30 Haziran 2012 Cumartesi
TTK Değişikliği Resmi Gazete'de Yayınlandı.
Yaklaşık 6 aydır kamuoyunu meşgul eden çeşitli konuları eleştirilen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmesine bir gün kala (30.06.2012) resmi gazete de yayınlanan 6335 sayılı kanunla değişti. Bu şekilde daha yürürlüğe girmeden bir çok maddesi değişmiş oldu.
Eczanelerde yeni dönem başladı
Eczanelerde yeni dönem başladı
Türk Eczacılar Birliği Genel Sekreteri Harun Kızılay'dan, nüfus cüzdanı uyarısı...
Bazı kamu borçlarının ödenmesi ile ilgili yeni kolaylıklar / Dr. VEYSİ SEVİĞ
‘Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6322 Sayılı Kanun’ ile 13 ayrı kanunda değişiklik yapılmış, vergisel açıdan yeni bağışıklıklar yürürlüğe konulmuştur. Ayrıca 6111 sayılı ‘Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki
Bazı kamu borçlarının ödenmesi ile ilgili yeni kolaylıklar / Dr. VEYSİ SEVİĞ
‘Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6322 Sayılı Kanun’ ile 13 ayrı kanunda değişiklik yapılmış, vergisel açıdan yeni bağışıklıklar yürürlüğe konulmuştur. Ayrıca 6111 sayılı ‘Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki
Yarın hayatınızda çok şey değişecek
ANKARA -Türk ticari hayatında devrim niteliği taşıyan yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) yarın yürürlüğe giriyor.
Yarın hayatınızda çok şey değişecek
ANKARA -Türk ticari hayatında devrim niteliği taşıyan yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) yarın yürürlüğe giriyor.
e-Fatura / Engin Malay
Gelir İdaresi Başkanlığı'nca; e-fatura uygulamasından yararlanmak isteyen mükelleflere e-fatura gönderme ve/veya alma izni verilmesine yönelik usul ve esasların yer aldığı 416 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği, 28 Haziran 2012 tarih ve 28387 sayılı Resmi Gazete’de 416 No.lu tebliğ ile; 5 Mart 2010 tarihli ve 27512 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin dördüncü bölümünde değişikliğe gidilmiştir.
Hem Eşinden Hem de Ana veya Babasından Ölüm Aylığına Hak Kazanan Kız Çocuklarına Ölüm Aylığı Bağlanması
I- GİRİŞ
Bilindiği üzere, 506 sayılı Kanun’un “Eş ve Çocuklara Aylık Bağlanması” başlıklı 68. maddesinin I numaralı bendinin (c) alt bendinin (a) fıkrasında “ …yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarının ölüm aylığına hak kazanacağı”
Tek kişilik limitet şirket kurulabilecek / Ekrem Sarısu
Tek kişilik limitet şirket kurulabilecek
Soru: Yeni Türk Ticaret Kanunu tek kişilik anonim şirket kurma imkanı getirmiş. 1 Temmuz 2012’den sonra tek kişilik anonim şirket (AŞ) kurulabilecekmiş. Tek kişilik limitet şirket de kurulabilecek mi? Yoksa bu imkan sadece anonim şirketlere mi verildi? EMİLE
Geç gelen yarım adalet / Sadettin ORHAN
Geç gelen yarım adalet
Demek ki kral çıplakmış / Şükrü Kızılot
Nedenine gelince, neredeyse herkes “kralın elbiseleri çok güzel” diyordu. Gazetelerde, TV kanallarında, büyük otellerde düzenlenen toplantılarda, sürekli olarak “kralın elbiselerinin ne kadar güzel olduğu, krala ne kadar çok yakıştığı” anlatılıyordu.
İş güvenliği yasası işletmeleri ‘zıplatacak’ / Resul KURT
Uzun süredir tam olarak uzlaşılamadığı için sürekli ertelenen İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in yoğun çabasıyla TBMM’de kabul edilerek yasalaştı ve Cumhur-başkanımız’ın onaylamasının ardından yürürlüğe girecek. Yasayla birlikte çalışma hayatında işverenlere önemli yükümlülükler getiriliyor.
İşverenler işyerlerinde risk değerlendirmesi yaptıracak, iş güvenliği eğitimi aldıracak, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi istihdam edecek. Ayrıca işçiye ciddi, yakın ve önlenemeyen tehlikenin meydana gelmesi durumunda çalışmaktan kaçınma hakkı verildi. İşveren; bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutacak, gerekli incelemeleri yapacak, bunlarla ilgili raporları düzenleyecek, çalışan temsilcisi görevlendirecek. İşveren, 50 ve daha fazla çalışanın bulunduğu işyerlerinde kurul oluşturacak.
Risk değerlendirmesi yaptırmayana ceza
İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden çalışma ortamına ve çalışanların bu ortamda maruz kaldığı risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmasını sağlayacak. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlü tutuldu. İşveren, yapılacak risk değerlendirmesi (işyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmaları) sonucu alınacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile kullanılması gereken koruyucu donanım veya ekipmanı belirleyecek. İşyerinde risk değerlendirmesi yapmayan veya yaptırmayan işverene 3 bin lira ceza verilecek.
İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi olacak
İşverenlere, eski uygulamaya paralel iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirme zorunluluğu devam ediyor. İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının hak ve yetkileri, görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle kısıtlanamayacak. Bu kişiler, görevlerini mesleğin gerektirdiği ilkeler ve mesleki bağımsızlık içerisinde yürütecek. İş güvenliği uzmanlarının görev alabilmeleri için çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde A sınıfı, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde en az B sınıfı, az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise en az C sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olmaları şartı aranacak. İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirlerden hayati tehlike arz edenlerin işveren tarafından yerine getirilmemesi halinde, bu hususu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı-ğı’na iletecek. Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının yetki belgesi askıya alınacak. İşyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı görevlendirmeyen işverene, görevlendirmediği her kişi için 5 bin lira, aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar, diğer sağlık personeli görevlendirmeyen işverene 2 bin 500 lira ceza uygulanacak.
İşyerinde içki içen tazminatsız atılacak
İşyerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasak. İşveren; işyeri ek-lentilerinden sayılan kısımlarda, ne gibi hallerde, hangi zamanda ve hangi şartlarla alkollü içki içilebileceğini belirleyebilecek. Alkollü içki yapılan işyerlerinde çalışan ve işin gereği olarak üretileni denetlemekle görevlendirilen, kapalı kaplarda ve-ya açık olarak alkollü içki satılan veya işinin niteliği gereği müşterilerle alkollü içki içmek zorun-da olan çalışanlar için yaptırım uygulanmayacak.
İş Sağlığı ve Güvenliği yasasında yer alan idari para cezaları oldukça yüksek. Olay veya işçi başına bin liradan 80 bin liraya kadar ceza uygulanacak ve hatta bazı cezalarda aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar ceza uygulanacak. Özellikle küçük işletmelere de, büyük işletmelere de aynı cezaların getirilmiş olması uygulamada ciddi sıkıntı yaratacak. İşveren, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almasını sağlamak zorunda olup, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi ile mesleki eğitim aldırma yükümlülükleri yerine getirmeyen işverene her bir çalışan için bin lira idari para cezası uygulanacak. Mesleki eğitim alma zorunluluğu getirilmesine rağmen uygulamada birçok mesleğin ne eğitimini verecek kurum var, ne de bu mesleklere yönelik bir çalışma. Yani işveren mesleki eğitim aldırmak istese de bu eğitimi verecek bir kurum yok. Ancak her şeye rağmen yeni yasa ile iş kazaları azalır.
Resul KURT
http://www.stargazete.com/yazar/resul-kurt/ekonomi/is-guvenligi-yasasi-isletmeleri-ziplatacak/yazi-625056
İşe iade talebinde işçinin samimiyeti/ Serkan ODAMAN
İşe iade talebinde işçinin samimiyeti
İşe iade davaları güncelliğini tüm hızıyla devam ettiriyor. Burada önemli bir sorun da, işe iade kararı sonrasında işçinin işine davet edilmesinde yaşanıyor. 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır.
Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Aynı maddenin 1 fıkrasına göre de işveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az 4, en çok 8 aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir.
Ancak, işçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir.
Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz.
İşe iade yönündeki başvurunun 10 iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması elbette düşünülemez.
Ayrıca, işverenin de işçinin işe başlama isteğinin kabul edildiğini 1 ay içinde işçiye bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligat sorunları sebebiyle bildirimin süresi içinde yapılamaması halinde bundan işveren sorumlu tutulamaz, işverence yasal süre içinde gönderilmiş olsa da, işçinin bir aylık işe başlatma süresi aşıldıktan sonra eline geçen bildirim üzerine makul bir süre içinde işe başlaması gerekir. Burada makul süre işçinin işe daveti içeren bildirim anında işyerinin bulunduğu yerde ikamet etmesi durumunda en fazla 2 günlük süre olarak değerlendirilebilir, işçinin işe iadeyi içeren tebligatı işyerinden farklı bir yerde alması halinde ise, 4857 sayılı İş Kanununun 56. maddesinin son fıkrasında izinler için öngörülen en çok 4 güne kadar yol süresi makul süre olarak değerlendirilebilir. Bu durumda işçinin en fazla 4 gün içinde işe başlaması beklenmelidir.
İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. Fesih tarihindeki ücrete göre işe başlatmama tazminatı ödenmelidir.
İşe başlatmama tazminatının da fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanması gerekir. Boşta geçen süreye ait 4 aya kadar ücret ve diğer haklar için ise, feshi izleyen dönem ücretlerine göre hesaplama yapılmalıdır. Boşta geçen sürenin en çok 4 aylık kısmı içinde gerçekleşen diğer haklar kavramına, ikramiye, gıda yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı ve servis gibi parasal haklar dahil edilmelidir. Söz konusu hesaplamaların işçinin belirtilen dönemde işyerinde çalışıyormuş gibi yapılması ve para ile ölçülebilen tüm değerlerin dikkate alınması gerekir.
Bununla birlikte işçinin ancak çalışması ile ortaya çıkabilecek olan arızi fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile bayram ve genel tatil günlerinde çalışma karşılığı ücret ile satışa bağlı prim gibi ödemelerin, en çok 4 aya kadar boşta geçen süre içinde ödenmesi gereken diğer haklar kavramında değerlendirilmesi mümkün olmaz. İşe iade davası ile tespit edilen en çok 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de 4857 sayılı İş Kanununun 34. maddesinde sözü edilen özel faiz türü uygulanmalıdır. Ancak işe başlatmama tazminatı niteliği itibarıyla tazminat olmakla uygulanması gereken faiz yasal faiz olmalıdır.
İşverenin davetinde teklif ettiği iş koşullarının mahiyeti konusunda bir açıklık getirmediği, bu nedenle iyi niyetli olmadığı yönündeki değerlendirme hatalı olacaktır. Davalı tarafça yapılan işe davette davacının daha önce yaptığı işe göre kendisine en uygun olan işe davet edilmesi mümkündür. Bunu kabul etmeyen davacı işçi işe başlama konusunda samimi değildir. Bu durumda da, davacı işçi işe davete rağmen işe başlamadığından boşta geçen sürelere ilişkin ücret alacağı ve işe başlatmama tazminatı talebinde bulunamaz.
Serkan ODAMAN
http://www.gozlemgazetesi.com/yazarlar/serkan-odaman/1090-ise-iade-talebinde-iscinin-samimiyeti.html
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı-3: Kanunun kapsamı
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı-3: Kanunun kapsamı
.
