ca tahakkuk ettirilen idarî para cezalarına yapılacak itirazlar İdari Para Cezaları İtiraz Komisyonu’nca, işkolu koduna yapılan itirazlar ise İşkolu Kodu İtiraz Komisyonu’nca değerlendirilerek, karara bağlanmakta olup. 5510 sayılı Kanun’un 83. maddesi ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 113. maddesinde düzenlenmiştir.
6183 sayılı Kanun’un uygulamasından doğan uyuşmazlıkların çözüm yeri de alacaklı birimin bulunduğu yerin iş mahkemesi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tabidir. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurum’un denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının Sosyal Güvenlik Kurumu’na intikal ettiği tarihten veya 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Sosyal Güvenlik Kurumu’na intikal ettiği tarihten itibaren zamanaşımı on yıl olarak uygulanır. Bu alacaklar için 5510 sayılı Kanun’un 89. maddesi gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı, 88. maddede belirtilen ödeme süresinin son gününü takip eden günden itibaren uygulanır.
Zamanaşımından sonra yapılan ödemeler kabul edilir. Ancak, 5510 sayılı Kanun’un 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi sigortalıların zamanaşımı nedeniyle prim ödenmeyen süreleri, sigortalılık süresinden sayılmaz ve bu süreye ilişkin sigortalılık hak ve yükümlülükleri düşer.
İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, idari para cezasına konu olan fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.
II- PRİME İTİRAZ
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tahakkuk ettirilen ve tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, prim borcunu tebliğ eden üniteye dilekçe vermek veya bu dilekçeyi taahhütlü olarak göndermek suretiyle işverence itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. İtiraz, Ünite Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu’nda incelenerek en geç 30 gün içinde karara bağlanır. İtirazın reddi hâlinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilmektedir. İşverenin mahkemeye dava açması Sosyal Güvenlik Kurumu’nun takibini durdurmaz.
III- PRİM BORÇLARININ TAHSİLİNDE ZAMANAŞIMI
5510 sayılı Kanun’un 88. maddesine istinaden prim alacakların tahsilinde bazı maddeleri hariç 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uygulandığından ve bu Kanun’un 102. maddesinin uygulanmaması nedeniyle bu maddeye göre öngörülen 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresi uygulanmamaktadır. Dolayısıyla söz konusu alacaklar genel hükümlere yani Borçlar Kanunu’ndaki 10 yıllık zamanaşımına tabi olup alacakların 10 yıl içinde tahsil edilmesi gerekmektedir.
6183 sayılı Kanun’un 103. maddesine göre ise zamanaşımının kesilmesi:
Aşağıdaki hallerde gerçekleşmektedir.
1- Ödeme,
2- Haciz tatbiki,
3- Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat,
4- Ödeme emri tebliği,
5- Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
6- Yukarıdaki 5 sırada gösterilen muamelelerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması,
7- İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi,
8- Amme alacağının teminata bağlanması,
9- Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi,
10- İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi,
11- Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması
halinde kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımının bir bozma kararıyla kesilmesi halinde zamanaşımı başlangıcı yeni vade gününün rastladığı; amme alacağının teminata bağlanması veya icranın kaza mercilerince durdurulması hallerinde zamanaşımı başlangıcı teminatın kalktığı ve durma süresinin sona erdiği tarihin rastladığı; takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günü olduğu öngörülmüştür.
506 sayılı Kanun’un uygulandığı dönemde zamanaşımı;
- 01.01.2004 tarihine kadar borçların muaccel oldukları tarihten itibaren 10 yıl(1),
- 01.01.1994 ila 05.07.2004 tarihleri arası borçların muaccel oldukları tarihi takip eden takvim yılından başlayarak 5 yıl(2),
- 06.07.2004 ila 30.09.2008 tarihleri arası 10 yıl(3),
- 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden itibaren muacceliyet tarihini izleyen takvim yılı başından itibaren 10 yıl
olarak uygulanmaktadır(4).
Ancak prim alacakları mahkeme kararlarına dayanıyorsa kararın kesinleştiği, rapora dayanıyorsa rapor tarihi, diğer kurumların denetim elemanlarının raporuna dayanıyorsa raporun Sosyal Güvenlik Kurumu’na intikal ettiği tarihten, resmi belgelerden dolayı tahakkuk etmiş ise belgelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na intikal ettiği tarihten itibaren 10 yıl olarak uygulanmaktadır.
