Özel Tüketim Vergisi'nde mükellefiyet
Son dönemlerde vergi idaresi tarafından yapılan incelemelerin sıklığının arttığını, bu duruma paralel olarak yapılan incelemelerin konularının ve kapsamlarının genişlediğini görmekteyiz. Yakın zamanda ise tesis ettirilmeyen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) mükellefiyeti ve bu doğrultuda beyan edilip ödenmesi unutulan ÖTV konusunun sık irdelendiğini, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın bu konuyu dikkatlice inceleyip tarhiyatlar yaptığını gözlemlemekteyiz.
Peki şirketler neden ÖTV konusunu unutmaktadır?
Mevzuata bir bakış
Bilindiği üzere, özel tüketim vergisinin konusu belirli malların teslimi, ilk iktisabı veya ithalidir1. ÖTV kapsamına giren mallar tespiti ise, aynı kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı listelerde Türk Gümrük Tarife Cetveli'nde yer alan Gümrük Tarife İstastistik Pozisyon (GTİP) numaraları ile düzenlenmektedir.
ÖTV Kanunu'nun 2. maddesinde ise teslimin tanımı yapılarak vergiye tabi olan malların imali dışında her ne suretle olursa olsun kullanılması, sarfı, işletmeden çekilmesi veya işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberrü gibi namlarla verilmesi bu tanıma dahil edilmiştir.
Özel tüketim vergisi beyan esasına tabi olup, (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi olan malların mükellefleri hariç olmak üzere, ÖTV mükellefleri, bir vergilendirme döneminde vergiye tabi işlemleri bulunmasa dahi bu dönemlerle ilgili olarak beyanname vermek zorundadırlar. Ancak, müzayede suretiyle satış yapanlar, kendilerine ÖTV Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca vergi sorumluluğu yüklenenler ile faal mükellefiyeti bulunmayanlar Kanun'un 13. maddesinin 4 ve 5 numaralı fıkraları uyarınca mükellefiyet tesis ettirenlerin, vergiye tabi işlemlerin bulunmadığı vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak beyanname verme zorunlulukları yoktur2.
Sorun nerede başlamaktadır?
Şirketler ÖTV mükellefiyetine konu olacak faaliyetlerle uğraşmamalarına rağmen, kullandıkları makine ve teçhizatlar için bakım ve onarım işleri başta olmak üzere çeşitli amaçlarla yurtdışından, ÖTV Kanunu'na ekli (I) sayılı listede yer alan petrol türevlerini ithal etmektedir. İthalat sürecinde ise gümrük idaresi, malların tesliminde doğacak ÖTV'nin tahsilini güvence altına almak adına teminat almaktadır. İthalatın gerçekleştiği an ise, şirket adına ÖTV mükellefiyeti doğmuş olmaktadır. Başka bir deyişle, söz konusu ithalatın yapıldığı dönem şirketin ÖTV mükellefiyetini tesis ettirmesi gerekmektedir.
Söz konusu yağların ithalatını yapan şirketler burada üç yanılgıya düşmektedir. Bunlardan birincisi ödenen teminatın ÖTV yerine geçtiği, ikincisi ÖTV için ayrı mükellefiyet tesis ettirilmesi gereğinin atlanması, üçüncüsü ise mükellefiyetin tesis ettirilmesine rağmen malın teslim anına kadar boş beyanname verilmesi gereğinin unutulmasıdır. Başka bir deyişle, şirketler ithalatı yaptıkları dönem ÖTV mükellefiyetlerini tesis ettirmeyi ve/veya ithal edilen malların işletme içinde kullanılması durumunda söz konusu mallara ilişkin özel tüketim vergisi tutarını ilgili dönemde beyan ederek ödemeyi unutmaktadırlar.
Sorun karşısında ne yapılmalı?
Burada uygulanması gereken aşamalar, malın ithalatı yapıldığı zaman mükellefiyetin tesis ettirilmesi, malın kullanımına kadar ÖTV kapsamında işlemleri bulunmasa bile boş beyanname vermesi ve malın teslim anında ise ilgili vergi tutarını beyan ederek ödemeleri gerekmektedir.
Son dönemde Gelir İdaresi tarafından yapılan incelemelerde bu konunun irdelendiği, unutulan ÖTV mükellefiyeti ve düzenlenmeyen beyannameler için tarhiyat yaptığını görmekteyiz.
