İş güvenliğinde tedbir var devrim yok
2014 yılı iş kazaları yönünden şimdiden tarihe geçmiş durumda. Soma'da es geçtiğimiz yapısal sorunlar, 10 işçimizi kaybettiğimiz asansör kazası ve son olarak Ermenek faciasıyla yüzümüze çarpıldı. Haliyle Davutoğlu Hükümeti'nin ilk gündem maddesi, iş sağlığı ve güvenliğinde alınması gereken önlemlerdi. İki aylık çalışma sonucu belirlenen yol haritası nihayet dün kamuoyuyla paylaşıldı. Önlemler paketini genel olarak değerlendirdiğimizde "Yetmez ama evet" diyebiliriz.
Mesleki eğitim geliyor: Yol haritasının esasını 2.7 milyon işçi için mesleki yeterlilik şartı getirilmesi oluşturuyor. Ayrıca meslek okullarında iş güvenliği eğitimlerinin konulması da olumlu bir adım.
Yapı denetimin kendisi sorunlu: Pakette yer alan bir diğer önlem, yapı denetim firmalarına iş güvenliği sorumluluğu da yüklenmesi. Böylece inşaat sektöründeki kazaların önüne geçilmeye çalışılacak. Fakat yapı denetim sektörü zaten kendisi problemliyken, bir başka problemin ortağı olması ne kadar sağlıklı sonuç verir, bilemiyoruz.
Ödül-ceza dengesi: Şimdiye kadar sadece işvereni cezalandırma odaklı sistemde, bundan sonra ödül de olacak. Kazasız işyerlerine prim indirimi yapılacak. Cezaların işyeri büyüklüğüne göre artırılıyor olması da olumlu bir adım. Ayrıca ölümlü kazalarda 2 yıl kamu ihalelerinden mahrumiyet verilebilecek.
Taşerona devam: Özellikle madenlerdeki kazaların başlıca nedeni olan rödevans ve taşeron sistemi aynen devam edecek. Fakat rödevans süresi 15 yıldan az olamazken, üretim ve kapasite zorlaması engellenecek.
Özel sigorta denetimi: Kömür madenlerinde işçiler için hayat sigortası şartı getirilecek. Böylece sigorta şirketlerinin de madenlerde denetim yapması sağlanacak. Bu düzenlemeyle bir anlamda devlet sigorta şirketlerine, "Biz bu denetimi yapamıyoruz, gelin siz yapın" demiş oluyor.
Maden sektörü merkezde: Açıklanan paketin büyük kısmını madenlere yönelik düzenlemeler oluşturuyor. Ruhsatlardan denetime, işletmeden personel kapasitesine kadar mevzuat tamamen elden geçirilmiş olacak.
Genel olarak değerlendirildiğinde, açıklanan iş sağlığı ve güvenliği paketinin çalışma hayatının genelini kapsamaktan çok maden sektörüne yoğunlaştığı görülüyor. Evet, Türkiye olarak son zamanlarda toplu ölümleri maden sektöründe yaşadık fakat diğer pek çok sektörde de her gün birer ikişer işçimizi kaybediyoruz. En önemli başlık olan denetim konusunda da maalesef açıklanan paket radikal tedbirler içermiyor. Yapı denetimi ve sigorta şirketlerine denetimin havale edilmesi, devletin sorumluluğunu kaldırmıyor. Madenlerde taşeronlaşma, sendikasızlık, iş güvenliği personelinin işverenin emrinde olması ve kamu denetim elemanlarının bağımsızlık/özlük sorunları aynen devam edecek. Dolayısıyla açıklanan yol haritası soruna köklü çözüm üretmekten çok sorunu farklı paydaşlara dağıtma anlayışını yansıtıyor.
Sadettin Orhan
http://www.bugun.com.tr/is-guvenliginde-tedbir-var-devrim-yok-yazisi-1345982
2014 yılı iş kazaları yönünden şimdiden tarihe geçmiş durumda. Soma'da es geçtiğimiz yapısal sorunlar, 10 işçimizi kaybettiğimiz asansör kazası ve son olarak Ermenek faciasıyla yüzümüze çarpıldı. Haliyle Davutoğlu Hükümeti'nin ilk gündem maddesi, iş sağlığı ve güvenliğinde alınması gereken önlemlerdi. İki aylık çalışma sonucu belirlenen yol haritası nihayet dün kamuoyuyla paylaşıldı. Önlemler paketini genel olarak değerlendirdiğimizde "Yetmez ama evet" diyebiliriz.
Mesleki eğitim geliyor: Yol haritasının esasını 2.7 milyon işçi için mesleki yeterlilik şartı getirilmesi oluşturuyor. Ayrıca meslek okullarında iş güvenliği eğitimlerinin konulması da olumlu bir adım.
Yapı denetimin kendisi sorunlu: Pakette yer alan bir diğer önlem, yapı denetim firmalarına iş güvenliği sorumluluğu da yüklenmesi. Böylece inşaat sektöründeki kazaların önüne geçilmeye çalışılacak. Fakat yapı denetim sektörü zaten kendisi problemliyken, bir başka problemin ortağı olması ne kadar sağlıklı sonuç verir, bilemiyoruz.
Ödül-ceza dengesi: Şimdiye kadar sadece işvereni cezalandırma odaklı sistemde, bundan sonra ödül de olacak. Kazasız işyerlerine prim indirimi yapılacak. Cezaların işyeri büyüklüğüne göre artırılıyor olması da olumlu bir adım. Ayrıca ölümlü kazalarda 2 yıl kamu ihalelerinden mahrumiyet verilebilecek.
Taşerona devam: Özellikle madenlerdeki kazaların başlıca nedeni olan rödevans ve taşeron sistemi aynen devam edecek. Fakat rödevans süresi 15 yıldan az olamazken, üretim ve kapasite zorlaması engellenecek.
Özel sigorta denetimi: Kömür madenlerinde işçiler için hayat sigortası şartı getirilecek. Böylece sigorta şirketlerinin de madenlerde denetim yapması sağlanacak. Bu düzenlemeyle bir anlamda devlet sigorta şirketlerine, "Biz bu denetimi yapamıyoruz, gelin siz yapın" demiş oluyor.
Maden sektörü merkezde: Açıklanan paketin büyük kısmını madenlere yönelik düzenlemeler oluşturuyor. Ruhsatlardan denetime, işletmeden personel kapasitesine kadar mevzuat tamamen elden geçirilmiş olacak.
Genel olarak değerlendirildiğinde, açıklanan iş sağlığı ve güvenliği paketinin çalışma hayatının genelini kapsamaktan çok maden sektörüne yoğunlaştığı görülüyor. Evet, Türkiye olarak son zamanlarda toplu ölümleri maden sektöründe yaşadık fakat diğer pek çok sektörde de her gün birer ikişer işçimizi kaybediyoruz. En önemli başlık olan denetim konusunda da maalesef açıklanan paket radikal tedbirler içermiyor. Yapı denetimi ve sigorta şirketlerine denetimin havale edilmesi, devletin sorumluluğunu kaldırmıyor. Madenlerde taşeronlaşma, sendikasızlık, iş güvenliği personelinin işverenin emrinde olması ve kamu denetim elemanlarının bağımsızlık/özlük sorunları aynen devam edecek. Dolayısıyla açıklanan yol haritası soruna köklü çözüm üretmekten çok sorunu farklı paydaşlara dağıtma anlayışını yansıtıyor.
Sadettin Orhan
http://www.bugun.com.tr/is-guvenliginde-tedbir-var-devrim-yok-yazisi-1345982