Geçtiğimiz hafta Anayasa Mahkemesi raportörlerinin verdiği görüşler ile Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararların bugüne kadar yerleşik hukuk ilkelerini ve anlayışını alt üst etmesi nedeniyle, bir eleştiri yazısı yazmış ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nın getirdiği hükümlere ara vermiş idik. Bu arada Tasarı'nın genel kurulda da kabul
Ölüm sigortasından sağlanan yardımlar / Lütfi Köksal
Ölüm sigortasından sağlanan yardımlar
|
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
30 Haziran 2012 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 28339
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
Kanun No. 6331
Kabul Tarihi: 20/6/2012
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.
TÜRK TİCARET KANUNU İLE TÜRK TİCARET KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (KANUN NO:6335)
TÜRK TİCARET KANUNU İLE TÜRK TİCARET KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
.
30 Haziran 2012 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 28339
TÜRK TİCARET KANUNU İLE TÜRK TİCARET KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNUNUN 94 ÜNCÜ MADDESİ İLE 5520 SAYILI KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNUN 15 İNCİ MADDESİNDE YER ALAN BAZI TEVKİFAT NİSPETLERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KARAR (BKK 2012/3322)
193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNUNUN 94 ÜNCÜ MADDESİ İLE 5520 SAYILI KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNUN 15 İNCİ MADDESİNDE YER ALAN BAZI TEVKİFAT NİSPETLERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KARAR (BKK 2012/3322)
30 Haziran 2012 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 28339
Karar Sayısı : 2012/3322
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde yer alan bazı tevkifat nispetlerine dair ekli Kararın yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 6/6/2012 tarihli ve 626 sayılı yazısı üzerine, adı geçen kanunların anılan maddelerine göre, Bakanlar Kurulu'nca 6/6/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Yeni TTK Uyarınca Belirlenecek Haddin Altında Kalacak Şirketlerin Denetimi Unutulmuştur!!!
Yeni TTK Uyarınca Belirlenecek Haddin Altında Kalacak Şirketlerin Denetimi Unutulmuştur!!!
Değerli okurlarımızın 6102 sayılı Yeni TTK ile tüm şirketler denetime tabi tutulacaktı, ancak gelen tepkiler üzerine bu uygulamadan 6335 sayılı yasa ile değişiklik yapılarak geri adım atılmış oldu.
1 Temmuz'da neler değişecek!
1 Temmuz'da neler değişecek!
Hepimizin hayatında önemli değişiklikler getirecek olan birçok düzenleme yarın yürürlüğe girecek
Masamızdaki ekmekten, şirket yönetimine, evde beslediğimiz evcil hayvandan, evimize alacağımız buzdolabına kadar çok çeşitli alanda önemli değişiklikler yarın başlayacak. Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Borçlar Kanunu
Türk Ticaret Kanunu'nun uygulamasında değişiklikler öngören düzenleme yarın yürürlüğe girecek.
Türk Ticaret Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Hem kağıt, hem e-reçete
1 Temmuz'da yürürlüğe girecek e-reçete uygulamasında aile hekimleri SGK elektronik sistemine girecekleri ilaçları kâğıda da yazıp hastaya verecek, bakanlık hastanelerinde mevcut yöntem devam edecek
29 Haziran 2012 Cuma
6111 SAYILI KANUNA (TORBA YASAYA) GÖRE YAPILANDIRILAN VE SÜRESİNDE ÖDENMEYEN TAKSİTLER 31.10.2012 TARİHİNE KADAR ÖDENEBİLECEKTİR.
.
6111 SAYILI KANUNA (TORBA YASAYA) GÖRE YAPILANDIRILAN VE SÜRESİNDE ÖDENMEYEN TAKSİTLER 31.10.2012 TARİHİNE KADAR ÖDENEBİLECEKTİR.
.
Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Bursa İl Merkezlerindeki Motorlu Taşıtlar Vergisini Tahsile Yetkili Vergi Daireleri 30 Haziran 2012 Cumartesi Günü Saat 17:00'ye Kadar Açık Bulundurulacaktır.
.
Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Bursa İl Merkezlerindeki Motorlu Taşıtlar Vergisini Tahsile Yetkili Vergi Daireleri 30 Haziran 2012 Cumartesi Günü Saat 17:00'ye Kadar Açık Bulundurulacaktır.
.
1 TEMMUZ GÜNÜ ASGARİ ÜCRETLİ GÜNLÜK NET 1,29 TL. ZAMLI MAAŞ ALACAK/VEDAT İLKİ
.
1 TEMMUZ GÜNÜ ASGARİ ÜCRETLİ GÜNLÜK NET 1,29 TL. ZAMLI MAAŞ ALACAK
.
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU KARARI
Karar Tarihi : 29/12/2011
Karar No : 2011/1
'YMM'lere getirilen ayrıcalığı protesto ediyoruz'
.
'YMM'lere getirilen ayrıcalığı protesto ediyoruz'
.
6102 Sayılı TTK’da değişiklik yapan 6335 Sayılı Kanun’un 19. Maddesi’nin 1. Fıkrası’nda;
“(1) Denetçi, bağımsız denetim yapmak üzere, 1.6.1989 tarihli ve 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’na göre ruhsat almış Yeminli Mali Müşavir veya Serbest
Yeni TTK yamalı TTK oldu
Etrafta Vatandaşı ve Şirketleri Hırpalayan Biri Var
56 yıldır kullanmakta olduğumuz ticaret kanunu tarih oldu. Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe giriyor. 14 Şubat 2011’de Resmi Gazete ’de yayımlandığı günden beri sürekli tartışılan Yeni
Bilanço Esasına Göre Defter Tutması Gerekir İken İşletme Esasına Göre Defter Tutan Mükelleflerde Ba-Bs Form Cezası
Bilanço Esasına Göre Defter Tutması Gerekir İken İşletme Esasına Göre Defter Tutan Mükelleflerde Ba-Bs Form Cezası
Kazancını öteden beri işletme hesabı esasına göre defter tutarak tespit etmekte iken 01.01.2011 tarihinden itibaren bilanço esasına geçmesi gerekiyor iken aynı şekilde işletme defteri tutarak beyannamesini veren mükellef için ba bs formlarının verilmeyişi nedeniyle özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.[1]
Basel II dönemi başlıyor
Basel 2 sistemi 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren tüm unsurlarıyla hayata geçiyor.
Bankacılık sisteminde kredilerle ilgili yeni ölçüm ve değerlendirme esasları getiren Basel 2 sistemi 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren tüm unsurlarıyla hayata geçiyor. Bu kapsamda BDDK’nın daha önce taslak metinlerini
BES tamam
Bireysel Emeklilik Sistemi Kanunu Resmi Gazete'de yayımlandı. Kanun, vergi indirimi sistemi yerine devlet katkısı getiriyor.
TÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARI HAKKINDA TEBLİĞLERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ SIRA NO: 1
SMMM ve SM’lere De Sınavsız Bağımsız Denetçi Hakkı Veriliyor
SMMM ve SM’lere De Sınavsız Bağımsız Denetçi Hakkı Veriliyor
.
Mali Müşavirlere Sınavsız Bağımsız Denetçi Hakkı Verilmesi ile İlgili Bugün Önerge Veriliyor
.
Yeminli Mali Müşavirlere verilen bağımsız denetçi hakkının devamında bugün görüşülmekte olan 302 sıra sayılı Kanun Teklifine; “Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Serbest Muhasebecilere bağımsız denetçi hakkı verilmesi” için aşağıdaki geçici madde ekleniyor.
Yeni TTK On Binlerce Emekliye Yüzde 15 Artış Sağlayacak / Şükrü Kızılot
BAŞLIĞI okuyan emekliler aman heyecanlanmasın.
Emeklilerin tamamını değil, bir kısmını ilgilendiren bir avantaj bu..
SGK'yı nasıl dolandırıyorlar / RESUL KURT
Uzun bir süre SGK'da görev yaptım ve gönül bağım var. Dahası, hepimizin geleceğinde önemli bir yeri olacak SGK'nın. İşçi, memur, esnaf, köylü, işadamı, çiftçi, ev hanımı, dul ve yetim, herkes şu veya bu şekilde SGK'ya prim ödemiş ve zor zamanında da hizmet bekliyor.
2012 yılı mali tatilinde iş hukuku ve sosyal güvenlik uygulamaları (1)
2012 yılı mali tatilinde iş hukuku ve sosyal güvenlik uygulamaları (1)
Mali tatil, 5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun'la düzenlenerek 28.03.2007 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanun'un 2'nci maddesinde mali tatil kapsamında çalışma hayatı ve sosyal güvenlikle mevzuatı ile ilgili beyan bildirim ve ödemelerle ilgili hususlar açıklanmıştır.
Teşvik mevzuatı her yönüyle hazır / Osman ARIOĞLU
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 417)
29 Haziran 2012 Tarihli Resmi Gazete
Sayı:28338
Maliye Bakanlığından :
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği
(Sıra No: 417)
Kıdem tazminatını almak isteyene 18 yaş uygulaması bulunmaktadır / Lütfi Köksal
Kıdem tazminatını almak isteyene 18 yaş uygulaması bulunmaktadır
Ben 12-13 yaşlarından beri çalışmakta olan bir bayanım. 04.10.1980 doğumluyum. Sigorta’ya giriş tarihim 16.08.1993. Yakın zamanda SGK’ya yapmış olduğum müracaat neticesinde; 3700 iş günüm bulunduğu ve yıl olarak kanunların 18 yaştan önceki günü sayıp yılı saymadıkları görülmüştür. 6 yıldır aynı iş yerinde
28 Haziran 2012 Perşembe
Tüm Yönleriyle Finansman Gider İndirimiKısıtlaması
Tüm Yönleriyle Finansman Gider İndirimiKısıtlaması
Önümüzdeki yılbaşından itibaren firmaların finansman giderlerinden bir kısmının indirimi kabul edilmeyecektir. Çünkü, vergi kanunları açısından gider kabul edilmeyen ödeme sayılmıştır.
Yeni TTK ile anonim şirket yönetim kurulu üyeliği yeni bir iş kapısı olabilir!!!
Değerli okurlarımız Yeni TTK ile şirketlerin Yönetim Kurullarına yönelik oldukça ciddi değişiklikler getirildi. Yeni TTK ile getirilen bu değişikliklerin amme alacakları bakımından şirket ortakları ile kanuni temsilcilerine ne gibi avantajları ve dezavantajları olacağını aşağıda ele alacağız.
Mali Tatil 3 Temmuz 2012 De Başlıyor
Mali Tatil 3 Temmuz 2012 De Başlıyor
5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanunun 1 nci maddesinin birinci fıkrasına göre mali tatil, Haziran ayının son gününün resmi tatile rastladığı yıllar hariç olmak üzere, her yılın Temmuz ayının birinde başlayıp, yirmisinde sona ermektedir.
Yönetim kurulu üyeleri ve yakınları borçlanabilecek
Yönetim kurulu üyeleri ve yakınları borçlanabilecek
Kurumların arazi satışları ve vergi istisnaları / Akif Akarca/Dr. Mehmet Şafak
Bilindiği gibi kurumların gayrimenkul satışlarından elde ettikleri kazanç da ticari kazançtır ve kurum kazancının bir unsurudur. Ancak gerek Kurumlar Vergisi Kanunu'nda gerekse Katma Değer Vergisi Kanunu'nda arazi dahil, gayrimenkul satışları belirlenmiş şartlarla vergiden istisna edilmiştir.
