
Depremin yıkım etkisinin ne derece büyük olduğunu anlamak için Van'ı görmek gerekiyor.
İlk deprem 7,2 olunca bunun büyük bir deprem olduğu zaten anlaşılıyordu. Ancak 9 Kasım'da merkez üssü Van merkez ve Edremit ilçesi olan ikinci depremin büyüklüğü sadece 5,6 idi. İlk anda önceki depremin artçısı gibi algılanıyordu. Oysa depremlerin ölçek büyüklüğü yanında bir de yıkım şiddetini gösteren ivme değeri diye bir özellik varmış. İşte bu değerler itibarıyla bakıldığında ikinci depremin yıkım etkisinin birinciden daha fazla olduğu ortaya çıkıyor.
İkinci depremin yıkım etkisi daha büyük
İlk depremde en büyük ivme değeri kuzey-güney yönünde 178,5 gal iken, ikinci depremde doğu-batı yönünde 246 gal olmuş. İşte esas yıkıma sebep olan bu ivme değeriymiş. Depremin etkisini o kadar net hissetmek mümkün ki, neredeyse belli ölçüde hasar almamış bina kalmamış. Aslında bu hasara rağmen can kaybı sayısının sınırlı kalması en büyük teselli kaynağı olmuştur.
Şu anda Van'da büyük ölçüde organizasyon sağlanmış durumda. Mülki amirler, yargı mensupları ve diğer kamu görevlileri kendileri de bir yandan depremzede oldukları halde canla başla görevlerini sürdürmeye çalışıyorlar. Van Valisi Münir Karaloğlu neredeyse 24 saat sürekli görevinin başında organizasyonu yönetiyor. Aslında böyle bir dönemde organizasyon kabiliyeti yüksek, halkla diyaloğu iyi olan bir valinin Van'da olması şans. İlk depremin hemen ardından gönüllü olarak görevlendirme talep edip bölgeye intikal eden, daha önce bölgede kaymakam veya vali yardımcısı olarak görev yapmış 6 mülkiye müfettişi bu organizasyonda Vali Bey'e ciddi destek sağlamış.
Ne yapılmalı?
Şu anda Türkiye'nin her yanından, sivil toplum kuruluşlarından bölgeye yardımlar ulaşıyor. Valilik afet koordinasyon merkezi organize bir şekilde bu yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlıyor. Hatta giyim yardımlarıyla ilgili büyük bir mağaza oluşturulmuş durumda. İhtiyaç sahipleri aile fert sayısına göre ihtiyacını bizzat karşılayabiliyor. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere ilçe belediyeleri kendilerine zimmetlenen köylerde hem yardım organizasyonu hem de aşevi hizmetini gerçekleştiriyorlar. Binaların neredeyse tamamı kullanılamaz durumda, özellikle eğitim amacıyla Vanlılar ülkenin diğer yerlerindeki yakınlarının yanlarına gitmeye çalışıyorlar. Bu anlamda havaalanı sürekli ciddi bir yoğunluk içerisinde.
Kış şartlarının giderek daha da ağır geçecek olması nedeniyle Mevlana evleri veya prefabrik evlerin hızlı bir şekilde yetiştirilmesi çalışmaları devam ediyor. Zira soğuklar nedeniyle çadırlarda kurulan sobalar veya elektrik arızaları yangınlara neden olabiliyor. Şu an en önemli ihtiyaç elektrikli kalorifer türü ısıtıcılar ve kışlık malzeme olarak görülüyor. Zira deprem psikolojisi nedeniyle insanların rahatlamaları için malzeme bolluğunu görmeleri gerekiyor. En önemlisi de bölgeden göçen insanların geri dönmelerini sağlamak üzere hızlı bir konut yapım faaliyetine ihtiyaç var. Zaten Başbakan Erdoğan konuya müdahil olmuş ve hedefi koymuş durumdadır.
Emsal kira uygulanmamalı
Belki şu an ayrıntı bir konu ama ülkenin diğer yerlerine giden, yakınlarının veya yardımsever vatandaşların evlerinde ikamet eden vatandaşlara bu imkanı sağlayanlar için ileride emsal kira uygulaması gibi herhangi bir endişe doğmaması bakımından ilk yasal değişiklik sırasında afet nedeniyle mücbir sebep ilan edilen durumlarda mücbir sebep süresince emsal kira uygulaması yapılmayacağının açıklığa kavuşturulmasında yarar bulunmaktadır.
OSMAN ARIOĞLU / BUGÜN