Yakın zamanda, 2009/15199 sayılı kararda değişiklik yapan 2010/1166 ve 2011/1597 sayılı Karar ve ilgili tebliğ yayımlanmış ve mevzuata, bu
yazımızda inceleyeceğimiz bir takım değişiklikler veya eklemeler yapılmıştır.
Ancak, bu değişikliklere değinmeden önce “yatırım” ve yatırım unsurlarının tanımlanmasında fayda olduğunu düşünerek aşağıda bu konuyu biraz irdeleyelim.
Yatırım, mal ya da hizmet üretmek üzere kurulan sabit tesisler ve işletme girdilerinin bütünü olarak tanımlanabilir. Yatırımları kabaca, altyapı yatırımları (demiryolu, karayolu, liman, enerji, vb.), sanayi yatırımları (fabrika, bina, vb.), hizmet yatırımları (okul, hastane, otel, vb.) ve stok yatırımları olarak sınıflayabiliriz.
Yatırım teşvik mevzuatı altında yatırım türleri; komple yeni yatırım, tevsi (kapasite artırımı), modernizasyon, yenileme, kalite düzeltme, darboğaz giderme, tamamlama, entegrasyon ve ürün çeşitlendirmesi olarak tanımlanmıştır. Yatırım teşvik mevzuatı kapsamında bu yatırımlardan, aynı anda bir veya bir kaçını yapmak mümkündür.
Yatırımın yapılabilirliğini irdeleyen detaylı rapor olarak tanımlamak mümkündür. Bu rapor asgari olarak pazar etüdü, plan ve programlama ilişkileri, yatırımın teknolojisi, yatırım ve işletme dönemi analizleri, yatırım tutarı (sabit + işletme sermayesi), gelir gider tabloları ve fon akışı, yatırımın değerlendirilmesi ve IRR/NPV/SWOT, vb. analizleri ortaya koymalıdır.
İlgili Kararların ve söz konusu yatırım teşviklerinin çıkarılma amaçları; Kalkınma Planları ve Yıllık Programlarda öngörülen hedefler ile uluslararası anlaşmalara uygun olarak, tasarrufları katma değeri yüksek yatırımlara yönlendirmek; üretimi ve istihdamı artırmak; yatırım eğiliminin devamlılığını ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak; uluslararası rekabet gücünü artıracak teknoloji ve araştırma-geliştirme içeriği yüksek büyük ölçekli yatırımları özendirmek; doğrudan yabancı yatırımları artırmak; bölgesel gelişmişlik farklılıklarını gidermek; çevre korumaya yönelik yatırımlar ile araştırma ve geliştirme faaliyetlerini desteklemektir.
Teşvik bölgeleri, sosyoekonomik gelişmişlik seviyesine göre, istatistikî bölge birimleri sınıflandırılması (İBBS) düzey 2 ölçeğinde 2002/4720 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenmiştir. İBBS Düzey 2 seviyesindeki 26 alt bölge, Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi (SEGE) kullanılmak suretiyle gruplandırılarak teşvikler açısından 4 bölge oluşturulmuştur.
Gelişmişlik düzeyinin ölçümünde Devlet Planlama Teşkilatı’nın baz aldığı temel göstergeler; belirlenen bölgenin nüfusu, Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payı, bölge bazında GSMH, şehirleşme ve okuryazar oranları ve eğitim düzeyi olarak belirlenmiştir.
1. Bölgede, ağırlıklı olarak motorlu kara taşıtları ve yan sanayi, elektronik, ilaç, makine imalat ve tıbbi, hassas ve optik alet yatırımları gibi yüksek teknoloji gerektiren yatırımlar teşvik edilmekle beraber 2. Bölgede, nispeten teknoloji yoğun sektörler desteklenmektedir. Bu çerçevede; ağırlıklı olarak, makine imalat, akıllı çok fonksiyonlu tekstil, metalik olmayan mineral ürünler (cam, seramik, karo, yalıtım malzemeleri vb) kağıt, gıda ve içecek imalatı sektörleri teşvik edilmektedir.
3. ve 4. Bölgeleri oluşturan doğu ve güneydoğu bölgelerinde, tarım ve tarıma dayalı imalat sanayi, hazır giyim, deri, plastik, kauçuk, metal eşya gibi emek yoğun sektörlerin yanı sıra turizm, sağlık ve eğitim yatırımları da teşvik edilmektedir.
Türkiye’de yeni Yatırım Teşvik mevzuatı kapsamında sağlanan teşvikler nelerdir ve hangi yatırımlara sağlanmaktadır?
Yatırımların bu karar kapsamındaki desteklerden faydalanabilmesi için makro-ekonomik programlar, arz-talep dengesi, sektörel, mali ve teknik değerlendirmeler çerçevesinde projenin uygun görülmesi ve teşvik belgesi düzenlenmesi gerekmektedir.