6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’ne Göre Avans Kâr Payı Dağıtımı ve Vergisel Sonuçları
6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’ne Göre Avans Kâr Payı Dağıtımı ve Vergisel Sonuçları
I- GİRİŞ
Bilindiği üzere, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek 6102 sayılı yeni TTK’da, halka açık olmayan anonim şirketlerde, “Avans Kâr Payı Dağıtımı” müessesesi getirilmiştir. Yeni TTK’nın 509/3. maddesinde düzenlenen bu müessese, aynen şu ifadelerle yer almıştır. Buna göre; “kâr payı avansı, sermaye piyasasına tabi olmayan
TTK'da 84 Bin Muhasebeciye Son Dakika Golü
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan "84 bin serbest muhasebeci mali müşavire açık haksızlık yapılarak, çok az sayıdaki yeminli mali müşavir ve bakanlık müşavirlerine 'imtiyaz' sağlandı" dedi.
Geçici (Ödünç) İş İlişkisi
Geçici (Ödünç) İş İlişkisi
.
Geçici İş İlişkisi ( Ödünç İş İlişkisi ), 4857 sayılı İş Kanunu ile getirilen yeni bir sözleşme türüdür. Üçlü bir şekilde ortaya çıkar, şirket topluluklarında veya holdinglerde vasıflı işgücü ihtiyacının karşılanmasına yöneliktir. Buna göre, işveren devir sırasında yazılı rızasını almak suretiyle bir işçiyi holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde veya yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması koşuluyla başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devrettiğinde geçici iş ilişkisi gerçekleşmiş olur.
İki Sicil Kartını Birleştirerek Emekli Olmak İçin Ne Yapmalı?
İki Sicil Kartını Birleştirerek Emekli Olmak İçin Ne Yapmalı?
Soru: 11.06.1966 doğumluyum. Elimdeki iki sigorta kartımın birinde 1981 diğerinde 1983 giriş görünüyor. Ama SSK bana girişiniz 01.08.1983 diyor. Bu iki seneyi nasıl geri alabilirim? Ne zaman emekli olabilirim? Birol ŞİMŞEK
Yeni TTK İle Şirketlerin Yönetim Kurulları Ve Müdürleri Tamamen Yabancılardan Oluşabilir Mi?
Yeni TTK İle Şirketlerin Yönetim Kurulları Ve Müdürleri Tamamen Yabancılardan Oluşabilir Mi?
Yeni TTK'nın 359'uncu maddesi anonim şirketlerinyönetimkurullarının üyelerinin sayısı ve niteliklerini düzenlemektedir. 628'inci maddesi ise, limited şirketlerde müdürlerin yerleşim yerini düzenlemektedir. Yeni TTK'da yapılacak değişikliklere ilişkin Taslakta bu maddelerde önemli değişiklikler yapılması öngörülmektedir.
Prim affında mağdur olmayın / Resul KURT
Prim affında mağdur olmayın
Geçen yıl kamuoyunda ‘prim affı’ olarak bilinen 6111 sayılı Kanunla hem vergi hem de SGK prim borçlarının yeniden yapılandırılarak 6, 9, 12 ve 18 taksitle ödenmesine imkan tanınmıştı. Prim affından yararlanmak için de başvuru dışında taksitlerin aksatılmadan ödenmesi gerektiği, ‘Bir takvim yılında ikiden fazla taksitin veya ikiden fazla cari ay priminin süresinde ödenmemesi’ halinde de yapılandırmanın bozulması söz konusu olmuştu.
Yetim kızlara ne kadar ‘çeyiz parası’ veriliyor? / Lütfi Köksal
Yetim kızlara ne kadar ‘çeyiz parası’ veriliyor? Uzun zamandır yazılarınızı takip ediyorum. Yazılarınızda bir konuya yer vermiyorsunuz. “Evlenme yardımı” diğer adıyla “çeyiz parası” hakkında genel bilgi verirseniz sevinirim. Babam SSK emeklisiydi, vefat etti. Annem ve ben babamın üzerinden maaş alıyoruz. Nasip olursa, yakında evleneceğim. 150 TL yetim maaşı alıyorum. Evlenince çeyiz parası alabilir miyim, alırsam miktarı ne olur? Ayrıca ben evlendikten sonra hemen annemin maaşı?artar mı? > İsmi Mahfuz YENİ KANUNUN AYRINTILARI CEVAP: Sevgili kardeşim, daha önce de “evlenme yardımı” konularına değindik ama ayrıntılı izah konusunda haklısınız. Bizim işimiz siz değerli sadık okuyucularımızın arzularını yerine getirmektir. Dilerseniz kişisel cevabınıza geçmeden önce “evlenme ödeneği” konusunu ilgili Kanunla izah etmeye çalışayım. 5510 sayılı Kanunun 37. maddesine göre evlenmeleri nedeniyle gelir ve aylıkları kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde, almakta oldukları gelir veya aylıklarının (ek ödeme hariç) 2 yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenecektir. Örneğin Kurumumuzdan 150 TL aylık almakta iken evlenen kız çocuğuna almakta olduğu aylığın iki yıllık tutarı evlenme ödeneği olarak ödenecektir. Evlenme ödeneği: 150 x 24=3.600 TL’dir. Hesaplanan bu miktar bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin verilecektir. BAĞ-KUR’LUYA DA ÖDENEK Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen 4/b (Bağ-Kur) sigortalılarının hak sahibi kız çocuklarının aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden (1 Ekim 2008) sonra evlenmeleri halinde, bunlara da Kanunun 37. maddesi uyarınca evlenme ödeneği verilecektir. Evlenme ödeneği verilen kız çocuklarının gelir ve aylıkları, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından itibaren durdurulacak, gelir ve aylıkların durdurulduğu tarihten iki sene sonra da kesilecektir. Evlenme ödeneği verilmesi halinde diğer hak sahiplerinin gelir ve aylıkları, evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden belirlenecektir. Yani diğer hak sahibinin maaşı 24 ay sonra artacak. Hemen artmayacak. Evlenme yardımı alırken 24 ay sağlık hizmetlerinden faydalanabilecektir. Evlenme ödeneği alan hak sahibinin gelir ve aylığının kesildiği tarihten itibaren 2 yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, bu süre içinde tekrar gelir ve aylık bağlanmayacak, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm gelir ve aylıklarının başlangıcı, 2 yıllık sürenin dolduğu tarihi takip eden ay başı olacaktır. Anne veya babasından dolayı tarafına evlenme ödeneği verilen kız çocuğunun 2 yıl içerisinde eşinin ölümü halinde, eşten dolayı tarafına “ölüm aylığı” bağlanacaktır. NASIL MÜRACAAT EDECEKSİNİZ? 4/a (SSK) ve 4/b sigortalılarının hak sahibi kız çocukları evlenme ödeneği taleplerini Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi ile yapacaklardır. Evlenme tarihi nüfus kütüğüne işlenmemişse, evlenme cüzdanının bir örneğinin de Kuruma verilmesi zorunludur. Emekli Sandığı’ndan “yetim maaşı” alan kız çocukları da evlilik yardımı alabiliyorlar. Bu açıklamadan sonra sorunuza kısaca şöyle cevap verebiliriz: Evlenince 3.600 TL çeyiz parası alabilirsiniz. 24 ay sağlık hizmetlerinden faydalanabilirsiniz ve annenizin maaşı hemen artmaz. 2 sene sonra artar. Size evlilik hayatınızda mutluluklar diler, ilginizden dolayı teşekkür ederim. Lütfi Köksal http://www.turkiyegazetesi.com.tr/makaledetay.aspx?id=540456#.T-v4oRc0Oe0 |
Konut istisnasından yararlanma şartları değişti / Metin Taş-Sezgin Özcan
Konut istisnasından yararlanma şartları değişti
Anımsanacağı gibi, geçtiğimiz yıl Maliye Bakanlığı kira geliri elde edenlere yönelik bir dizi çalışma yürütmüştü. Bu çalışmaların sonucunda da kira geliri elde edenlerin beyanlarında hatırı sayılır bir artış ortaya çıkmıştı.
Beyanlarda ortaya çıkan bu artış, doğal olarak konuya olan ilgiyi de artırmış durumda. Bu bağlamda, konut kira geliri elde edenler 'konut istisnası' konusuyla yakından ilgilenmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili önemli bir değişiklik yapıldı. Bu yazımızda kısaca bu değişiklik üzerinde duracağız.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa’sı ne getiriyor? / Ali TEZEL
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 20.06.2012 günü TBMM’de kabul edildi. Yasa yürürlüğe tam olarak girdikten sonra istisnasız tüm iş ve işyerleri iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uymak zorundalar. 10 veya daha çok işçi çalıştıranlar uzman istihdam edecek ve hizmet alacaklar….
Yatırım Teşvikinde Son Düzlük (mü?) – ‘İsteğe bağlı sigorta’nın incelikleri / Yahya ARIKAN
Yatırım Teşvikinde Son Düzlük (mü?)
Yeni teşvik sisteminin yasal altyapısını oluşturan 6322 sayılı kanun 15 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlandı.
Pek çok vergisel düzenlemeyi içeren bu kanunla yatırımları ve istihdamı teşvik edici düzenlemeler yapıldı. Ayrıca Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesinde düzenlenen, “indirimli gelir ve kurumlar vergisi” uygulamasını daha işlevsel ve verimli hale getiren düzenlemeler yapıldı.
TTK değişikliği TBMM’de kabul edildi / Şükrü KIZILOT
Çalışanların yıllık izin hakları / Arif Temir
Okulların tatil olması ile birlikte çalışanlar tatil hazırlıklarına başlıyor. Tatil hazırlığı yaparken çalışanın ne kadar yıllık izin hakkı olduğunu bilmesi de önem arz ediyor. Yıllık izin çalışanlar yönünden büyük bir öneme sahiptir. Bu önemi yıllık izni düzenleyen mevzuatta öngörüyor. Örneğin yıllık ücretli izin anayasal bir hak olması ve İzin hakkından
397 SIRA NO.LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR GENEL TEBLİĞ (SIRA NO: 416)
28 Haziran 2012 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 28337
Maliye Bakanlığından:
397 SIRA NO.LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR GENEL TEBLİĞ (SIRA NO: 416)
Gerçek kişiler de e-Fatura gönderip, alabilecek
Maliye Bakanlığı'nın, 397 sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Tebliği (Sıra No: 416), Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Gerçek kişiler de e-Fatura gönderip, alabilecek
Maliye Bakanlığı'nın, 397 sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Tebliği (Sıra No: 416), Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Yönetim kurulu üyeleri ve yakınları borçlanabilecek
Yönetim kurulu üyeleri ve yakınları borçlanabilecek
1 Temmuz'da yürürlüğe girecek olan Türk Ticaret Kanunu'nda iş ve ekonomi dünyasından gelen talep ve eleştiriler doğrultusunda 17 başlık altında toplam 84 maddeyi etkileyen değişiklik yasa tasarısı Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi. 1 Temmuz'da yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ticaret Kanunun yapılan son
Asgari ücret 1 Temmuz'da 38 lira zamlanacak
Asgari ücret 1 Temmuz'da 38 lira zamlanacak
SGK, biyometrik kimlik doğrulamaya geçiyor
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) “avuç içi damar okuma” olarak bilinen biyometrik kimlik doğrulama sistemine geçerken, başkasının kimliği ile tedavi usülsüzlüğüne hem para hem hapis cezası geldi.
SGK, sigortalıları tedavi için yurt dışına gönderiyor mu? / PROF. DR. CEM KILIÇ
Sosyal Güvenlik Kurumu, sigortalıları tedavi olmaları amacıyla yurt dışına gönderme imkânına sahip. Aslında bu uygulama geçmişte de vardı. Hem SSK'lılar hem de Emekli Sandığı mensupları için yurt dışında tedavi olanakları bu kurumların kanunlarında yer almaktaydı.
Yetim kızlara ne kadar ‘çeyiz parası’ veriliyor?