Diğer taraftan Borçlar Kanunu’nun 125-140. maddeleri ile düzenlenen zamanaşımı borcu sona erdiren nedenler arasında sayılarak borcun sona ermesine neden olmakla beraber, zamanaşımına uğramış borcun borçlusu yine borçlu olarak kalmaya devam ettiği gibi, zamanaşımına uğramış borç da “ödenebilir” niteliğini kaybetmemekte ve dava edilmeyen borç eksik borç haline dönüşmekte olması nedeniyle, zamanaşımına uğrayan borcun ödenebilir niteliğini yitirmemesi halinde, alacaklı tarafça talep edildiğinde bu borcu ödemekten kaçınan borçlunun ilgili mahkemeden borcun zamanaşımına girdiğini belirterek def’i ileri sürmesi gerekmektedir(5).
IV- İDARİ PARA CEZASINA İ-TİRAZ
5510 sayılı Kanunla getirilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya geç olarak yerine getirilmesi hâlinde, 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesine istinaden ilgililere idarî para cezası verilir. İdari para cezaları, ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde Kurum’a ya da Kurum’un ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kurum’a itiraz edilebilir. Kurum’a itiraz takibi durdurur.
Kurum’ca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir.
Söz konusu cezanın, tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde ödenmemesi halinde ceza tutarının gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilmesi gerekir.
İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir ve zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar. Kanun’un bu hükmüne istinaden, 5510 sayılı Kanun’da öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeyenler aleyhine uygulanacak olan idari para cezalarının, en geç fiilin işlendiği tarihten itibaren on yıl içinde tebliğ edilmesi gerekmektedir.
İdarî para cezası uygulanması sigortalı işe giriş bildirgesi, işyeri bildirgesi ve aylık prim hizmet belgesinin Kurum’a verilmesi yükümlülüğünü kaldırmaz.
İdarî para cezaları hakkında, 5510 sayılı ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nda hüküm bulunmayan hallerde 30.03.2005 tarih ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.
A- İDARİ PARA CEZALARINDA ZAMANAŞIMI
İdari para cezalarında zamanaşımı süresi fiilin işlendiği tarihten itibaren başlamakta olup;
- 09.07.1987 ila 11.05.1993 döneminde 5 yıl (yargı kararına istinaden);
- 12.05.1993 ila 05.08.2003 döneminde 10 yıl (3910 sayılı Kanun’a göre);
- 06.08.2003 ila 05.07.2004 döneminde 10 yıl (4958 sayılı Kanun’a göre);
- 06.07.2004 ila 30.09.2008 döneminde 10 yıl (5198 sayılı Kanun’a göre);
- 01.10.2008 tarihinden itibaren de 5510 sayılı kanuna göre 10 yıl olarak
uygulanmaktadır(6).
B- İDARİ PARA CEZALARININ TAHSİLATINDA İNDİRİM
Sosyal Güvenlik Kurumu’na itiraz etmeden ve yargı yoluna başvurmadan tebliğ edilen idari para cezasını 15 gün içinde ödeyen işverenlere 1/4 indirim yapılır. Peşin ödeme idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu’nca veya mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörtte birlik ceza tutarı, gecikme cezası, gecikme zammı dikkate alınarak tahsil edilir.
V- İŞKOLU KODUNA İTİRAZ
Sosyal Güvenlik Kurumu İl/Merkez Müdürlüğü, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike sınıf ve derecesini, yaptıracağı incelemelere dayanarak kendiliğinden veya işverenin ya da 5510 sayılı Kanun’un 4 (b) kapsamında sigortalı sayılanların isteği üzerine değiştirebilir. Sosyal Güvenlik Kurumu İl/Merkez Müdürlüğü yapılacak değişikliklere ilişkin kararın takvim yılından en az bir ay önce ilgililere tebliği, ilgililer tarafından değişiklik isteğinin de takvim yılından en az iki ay önce Sosyal Güvenlik Kurumu İl/Merkez Müdürlüğü’ne bildirilmesi şarttır. Karara bağlanacak değişiklikler, karar veya istekten sonraki takvim yılı başından itibaren yürürlüğe girer. İşverenler ile 5510 sayılı Kanun’un 4 (b) kapsamında sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesi ile prim oranı hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu İl/Merkez Müdürlüğü’nce yapılacak yazılı bildirimi aldıktan sonra bir ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumu İl/Merkez Müdürlüğü’ne itiraz edebilirler. Sosyal Güvenlik Kurumu İl/Merkez Müdürlüğü, bu itirazı inceleyerek en geç üç ay içinde karara bağlayarak sonucunu itiraz edene bildirir. İlgililer, Sosyal Güvenlik Kurumu İl/Merkez Müdürlüğü’nün kararı üzerine, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili mahkemeye başvurabilirler.
