Vergi Dünyasında Oyunun Borca Bakılmayacak! Kuralları Değişiyor
Ramazan BİÇER
Bugünlerde uluslararası vergi camiasında birçok kişi aynı soruyu soruyor: Bildiğimiz her şey değişiyor mu? Bu sorunun yanıtı aslında kişiden kişiye değişiyor. Hükümetler ve sivil toplum örgütleri, çoğu şeyin değiştiğini ve bundan sonra oyunun aynı kurallar ile oynanamayacağını söylüyorlar. Çok uluslu şirketler ise bu iddiaya çok da itiraz etmiyorlar ancak oyunun yeni kurallarından bazılarının çok açık olmadığını ifade ediyorlar. Gerçekten de öyle mi, birlikte bakalım.
OECD, eylem planının nihai çıktılarını yayınladı
İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD temelleri 2012 yılında atılan ve 2013 yılında sürdürülen çalışmalarında sona geldi. OECD yetkilileri Eylem Planı kapsamındaki çalışmaların önemli bir kısmını tamamladıklarını açıkladılar. Kalan kısmın ise 2016 yılında tamamlanacağını ilan edildi.
Bu kapsamda, OECD yetkilileri 5 Ekim'de Eylem Planı kapsamındaki her bir eylem için nihai raporları yayınladı. Asıl soru ise uygulama dönemi ile ilgili. OECD tarafından açıklanan paket gerçekten ülkeler tarafından uygulanacak mı? Herkesin aklının köşesinde uzun süredir bu soru yer edinmiş durumda. Türkiye'nin de dâhil olduğu OECD üyesi ülkelerinin bürokratları geçen hafta paketi teknik düzeyde onaylamışlardı.
Aynı paket 8 Ekim'de Peru'nun başkenti Lima'da düzenlenen OECD Maliye Bakanları tarafından da onaylandı. Son sözü ise 15-16 Kasım'da Antalya'da düzenlenecek G-20 Liderler Zirvesinde devlet başkanları ve hükümet liderleri söyleyecek. Herhangi bir sürpriz beklenmiyor ve G-20 ülkeleri sponsor oldukları OECD Eylem Planı'nın çıktılarını onayladıklarını ve arkasında olacaklarını liderleri aracılığı ile kamuoyuna bir kez daha duyuracaklar.
Uygulama sürecine geçiliyor
OECD, 2015-2020 yılları arasındaki beş yıllık süreci uygulamanın takip edileceği dönem olarak ilan etti. Bu sürede OECD, ilgili ülkelerin onayladıkları paket ile ilgili yeterli yasal düzenlemeler çıkarıp çıkarmadığını ve ne şekilde uyguladıklarını takip edecek. Ayrıca, "peer review" adı verilen ilgili ülkelerin uygulamalarının incelendiği ve karşılaştırıldığı çeşitli çalışmalarda bulunacak ve bunları rapor haline getirerek kamuoyuyla paylaşacak.
Birçok kişinin "Dünyada olup bitenler bize en az on yıl sonra gelir, şimdilik endişelenecek bir şey yok" dediğini duyar gibiyim. Oysaki bu kez yanılıyorlar. Neden mi, çünkü; Türkiye dâhil birçok ülke uygulama dönemi ile ilgili hazırlıklarına son hız devam ediyorlar. İngiltere, İtalya, İspanya, Meksika, Çin, Avusturalya gibi birçok öncü ülkeyi diğer ülkeler de takip ediyor olacak. Dolayısıyla, 2016 başından itibaren uygulama dönemine geçmiş olacağız. OECD, otomatik bilgi değişimi ve transfer fiyatlandırmasında belgelendirme gibi bazı konularda uygulama paketlerini yayınladı ve bunların da devamı gelecek.
Türkiye'de de yasal değişiklikler bekleniyor
Henüz Türkiye'de kamuya duyurulmuş bir yasal düzenlemeye ilişkin çalışma yok. Ancak, Türkiye OECD ve G-20 ülkesi olarak bir takım uluslararası taahhütlerde bulundu. OECD Eylem Planı'nın uygulamasını da dikkate aldığımızda 1 Kasım seçimlerinden sonra kurulacak hükümeti vergi konularında yoğun bir mesai bekliyor.
Bu durum dikkate alındığında, önümüzdeki bir yıl içinde en azından bazı konularda yasal düzenlemelerin yapılması bekleniyor. Bu yasal değişikliklerin ise Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yakın zamanda duyurulan yeni "Vergi Usul Kanunu" tasarısı ya da hâlâ TBMM'de bekleyen "Gelir Vergileri Kanunu" tasarısı kapsamında yapılabileceğini tahmin ediyorum.
O zaman yasal değişiklik yapılması beklenen alanları da belirtmekte yarar görüyorum. Elektronik işyeri, otomatik bilgi değişimi, transfer fiyatlandırmasında belgelendirme ve gayrimaddi varlıkların vergilendirilmesi bunların başında geliyor. O nedenle, bu konularda 2016 yılı içinde bazı yasal düzenlemeler beklemek mümkün. Gelecek birkaç yıl içinde ise daha kapsamlı bir vergi reformu da gelebilir.
Böyle bir reforma ülke olarak gerçekten ihtiyacımız olduğu tartışmasız bir konu. Özellikle uluslararası vergilendirme konularında vergi mevzuatımızda yeterli düzenleme bulunmaması, ülke olarak ciddi gelir kaybı yaşamamıza neden oluyor. Bahsettiğim vergi reformu aslında Türkiye'nin vizyonu ile çok yakından ilgili. Eğer Türkiye 2023 hedefl erini yakalamak istiyorsa şimdiden bu çalışmalara başlamak zorunda. Bunun için de önümüzde zorlu bir yol var.
