YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’NA HAZIRLIKLAR
Uzun yıllardır gündemde olan ve nihayet bu yılın başlarında Resmi Gazete’de yayımlanan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) birkaç istisna maddesi dışında, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecektir.
.
Kanun uyarınca 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren büyük ölçekli sermaye şirketleri ve bunların konsolidasyon kapsamına giren bağlı şirketleri, iştirakleri ve şirket toplulukları, Sermaye Piyasası Kanunu’na göre ihraç ettikleri sermaye piyasası araçları borsada veya teşkilatlanmış diğer bir piyasada işlem gören şirketler, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri ve konsolidasyon kapsamına alınan diğer işletmeler, Bankacılık Kanunu’nun üçüncü maddesinde tanımlanan bankalar ile bağlı ortaklıkları, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nda tanımlanan sigorta ve reasürans şirketleri, 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nda tanımlanan emeklilik şirketleri defterlerini Türk muhasebe standartlarına, bunların dışında kalan her ölçüdeki gerçek ve tüzel kişi tacirler ile küçük ve orta ölçekli sermaye şirketleri ise yayınlanacak olan özel Türkiye muhasebe standartlarına uygun tutmak mecburiyetinde olacaklardır.
.
Bilindiği üzere Türkiye muhasebe standartlarının düzenleme yetkisi 660 sayılı kanun hükmünde kararname ile Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’na verilmiş bulunmaktadır. Yine TTK uyarınca tüm sermaye şirketleri (anonim şirketler, limited şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler) uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye denetim standartlarına göre denetlenecektir.
.
Uluslararası standartlara uyumlu ulusal denetim standartları ise Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanacaktır. Herhangi bir erteleme olmaz ise TTK uyarınca sermaye şirketleri 1 Ocak 2013’ten itibaren denetleneceklerdir. Peki, bu denetimi kim yapacaktır? TTK uyarınca söz konusu denetim serbest muhasebeci mali müşavir, yeminli mali müşavir veya bağımsız denetleme kuruluşu tarafından yapılacaktır.
.
Maliye Bakanlığı’nın Kasım 2011 verilerine göre kurumlar vergisi mükellefi sayısı 663 bin 397 adettir. Bunların yüzde 10’unun sermaye şirketi olmadığını varsayarsak, bu durumda yaklaşık 600 bin sermaye şirketinin yeni TTK hükümlerine göre denetiminin yapılması gerekmektedir.
.
Ancak bu denetimi yapacak serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavir sayısı toplam 70 bin 307 kişidir. Bunlardan bir şirket bünyesinde bağlı çalışanlar düşüldüğünde denetim yapacak kişi sayısı 39 bin 797’ye inmektedir.
.
Bununla birlikte sermaye piyasası kanununa tabi şirketleri denetleyen az sayıdaki denetçi dışında uluslararası denetim standartlarına göre denetim tecrübesi olan kişi sayısı daha da azdır. Dolayısıyla yeni TTK’ya göre oldukça geniş sorumluluğu bulunacak olan denetçilerin uluslararası standartlara uyumlu ulusal denetim standartlarına uygun denetim yapabilmeleri için bu konuda yoğun bir eğitime tabi tutulmaları gerekmektedir.
.
Bu eğitimi TÜRMOB ve meslek odaları halen vermektedir. Ayrıca bu eğitimi verecek eğitmenlerin de eğitimi devam etmektedir. Ancak istenilen ölçüde eğitim verildiğini göz önüne alsak bile uygulama tecrübesi olmadan yapılacak denetimlerde ciddi zafiyetler yaşanabilme riski vardır.
.
Yine TTK’ya göre denetçi olabilmek için denetçilerin Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nca belirlenen şartlar çerçevesinde verilecek denetim lisansına sahip olmaları gerekmektedir. Gerek meslek mensuplarının, gerekse şirketlerin önlerini görebilmeleri açısından uygulamaya bir an önce yön verilmelidir.
.
Bilindiği gibi 600 bin sermaye şirketinin büyük bir kısmı hayat standardı uygulamasından kaçınmak üzere vergi planlaması nedeniyle kurulmuştur.
.
Aslında bu şirketler şahıs şirketleridir, ciroları da oldukça düşüktür ve denetime tabi tutulmaları kanunun amacına uymamaktadır. Bu tür sermaye şirketlerinin kanunun uygulamaya girmeden önce şahıs şirketlerine dönüştürülmesinin sağlanması halinde denetim kapsamına girecek sermaye şirketi sayısının önemli ölçüde azalacağını öngörmekteyiz. Ancak söz konusu dönüşümün vergisiz yapılabilmesi için gelir vergisi, kurumlar vergisi ve KDV kanununda düzenleme yapılması gerekmektedir.
.
Böylece gerçekten sermaye şirketi olarak faaliyette bulunan firmaların denetiminin kanunun öngördüğü kalite ve standartlarda yapılması daha kolay olacaktır.
.
Leon Aslan Coşkun
Mazars Denge Yönetim Kurulu Başkanı
http://www.fortuneturkey.com/haberdetay.asp?news_id=1285