Yetim kızlara ne kadar ‘çeyiz parası’ veriliyor? Uzun zamandır yazılarınızı takip ediyorum. Yazılarınızda bir konuya yer vermiyorsunuz. “Evlenme yardımı” diğer adıyla “çeyiz parası” hakkında genel bilgi verirseniz sevinirim. Babam SSK emeklisiydi, vefat etti. Annem ve ben babamın üzerinden maaş alıyoruz. Nasip olursa, yakında evleneceğim. 150 TL yetim maaşı alıyorum. Evlenince çeyiz parası alabilir miyim, alırsam miktarı ne olur? Ayrıca ben evlendikten sonra hemen annemin maaşı?artar mı? > İsmi Mahfuz |
Yetim kızlara ne kadar ‘çeyiz parası’ veriliyor?
Yetim kızlara ne kadar ‘çeyiz parası’ veriliyor? Uzun zamandır yazılarınızı takip ediyorum. Yazılarınızda bir konuya yer vermiyorsunuz. “Evlenme yardımı” diğer adıyla “çeyiz parası” hakkında genel bilgi verirseniz sevinirim. Babam SSK emeklisiydi, vefat etti. Annem ve ben babamın üzerinden maaş alıyoruz. Nasip olursa, yakında evleneceğim. 150 TL yetim maaşı alıyorum. Evlenince çeyiz parası alabilir miyim, alırsam miktarı ne olur? Ayrıca ben evlendikten sonra hemen annemin maaşı?artar mı? > İsmi Mahfuz |
Emeklilikte askerlik süresini sigortaya devlet saydıracak
Hükümet, emekli olurken halk arasında ‘askerliği saydırma’ olarak bilinen, askerlik borçlanmasında reform yapmaya hazırlanıyor. Öngörülen düzenlemeye göre, devlet askerlikte geçen süre için tabandan prim ödeyecek.
Bakandan kıdem tazminatı müjdesi
26'ncı 'Türkiye Toplantıları'nın konuğu olan Çalışma Bakanı Faruk Çelik, "Çalışanların yüzde 10'u kıdem tazminatı alıyor. Şimdi herkes alacak" dedi.
Babanız 5400 günle emekli olur
|
27 Haziran 2012 Çarşamba
Alkol Ve Alkollü İçki Reklamı Yapılmasının Vergisel Sonuçları
Soru: Alkol Ve Alkollü İçki Reklamı Yapılmasının Vergi Kanunları Karşısındaki Durumu Nedir?
Cevap:
a-Alkollü İçki Reklamlarına İlişkin Yasal Düzenlemeler
Alkollü içki reklamlarına ilişkin temel düzenleme Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurulunca 18/01/2005 tarihli ve 25704 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Alkollü İçki Reklamlarında Uyulacak İlkeler Hakkında Tebliğde yer almakta olup, bu tebliğe göre alkollü içki reklamı mümkün olmakla birlikte Tebliğin 2’inci
Finansman maliyetinizin hepsini gider yazamayacaksınız / Zeki Gündüz
Finansman maliyetinizin hepsini gider yazamayacaksınız
Şirket'inizin finansmanında kullanılan ve özkaynaklarınız toplamını aşan yabancı kaynaklara (yurtiçi veya yurtdışı kullanılan her türlü krediler/borçlanmalar, vadeli mal alımları vb,) ilişkin oluşan ve yatırım maliyetine eklenmeyen finansman giderlerinin yüzde 10'una kadar olan bölümünün kurumlar vergisi hesabında gider olarak kabul
TTK 400. maddeye meslek mensubu ibaresi tekrar konuluyor / Osman ARIOĞLU
Geçenlerde bu köşede yazdığım bir yazıda Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) yapılan değişikliklere değinmiş ve 400. maddedeki değişiklik taslağı sonrasında bağımsız denetçi olacakların 3568 Sayılı Kanun'a göre yetki almış SMMM ve YMM meslek mensupları olmaları konusunda değişen bir şey olmadığını, 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname
Türkiye'de ilk kez prim maliyeti hesaplandı / Sadettin ORHAN
Türkiye'de ilk kez prim maliyeti hesaplandı
Madencinin İtibari Hizmeti giriş tarihini geri çekmiyor / Lütfi Köksal
Madencinin İtibari Hizmeti giriş tarihini geri çekmiyor
01.01.1970 doğumluyum. 10.09.1992 tarihli Sigorta girişim var. 21.03.1994 tarihinden itibaren maden iş yerinde 4/A ve 35/A kapsamında çalışıyorum. Askerden sonra işe girdim. 18 ay askerliğimi borçlandım. Ne zaman emekli olurum, Yeraltı İndiriminden yararlanabiliyor muyum? Bu indirimi girişimi geri götürüyor mu? Vereceğiniz bilgiler buradaki arkadaşların sorunlarını da çözecek. > Ali Durna / ADANA
3600 günü dolduran tazminat alır / Ali ŞERBETÇİ
* Özel sektörde büyük bir firmada çalışıyorum. 1970 doğumluyum. 15 yılımı ve 3600 prim günümü doldurdum. Kıdem tazminatımı alıp ayrılmak istiyorum. Mümkün mü? A.T
.
4857 Sayılı İş Kanunu'nun 120'nci maddesi gereğince, yürürlükte olan 1475 Sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesi hükmüne göre; 15 yıl sigortalılık süresi ile 3600 gün prim ödeme süresini doldurmuş olup da, emekli aylığına hak kazanabilmek için yaşı bekleyen sigortalılar Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) bu şartları taşıdıklarına ilişkin alacakları yazıyı işverene vererek iş sözleşmelerini sona erdirmeleri halinde kıdem tazminatlarını alabilirler. Bu belgeyi işverene vermeleri ile ilgili olarak herhangi bir şekil şartı bulunmamaktadır. İşveren buna rağmen ödemezse, noterden gönderecekleri fesih bildirimine bu belgeyi ekleyerek kıdem tazminatını talep edebilirler. Buna rağmen ödemezse, iş mahkemesine dava açarak kıdem tazminatını talep edebilirler.
* 3 yıldır bir firmada çalışıyorum. Fazla mesaiye kalıyoruz. Fazla mesai ücretleri için; ileride işyeri ile davalık olursak diye, şimdiden nasıl bir tedbir almamız lazım? 5...694542
Yargıtay kararlarına göre; işçinin fazla mesai yaptığını ispatlayacak deliller ortaya koyması gerekir. Puantaj kayıtları, işyerine giriş ve çıkışlarda alınacak imza veya elektronik kayıt tutuluyorsa, bunlar delil teşkil eder. Bunun dışında, işyerinde fazla mesai yaptığınıza dair başka belgeler varsa örneğin, üzerinde saat ve tarih olan irsaliyeye imza atmış iseniz bu da bir belge olarak kabul edilebilir. Bordrolarda itirazi kayıt koymanız gerekir. İşyerindeki arkadaşlarınız da, sizin lehinize şahitlik yapabilir.
NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?
* 06.03.1965 doğumluyum. 10.04.1988 tarihinden itibaren sigortalı olarak çalışmaktayım. 18 ay askerliğimi ödersem ne zaman emekli olurum? Emeklilik yaşım doldu mu? Ayrıca kendi isteğimle işten ayrılırsam tazminat alabilir miyim? 5...788925 Nolu SMS
SSK girişinize göre 25 yıl, 50 yaş ve 5375 prim gün şartlarına tabisiniz. 17 aylık askerlik borçlanmanız durumunda 49 yaş ve 5300 prim gün şartlarına tabi olabilirsiniz. 49 yaşınız 2014 tarihinde dolacağından emekli olacağınız tarih 06.03.2014 olacaktır. Ayrıca, prim gün sayınız tamam ve yaşı bekleyecekseniz Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) alacağınız belge ile tazminatınızı alabilirsiniz.
Ali ŞERBETÇİ
http://www.takvim.com.tr/Ekonomi/2012/06/27/3600-gunu-dolduran-tazminat-alir
İş güvenliğinde yeni dönem / İBRAHİM IŞIKLI
İş güvenliğinde yeni dönem
Bir yılı aşkın bir süredir beklenen İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu nihayet TBMM'de kabul edildi. Üzerinde tam olarak uzlaşılamadığı için sürekli olarak yasalaşması ertelenen yasa tasarısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik'in yoğun çabasıyla TBMM'de kabul edilerek yasalaştı ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanırsa Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girecek.
PRİM AFFI YAPILANDIRMASI BOZULANLARIN ÖDEME ESASLARI BELİRLENDİ
PRİM AFFI YAPILANDIRMASI BOZULANLARIN ÖDEME ESASLARI BELİRLENDİ
15/06/2012 ÖNCESİ YAPILANDIRMASI BOZULANLARA HAK TANINDI
Yeniden yapılandırma anlaşmalarının ihya edilmesine ilişkin 6111 sayılı Kanuna ilave edilen geçici 19 uncu madde hükümlerinden, borçlarını anılan Kanun kapsamında ödemek amacıyla 31/5/2011 tarihine kadar SGK’na başvurdukları halde, yeniden yapılandırma hakları anılan maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 ve öncesinde sona ermiş olan borçlular yararlanabileceklerdir.
Hangi İşverenler Geçici Olarak İşçi Devralamaz? / Bünyamin ESEN
Hangi İşverenler Geçici Olarak İşçi Devralamaz?
Geçtiğimiz yazımızda geçici iş ilişkisinin esaslarını açıklamıştık. Bu yazımızda da hangi işverenlerin geçici olarak işçi devralamayacağına değinecek, geçici iş ilişkisine hangi durumlarda başvurulduğunu ve bu iş ilişkisinin SGK’ya bildirimini ele alacağız.
15 Yıl Sigortalılık ve 3600 Prim Günü ile Kıdem Tazminatı Herkes İçin Mümkün mü
15 Yıl Sigortalılık ve 3600 Prim Günü ile Kıdem Tazminatı Herkes İçin Mümkün mü
Uygulamanın dayanağı 1475 Sayılı İş Kanunun 14. Maddesine 1999 yılında eklenen 5. benttir
KIDEM TAZMİNATI:
Vergi ve prim borcu olanlar dikkat
Vergi ve prim borcu affında taksitlerini aksatanlara iyi haber geldi...
Taksitlerini aksattıkları için aftan yararlanma hakkını kaybedenler, birikmiş taksit borçlarını gecikme faiziyle 31 Ekim 2012’ye kadar yatırarak kalan borçları vadeli olarak ödeyebilecek.
İşte Yeni Ticaret Kanunu maddeleri
Yasa köklü değişiklikler getiriyor
TBMM Genel Kurulu'nda, Türk Ticaret Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı kabul edilerek yasalaştı.
Dünyada ilk ve tek mali tatil başlıyor…/ ENGİN MALAY
Dünyada ilk ve tek mali tatil başlıyor…
Mali Tatil, “5604 Sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun” 28 Mart 2007 tarih ve 26476 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarih itibariyle yürürlüğe girmişti.
Yeni Ticaret Kanunu yasalaştı
TBMM Genel Kurulu'nda, Türk Ticaret Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı kabul edilerek yasalaştı.