İşkolu Kodu İtiraz Komisyonu; ünite amiri veya görevlendireceği yardımcısı ilgili şef, dosya memuru ve varsa sosyal güvenlik kontrol memurundan oluşur.
VI- İŞYERİ KAYITLARININ İBRAZINDA ZAMANAŞIMI
İşyeri kayıt belgelerini saklama yönünden;
- İşverenler, işyeri sahipleri ve alt işveren işyeri ile ilgili tüm defter ve belgeleri, istenilmesi hâlinde, Kurum’un denetim ve kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurlarına göstermek üzere, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak 10 yıl süreyle, kamu idareleri 30 yıl süreyle, tasfiye ve iflas idaresi memurları ise görevleri süresince saklamak zorundadırlar.
- Sigortalıyı devir alan işverenler, devredilen sigortalılarla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmişler ise, yükümlülüklerini yerine getirdikleri sigortalılarla ilgili kendilerine ait işyeri kayıt ve belgelerini yukarıda belirtilen sürelerle saklamak zorundadır (Defter ve belgelerin; 10 yıl olan saklama süresi 2008 yılı için 5 yıl, 2009 yılı için 6 yıl, 2010 yılı için 7 yıl, 2011 yılı için 8 yıl, 2012 yılı için 9 yıl olarak, 30 yıl olan saklama süresi ise 2008 yılı için 5 ve sonraki yıllarda 30 yıl tamamlanıncaya kadar her yıl birer yıl artırılarak uygulanır.).
VII- MÜCBİR SEBEPLER
A- AYLIK PRİM VE HİZMET BELGESİNİN VERİLMESİ YÖNÜNDEN
Aylık prim ve hizmet belgesini e-Sigorta ortamında göndermekle zorunlu tutulan işveren/aracı/sigortalıyı geçici olarak devralanların, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bilgi işlem sistemlerinin Kurum’un yetkililerince imzalanacak bir tutanak ile tevsik edilmesi kaydıyla;
a) Kurum bilgisayar sisteminde, e-Sigorta uygulamasının çalışmasını engelleyecek şekilde;
1) Donanımsal ve yazılımsal arızalar,
2) Elektrik ve iletişim alt yapısında meydana gelen arızalar,
3) Yangın, yıldırım, infilak ve benzeri olaylar sonucu meydana gelen ve işlem yapmayı engelleyici durumlar,
4) Sel veya su baskını, fırtına, yer kayması, deprem gibi tabi afetler ile grev, lokavt, sabotaj, terör saldırıları,
b) Kurum’un hizmet satın aldığı internet servis sağlayıcılarında meydana gelen arızalar;
c) (a) ve (b) dışında Sosyal Güvenlik Kurum’unca belirlenecek benzeri durumlarda
hizmet dışı kalması sonucu aylık prim ve hizmet belgelerini belirlenen sürenin son gününde SGK’ya internet ortamında gönderememesi ve muhteviyatı primleri de yasal süresi içinde ödeyememesi halinde, sorunların ortadan kalktığı tarihi takip eden beşinci işgününün sonuna kadar belge veya bilgiyi göndermeleri ve muhteviyatı primleri de aynı sürede SGK’ya ödemeleri halinde, bu yükümlülüklerini Kanun’da öngörülen sürede yerine getirmiş oldukları kabul edileceği aylık prim ve hizmet belgesinin sosyal güvenlik Kurumu’na verilmesine ve primlerin ödenme sürelerine dair usul ve esaslar hakkında tebliğde açıklanmıştır(7).
