Tatil sizin neyinize?
Bu yazımız neredeyse değişmeden 3 yıldır her mali tatil başlangıcında yayınlanıyor.
Okuyanlardan sadece meslek mensubu dostlarımızın hoşuna gidiyor herhalde ki bir çok paylaşım sitesinde görüyoruz.
Bu yazı sonunda bazı temenniler içeriyor.
Belki sıkıldınız ama bu temenniler gerçekleşene kadar her yıl yayınlamaya devam edeceğim
-Ne iş yapar bu arkadaşlar Allah aşkına?
-Vallahi kayda değer pek bir şey yapmazlar. Günde üç beş tane alış; üç beş tane de satış faturası kaydederler, ayda da bir iki beyanname verirler o kadar.
Kimden bahsediyorlar sizce?
Kimden olacak muhasebecilerden.
Katılıyor musunuz siz de?
Evet mi !? Yanlış cevap!
Doğru cevap şu: muhasebeci eşittir ağır işçi.
KDV’si, muhtasarı, damga vergisi, sigorta bildirgesi derken bir ay da verilen beyanname sayısı en az dört. Her beyanname bir başlı başına bir yük.
Bu beyannameler yetmezmiş gibi Maliye Bakanlığı sürekli yenisini eklediği angaryalar.
Her ay bir önceki ayın alış ve satış faturaları tek tek listelenip Bakanlığa bildirilir.
Her üç ayda bir hesaplar kapatılır, bilanço çıkarılır. Yılda dört kez geçici vergi beyannamesi; üstüne birde yıllık beyanname verilir.
İşçi girer muhasebeci bildirir, işçi çıkar muhasebeci bildirir.
Vizite kağıdı ondan sorulur. İzinleri o izler.
Ödemeleri o yapar, alacaklıların telefonuna o çıkar.
Arabanızın vergisi, sigortası hatta bakımının takibi muhasebecide .
Evinizin vergisinin sigortasının takibi muhasebecide.
Kredi kartınızın takibi muhasebecide.
Aylık faturalarınızın takibi muhasebecide.
Genel kurul yaparsınız muhasebeci koşar.
Sermaye artırırsınız muhasebeci koşar.
Her türlü resmi daire ilişkileri ondan sorulur.
Üretim yaparsınız, doğru dürüst deponuz, depocunuz yoktur, muhasebeciden hesap sorarsınız maliyetleri çıkmıyor diye.
Satın alma memurunuz aldığı malın faturasını takip etmez, fatura gelmez. Fatura gelse de kontrol edeceklerin masasında bekler siz muhasebeciye çıkışırsınız raporlar gecikti diye.
Bugün orta halli bir işletmenin bile yüzlerce alış satış faturası var. Yığınlarca banka işlemi var. Ama bunlar sizin gözünüzde üç beş alış üç beş satış faturasından ibarettir.
Muhasebe bürosu sahibi arkadaşlarımın işi daha zor.
Evraklar zamanında gitmez tam gitmez daha sonra bir problem olunca onlardan hesap sorulmaya kalkılır.
Yukarıdaki cümle angaryayı bir de dışarıdan takip etmek zorundadır bürocu arkadaşlar.
Muhasebeci ücreti ödenmeye gelince “işler bozuk”tur ama muhasebecinin aylık ücretinden fazla rakı-balık faturaları işlesin diye muhasebeciye gelir hep.
1 Temmuz’da sözüm ona mali tatil başlıyor. Bu sene üçüncüsü uygulanacak ama ne muhasebecisi farkında, ne işvereni, ne maliyesi.
Zaten bu ne biçim mali tatilse KDV beyannamesi verilmiyor ama ÖTV de tatil yok. Maliyeye yatacak vergilerde tatil var belediyeye yatacak olanlarda yok.
Üstüne üstlük işvereni bağlayan bir şey de yok. İşveren izin vermek zorunda da değil muhasebecisine.Yani yine bir laf olsun torba dolsun örneği.
Oysa nasıl olur mali tatil?
Bordrolu çalışan muhasebeciler izne çıkar, muhasebe büroları kapanır. Hatta vergi daireleri bile kapanır.
Maliye aram
az sormaz, inceleme elemanı çağırmaz.
az sormaz, inceleme elemanı çağırmaz.
Kafalar işyerinde kalmaz anlayacağınız.
Ama umudumuzu kaybetmeyelim.
Zamanla bunlarda olur umarız.
Atilla Dölarslan
Gözlem Gazetesi