İhtiyati haciz kararı ancak, borçlu kaçmışsa veya kaçması, malları kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimallerinin bulunması halinde mümkün olur
T.C.
İZMİR
2. VERGİ MAHKEMESİ
Esas No : 2011/34 Karar No : 2011/1044
Özet: İhtiyati haciz kararı ancak, borçlu kaçmışsa veya kaçması, malları kaçırması ve hileli yollara
sapması ihtimallerinin bulunması halinde mümkün olacağından, bu durumlardan herhangi birinin varlığı hususunda somut hiçbir belirleme yapılmadan tesis edilen ihtiyati haciz kararında hukuka uygunluk bulunmadığı Hk.
Davanın Özeti: Davacı şirket yetkilisi tarafından, davalı idarece şirket hakkındaki ihtiyati haciz
kararına dayanılarak şirketin .......... Bankası ile ........... Bankasının ........ Şubelerindeki hesaplarına konulan ihtiyati hacizlerin; inceleme raporuna dayanılarak tarhiyatların yapıldığı ve bu tarhiyatlara ilişkin olarak uzlaşma talebinde bulunulduğu, bu aşamada ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk kararı alınamayacağı, kendilerinden herhangi bir teminat istenilmediği, zaten yeteri kadar menkul ve gayrimenkul malların teminat olarak gösterildiği, yapılan işlemlerin hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek iptali talep edilmektedir.
Savunmanın Özeti: Davacının 2005 yılı hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporlarına dayalı olarak davacı şirket hakkında cezalı tarhiyatların yapıldığı, amme alacağının korunması amacıyla 6183 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca şirket hakkında 21.03.2010 tarihli ihtiyati haciz kararının alındığı, bu karara dayalı olarak davacının banka hesaplarına haciz konulması amacıyla 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca yazılan yazılar üzerine dava konusu haciz işlemlerinin tesis edildiği, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İzmir 2. Vergi Mahkemesi›nce, dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; şirket hakkındaki ihtiyati haciz kararına dayanılarak şirketin .......... Bankası ile
........... Bankasının ........ Şubelerindeki hesaplarına konulan ihtiyati hacizlerin mevzuata uygun
olup olmadığı hususundan kaynaklanmaktadır.
.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 13. maddesinde; “ihtiyati haciz
aşağıdaki hallerden herhangi birinin mevcudiyeti takdirinde hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın
alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun karariyle, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre, derhal tatbik olunur: ......, 3.Borçlu kaçmışsa veya kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalleri varsa, ......” hükmü yer almaktadır.
.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirketin 2005 yılı hesaplarının incelenmesi sonucu şirket hakkında tarhiyatlar yapıldığı ve alacağın güvence altına alınması amacıyla 6183 sayılı Kanunun 13. maddesinin 3. bendi uyarınca 21.12.2010 tarihli karar ile şirket hakkında ihtiyati haciz kararı alındığı ve bu karara dayanılarak bankalara yazılan haciz bildirileri üzerine davacı şirketin banka hesaplarına haciz konulduğu görülmektedir.
.
Davada, dava konusu ihtiyati haciz işlemi, 6183 sayılı Kanunun 3 numaralı bendi uyarınca tesis edilmiş olduğundan Mahkememizin 27.04.2011 tarihli ara kararı ile davalı idareden, davacının kaçma, malları kaçırma ve hileli yollara başvurma gibi durumlarını ortaya koyan tespit, bilgi ve belgelerin Mahkememize ibrazı istenilmiştir.
Ara kararımıza verilen cevabi yazıda, herhangi bir somut tespit ve bilgiden söz edilmeksizin davacının söz konusu yollara başvurabileceği düşünüldüğünden ihtiyati haciz kararının alındığının belirtildiği görülmektedir.
.
Bu durumda, 6183 sayılı Kanunun 3 numaralı bendi uyarınca ihtiyati haciz kararı ancak, borçlu
kaçmışsa veya kaçması, malları kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimallerinin bulunması halinde mümkün olup, bu hallerin varlığı ise, hukuk devletinin ve buna bağlı olarak hukuki güvenlik ilkesinin gereği olarak somut biçimde ortaya konulması gerektiğinden, bu durumlardan herhangi birinin varlığı hususunda somut hiçbir belirleme yapılmadan tesis edilen ihtiyati haciz kararında ve bu karara bağlı olarak davacı şirketin .......... Bankası ile ........... Bankası ........ Şubelerindeki hesaplarına konulan ihtiyati hacizlerde hukuka uygunluk görülmemiştir.
.
Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, dava konusu ihtiyati haciz işlemlerinin iptaline, aşağıda
dökümü yapılan 60,40 TL yargılama giderinin davalı idarece davacıya verilmesine, artan posta
ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren (30) gün içerisinde Danıştay›a temyiz yolu açık olmak üzere, 26/05/2011 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
AZLIK OYU
6183 sayılı Kanunun 13. maddesinin 3. fıkrası hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere, borçlunun kaçması, mallarını kaçırması veya hileli yollara başvurması ihtimalinin bulunup bulunmadığının takdir yetkisi Vergi Dairelerine bırakılmıştır. Uyuşmazlık konusu işlemde de bu yönden bir takdir hatası bulunmadığı açık olduğundan, anılan madde uyarınca borcunu ödemeyen yükümlünün banka hesaplarına ihtiyati haciz uygulanması yerinde olup aksi yönde verilen çoğunluk kararına katılmıyorum.