Ancak unutulmamalıdır ki, Devletimiz sağlanan vergi teşvikleri için herhangi bir nakit destek sağlamamakla birlikte doğacak vergi alacaklarından vazgeçmek suretiyle yatırımcılara bu teşvikleri sağlamaktadır:
- İndirimli kurumlar vergisi uygulaması (Tüm bölgeler ve büyük ölçekli yatırımlar)
- KDV istisnası (Yatırımları Teşvik belgesine bağlanan tüm yatırımlar)
- Gümrük vergisi muafiyeti (Yatırımları Teşvik belgesine bağlanan tüm yatırımlar)
- SSK primi işveren desteği (Tüm bölgeler ve büyük ölçekli yatırımlar)
- Faiz desteği (3. Ve 4. Bölgeler)
- Yatırım yeri tahsisi ((Tüm bölgeler ve büyük ölçekli yatırımlar)
- KDV istisnası (Yatırımları Teşvik belgesine bağlanan tüm yatırımlar)
- Gümrük vergisi muafiyeti (Yatırımları Teşvik belgesine bağlanan tüm yatırımlar)
- SSK primi işveren desteği (Tüm bölgeler ve büyük ölçekli yatırımlar)
- Faiz desteği (3. Ve 4. Bölgeler)
- Yatırım yeri tahsisi ((Tüm bölgeler ve büyük ölçekli yatırımlar)
2010/1166 ve 2011/1597 sayılı kararlar ile yapılan değişiklikler nelerdir?
2010/1166 sayılı karar ile mevcut 2009/15199 sayılı kararın eklerine bir takım yeni sektörler ile asgari yatırım tutarları ve kapasiteleri eklenmiştir. Bunun yanında teşvik edilmeyecek yatırımlara da bir takım eklemeler yapılmıştır.
Teşvik mevzuatındaki değişiklikler 2010/1166 sayılı Karar ile başlamış ancak asıl değişiklikler 2011/1579 sayılı karar ile beraber gelmiştir. Bu karar’la beraber:
· Mevzuata yeni tanımlar eklendi, 2006/10921 sayılı kararda yer alan ancak sonra kaldırılan “KOBİ” tanımı tekrar eklendi.
· Maddi olmayan duran varlıkların sabit yatırım tutarı içindeki payı sınırlandırıldı.
· Gümrük vergisi muafiyeti uygulamasında bir takım sektörlerde makine teçhizat alımları konusunda sınırlama getirildi.
· Sigorta primi işveren hissesi desteği ve vergi indirimlerinin süresi uzatılmış ve sigorta primi işveren hissesi desteğine bölge bazında bir takım oran sınırlamaları getirilmekle beraber sosyal sigorta primi desteğine getirilen üst sınırın KOBİ’ler için artı 5 puan olarak belirlendi.
· Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu’nu içinde bulunduran konularda bankalar da tamamlama vizesi sürecine dahil edildi.
· Hazine Müsteşarlığı’nın Kararın uygulanmasını teminen yetkileri arttı.
· Diğer kamu desteklerinden yararlanan yatırım harcamalarının ilgili Karar kapsamındaki desteklerden yararlanamayacağı ve diğer kamu desteklerinden yararlanan yatırımların da teşvik belgesine bağlanamayacağı konusu netleştirildi.
· Ve son olarak da 2009/15199 sayılı Karara göre daha önce düzenlenmiş teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımların, belgenin düzenlendiği tarihten itibaren, 2011/1597 veya 2010/1166 sayılı Kararın lehe gelen hükümlerinden yararlanabileceği belirtildi.
Ancak hatırlatmakta fayda var ki SSK işveren payı desteği ve indirimli vergi uygulaması ile ilgili değişiklikler, 1 Ocak 2011; diğer maddeler ise 14 Nisan 2011 tarihinden geçerli olmak üzere tebliğin yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir.
Görüldüğü üzere, 2009/15199 sayılı kararda yapılan değişiklikler sonucunda bir yandan vergi indirimi
ve SSK işveren payı desteklerinde süre uzatımına gidilmiş, KOBİ’lere sosyal sigorta prim desteği üst sınırına artı 5 puan eklenerek avantaj sağlanmış; vergi indirimi konusunda 31 Aralık 2011 tarihine kadar başlayan yatırımlar için uygulanacak yatırıma katkı oranları ve vergi indirim oranlarında, bölgesel yatırımlarda sırasıyla %50’den %120’ye ve %13’den %100’e; büyük ölçekli yatırımlarda ise yatırıma katkı oranlarında ve vergi indirim oranlarında sırasıyla %0’dan %44’e ve %13’den %100’e kadar artırım sağlanmıştır. Bunun yanında, bir takım teşviklere belli ölçüde sınırlamalar getirilmiş ve bölgesel teşviklerden faydalanmak üzere bu bölgelere yeni sektörler eklenmiş ve teşvik edilmeyen yatırımlara da bir takım eklemeler yapılmıştır.
Tüm bu değişiklikler sonucunda, halen uygulanmakta olan 2009/15199 sayılı kararın bazı tadilatlar yapılarak ve getirilen teşviklerin süresi uzatılarak uygulanmasına devam edildiği anlaşılmaktadır.
ASLI MELEK GÜLSEREN
Kpmg Vergi
http://vergikanunhaberleri.blogspot.com/