Memur-işçi kızı ayırımı bitecek
Memur-işçi kızı ayırımı bitecek
Ölen babasından aylık bağlanan kız çocuklarında işçi-memur kızı ayırımı sona erecek. SGK Başkanı Acar, 2008'den sonra bu sistemin kalktığını ancak sorunun tam çözümü için 20 yıllık süreç gerektiğini vurguladı
YMM'ler Sınavsız Bağımsız Denetçi
Dün gece (26.06.2012) TBMM genel kuruldan kabul edilen TTK değişiklik tasarısı ile Bağımsız Denetçinin kimler olacağı yeniden düzenlendi. Verilen Önerge ile yapılan değişiklikle Kanunun yayın tarihi itibariyle YMM
26 Haziran 2012 Salı
Sözleşme Feshinden Doğan Tazminatların KDV Karşısındaki Durumu
Sözleşme Feshinden Doğan Tazminatların KDV Karşısındaki Durumu
I- GİRİŞ
Bilindiği üzere taşınır-taşınmaz mal, hizmet, hak vb. alım-satım ve kiralama işlemlerine ilişkin olarak düzenlenen sözleşmelere cayma, feshetme gibi durumlarla karşılaşılmaması ve sözleşmeye kesinlik kazandırılması bakımından tazminat maddeleri konulabilmekte, cayan ya da fesheden tarafın karşı tarafa belirli bir tutarda ödeme yapması
4 SERİ NO'LU BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI HAKKINDA 6111 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ
4 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliği Resmi Gazete'de Yayımlandı. 26-06-12 09:49 |
26.06.2012 tarih ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliği’nde; 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinin verdiği yetkiye istinaden Kanunun; Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Kısımlarında yer alan ve Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarına ilişkin olarak söz konusu maddenin uygulamasına yönelik usul ve esaslar hakkında açıklamalara yer verilmiştir. . |
.
4 SERİ NO'LU BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI HAKKINDA 6111 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ |
Resmi Gazete No | 28335 |
Resmi Gazete Tarihi | 26/06/2012 |
Kapsam | |
15/6/2012 tarihli ve 28324 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 42 nci maddesiyle 25/2/2011 tarihli ve 1. Mükerrer 27857 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna geçici 19 uncu madde eklenmiş ve anılan madde 6322 sayılı Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu Tebliğ ile 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinin verdiği yetkiye istinaden Kanunun; Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Kısımlarında yer alan ve Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarına ilişkin olarak söz konusu maddenin uygulamasına yönelik usul ve esaslar belirlenmiştir. I - KANUN HÜKMÜ 6322 sayılı Kanunun 42 nci maddesiyle 6111 sayılı Kanuna eklenen geçici 19 uncu madde hükmü aşağıda yer almaktadır. "GEÇİCİ MADDE 19 - (1) Bu Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Kısımlarına göre yapılandırma başvurusunda bulunduğu halde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek Kanun hükümlerini ihlal edenler, bu tutarları ödemeleri gerektiği tarihten itibaren Kanunun 19 uncu maddesinde belirlenen geç ödeme zammı ile birlikte bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ayın başından itibaren dört ay içerisinde ödemeleri şartıyla Kanun hükümlerinden yararlandırılır. (2) Bu Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu ve 14 üncü maddesinin üçüncü fıkralarında vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların bu maddelerin hükümlerine göre ödenmemesi nedeniyle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanun hükümlerini ihlal etmiş olan borçluların ihlale neden olan tutarları, birinci fıkrada belirtilen sürede ödemeleri ya da bu süre içerisinde veya bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yaptıkları başvurulara dayanılarak 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre çok zor durumda olduklarının tespit edilmesi halinde bu borçlular da Kanun hükümlerinden yararlandırılır. (3) Bu Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Kısımlarına göre yapılandırma başvurusunda bulunduğu halde ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek yapılandırmayı ihlal edenlerden; bu Kanunun 6274 sayılı Kanunla değişik 168 inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden yabancı ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, Ekonomi Bakanlığı tarafından olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen ülkede faaliyette bulunan ve bu ülkedeki faaliyetleri nedeniyle durumları 213 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre mücbir sebep hali kabul edilenler ile 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre doğal afet nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki dairelere borçlulardan mücbir sebep hali bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam edenler, birinci fıkra kapsamındaki ödemelerini mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi izleyen ayın sonuna kadar yapmaları şartıyla Kanun hükümlerinden yararlandırılır. (4) Bu Kanunun 5 inci maddesi hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunduğu halde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanun hükümlerini ihlal eden borçluların ihlale neden olan tutarları birinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde, diğer tutarları ise Kanunda öngörülen şekilde tamamen ödemeleri halinde ilgili mevzuat uyarınca kesilmesi gereken vergi cezaları ve para cezalarının kesilmesinden ve tahakkuk edip etmediğine bakılmaksızın bu alacaklardan ve bunlara ilişkin fer'i alacakların tahsilinden vazgeçilir. (5) Bu madde hükümlerinden yararlanan borçlulardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu Kanun kapsamında yapılandırılan alacaklara karşılık cebren ya da rızaen tahsil edilen tutarlar, bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin en eski vadeli olanından başlamak üzere ve tahsil edildikleri tarihler dikkate alınarak bu madde hükmüne göre mahsup edilir. Bu şekilde yapılan mahsup sonrasında bu Kanun hükümlerine göre ödenmesi gereken tutarlardan fazla ödendiği tespit edilen tutarlar ilgili mevzuat hükümlerine göre red ve iade edilir. (6) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgisine göre bu Kanunun 168 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen kamu kurum ve kuruluşları yetkilidir." II - UYGULAMAYA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi, Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere Kanunda belirtilen süre ve şekilde başvuruda bulunmuş olanlardan, 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre süresinde ödenmesi gereken tutarları ödemeyerek anılan maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihi itibarıyla Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiş olanlara maddede öngörülen şartları yerine getirmeleri koşuluyla yeniden Kanundan yararlanma hakkı tanımaktadır. Ancak, geçici 19 uncu madde, 6111 sayılı Kanundan yararlanmak için süresinde başvuruda bulunmamış olan borçlulara yeni bir başvuru hakkı vermemektedir. 1 - Geçici 19 uncu Madde Hükümlerinden Yararlanabilecekler 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi hükümlerinden; - Anılan Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Kısımlarına göre süresi içerisinde yapılandırma başvurusunda bulunduğu halde geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihi itibarıyla ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek veya eksik ödeyerek Kanun hükümlerini ihlal edenler, - Anılan Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların bu madde hükmüne göre ödenmemesi nedeniyle geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihi itibarıyla Kanun hükümlerini ihlal edenler, yararlanabilecektir. Dolayısıyla, geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerini ihlal etmemiş borçluların bu maddeyle getirilen düzenlemeler ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. 2 - Geçici 19 uncu Madde Hükümlerinden Yararlanma Şartları 6111 sayılı Kanunla, Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Kısımları kapsamında yapılandırılan borçların peşin veya taksitler halinde ödenmesi imkanı getirilmiştir. 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesiyle, borçluların Kanundan yararlanma başvurularındaki ödeme süresine ilişkin tercihlerinde herhangi bir değişiklik yapılmamakta olup, maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihi itibarıyla Kanun hükümlerinin ihlal edilmesine neden olan tutarların, 15/6/2012 tarihini takip eden ayın başından itibaren dört aylık süre içerisinde, en son 31/10/2012 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödenmesine imkan verilmektedir. Diğer taraftan, madde hükmünde ödeme süresi, Kanunun yayımlandığı tarihi takip eden ayın başından itibaren dört ay olarak belirlenmiş olmakla birlikte borçlularca, geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihinden itibaren ödeme yapılması mümkün bulunmaktadır. 6111 sayılı Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Kısımlarına göre yapılandırma başvurusunda bulunduğu halde 15/6/2012 tarihi itibarıyla ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek veya eksik ödeyerek Kanun hükümlerini ihlal edenler, ihlale neden olan tutarları ödemeleri gerektiği tarihten itibaren Kanunun 19 uncu maddesinde belirlenen geç ödeme zammı ile birlikte 31/10/2012 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödemeleri şartıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlandırılacaktır. 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi hükmünden yararlanılabilmesi için yazılı başvuruda bulunulacağına yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarına ilişkin ayrıca yazılı başvuru aranılmayacaktır. Ancak, il özel idareleri ve belediyeler geçici 19 uncu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlulardan yazılı başvuru aranılıp aranılmayacağını belirlemede yetkilidir. Diğer taraftan, geçici 19 uncu madde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiş olan borçluların münhasıran 15/6/2012 tarihi itibarıyla ödemedikleri tutarlara yeni bir ödeme süresi getirdiğinden, vadesi bu tarihten sonraya rastlayan taksitlere yönelik herhangi bir ödeme süresi uzatımı söz konusu değildir. Örnek 1 - 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi kapsamında borçlarını yapılandıran ve 18 taksit ödeme seçeneğini tercih eden mükellef, geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihi itibarıyla herhangi bir ödeme yapmadığından, 6111 sayılı Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiştir. Mükellef ödemediği taksit tutarlarını, taksit vade tarihlerinden itibaren hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte 31/10/2012 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödemesi halinde, Kanun hükümlerinden yararlanabilecektir. 6111 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası gereğince geç ödeme zammı ödemede gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacaktır. Öte yandan, 6111 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Kanun hükümlerine göre yapılandırılan alacak tutarlarına tercih edilen ödeme süresine bağlı olarak katsayı hesaplanmakta olup, taksitle ödeme ve katsayı uygulaması 12/3/2011 tarihli ve Mükerrer 27872 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 sayılı Kanun Genel Tebliğinin (II/C-2) bölümünde açıklanmıştır. 6111 sayılı Kanuna eklenen geçici 19 uncu madde ile getirilen ödeme süresi katsayı uygulamasını etkilememektedir. Bir başka anlatımla, Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarına başvuru sırasında tercih edilen taksit sayısına göre uygulanan katsayıdan başka 31/10/2012 tarihine kadar geçen süre için ayrıca bir katsayı hesaplanmayacaktır. 3 - 6111 Sayılı Kanunun 19 uncu Maddesi ile Geçici 19 uncu Maddesinin Birlikte Uygulanması Bilindiği üzere, 6111 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında "(1) a) Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır. b) Bu Kanunun 17 nci maddesinin; onuncu fıkrasının (b) bendi, onsekizinci, yirmibirinci, yirmiikinci ve yirmiüçüncü fıkraları hükümlerine göre ödenmesi gereken taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının bu fıkra hükümlerine göre izleyen taksit ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır." hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerin bir takvim yılında en fazla iki defa ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının borçlunun başvuru sırasında tercih ettiği taksitlendirme süresinin son taksitini izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla Kanun hükümlerinden yararlanılacaktır. Aynı şekilde bir takvim yılında bir taksit ödemesi öngörülen yapılandırmalarda da taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının geç ödeme zammı ile birlikte izleyen taksitle beraber ödenmesi şartıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılmaya devam edilecektir. Diğer taraftan; - Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin geç ödeme zammıyla birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar da ödenmemesi, - Bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi, - Bir takvim yılında tek taksit ödemesi öngörülen hallerde ödenmeyen taksitin izleyen taksitle birlikte ödenmemesi, halinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilmektedir. 