RAMAZAN BİÇER / DÜNYA
Ramazan BİÇER
Bugünlerde uluslararası vergi camiasında birçok kişi aynı soruyu soruyor: Bildiğimiz her şey değişiyor mu? Bu sorunun yanıtı aslında kişiden kişiye değişiyor. Hükümetler ve sivil toplum örgütleri, çoğu şeyin değiştiğini ve bundan sonra oyunun aynı kurallar ile oynanamayacağını söylüyorlar. Çok uluslu şirketler ise bu iddiaya çok da itiraz etmiyorlar ancak oyunun yeni kurallarından bazılarının çok açık olmadığını ifade ediyorlar. Gerçekten de öyle mi, birlikte bakalım.
OECD, eylem planının nihai çıktılarını yayınladı
İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD temelleri 2012 yılında atılan ve 2013 yılında sürdürülen çalışmalarında sona geldi. OECD yetkilileri Eylem Planı kapsamındaki çalışmaların önemli bir kısmını tamamladıklarını açıkladılar. Kalan kısmın ise 2016 yılında tamamlanacağını ilan edildi.
Bu kapsamda, OECD yetkilileri 5 Ekim'de Eylem Planı kapsamındaki her bir eylem için nihai raporları yayınladı. Asıl soru ise uygulama dönemi ile ilgili. OECD tarafından açıklanan paket gerçekten ülkeler tarafından uygulanacak mı? Herkesin aklının köşesinde uzun süredir bu soru yer edinmiş durumda. Türkiye'nin de dâhil olduğu OECD üyesi ülkelerinin bürokratları geçen hafta paketi teknik düzeyde onaylamışlardı.
Aynı paket 8 Ekim'de Peru'nun başkenti Lima'da düzenlenen OECD Maliye Bakanları tarafından da onaylandı. Son sözü ise 15-16 Kasım'da Antalya'da düzenlenecek G-20 Liderler Zirvesinde devlet başkanları ve hükümet liderleri söyleyecek. Herhangi bir sürpriz beklenmiyor ve G-20 ülkeleri sponsor oldukları OECD Eylem Planı'nın çıktılarını onayladıklarını ve arkasında olacaklarını liderleri aracılığı ile kamuoyuna bir kez daha duyuracaklar.
Uygulama sürecine geçiliyor
OECD, 2015-2020 yılları arasındaki beş yıllık süreci uygulamanın takip edileceği dönem olarak ilan etti. Bu sürede OECD, ilgili ülkelerin onayladıkları paket ile ilgili yeterli yasal düzenlemeler çıkarıp çıkarmadığını ve ne şekilde uyguladıklarını takip edecek. Ayrıca, "peer review" adı verilen ilgili ülkelerin uygulamalarının incelendiği ve karşılaştırıldığı çeşitli çalışmalarda bulunacak ve bunları rapor haline getirerek kamuoyuyla paylaşacak.
Birçok kişinin "Dünyada olup bitenler bize en az on yıl sonra gelir, şimdilik endişelenecek bir şey yok" dediğini duyar gibiyim. Oysaki bu kez yanılıyorlar. Neden mi, çünkü; Türkiye dâhil birçok ülke uygulama dönemi ile ilgili hazırlıklarına son hız devam ediyorlar. İngiltere, İtalya, İspanya, Meksika, Çin, Avusturalya gibi birçok öncü ülkeyi diğer ülkeler de takip ediyor olacak. Dolayısıyla, 2016 başından itibaren uygulama dönemine geçmiş olacağız. OECD, otomatik bilgi değişimi ve transfer fiyatlandırmasında belgelendirme gibi bazı konularda uygulama paketlerini yayınladı ve bunların da devamı gelecek.
Türkiye'de de yasal değişiklikler bekleniyor
Henüz Türkiye'de kamuya duyurulmuş bir yasal düzenlemeye ilişkin çalışma yok. Ancak, Türkiye OECD ve G-20 ülkesi olarak bir takım uluslararası taahhütlerde bulundu. OECD Eylem Planı'nın uygulamasını da dikkate aldığımızda 1 Kasım seçimlerinden sonra kurulacak hükümeti vergi konularında yoğun bir mesai bekliyor.
Bu durum dikkate alındığında, önümüzdeki bir yıl içinde en azından bazı konularda yasal düzenlemelerin yapılması bekleniyor. Bu yasal değişikliklerin ise Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yakın zamanda duyurulan yeni "Vergi Usul Kanunu" tasarısı ya da hâlâ TBMM'de bekleyen "Gelir Vergileri Kanunu" tasarısı kapsamında yapılabileceğini tahmin ediyorum.
O zaman yasal değişiklik yapılması beklenen alanları da belirtmekte yarar görüyorum. Elektronik işyeri, otomatik bilgi değişimi, transfer fiyatlandırmasında belgelendirme ve gayrimaddi varlıkların vergilendirilmesi bunların başında geliyor. O nedenle, bu konularda 2016 yılı içinde bazı yasal düzenlemeler beklemek mümkün. Gelecek birkaç yıl içinde ise daha kapsamlı bir vergi reformu da gelebilir.
Böyle bir reforma ülke olarak gerçekten ihtiyacımız olduğu tartışmasız bir konu. Özellikle uluslararası vergilendirme konularında vergi mevzuatımızda yeterli düzenleme bulunmaması, ülke olarak ciddi gelir kaybı yaşamamıza neden oluyor. Bahsettiğim vergi reformu aslında Türkiye'nin vizyonu ile çok yakından ilgili. Eğer Türkiye 2023 hedefl erini yakalamak istiyorsa şimdiden bu çalışmalara başlamak zorunda. Bunun için de önümüzde zorlu bir yol var.
RAMAZAN BİÇER / DÜNYA