Maliye 24 Sene Sonra KDV Uygulamasında Fikir Değiştirdi
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu 25.10.1984 tarihinde kabul edilen ve 01.11.1984 tarih ve 18563 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 01.01.1985 tarihinden itibaren yürürlüğe giren, ülkemizde vergileme açısından en iyi vergi kanunlarından biridir.
“En iyi” zira, yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Kanununun 61.nci maddesi ile, neredeyse uygulama özelliğini yitiren 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu, 2456 Sayılı İşletme Vergisi Kanunu, 1318 Sayılı Finansman Kanununun Spor-Toto Vergisine İlişkin hükümleri ve 647 Sayılı Kanunun Şeker İstihlak Vergisine İlişkin hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bu yazının kaleme alındığı tarihe kadar uygulamaya ilişkin 116 Genel Tebliği ile çok sayıda iç genelge, genel yazı, sirküler yayınlandığı gibi, birçok konuda da uygulamaya ilişkin özelgeler verilmiştir.
Katma Değer Vergisi Kanununun uygulanmasında idare ile mükellef arasında, zaman zaman farklı düşünceler oluştuğundan da yasal yollara başvurulmuş ve yargıda bile bazen aynı maddenin uygulanmasında bile farklı kararlar verilmiştir.
Katma Değer Vergisi Kanununun, yazımıza konu olan 25. maddesi “Aşağıda yazılı unsurlar matraha dâhil değildir.
a)Teslim ve hizmet işlemlerinde fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen ticari teamüllere uygun miktardaki iskontolar” denilerek, diğer bir ifade ile fatura kesim tarihinden sonra matrahta meydana gelen değişmeler (satış primi, hasılat pirimi, yıl sonu iskontosu gibi)malın ilk teslimindeki KDV oranı kaç olursa olsun %18 KDV oranı ile vergilendirilmekte idi. Nitekim, 31.12.1987 tarih ve 19681 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 26 seri no.lu KDV Genel Tebliğinin “L-İskonto Uygulaması” başlığının “2- Fatura ve Benzeri Belgelerde Ayrıca Gösterilmeyip, Yıl Sonlarında, Belli Bir Dönem Sonunda ya da Belli Bir Ciro Aşıldığında İskontolarda Durum” bölümünün son paragrafında “…
Bu nedenle, yukarıda belirtilen şekilde uygulanan ve Katma Değer Vergisi Kanununun 4.maddesi çerçevesinde hizmet kapsamına giren bu işlemlere ait iskontolar, aynı Kanunun 1/1. Maddesi (Ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, ) uyarınca vergiye tabi tutulacaktır” denilmek suretiyle, mal ya da hizmetin teslim edildiği tarihteki düzenlenen faturada hangi oranda KDV uygulanırsa uygulansın dikkate alınmamakta idi. Diğer bir ifade ile uygulama ne yazık ki 24 sene devam etti. Peki, şimdi ne oldu?
19.01.2012 tarihli ve 28178 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 116 Seri No’lu KDV Genel Tebliğinde;
“6. İSKONTO UYGULAMASI
6.1. Fatura ve Benzeri Belgelerde Ayrıca Gösterilen İskontolar
KDV Kanununun 25/a maddesi ile teslim ve hizmet işlemlerine ilişkin olarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen ticari teamüllere uygun miktardaki iskontoların KDV matrahına dâhil edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, faturanın düzenlenmesini gerekli kılan mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak yapılan iskonto, aynı faturada yer alması ve ticari teamüllere uygun miktarda olması şartlarına bağlı olarak KDV matrahına dahil edilmeyecektir.
6.2. Fatura ve Benzeri Belgelerde Ayrıca Gösterilmeyip, Yıl Sonlarında, Belli Bir Dönem Sonunda ya da Belli Bir Ciro Aşıldığında Yapılan İskontolar
KDV Kanununun 35 inci maddesi ile KDV matrahında çeşitli sebeplerle değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükelleflerin, bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükelleflerin ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzeltebilmelerine imkân sağlanmıştır.
Fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilmeyip, yıl sonlarında, belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında (satış primi, hasılat primi, yıl sonu iskontosu gibi adlarla) yapılan iskontolar esas itibariyle, asıl işleme ilişkin KDV matrahının değişmesi sonucunu doğurmaktadır. Dolayısıyla, KDV matrahında değişiklik vuku bulduğu bu gibi durumlarda KDV Kanununun 35 inci maddesine göre düzeltme yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilmeyip belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında yapılan iskontolar nedeniyle KDV matrahında değişiklik vuku bulduğu hallerde düzeltme işlemi, alıcı tarafından satıcı adına bir fatura ve benzeri belge düzenlenmek ve bu amaçla düzenlenecek belgede, KDV matrahında değişikliğe neden olan iskonto tutarına ilk teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlem için geçerli olan KDV oranı uygulanmak suretiyle yapılacaktır.”
Denilmek suretiyle 24 yıldır uygulanan bir yanlıştan dönülmüş oldu. Tabii ki bu yanlışı düzelten mali idareyi ve tebliğin hazırlanmasına gayret gösteren ilgilileri de kutlamak gerekiyor.
Ne diyelim ? Mali idareden benzeri uygulamaların gündeme alınarak devamının getirilmesini beklemek te haksızlık olmasa gerek.
İktisadi Dayanışma
Necati Akın ( Anıl Yeminli Mali Müş. ve Bağımsız Denetim A.Ş. )