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi ile Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere süresinde başvuruda bulunduğu halde yapılandırılan tutarları Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödemeyerek Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybeden borçlulara, süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen tutarları 31/10/2012 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödeme imkanı verilmiş olduğu halde, Kanunun 19 uncu maddesi hükmünün uygulanmayacağına yönelik bir düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek Kanun hükümlerini ihlal edenlerin 31/10/2012 tarihine kadar ödemeleri gereken tutarların tespitinde 6111 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi hükümleri de dikkate alınacaktır. Örnek 2 - 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi kapsamında borçlarını yapılandıran ve 12 taksit ödeme seçeneğini tercih eden mükellef, 2011 takvim yılında bir taksitini süresinde ödemiş, daha sonra herhangi bir ödeme yapmadığından 6111 sayılı Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiştir. Mükellefin geçici 19 uncu madde kapsamında getirilen düzenlemeden yararlanarak Kanun hükümlerine göre yapacağı ödemelerde, Kanunun 19 uncu maddesi gereğince bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinin Kanun hükümlerini ihlal sebebi sayılmadığı hususu da dikkate alınacaktır. Bu çerçevede mükellef, - 2011 takvim yılına ilişkin ödenmeyen üç taksitten en az birini hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte, - 2012 takvim yılına ilişkin ise Temmuz 2012, Eylül 2012 ve Kasım 2012 aylarında ödenmesi gereken taksitleri süresinde ödemek koşuluyla, geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödeme süresi geçmiş üç taksitten (Ocak 2012, Mart 2012, Mayıs 2012) en az birini hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte, 31/10/2012 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödemesi halinde 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmaya devam edecektir. Mükellefin, geçici 19 uncu madde ile getirilen imkandan yararlanabilmesi için 2011 takvim yılına ilişkin en az bir taksit ödemesini geçici 19 uncu madde kapsamında yapması, 2012 takvim yılı için ise en az dört taksitini süresinde ödemesi gerekmektedir. Bu çerçevede; - geçici 19 uncu madde kapsamında ödeme süresi uzatılan (Ocak 2012, Mart 2012, Mayıs 2012) taksitlerin tamamını hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte 31/10/2012 tarihine kadar, Temmuz 2012, Eylül 2012 ve Kasım 2012 aylarında ödenmesi gereken taksitlerinden ise en az birini süresinde, - geçici 19 uncu madde kapsamında ödeme süresi uzatılan (Ocak 2012, Mart 2012, Mayıs 2012) taksitlerden en az ikisini hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte 31/10/2012 tarihine kadar, Temmuz 2012, Eylül 2012 ve Kasım 2012 aylarında ödenmesi gereken taksitlerinden de en az ikisini süresinde, ödeyerek de 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmaya devam edebilecektir. 6111 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında "(3) Bu Kanunun 15 inci ve 16 ncı maddeleri ile 17 nci maddesinin yedinci fıkrası hariç olmak üzere bu Kanun kapsamına giren alacakların birinci fıkrada belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması halinde, bu Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla borçlular ödedikleri tutarlar kadar bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar." hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulamasına ilişkin açıklamalar 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 sayılı Kanun Genel Tebliğinin (IX/C) bölümünde yapılmış olup, geçici 19 uncu madde kapsamında yapılacak kısmi ödemeler için de anılan bölümde yapılan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacağı tabiidir. Örnek 3 - Örnek 2'deki mükellef 2011 takvim yılına ilişkin olarak bir taksitini 31/10/2012 tarihine kadar ödemesine rağmen, 2012 takvim yılında ödemesi gereken taksitlere karşılık herhangi bir ödemede bulunmamıştır. Bu durumda mükellefin geçici 19 uncu madde kapsamında 2011 takvim yılına yönelik yaptığı taksit ödemesi için de Kanun hükümlerinden ödediği tutar kadar yararlanması mümkün bulunmaktadır. Örnek 4 - 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi kapsamında borçlarını yapılandıran ve peşin ödeme seçeneğini tercih eden mükellef, yapılandırılan tutarlara ilişkin herhangi bir ödeme yapmadığından 6111 sayılı Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiştir. Dolayısıyla mükellef, 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırdığı borçlarını, peşin ödeme seçeneğini tercih etmesi nedeniyle bu tutarlara ayrıca bir katsayı uygulanmaksızın, geçici 19 uncu maddenin getirmiş olduğu düzenleme kapsamında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte 31/10/2012 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödeyerek Kanun hükümlerinden yararlanabilecektir. Örnek 5 - 2007 takvim yılına ilişkin olarak 6111 sayılı Kanunun yayımından önce başlanılan vergi incelemesi sonucunda tanzim olunan vergi inceleme raporuna istinaden düzenlenen vergi/ceza ihbarnamesi mükellefe 20/7/2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mükellef, vergi/ceza ihbarnamesine konu vergi ve cezaları 6111 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında 6 taksitte ödemek üzere yapılandırmıştır. Mükellef, Ağustos 2011 ayına ait birinci taksitini süresinde ödemiş ancak diğer taksitlerini ödemediğinden Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiştir. Buna göre, mükellef geçici 19 uncu madde kapsamında ödeme süresi uzatılan Ekim 2011, Aralık 2011, Şubat 2012, Nisan 2012 taksitlerini geç ödeme zammı ile birlikte 31/10/2012 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödeyebilecektir. Ancak, geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihi itibarıyla ödeme süresi geçmemiş olan altıncı taksitin (Haziran 2012) süresi içerisinde ödenmemesi halinde bu taksit, Kanunun 19 uncu maddesi gereğince geç ödeme zammı ile birlikte 31/7/2012 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödenebilecektir. Örnek 6 - Mükellefin borçları 6111 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında 6 taksit seçeneğine göre ilk taksit ödemesi Temmuz 2011 ayından başlamak üzere yapılandırılmıştır. Mükellef, yapılandırılan borcuna ilişkin olarak geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla herhangi bir ödeme yapmadığından, 6111 sayılı Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiştir. Mükellefin 2011 takvim yılında 3 taksit (Temmuz 2011, Eylül 2011, Kasım 2011), 2012 takvim yılında 3 taksit (Ocak 2012, Mart 2012, Mayıs 2012) olmak üzere ödemesi gereken taksitlerin tamamının vade tarihleri geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceye rastlamaktadır. Dolayısıyla, mükellef bu tutarları, 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi uyarınca, geç ödeme zammı ile birlikte 31/10/2012 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödemesi halinde Kanun hükümlerinden yararlanabilecektir. Buna göre, 6111 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası gerekçe gösterilerek bu tutarların ödeme süresinin 30/11/2012 tarihine kadar uzaması mümkün bulunmamaktadır. Örnek 7 - Örnek 6'daki mükellefin, Mayıs 2012 ayı hariç diğer taksitlerinin tamamını süresinde ödediği varsayıldığında, geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihi itibarıyla 6111 sayılı Kanun hükümleri ihlal edilmemiş olacaktır. Bu durumda, mükellefin geçici 19 uncu madde hükmünden yararlanması söz konusu olmayacağından, Mayıs 2012 ayına ait taksitini, 6111 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi gereğince en geç Haziran 2012 ayı sonuna kadar hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödemesi gerekecektir. 4 - 6111 Sayılı Kanunun 3 üncü Maddesinin Dokuzuncu Fıkrası Hükmünü Yerine Getirmeyerek Kanun Hükümlerini İhlal Edenler 6111 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında "(9) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan amme alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde ile 2 nci madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler." hükmü yer almaktadır. 6111 sayılı Kanunun 2 ve/veya 3 üncü maddelerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükelleflerin Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için yapılandırılan borçlarını Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödemelerinin yanında Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında belirtilen vergileri de sürelerinde ödemeleri gerekmektedir. Geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihi itibarıyla 6111 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında vadesinde ödenmesi öngörülen alacakları madde hükmüne göre ödeyememiş olan ve bu nedenle Kanundan yararlanma hakkını kaybeden borçlulara da bir imkan getirilerek, ihlale neden olan tutarları 31/10/2012 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödemeleri ya da 31/10/2012 tarihine kadar veya geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihinden önce yaptıkları başvurulara dayanılarak 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre çok zor durumda olduklarının tespit edilmesi durumunda Kanun hükümlerinden yararlanmaları sağlanmıştır. Buna göre, 6111 sayılı Kanunun 2 ve/veya 3 üncü maddelerinden yararlanmak üzere başvuran mükelleflerden Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında vadesinde ödenmesi öngörülen alacaklar yönünden Kanun hükümlerini ihlal etmiş olanlar, ihlale neden olan tutarları 31/10/2012 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödeyerek Kanun hükümlerinden yararlanmaya devam edebilecektir. Bu kapsamda yapılması gereken ödemeleri 31/10/2012 tarihine kadar çok zor durumda olmaları nedeniyle yapamayan borçluların ise ya bu tarihe kadar 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirme talep ederek durumlarının tespit edilmesini sağlamaları ya da geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu kapsamda yaptıkları tecil ve taksitlendirme başvurusu üzerine çok zor durumda olduklarının tespit edilmiş olması gerekmekte olup bu takdirde de Kanun hükümlerinden yararlanılmaya devam edilecektir. Çok zor durum halinin tespitinde, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin uygulamalarını gösteren ilgili mevzuatta yapılmış açıklamalara göre işlem yapılacak ve borçluların tecil ve taksitlendirme taleplerinin çok zor durum hali dışındaki nedenlerle reddedilmiş olması geçici 19 uncu madde ile getirilmiş imkanı ortadan kaldırmayacaktır. Diğer taraftan, 6111 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamında olup geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihinden sonra (bu tarih dahil) verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergiler açısından Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası hükümleri uygulanacaktır. Geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihi itibarıyla 6111 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında vadesinde ödenmesi öngörülen alacakları madde hükmüne göre ödeyememiş olan ve bu nedenle Kanundan yararlanma hakkını kaybeden borçluların bu nedenle ödeyememiş oldukları 6111 sayılı Kanun kapsamındaki taksitlerini bu Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde ödemeleri gerektiği tabiidir. 5 - Mücbir Sebep Halindeki Borçlular ve Geçici 19 uncu Madde Hükmü Uygulaması 6111 sayılı Kanunun 6274 sayılı Kanunla değişik 168 inci maddesi Bakanlar Kuruluna, doğal afetler nedeniyle Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki dairelere borçlu olanlar ile yabancı ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, Ekonomi Bakanlığı tarafından olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen ülkede faaliyette bulunan ve bu ülkedeki faaliyetleri nedeniyle durumları 213 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre mücbir sebep hali kabul edilen borçluların, ödeme süresi mücbir sebep halinin başladığı tarih ile mücbir sebep halinin sona erdiği tarih arasına rastlayan 6111 sayılı Kanun kapsamındaki taksitlerinin ödeme sürelerini uzatma yetkisi vermiştir. Bakanlar Kurulu, bu yetkisini 17/3/2012 tarihli ve 28236 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2012/2941 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kullanmış ve konuya ilişkin açıklamalar 7/4/2012 tarihli ve 28257 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 3 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliğinde yapılmıştır. 