Naylon faturalara dikkat |
Tüm çağdaş ülkeler gibi ülkemizde de satın alınan mal veya hizmetler için fatura, fiş, meslek makbuzu vs. alırız.
Özellikle işletmeler dönem sonunda elde ettikleri geliri beyan ederken, masraflarını kazançlarından düşebilmek için harcamalarını bu belgelerle tevsik eder. Vergi oranlarının yüksekliğini suiistimal eden bazı mükellefler masraf ve harcamalarını yüksek göstermek için gerçekte satın almadıkları mal ve hizmetlerin faturalarını komisyon karşılığında alıp hesaplarına yansıtabiliyor. Maalesef bu yöndeki talep, naylon fatura düzenleyen bir sektörü doğurmuş durumda. Naylon fatura düzenleyicileri çabuk yakalanmamak ve komisyonlarını daha yüksek tutmak için türlü türlü yöntemler denerler. Bu yüzden bir kişinin naylon fatura düzenleyicisi olduğu ancak yıllar sonra fark edilir.
Ülkemizde naylon fatura (sahte fatura) kullanma suçlaması ile karşı karşıya kalmayan işletme neredeyse yok gibidir. Bu konuyla ilgili olarak düşüncem naylon faturanın mali yapımızı saran bir ur olduğu yönündedir. Hastalıklarda olduğu gibi bu ur da çok geç fark ediliyor ve fark edildiğinde iş işten geçmiş oluyor. Maalesef işletmeler de satın aldıkları mal ve hizmetler karşılığında kendilerine verilen belgelerin naylon fatura olduğunu çok sonra fark ediyor. İdare, iş ve işlemlerin yoğunluğundan dolayı zamanaşımı süresinin dolmasına kısa bir süre kalıncaya kadar bu şekilde naylon fatura satan firmaları tespit ve ilan edemiyor. Yıllar sonra tespit edilip vergi dairesi veya müfettiş tarafından bu faturalardaki vergilerin tekrar ödenmesi istendiğinde ise gecikme faizleri ve cezalar yüzünden mükelleflerin ödediği bedel kat kat artmış oluyor.
Hapis cezası da var
Ödenen bedel sadece parasal olarak kalırsa bir nebze tahammül edilebilir. Naylon fatura düzenleme ve kullanma onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası ile yargılanmayı gerektiren vergi kaçakçılığı suçunu oluşturur. Vergi kanunlarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanmanın hapis cezası ile yargılamak için yeterli olduğu yer alsa da bu belgelerin bilerek kullanıldığı yönünde tespit ve kanaat oluşmazsa bu faturaları kullananlar hakkında vergi suçu raporu yazılmıyor. Dolayısıyla hapis cezası için kamu davası açılmıyor.
Naylon fatura kullanma suçu ile karşı karşıya kalmamak ve daha önce ödenen vergileri cezalarıyla tekrar ödememek için, tanınmayan bilinmeyen kişilerden fatura alınmaması, mal veya hizmeti bizzat satanın faturasının alınması, taşıma ve nakliye faturalarının da kayıtlara yansıtılması, ödemelerin banka, çek veya PTT aracılığıyla yapılmasına dikkat etmek gerekir. Aynı şekilde adresi bilinmeyen, faaliyet yeri görülmemiş kişi ve kurumlardan mal ve hizmet alımında bulunulmamalı.
Re'sen terk ettirilen mükellefler
Haklarında naylon fatura düzenlediği yönünde rapor bulunmasa da vergi daireleri tarafından mükellefiyetleri re'sen terk ettirilen mükelleflerin de faturalarını kullanmamaya dikkat göstermek gerekir. Özellikle kayıtların kapanacağı şu günlerde bu hususa dikkat edilmesi gerekir.
Vergi daireleri tarafından yapılan yoklamalarda bildirdikleri adreste bulunmayan, beyanname vermeyen, kendisine ulaşılamayan işletmelerin mükellefiyetleri re'sen terk ettirilir. İşyerinin ve herhangi bir faaliyetin varlığı tespit edilemeyen bu mükellefler aynı zamanda Vergi Usul Kanunu uyarınca Gelir İdaresi Başkanlığı'nın web sayfası üzerinden ilan ediliyor. Bir mükellefin vergi dairesi kayıtlarına göre faal olup olmadığını öğrenmek için bu web adresinden sorgulama yapılabilir.
Bu listede;
-adresini değiştirdiği halde bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirimde bulunmayan mükellefler,
-fiilen faaliyetine son veren, ortaklığı bozulan, sahipsiz bırakılan işletmeler,
-peş peşe beyanname vermeyen mükellefler,
-sahte fatura düzenleme ihtimali kuvvetle muhtemel olan mükellefler yer alıyor.
Liste sorgulaması yaptırın
Faturası kayıtlara yansımış olan ve durumundan şüphelenilen kişi ve şirketleri sorgulamakta fayda var. Sorgulama sonucunda ismi re'sen terk ettirilen işletme sahiplerine banka yoluyla bile olsa hiçbir ödeme yapılmamalı. Çünkü bu mükellefler vergi dairesi kayıtlarına göre herhangi bir faaliyeti olmayan, yerinde bulunamayan kişi ve kurumlardır. Dolayısıyla bu kişi ve kurumların vergi kanunlarına uygun bir şekilde yaptıkları bir faaliyet bulunmadığından, bu mükellefler beyanname vermediklerinden, beyanname veriyor olsalar bile sahte fatura düzenleme ihtimalleri bulunan bu mükelleflerin vergi kanunlarına göre varlıkları ortadan kaldırıldığından, söz konusu mükelleflerin fatura düzenleme imkanları bulunmaz.
Re'sen terk ettirilen bu mükelleflerin düzenledikleri faturalar yok hükmünde olduğundan, bu faturalarda yer alan mal ve hizmetlerin gider ya da maliyet olarak dikkate alınabilmesi, ödenen KDV'nin de indirim konusu yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla ödediğiniz KDV'yi bir daha gecikme faiziyle birlikte ödemek zorunda kalmamanız, cezalı tarhiyata muhatap olmamanız için re'sen terk ettirilmiş mükelleflerle ticarî bir ilişkiye girmemeye azami gayret sarf edilmeli. Yoğun bir şekilde alım yapılan, mesela toplam fatura girişlerinin yüzde 10'una isabet eden firmaları, bu adresten mutlaka sorgulamak gerekir.
Şahıs işletmesi ya da şirketi bu listede yer alanlar, başka bir adreste faaliyetine devam ediyorsa en kısa sürede vergi dairesine müracaat etmeli.
Gelir İdaresi'nin bu hizmeti sahte fatura mağduriyeti yaşayan mükelleflere, bu mağduriyeti yaşamamaları için, çok önemli bir fırsat oluşturuyor. Haklarında naylon fatura düzenleme raporu düzenlenmiş olan firma veya kişilerin listesinin de sorgulamaya açılması bundan sonra izlenecek adım olmalı.
Yusuf Keleş
http://www.zaman.com.tr/yazarlar/yusuf-keles/naylon-faturalara-dikkat_2341583.html
ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ =}BLOG: VERGİ, SGK VE KANUN HABERLERİ