Eve kömür gitti, maden işçisi artık yoksul!
Devlet dün, kömür madeninde mahsur kalan 18 madencinin evine birer ton kömür gönderdi. Kömürün yanında birer ton odun ve biner lira para gitti o evlere…
Devlet dün, kömür madeninde mahsur kalan 18 madencinin evine birer ton kömür gönderdi. Kömürün yanında birer ton odun ve biner lira para gitti o evlere…
Karaman Milletvekili, Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan'dan yer altındaki madencilerin Halkbank'a olan kredi borçlarının silindiği haberi geldi aynı gün. O habere göre, 3 bin madencinin banka borcu da 3 ay süreyle ertelendi. 3 ay sonrası için Allah kerim…
Maden bölgesinde görev yapan gazeteciler, kömür madeninde çalışan işçilerin evlerinden görüntü geçiyorlar haftalardır. Yoksulluk diz boyu. Bir umutla oğulların, babaların, eşlerin beklendiği o evlerde hâlâ naylon ayakkabılar giyiliyor, kapı yok, odaları perdeler ayırıyor. Buzdolapları boş, sofralar eksik, içerisi buz gibi… Bu fakirlik borçsuz sürdürülebilir mi?
Yoksulluğun kol gezdiği o evlere, devletin yoksul kömürü girmiyordu. Düne kadar… Dün bir anda yoksul oldukları fark edildi. Kömür çıkarmak için ölümü göze alıp derme çatma madenin derinliklerine inip henüz dönemeyen 18 kömür işçisinin evine dün 'fakir fukara kömürü' gitti. Kömür yardımı Karaman'ın Ermenek İlçesi Kaymakamlığı'ndan…
Devletin yoksulluk kriteri, sigortalı çalışan işçiyi varsıl sayıyor. O yüzden madende kazandığı asgari ücretle 3-4 kişilik ailesinin geçimini sağlamaya çalışan yoksul madenciye bir ton bedava kömürü çok görüyor. Madenci aileler, şirket sahibinin insafı ne zaman gün yüzüne çıkarsa o zaman kömüre kavuşuyor. O bir ton kömürün minneti kim bilir emek sömürüsünü kaça katlıyor…
Hepsi yoksul, hepsi borçlu
Facianın olduğu bölgede bir haftadır zor şartlarda görev yapan muhabirimiz Ömer Ozan'ın haberinden öğrendik ki, kömür madeninde çalışan işçilerin yüzde 99'u esnafa veya bankalara borçlu durumda. Maaş asgari ücret, aile 3-4 kişi. Bir kişinin asgari geçimini sağlayacağı varsayımıyla devletin belirlediği ücret 4 kişiye dar geliyor. Geçimi sağlamak için borç da ölüm riski kol gezen maden ocakları da kaçınılmaz oluyor. Madende çalıştıkça borç artıyor, borç arttıkça madene mahkûmiyet pekişiyor.
Büyük ihtimal unutmuşuzdur, geçen yıl Türkiye Taş Kömürü Kurumu'na (TTK) bağlı maden ocağında 9 işçi yaşamını yitirmişti. O kaza sonrasında TTK'da çalışan bin 51 işçinin kredi kartı ve kefillik nedeniyle icralık olduğu ortaya çıktı. İddia vahimdi, borçlar ve icralar nedeniyle dikkatsiz davranan işçiler ölümlü kazalara davetiye çıkarıyordu. Hatta kazanın ardından TTK Genel Müdürü Burhan İnan, yayınladığı genelge ile aldıkları maaş üzerinde haciz bulunan maden işçilerini "Bu hacizler kalkmazsa sizi işten atacağız" uyarısında bile bulunmuştu.
Özelleştik fakirleştik
Son dönemde ardı ardına yaşadığımız maden kazaları, maden işçilerinin yoksulluğunu ve çaresizliğini bütün açıklığıyla gözler önüne serdi. Son 10-12 yılda, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş düzeyde yapılan rekor özelleştirmeler başarı gibi sunuluyor. Oysa bugün yaşadığımız dramın, yoksulluğun, emek sömürüsünün arkasında tam da bu özelleştirmeler var.
Artık Zonguldak'ta, Kütahya'da ya da yurdun bilmem hangi köşesindeki kömür madeninde işe giren insanlarımızın hayatı kurtulmuyor, aksine hayatı kararıyor. Artık Ereğli'nin varsıl işçileri yok. Emekli olan mutlu işçilerin yerinde şimdi mutsuz, yoksul işçiler çalışıyor. O madenler artık işçiyi değil, bir avuç patronu zengin etmek için kömürünü veriyor…
ERDOĞAN SÜZER / BUGÜN