2012/2941 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında mücbir sebep nedeniyle 6111 sayılı Kanun kapsamındaki taksitlerin ödeme sürelerinin uzatılabilmesi için, mücbir sebep halinin başladığı tarih itibarıyla borçluların Kanundan yararlanma haklarının bulunması şarttır. Dolayısıyla mücbir sebep halinin başladığı tarih itibarıyla 6111 sayılı Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiş olanların anılan Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında getirilen düzenlemelerden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır. 6111 sayılı Kanuna eklenen geçici 19 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile Kanun hükümlerini mücbir sebep halinin başladığı tarihten önce ihlal etmiş olan ve mücbir sebep hali maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihi itibarıyla devam eden borçlulara, mücbir sebep halinin başladığı tarih itibarıyla Kanundan yararlanma haklarının kaybedilmesine neden olan taksitlerini, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi takip eden ayın sonuna kadar ödemelerine imkan verilmekte ve buna bağlı olarak 2012/2941 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı hükümlerinden yararlanma imkanı sağlanmaktadır. Buna göre, 15/6/2012 tarihi itibarıyla mücbir sebep hali devam eden ve mücbir sebep halinin başladığı tarihten önce süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen tutarlar nedeniyle 6111 sayılı Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiş olan borçluların, Kanun hükümlerini ihlal etmelerine neden olan tutarları, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi izleyen ayın sonuna kadar ödemeleri halinde Kanun hükümlerinden yararlanmaları mümkün bulunmaktadır. Bu şekilde geçici 19 uncu maddenin üçüncü fıkrası hükmünden yararlanan mükellefler, 2012/2941 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile getirilmiş olan imkanlardan da yararlanacaklardır. Diğer taraftan, geçici 19 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile mücbir sebep halindeki borçlular için 6111 sayılı Kanun kapsamında ödenecek taksitlere yönelik özel bir ödeme zamanı belirlenmekle birlikte, 6111 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası nedeniyle Kanun hükümlerini ihlal eden mükellefler açısından farklı bir ödeme süresi belirlenmediğinden, geçici 19 uncu maddenin üçüncü fıkrası kapsamındaki mükelleflerden, Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasını ihlal edenler de ihlale neden olan tutarlara yönelik geçici 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre Kanundan yararlanabileceklerdir. Örnek 8 - Van Vergi Dairesi mükellefi, bu vergi dairesine olan borçlarını 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırmış ve 18 taksitte ödeme seçeneğini tercih etmiştir. Mükellef mücbir sebep halinin başlangıç tarihi olan 23/10/2011 tarihi itibarıyla ödenmesi gereken taksitlerini (Haziran 2011, Temmuz 2011, Eylül 2011) ödemediğinden 6111 sayılı Kanun hükümlerini ihlal etmiştir. 23/10/2011 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle, Van İli genelinde bu tarihten başlamak üzere Bakanlığımızca ilan edilen mücbir sebep hali halen devam etmektedir. Konunun örneklenebilmesi için 30/11/2012 tarihi, mücbir sebep halinin sona ereceği tarih olarak varsayılmıştır. Mükellef, mücbir sebep halinin başladığı tarih itibarıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerini ihlal ettiğinden, geçici 19 uncu maddenin üçüncü fıkrası gereğince, mücbir sebep halinin başladığı tarihten önce ödemesi gereken taksitlerini, mücbir sebep halinin sona erdiği kabul edilen Kasım 2012 ayını takip eden Aralık 2012 ayının sonuna kadar ödeyebilecektir. Ayrıca, 2012/2941 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince de mücbir sebep halinin başlangıç ve bitiş (23/10/2011-30/11/2012) tarihleri arasına rastlayan taksitler mücbir sebep halinin sona erdiği kabul edilen Kasım 2012 ayını takip eden Aralık 2012 ayından başlayacak şekilde Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sürelerde ödenecektir. 6 - 6111 Sayılı Kanunun 5 inci Maddesi Hükümlerinden Yararlanmak Üzere Başvuruda Bulunduğu Halde Kanun Hükümlerini İhlal Edenler 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında "(4) Bu Kanunun 5 inci maddesi hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunduğu halde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanun hükümlerini ihlal eden borçluların ihlale neden olan tutarları birinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde, diğer tutarları ise Kanunda öngörülen şekilde tamamen ödemeleri halinde ilgili mevzuat uyarınca kesilmesi gereken vergi cezaları ve para cezalarının kesilmesinden ve tahakkuk edip etmediğine bakılmaksızın bu alacaklardan ve bunlara ilişkin fer'i alacakların tahsilinden vazgeçilir." hükmü yer almaktadır. Bu hüküm ile 6111 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında yapılan beyan ve başvurular üzerine hesaplanan tutarları Kanun hükümlerine uygun ödemeyerek ihlal eden borçluların, geçici 19 uncu madde hükümlerinden yararlanması durumunda, ihlal tarihinden geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihine kadar geçen sürede Kanun hükümlerinin ihlal edilmesi nedeniyle ilgili mevzuat uyarınca kesilmesi gereken vergi cezaları ile ilgili ne şekilde işlem yapılacağı hususu açıklığa kavuşturulmaktadır. Buna göre, 6111 sayılı Kanunun 5 inci maddesi hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran ancak Kanunda öngörülen şartları yerine getirmemiş olan borçlular da ihlale neden olan tutarları 31/10/2012 tarihine kadar geç ödeme zammı ile birlikte, diğer tutarları ise Kanunda öngörülen şekilde ödeyerek 5 inci madde hükümlerinden yararlanacak ve buna bağlı olarak da 6111 sayılı Kanun hükümlerinin ihlal edilmesi nedeniyle ilgili mevzuat uyarınca kesilmesi gereken vergi cezalarının kesilmesinden ve tahakkuk edip etmediğine bakılmaksızın bu alacaklardan ve bunlara ilişkin fer'i alacakların tahsilinden vazgeçilecektir. Bu kapsamda geçici 19 uncu madde hükümlerinden yararlanan borçluların ödemelerinde de maddenin 6111 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi ile ilişkisine yönelik açıklamalar dikkate alınacak ve 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 sayılı Kanun Genel Tebliğinin "V- PİŞMANLIKLA YA DA KENDİLİĞİNDEN YAPILAN BEYANLARA İLİŞKİN HÜKÜMLER" başlıklı bölümüne göre işlem yapılacaktır. 7 - Kanun Kapsamında Yapılandırılan Alacaklara Karşılık Cebren ya da Rızaen Tahsil Edilen Tutarlar 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinin beşinci fıkrasında "(5) Bu madde hükümlerinden yararlanan borçlulardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu Kanun kapsamında yapılandırılan alacaklara karşılık cebren ya da rızaen tahsil edilen tutarlar, bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin en eski vadeli olanından başlamak üzere ve tahsil edildikleri tarihler dikkate alınarak bu madde hükmüne göre mahsup edilir. Bu şekilde yapılan mahsup sonrasında bu Kanun hükümlerine göre ödenmesi gereken tutarlardan fazla ödendiği tespit edilen tutarlar ilgili mevzuat hükümlerine göre red ve iade edilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm ile 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunduğu halde Kanun hükümlerini ihlal eden borçlulardan, yapılandırılan amme alacaklarına karşılık ihlal tarihinden sonra cebren ya da rızaen tahsil edilen tutarların, yapılandırmanın ihya edilmesini müteakip 6111 sayılı Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlere mahsubu öngörülmekte ve mahsup işlemlerinin tahsilat tarihleri esas alınarak ödenmesi gereken taksitlerin en eski vadeli olanından başlanmak suretiyle yapılması gerektiği yönünde düzenleme yapılmaktadır. Bu hükmün uygulanmasında, borçluların herhangi bir müracaatı aranılmayacak, cebren ya da rızaen tahsil edilen tutarlar yapılandırılmış alacaklara tahsil edildikleri tarih itibarıyla mahsup edilecektir. Bu çerçevede yapılacak mahsup işlemlerinde, en eski vadeli taksitten başlanılacak ve tahsil edilen tutarların tahsilat tarihleri itibarıyla 6111 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi hükmüne göre geç ödeme zammı hesaplanıp hesaplanmayacağına dikkat edilecektir. Tahsilat tarihinden daha sonraki tarihlerde ödenmesi gereken taksitlere karşılık yapılacak mahsuplarda geç ödeme zammı hesaplanmayacağı tabiidir. Bu şekilde yapılan mahsup sonrasında 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenmesi gereken toplam tutardan fazla tahsil edildiği tespit edilen tutarlar, 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesine göre red ve iade edilecektir. Ancak, red ve iade edilecek tutar, vergi mevzuatı çerçevesinde iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle mahsuben ödenmiş ise ilgili mevzuatın belirlediği nakden iade şartları gerçekleşmedikçe nakden iade edilmeyecektir. Örnek 9 - Mükellef, bağlı olduğu vergi dairesine olan 30.000,-TL borcunu 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırmış ve 18 taksitte ödeme seçeneğini tercih etmiştir. Yapılandırma sonrası katsayı dahil olmak üzere her bir taksit tutarı 1.000,-TL olarak hesaplanmıştır. Mükellef, 2011 takvim yılına ilişkin ilk taksitini süresinde ödedikten sonra geri kalan taksitlere karşılık herhangi bir ödemede bulunmadığından Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiştir. Vergi dairesi mükellefin Kanundan yararlanma hakkı sona erdikten sonra, 15/2/2012 tarihinde yapılandırılan borçlarına karşılık 28.500,-TL cebren tahsilat yapmıştır. Geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girmesinden sonra vergi dairesi mükelleften cebren tahsil ettiği tutarı yapılandırılan borçlarına geç ödeme zammını da dikkate alarak mahsup edecektir. Buna göre, cebren yapılan tahsilat en eski vadeli Temmuz 2011 ayına ilişkin taksitten başlamak üzere Ocak 2012 ayı taksiti dahil tahsilat tarihi itibarıyla geç ödeme zammı hesaplanarak mahsup edilecektir. Mart 2012 ayından itibaren ödenmesi gereken on üç taksite ise geç ödeme zammı hesaplanmayacaktır. Bu durumda, Temmuz 2011 ayı taksitine karşılık 98,-TL, Eylül 2011 ayı taksitine karşılık 70,-TL, Kasım 2011 ayı taksitine karşılık 42,-TL, Ocak 2012 ayı taksitine karşılık 14,-TL olmak üzere hesaplanan 224,-TL geç ödeme zammı ile ödenmemiş taksit tutarı toplamı olan 17.000,-TL cebren tahsil edilen 28.500,-TL'den mahsup edilecektir. Mahsup sonrası kalan (28.500-17.224=)11.276,-TL mükellefe 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi hükmüne göre red ve iade edilecektir. Ayrıca 6111 sayılı Kanunun 18 inci maddesi gereğince ödemenin yapıldığı tarih itibarıyla katsayı düzeltmesinin yapılması gerektiği tabiidir. III - DİĞER HUSUSLAR 1 - 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi ile anılan Kanuna göre başvuru sırasında tercih edilen ödeme sürelerinde herhangi bir değişiklik yapılmamış sadece Kanun hükümlerinin ihlal edilmesinden dolayı ödenemeyen tutarlara ilişkin olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ayın başından itibaren dört aylık bir ek süre verilmek suretiyle bu süre içerisinde ödemelerini yapan borçlulara 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yeniden yararlanabilme hakkı sağlanmıştır. Bu nedenle, 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesiyle getirilen düzenlemeden yararlanmak isteyen mükelleflerden ayrıca yazılı başvuru aranılmayacaktır. Ancak, Kanun kapsamında yapılandırılan borçlara karşılık cebren veya rızaen tahsil edilen tutarların Kanun hükümlerine göre mahsubu gerektiğinden mahsup sonrası ödenecek tutarlarda değişiklik meydana gelebilecektir. Bu durumda olan borçluların ödenecek tutarları öğrenebilmeleri için ödemelerini yapmadan önce ilgili vergi dairesi ile irtibata geçmesi gerekmektedir. 2 - 6111 sayılı Kanunun 6, 7, 8, 10 ve 11 inci maddelerinden yararlanan mükelleflerin ödemeleri gereken tutarları süresinde ödememeleri halinde Kanun hükümleri ihlal olmadığından, bu hükümler kapsamında ödenecek tutarlar için 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi kapsamında herhangi bir ödeme süresi uzatımı söz konusu değildir. 3 - 6111 sayılı Kanun hükümlerini ihlal ettikten sonra, ihlale konu borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi çerçevesinde tecil ve taksitlendirme hükümlerine göre ödemekte olan mükelleflerin, 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi hükmünden yararlanmak istemeleri halinde ilgili vergi dairelerine başvurmaları ve yapılandırmanın ihya edilmesini talep etmeleri gerekmektedir. Bu durumdaki mükelleflerin 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi hükmünden yararlanmak istemeleri halinde, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında yapılan ödemeler (tecil faizi dahil) yapılandırılan borçlara karşılık bu Tebliğin (II/7) numaralı bölümünde yapılan açıklamalar dikkate alınarak mahsup edilecektir. 4 - Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna (YURTKUR) olan öğrenim ve katkı kredisi borçlarını yapılandırmak üzere vergi dairesine başvuruda bulunan ancak 6111 sayılı Kanun hükümlerini ihlal eden borçlulardan ihlal tarihinden sonra cebren ya da rızaen yapılan tahsilatlarYURTKUR'a aktarıldığından, geçici 19 uncu madde kapsamında red ve iadesi gereken bir tutarın bulunması halinde, red ve iade işlemi Kurum tarafından yapılacak, ancak bu konuda gerekli bilgiler vergi dairesince Kuruma bildirilecektir. Benzer durumda olan kurum alacaklarına karşılık da aynı şekilde işlem tesis edilecektir. 5 - 6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi hükmü kapsamında yapılacak ödemelerde de Kanunun "Başvuru ve ödeme süresi ile şekli" başlıklı 18 inci maddesinin ödeme şekline ilişkin hükümleri ile "Süresinde ödenmeyen taksitler" başlıklı 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükümlerinin uygulanacağı tabiidir. 6 - 6111 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunan ve borçları Kanuna göre taksitlendirilen mükellefler tarafından, vergi borçlarının olup olmadığına dair yazı istenilmesi halinde taksitlendirme ihlal edilmediği sürece bu borçları için vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair yazı verilmektedir. Geçici 19 uncu madde kapsamında borçlarını ödeme imkanına kavuşan mükelleflerin, maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihi ila ödeme süresinin son günü olan 31/10/2012 (bu tarih dahil) tarihleri arasında Kanundan yararlanma imkanları bulunduğundan, bu tarihler arasında talep edecekleri vergi borçlarının olup olmadığına dair yazının verilmesi sırasında Kanun kapsamında ödeyecekleri borçları dikkate alınmayacaktır. Tebliğ olunur. |
Blog Arşivi
-
▼
2012
(4797)
-
▼
Haziran
(532)
- TTK Değişikliği Resmi Gazete'de Yayınlandı.