B- İŞYERİ KAYITLARININ İBRAZI YÖNÜNDEN
İşverenin kayıtlarını 15 günlük süre içerisinde ibraz etmemesine rağmen, işverene ve aracılara idarî para cezası verilmemesini gerektiren mücbir sebepler ise,
a) işverenin tüzel kişi olmaması halinde İlgili resmi kuruluşlardan alınacak belgelerle kanıtlanmak kaydıyla işyeri kayıtlarının verilen sürede ibrazına engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk hallerinde idari para cezası uygulanmamalıdır.
Ağır kaza ve ağır hastalık hallerinin, kayıt ibrazına engel bulunması ve mutlak surette yatarak tedavi şeklinde geçmiş olması; ayrıca SGK tarafından yetkilendirilen hekim ve yataklı sağlık kuruluşlarınca düzenlenecek sağlık kurulu raporları ile belgelendirilmesi, SGK tarafından yetkilendirilmemiş yataklı sağlık kuruluşlarından alınmış raporların ise SGK tarafından yetkilendirilen sağlık kurulunca onaylanmış bulunması gerekmektedir.
b) Kayıt ibrazının yerine getirilmesine engel olacak yangın, yersarsıntısı, su baskını ve benzeri doğal afetlerin gerçekleşmesi de kayıtların süresinde ibraz edilmesine engel teşkil edeceğinden, bu gibi durumlarda idari para cezası uygulanmamalıdır.
c) işverenin tüzel kişi olmaması halinde İşverenin veya aracının iradesi dışında oluşan mecburi gaybubetler (kaybolma hali) idari para cezası uygulanmaması açısından mücbir sebep olarak sayılmalıdır.
d) İşverenin veya aracının iradesi dışındaki nedenlerden dolayı defter ve belgelerin elden çıkması hali de belgelendirilmek kaydıyla, idari para cezası uygulanmamasını gerektiren mücbir sebep olarak kabul edilmelidir. Örneğin, vergi incelemesi için vergi dairesi denetim elemanları tarafından incelenmekte olan kayıtlarını, bu inceleme süresi içerisinde Kurum’a ibraz edemeyen işverenlere idari para cezası uygulanmaması gerekir.
e) Mücbir sebepler dolayısıyla kesintiye uğrayan kayıt ibraz süresinin, bu sebeplerin ortadan kalktığı tarihten itibaren kaldığı yerden başlatılması suretiyle belirlenecek belge verme süresi içinde de kayıtların ibraz edilmemesi halinde, bu kez belirlenen sürenin son gününde geçerli olan asgari ücret üzerinden idari para cezası uygulanması gerekmektedir(8).
VIII- SONUÇ
Prim ödeme yükümlüsü işverenler tarafından prim alacaklarına zamanaşımı nedeniyle itiraz edilmesi halinde borcun zamanaşımına girdiğine dair ilam getirilmemiş ise işveren borçlu olarak kalmaya devam ettiği gibi, zamanaşımına uğramış borç da ödenebilir niteliğini kaybetmediğinden işverenlerden borçların tahsili cihetine gidilmektedir.
İtiraz komisyonlarınca itirazın reddi hâlinde, işveren veya sigortalının mahkemeye başvurması Sosyal Güvenlik Kurumu işlemlerini durdurmaz. İtiraz süresi geçtikten sonra yeni iddialar ileri sürülemez. Maddi hatalar taraflarca ileri sürülmemiş olsa dahi itiraz komisyonlarınca re’sen dikkate alınır. İtiraz komisyonları, iş durumuna göre, itiraz komisyonu başkanının çağrısı üzerine haftada en az bir defa çalışma saatleri içinde toplanır.
İşveren, sigortalı veya bunların vekilleri, itiraz hakkında itiraz komisyonunca karar verilinceye kadar itirazlarından vazgeçebilirler. Vazgeçme, işverenin üniteye vereceği bir dilekçeyle veya bu husustaki beyanının tutanak ile tespiti suretiyle yapılır. Vazgeçme beyanı açık olmalıdır. Vazgeçme hâlinde, itiraz eden o olaya münhasır olmak üzere itiraz hakkını kaybetmiş sayılır.
