Vergi İnceleme Raporlarında "Sürpriz Yok" Dönemi
Vergi incelemeleri sırasında mükelleflerin önemli haklarından birisi de kuşkusuz inceleme hakkında bilgi alma hakkıdır. Vergi Denetim Kurulu'nun (VDK) web sitesinde yer alan "Vergi İncelemelerinde Mükellef Hak ve Yükümlülükleri" belgesinin 1- 4 maddesinde aynen şu ifade yer almaktadır: "Mükellef, vergi incelemesinin her safhasında inceleme süreci hakkında inceleme elemanından bilgi isteyebilir." Aynı şekilde, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın (GİB) web sitesinde yer alan Mükellef Hakları Bildirgesi'nde ise "İncelemenin her aşamasında sizi bilgilendireceğiz." denmektedir.
BLOG: VERGİ, SGK VE KANUN HABERLERİ = ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Vergi incelemeleri sırasında mükelleflerin önemli haklarından birisi de kuşkusuz inceleme hakkında bilgi alma hakkıdır. Vergi Denetim Kurulu'nun (VDK) web sitesinde yer alan "Vergi İncelemelerinde Mükellef Hak ve Yükümlülükleri" belgesinin 1- 4 maddesinde aynen şu ifade yer almaktadır: "Mükellef, vergi incelemesinin her safhasında inceleme süreci hakkında inceleme elemanından bilgi isteyebilir." Aynı şekilde, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın (GİB) web sitesinde yer alan Mükellef Hakları Bildirgesi'nde ise "İncelemenin her aşamasında sizi bilgilendireceğiz." denmektedir.
Ancak gelin görün ki; yazılanlarla gerçek hayat her zaman birbirine uymuyor, zaman zaman mükellef hakları teoride kalıyor ve uygulanmıyor. Mükellefler inceleme konusu, safhaları ve sonuçları hakkında bilgi talep ettiklerinde bu talepler karşılıksız kalabiliyor.
İnceleme elemanları bu hakkı uygulamak konusunda isteksiz davranıyor; adeta incelemeyi mükellef çok da farkında olmadan, kendi varsayımlarına ve planlarına uygun sonuçlandırmak isteyebiliyorlar. Süreç boyunca inceleme elemanı bu doğrultuda kendi planına göre bilgiler, belgeler istiyor, incelemesini yürütüyor.
Mükellef ise bu çalışmalardan çıkardığı sonuçlarla incelemenin yönünü, mahiyetini kestirmeye çalışıyor. İncelemenin en önemli dayanağı olan tutanağın imzalanması sırasında dahi incelemenin sonuçlarına dair bilgi verilmiyor. Dolayısıyla; inceleme tutanağını imzalayan mükellefler, sonuçları belli olmayan bir belgeyi imzalıyor, tutanakta yer alan tespitlerin satır aralarından, ''olsa olsa'' yaklaşımıyla muhtemel sonuçları tahmin etmeye çalışıyorlar. Bazen tahminlerle, vergi inceleme sonuçları arasında gerçekten sürpriz sayılabilecek farklılıklar oluşuyor; ciddi vergi ceza rakamları hatta hapis cezası ile sonuçlanabilecek Cumhuriyet Savcılığı'na verilen suç duyurusu raporları ile karşı karşıya kalınıyor.
İnceleme elemanları bu hakkı uygulamak konusunda isteksiz davranıyor; adeta incelemeyi mükellef çok da farkında olmadan, kendi varsayımlarına ve planlarına uygun sonuçlandırmak isteyebiliyorlar. Süreç boyunca inceleme elemanı bu doğrultuda kendi planına göre bilgiler, belgeler istiyor, incelemesini yürütüyor.
Mükellef ise bu çalışmalardan çıkardığı sonuçlarla incelemenin yönünü, mahiyetini kestirmeye çalışıyor. İncelemenin en önemli dayanağı olan tutanağın imzalanması sırasında dahi incelemenin sonuçlarına dair bilgi verilmiyor. Dolayısıyla; inceleme tutanağını imzalayan mükellefler, sonuçları belli olmayan bir belgeyi imzalıyor, tutanakta yer alan tespitlerin satır aralarından, ''olsa olsa'' yaklaşımıyla muhtemel sonuçları tahmin etmeye çalışıyorlar. Bazen tahminlerle, vergi inceleme sonuçları arasında gerçekten sürpriz sayılabilecek farklılıklar oluşuyor; ciddi vergi ceza rakamları hatta hapis cezası ile sonuçlanabilecek Cumhuriyet Savcılığı'na verilen suç duyurusu raporları ile karşı karşıya kalınıyor.
Yukarıda belirtiğimiz sorunları ortadan kaldırmak amacıyla bu konuda Maliye Bakanlığınca çok olumlu bulduğumuz bir düzenleme yapıldı. 06.11.2015 tarih ve 29524 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan Yönetmelik'le "Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik''in 16'ncı maddesine aşağıdaki 4'ncü fıkra eklendi.
"Tutanakta yer alan hususların vergi kanunları karşısında yapılması muhtemel işlemler bakımından ispatlama vasıtası olduğu veyapılması muhtemel işlemlerin neler olduğu mükellefe izah edilir."
Bu düzenleme ile artık incelemeye alınan mükellefler, daha vergi inceleme raporu ellerine ulaşmadan, tutanak aşamasında incelemenin muhtemel sonuçlarını öğrenebilecek ve bu bilgilendirme çerçevesinde tutanağı imzalayacak ve muhtemelen herhangi bir sürprizle karşılaşmayacaklar. ''Muhtemelen'' demek zorundayız, çünkü vergi inceleme elemanı ile Rapor Değerlendirme Komisyonu arasında çok sık karşılaşılmasa da görüş farklılıkları nedeniyle raporun sonradan farklı düzenlenebilmesi mümkün.
Ancak, tam da bu noktada; başlangıçta değindiğimiz, yazılanların teoride kalması ve uygulanmaması sorunu ile tekrar karşı karşıya kalmaktayız. Mükellefe, "yapılması muhtemel işlemlerin neler olduğu" nasıl izah edilecektir? İzah, yazılı mı, sözlü mü yapılacaktır?Ne tür detaylara yer verilecektir? Konuyla ilgili şu anda herhangi bir belirlemenin ve standardın olmaması bu olumlu uygulamayı şimdiden tehdit etmektedir. Bu tehdidi ortadan kaldırmak için bir an önce yapılacak bir düzenleme ile; başta aşağıdaki hususlar olmak üzere uygulama netleştirilmelidir.
- İzahatın yazılı olarak yapılması ve tutanağa geçirilmesi,
- Eleştiri konusu ve dayanaklarının belirtilmesi,
- Eleştirilere bağlı olarak düzenlenecek raporların vergi türleri, vergi-ceza tutarları,
- Eleştiri yoksa bu durumun belirtilmesi,
- Varsa kaçakçılık suç duyurusu raporu yazılacağı bilgisinin paylaşılması,
Son Söz Olarak...
Yukarıdaki düzenleme beklenmeden incelemeye tabi mükellefler, değişen yönetmelik kapsamında kendilerine izahat yapılıp yapılmadığını ve yapılan izahatın içeriğini en azından kendi ifadeleri olarak inceleme tutanağa geçirtmelidirler. Ancak bu şekilde; haklar aranarak, savunularak, yapılan olumlu düzenlemeler hayat bulabilir ve daha adil ve şeffaf bir vergi incelemesi gerçekleşebilir.
BLOG: VERGİ, SGK VE KANUN HABERLERİ = ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