- Eczanelerde yeni dönem başladı
- Bazı kamu borçlarının ödenmesi ile ilgili yeni kol...
- Bazı kamu borçlarının ödenmesi ile ilgili yeni kol...
- Yarın hayatınızda çok şey değişecek
- Yarın hayatınızda çok şey değişecek
- e-Fatura / Engin Malay
- Hem Eşinden Hem de Ana veya Babasından Ölüm Aylığı...
- Tek kişilik limitet şirket kurulabilecek / Ekrem S...
- Geç gelen yarım adalet / Sadettin ORHAN
- Demek ki kral çıplakmış / Şükrü Kızılot
- İş güvenliği yasası işletmeleri ‘zıplatacak’ / Res...
- İşe iade talebinde işçinin samimiyeti/ Serkan ODAMAN
- İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı-3: Kanunun k...
- Ölüm sigortasından sağlanan yardımlar / Lütfi Köksal
- İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
- TÜRK TİCARET KANUNU İLE TÜRK TİCARET KANUNUNUN YÜR...
- 193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNUNUN 94 ÜNCÜ MADDESİ...
- Yeni TTK Uyarınca Belirlenecek Haddin Altında Kala...
- 1 Temmuz'da neler değişecek!
- Türk Ticaret Kanunu'nun uygulamasında değişiklikle...
- Hem kağıt, hem e-reçete
- GAYRİMENKUL ALIMINDA ÖDENEN KDV’ NİN İNDİRİM KONUS...
- 6111 SAYILI KANUNA (TORBA YASAYA) GÖRE YAPILANDIRI...
- Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Bursa İl Merkezl...
- 1 TEMMUZ GÜNÜ ASGARİ ÜCRETLİ GÜNLÜK NET 1,29 TL. Z...
- 'YMM'lere getirilen ayrıcalığı protesto ediyoruz'
- Yeni TTK yamalı TTK oldu
- Bilanço Esasına Göre Defter Tutması Gerekir İken İ...
- Basel II dönemi başlıyor
- BES tamam
- TÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARI HAKKINDA TEBLİĞLERDE...
- TÜRMOB'dan Gül'e açık mektup
- SMMM ve SM’lere De Sınavsız Bağımsız Denetçi Hakkı...
- Yeni TTK On Binlerce Emekliye Yüzde 15 Artış Sağla...
- SGK'yı nasıl dolandırıyorlar / RESUL KURT
- 2012 yılı mali tatilinde iş hukuku ve sosyal güven...
- Teşvik mevzuatı her yönüyle hazır / Osman ARIOĞLU
- Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 417)
- Kıdem tazminatını almak isteyene 18 yaş uygulaması...
- Tüm Yönleriyle Finansman Gider İndirimiKısıtlaması
- Yeni TTK ile anonim şirket yönetim kurulu üyeliği ...
- Mali Tatil 3 Temmuz 2012 De Başlıyor
- Yönetim kurulu üyeleri ve yakınları borçlanabilecek
- Yönetim kurulu üyeleri ve yakınları borçlanabilecek
- Kurumların arazi satışları ve vergi istisnaları / ...
- 6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’ne Gör...
- TTK'da 84 Bin Muhasebeciye Son Dakika Golü
- Geçici (Ödünç) İş İlişkisi
- İki Sicil Kartını Birleştirerek Emekli Olmak İçin ...
- Yeni TTK İle Şirketlerin Yönetim Kurulları Ve Müdü...
- Prim affında mağdur olmayın / Resul KURT
- Yetim kızlara ne kadar ‘çeyiz parası’ veriliyor? /...
- Konut istisnasından yararlanma şartları değişti / ...
- İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa’sı ne getiriyor? / Al...
- Yatırım Teşvikinde Son Düzlük (mü?) – ‘İsteğe bağl...
- TTK değişikliği TBMM’de kabul edildi / Şükrü KIZILOT
- Çalışanların yıllık izin hakları / Arif Temir
- 397 SIRA NO.LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİNDE ...
- Gerçek kişiler de e-Fatura gönderip, alabilecek
- Gerçek kişiler de e-Fatura gönderip, alabilecek
- Yönetim kurulu üyeleri ve yakınları borçlanabilecek
- Asgari ücret 1 Temmuz'da 38 lira zamlanacak
- SGK, biyometrik kimlik doğrulamaya geçiyor
- SGK, sigortalıları tedavi için yurt dışına gönderi...
- Yetim kızlara ne kadar ‘çeyiz parası’ veriliyor?
- Yetim kızlara ne kadar ‘çeyiz parası’ veriliyor?
- Emeklilikte askerlik süresini sigortaya devlet say...
- Bakandan kıdem tazminatı müjdesi
- Babanız 5400 günle emekli olur
- Alkol Ve Alkollü İçki Reklamı Yapılmasının Vergise...
- Finansman maliyetinizin hepsini gider yazamayacaks...
- TTK 400. maddeye meslek mensubu ibaresi tekrar kon...
- Türkiye'de ilk kez prim maliyeti hesaplandı / Sade...
- Madencinin İtibari Hizmeti giriş tarihini geri çek...
- 3600 günü dolduran tazminat alır / Ali ŞERBETÇİ
- İş güvenliğinde yeni dönem / İBRAHİM IŞIKLI
- PRİM AFFI YAPILANDIRMASI BOZULANLARIN ÖDEME ESASLA...
- Hangi İşverenler Geçici Olarak İşçi Devralamaz? / ...
- 15 Yıl Sigortalılık ve 3600 Prim Günü ile Kıdem Ta...
- Vergi ve prim borcu olanlar dikkat
- İşte Yeni Ticaret Kanunu maddeleri
- Dünyada ilk ve tek mali tatil başlıyor…/ ENGİN MALAY
- Yeni Ticaret Kanunu yasalaştı
- Memur-işçi kızı ayırımı bitecek
- YMM'ler Sınavsız Bağımsız Denetçi
- Sözleşme Feshinden Doğan Tazminatların KDV Karşısı...
- 4 SERİ NO'LU BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRIL...
- 415 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Res...
- Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası - II / Tahsin ...
- Sigorta primi düşük gösterilenler dikkat! / ALİ ŞE...
- Yurtdışı ücretsiz izin hakkı / Celal KAPAN
- İşyerini güvenli hale getirmeyen patron yandı! / A...
- Yıllık izin kullanımında ince noktalar / Metin Taş...
- Ölmüş şirketlerin cenazesini defnetme kolaylığı / ...
- Hastanelerde kimlik tespitinde yeni dönem / MEHMET...
- BORÇLANMALARDA ACELE EDİN SON BİR HAFTA / VEDAT İLKİ
- Yeni Türk Ticaret Kanunu kapsamında birçok yenilik...
- KDV iadesinde esaslar belirlendi
- 1 Temmuz'da neler değişecek?
-
▼
Haziran
(532)
BU HAFTA EN ÇOK OKUNANLAR
-
Los Angeles, California – November 25, 2024 – Reynold Aquino, a renowned authority in water treatment and a prolific writer on water purifi...
-
AKTİFE KAYITLI TAŞINMAZLARIN SATIŞININ KURUMLAR VERGİSİ VE KATMA DEĞER VERGİSİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ I- GİRİŞ Son yıllarda bazı firmal...
-
T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sayı : B.13.2.SGK.0.10.01.00/ 467 22/07/2011 Konu : Kanuna Göre...
-
Black Friday is the perfect time to upgrade your home with a water softener and save big! Soft water can do wonders for your hair, skin, and...
-
Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan l ve 2 No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleriyle Türkiy...
-
Firmalar genellikle şehirlerarası yollara, şehir girişlerine, hava alanı yakınlarına veya şehir içinde binaların üstlerine veya uygun olan ...
-
. . . Geçici Vergi Dönemlerinde Ödenmeyen Ssk Primleri Ödenmeyen Ssk Primleri . . . . Son olarak vermiş olduğumuz 2011 yılı 2.döneme ai...
-
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 230. maddesinde; satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası ile ilgili olarak; I- GİRİŞ “...
-
Los Angeles, California - November 21, 2024 - World-renowned water expert Reynold Aquino is excited to announce exclusive discounts on prem...
-
Avans Kâr Payı Dağıtımı ve İlgili Dönemin Sonuçlarına Göre Avans Kâr Payı Dağıtımının Muhasebeleştirilmesi I- GİRİŞ Bilindiği üzere, Hazira...
EN ÇOK OKUNANANLAR
-
2012 1. ve 2. Dönem Asgari Ücret Maliyeti 4857 sayılı Kanununun 39. maddesine göre; iş sözleşmesi ile çalışan ve 4857 sayılı Kanunun kapsam...
-
2012 Yılı Sınıf Değiştirme Hadleri (2012 Yılı Defter Tasdik Hadleri) 2011 yılı ve önceki yıllarda vergi mükellefiyeti bulunan ve 2011 yı...
-
2012 KAPICI MAAŞ HESABI
-
Genel Sağlık Sigortası Tescil Bilgileri Sorgulama E-SGM ”Gelir testi yaptıranlar, TC kimlik numarası ve kimlik bilgilerini girerek adresinde...
-
Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi Verme Süresinin Tatil Gününe Rastlaması I- GİRİŞ Mülga 505 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’nın 9. maddesinde ...
-
Mahkeme kararına göre ödenen faiz, mahkeme harçları, vekalet ücreti ile diğer icra ve mahkeme masraflarının gider olarak indirim konusu yapı...
-
ibraname Örneği İbraname Örneği 29 Mayıs 2011 İ B R A N A M E İŞVERENİN : Adı Soyadı/Unvanı : Adresi : ...
-
İş Kanununda Eşi Doğum Yapan Erkek İşçiye İzin Verilmesi Unutulmuş Mu? Tabi ki, hayır, unutma diye bir şey yok! Hatırlar mısınız burada ya...