İtiraz komisyonlarınca alınan ve
a) Karar ve esas numarası,
b) İtiraz edenin adı, soyadı, ticari unvanı ve açık adresi,
c) İşyeri sicil numarası, 5510 sayılı Kanun’un 4 (b) kapsamında olanlar için sosyal güvenlik numarası,
ç) Tebliğ olunan prim veya idarî para cezası borcunun miktarı,
d) İtiraz olunan primin veya idarî para cezası borcunun miktarı,
e) Borç tebligatının tebliğ tarihi,
f) İtirazın yapıldığı tarih,
g) İtirazın konusu,
ğ) Kararın gerekçesi ve hüküm,
h) Karar tarihi
bulunan kararlar düzenlendikten sonra bir nüshası işverene tebliğ edilir.
Herhangi bir şekilde, işverenin elinde olmayan nedenlerin varlığına rağmen idari para cezası verilmişse, verilmiş olan idari para cezaları, işverenin itirazı halinde veya idare hukukunun idarenin kendi hatasını her zaman kendiliğinden düzeltebileceği prensibinden hareketle ünite itiraz komisyonun kararına göre re’sen iptal edilebilmektedir. Ancak kabul edilebilir Mücbir sebeplerin varlığı halinde kesintiye uğrayan kayıt inceleme işlemleri mücbir sebeplerin ortadan kalkması ile gerçekleşmesi gerekmektedir.
5510 sayılı Kanun’a dayanılarak Sosyal Güvenlik Kurumu’nca açılacak tazminat ve rücu davaları, on yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımı tarihi; rücu konusu gelir ve aylıklar bakımından Sosyal Güvenlik Kurumu’nun onay tarihinden, masraf ve ödemeler için ise masraf veya ödeme tarihinden itibaren başlar.
Kanun’da aksine hüküm bulunmayan, iş kazası, meslek hastalığı ve ölüm hâllerinde bağlanması gereken gelir ve aylıklara hak kazanıldığı tarihten itibaren, talep tarihi beş yılı aştığında, talep tarihinden geriye doğru beş yıllık kısmı hak sahiplerine ödenir. Geriye kalan kısım ise zamanaşımına uğrar.
Kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından kazanılan diğer haklar, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer.
Sigortalının yargı kararıyla gaipliğine karar verilmesi hâlinde, hak sahiplerine bağlanacak gelir ve aylıklarla yapılacak toptan ödemeler ve genel sağlık sigortasına ait alacakların zaman aşımı süresi, gaipliğe ilişkin kararın kesinleştiği tarihte başlar.
* SGK, Beşiktaş Sosyal Güvenlik Merkezi Müdür Yrd.
(1) 961 sayılı Genelge ile açıklanmıştır.
(2) 6183 sayılı Kanun md. 102
(3) 5198 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemeye göre.
(4) 5510 sayılı Kanun md. 93; 6183 sayılı Kanun 28.07.1953 tarih ve 8469 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır; 5510 sayılı Kanun, 16.06.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(5) SGK Prim Tahsilât Daire Başkanlığı’nın, 02.02.2009 tarih ve 82493 sayılı; 17.09.2009 tarih ve 11650701 sayılı Yazıları.
(6) 17.09.2009 tarih ve 11650701 sayılı Genel Yazı.
(7) 28.09.2008 tarih ve 27011sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(8) 21.02.1994 tarih ve 16-74 ek sayılı Genelge
5510 SAYILI KANUN’A GÖRE YAPILACAK İTİRAZLAR VE ZAMANAŞIMI SÜRELERİ
Başlıklı Makalenin Tüm Yasal Hakları
Yazarı : Murat UĞUR / (SGK, Beşiktaş Sosyal Güvenlik Merkezi Müdür Yrd)' a ait olup Yaklaşım Dergisi Temmuz 2011 Sayı 223 de yayınlanmıştır.
Yazar:Murat UĞURBaşlıklı Makalenin Tüm Yasal Hakları
Yazarı : Murat UĞUR / (SGK, Beşiktaş Sosyal Güvenlik Merkezi Müdür Yrd)' a ait olup Yaklaşım Dergisi Temmuz 2011 Sayı 223 de yayınlanmıştır.
Yaklaşım / Temmuz 2011 / Sayı: 223
kaynak : http://yildirimercan.blogspot.com/
twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/