Değerli okurlarımız Yeni TTK ile şirketlerin Yönetim Kurullarına yönelik oldukça ciddi değişiklikler getirildi. Yeni TTK ile getirilen bu değişikliklerin amme alacakları bakımından şirket ortakları ile kanuni temsilcilerine ne gibi avantajları ve dezavantajları olacağını aşağıda ele alacağız.
Yeni TTK ile anonim şirketlerin yönetim kurulları bakımından getirilen düzenlemeler nelerdir?
Eski TTK'ya göre, anonim şirketlerin en az üç kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunması gerekmekteydi. Yönetim kuruluna seçilen bu kişilerin pay sahibi olması zorunlu idi ve pay sahibi olan tüzel kişiler yönetim kuruluna seçilememekte idi. Ancak, tüzel kişinin temsilcisi olan gerçek kişiler yönetim kuruluna seçilebiliyordu. (Eski TTK md. 312)
Yeni TTK'ya göre ise, anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunacaktır. Yönetim kuruluna seçilebilmek için pay sahibi olunması şartı aranmamaktadır. Ayrıca yönetim kuruluna tüzel kişiler de seçilebilecektir. Ancak, tüzel kişi yönetim kuruluna seçildiği takdirde, tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen, sadece bir gerçek kişi de tescil ve ilan olunacaktır. Yalnızca, tüzel kişi adına seçilen ve tescil edilen kişi yönetim kuruluna katılabilecek ve oy kullanabilecektir. Yönetim kurulu üyeleri ile tüzel kişi adına tescil edilecek gerçek kişinin tam ehliyetli olması şart olacaktır.
Anonim şirketlerde kanuni temsilci kimdir?
Anonim şirketin kanuni temsilcisi yönetim kuruludur. Yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. Yönetim devredilmediği takdirde, yönetim kurulunun tüm üyelerine aittir. (Yeni TTK md. 365, 367-Eski TTK md. 317, 319)
Anonim şirket esas sözleşmesinde aksi öngörülmemiş ya da yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna ait olacaktır. Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir ya da daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilecektir. Ancak, en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisine sahip olması zorunludur. (Yeni TTK md. 370, Eski TTK md. 319) Eski TTK uyarınca da pay sahibi olmayanlar müdür olarak seçilebiliyor, ancak yönetim kurulu üyesi olamıyorlardı. Yönetim kurulu temsil yetkisini tamamen ortak olmayan üçüncü bir şahsa da bırakabiliyordu.
Yönetim kurulları, temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onaylanmış suretini, tescil ve ilan edilmek üzere ticaret siciline vermek zorundadırlar. Ticaret sicili kayıtları ise üçüncü kişiler bakımından, tescilin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği günü izleyen iş gününden itibaren hukuki sonuç doğuracaktır. (Yeni TTK md. 373, 36-Eski TTK md. 373, 38-39)
Temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukuki işlemleri, şirket adına yapacak ve bunun için şirket ünvanını kullanacaklardır. (Yeni TTK md. 371, Eski TTK md. 321)
Yeni TTK ile anonim şirketlerin yönetim kurullarına ilişkin olarak getirilen yeni düzenlemeler amme alacakları bakımından nasıl sonuç doğurabilecektir?
Yeni TTK ile yönetim kurulları bir kişiden dahi ibaret olabilecektir. Bu kişinin pay sahibi olması şartı da bulunmamaktadır. Hatta, bir tüzel kişi dahi tek başına yönetim kurulu üyesi olabilecek ve kanuni temsilci sıfatını taşıyabilecektir.
Vurgulanmalıdır ki, Yeni TTK ile Eski TTK'nın denetim kurullarına ilişkin sıklıkla dile getirilen herkesin denetçi olabileceği eleştirisi artık yönetim kurulları bakımından da dile getirilebilecektir.
Bilindiği üzere anonim şirket ortaklarının amme alacakları bakımından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35'inci maddesi uyarınca tüzel kişilerin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilecektir. Kanuni temsilciler, ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebileceklerdir.
Yeni TTK ile anonim şirketler, ortak olmayan bir gerçek veya tüzel kişiyi yönetim kurulu üyesi olarak seçebilecektir. Yukarıda açıkladığımız üzere bu kişi hem yönetim kurulu üyesi hem de kanuni temsilci sıfatını da haiz olabilecektir. Amme alacağının şirketten tahsil edilememesi durumunda, sorumluluk tamamen ortak olmayan ve kanuni temsilci sıfatını taşıyan kişi ya da kişilere ait olacaktır ve onların mal varlıklarından tahsil edilecektir. Bir anonim şirkete ortak olmadan, yönetim kuruluna seçilecek ve kanuni temsilci sıfatını taşıyacak kişilerin dikkatli olması ve firmayı çok iyi tanımaları gerekir. Aksi türlü şirketin tüm amme borçlarını ödemek zorunda kalabilirler.
Amme alacakları bakımından ise, eski siteme göre amme alacaklarının tahsili daha az güvencede olacaktır. Çünkü, şirketler dışarıdan bir garibanı şirkete yönetim kurulu üyesi ve kanuni temsilci olarak daha kolay atayabileceklerdir. Bu durumda da, şirketin içi boşaltılmış olur ise, şirketten tahsil edilemeyen amme alacağı şirketin kanuni temsilcisi olan ve herhangi bir mal varlığı bulunmayan garibandan da tahsil edilemeyecektir.
Hatta yönetim kurulu üyesi dolayısıyla da kanuni temsilci yabancı ülke vatandaşı olursa, bu şahsın ülkeyi terk etmesi halinde amme alacağı şirketten tahsil edilemiyorsa ve yabancı ülke vatandaşı Türkiye’yi terk ediyorsa, bu durumda amme alacağının tahsil imkanı kalmayacaktır. Bu haliyle, ortak olmayan bir kişinin bile yönetim kurulu üyesi olarak atanabilmesi düzenlemesi kötüye kullanıma açıktır.
Sonraki yazımızın konusunu ise limited şirketler bakımından bu yazı konusu kapsamında yapılan düzenlemelerin nasıl sonuçlar doğurabileceği oluşturacaktır.
Ekrem Öncü
ekrem.oncu@dkrdenetim.com