Şirketlerin bu konuda cezalı tarhiyattan kaçınmaları adına konuya özenle yaklaşarak zamanında mükellefiyetlerini tesis ettirmeleri ve dikkatli davranmaları gerektiği görüşündeyiz. Onur Seviğ ---- (1) Güncel Şekli ile 1 Seri No' lu Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği (2) Güncel Şekli ile 1 Seri No' lu Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği
http://www.dunya.com/ozel-tuketim-vergisinde-mukellefiyet-158333yy.htm
Son dönemlerde vergi idaresi tarafından yapılan incelemelerin sıklığının arttığını, bu duruma paralel olarak yapılan incelemelerin konularının ve kapsamlarının genişlediğini görmekteyiz. Yakın zamanda ise tesis ettirilmeyen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) mükellefiyeti ve bu doğrultuda beyan edilip ödenmesi unutulan ÖTV konusunun sık irdelendiğini, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın bu konuyu dikkatlice inceleyip tarhiyatlar yaptığını gözlemlemekteyiz.
Peki şirketler neden ÖTV konusunu unutmaktadır?
Mevzuata bir bakış
Bilindiği üzere, özel tüketim vergisinin konusu belirli malların teslimi, ilk iktisabı veya ithalidir1. ÖTV kapsamına giren mallar tespiti ise, aynı kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı listelerde Türk Gümrük Tarife Cetveli'nde yer alan Gümrük Tarife İstastistik Pozisyon (GTİP) numaraları ile düzenlenmektedir.
ÖTV Kanunu'nun 2. maddesinde ise teslimin tanımı yapılarak vergiye tabi olan malların imali dışında her ne suretle olursa olsun kullanılması, sarfı, işletmeden çekilmesi veya işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberrü gibi namlarla verilmesi bu tanıma dahil edilmiştir.
Özel tüketim vergisi beyan esasına tabi olup, (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi olan malların mükellefleri hariç olmak üzere, ÖTV mükellefleri, bir vergilendirme döneminde vergiye tabi işlemleri bulunmasa dahi bu dönemlerle ilgili olarak beyanname vermek zorundadırlar. Ancak, müzayede suretiyle satış yapanlar, kendilerine ÖTV Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca vergi sorumluluğu yüklenenler ile faal mükellefiyeti bulunmayanlar Kanun'un 13. maddesinin 4 ve 5 numaralı fıkraları uyarınca mükellefiyet tesis ettirenlerin, vergiye tabi işlemlerin bulunmadığı vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak beyanname verme zorunlulukları yoktur2.
Sorun nerede başlamaktadır?
Şirketler ÖTV mükellefiyetine konu olacak faaliyetlerle uğraşmamalarına rağmen, kullandıkları makine ve teçhizatlar için bakım ve onarım işleri başta olmak üzere çeşitli amaçlarla yurtdışından, ÖTV Kanunu'na ekli (I) sayılı listede yer alan petrol türevlerini ithal etmektedir. İthalat sürecinde ise gümrük idaresi, malların tesliminde doğacak ÖTV'nin tahsilini güvence altına almak adına teminat almaktadır. İthalatın gerçekleştiği an ise, şirket adına ÖTV mükellefiyeti doğmuş olmaktadır. Başka bir deyişle, söz konusu ithalatın yapıldığı dönem şirketin ÖTV mükellefiyetini tesis ettirmesi gerekmektedir.
Söz konusu yağların ithalatını yapan şirketler burada üç yanılgıya düşmektedir. Bunlardan birincisi ödenen teminatın ÖTV yerine geçtiği, ikincisi ÖTV için ayrı mükellefiyet tesis ettirilmesi gereğinin atlanması, üçüncüsü ise mükellefiyetin tesis ettirilmesine rağmen malın teslim anına kadar boş beyanname verilmesi gereğinin unutulmasıdır. Başka bir deyişle, şirketler ithalatı yaptıkları dönem ÖTV mükellefiyetlerini tesis ettirmeyi ve/veya ithal edilen malların işletme içinde kullanılması durumunda söz konusu mallara ilişkin özel tüketim vergisi tutarını ilgili dönemde beyan ederek ödemeyi unutmaktadırlar.
Sorun karşısında ne yapılmalı?
Burada uygulanması gereken aşamalar, malın ithalatı yapıldığı zaman mükellefiyetin tesis ettirilmesi, malın kullanımına kadar ÖTV kapsamında işlemleri bulunmasa bile boş beyanname vermesi ve malın teslim anında ise ilgili vergi tutarını beyan ederek ödemeleri gerekmektedir.
Son dönemde Gelir İdaresi tarafından yapılan incelemelerde bu konunun irdelendiği, unutulan ÖTV mükellefiyeti ve düzenlenmeyen beyannameler için tarhiyat yaptığını görmekteyiz.
Şirketlerin bu konuda cezalı tarhiyattan kaçınmaları adına konuya özenle yaklaşarak zamanında mükellefiyetlerini tesis ettirmeleri ve dikkatli davranmaları gerektiği görüşündeyiz. Onur Seviğ ---- (1) Güncel Şekli ile 1 Seri No' lu Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği (2) Güncel Şekli ile 1 Seri No' lu Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği
http://www.dunya.com/ozel-tuketim-vergisinde-mukellefiyet-158333yy.htm