Vergi Affına İlişkin Taksitlerini Aksatanlara Bir Defalık Yeni İmkân Getiriliyor
Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçen Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nda yapılan değişiklikleri açıklamaya devam ediyoruz.
6111 Sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere süresi içerisinde başvuran ancak taksitlerini süresinde ödemeyerek söz konusu hükümlerden yararlanma haklarını kaybeden borçlulara yeni bir imkan verilmesi amacıyla 6111 Sayılı Kanun'a yeni bir geçici madde eklenmektedir. Buna göre herhangi bir nedenle 6111 Sayılı Kanun'dan yararlanmak üzere başvuruda bulunmuş olup da taksitlerini ikiden fazla aksatmış olan mükelleflere gecikme zammı ile birlikte düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ayın başından itibaren dört ay içerisinde ödemeleri şartıyla kanun hükümlerinden yararlandırılmaları sağlanmaktadır.
Buna göre normal şartlarda bu kanun haziran ayı içerisinde Meclis'ten geçip yayınlanabilecektir. Bu durumdaki mükelleflere süresinde ödeyemedikleri ikiden fazla taksiti ekim ayı sonuna kadar ödemeleri kaydıyla kanundan yararlanma imkânı verilmektedir.
Getirilen düzenleme bununla da kalmayıp ilave bir imkân olarak; ikiden fazla taksiti ödeyemeyip verilen dört aylık süre içerisinde veya daha önce çok zor durumda olmaları nedeniyle vergi dairelerine başvurmaları halinde bu mükelleflerin anılan borçlarının tecil ve taksitlendirme hükümlerine göre taksitlendirilmesine de imkân sağlanmaktadır. Doğal olarak bu şekilde başvuruda bulunan mükelleflerin idare tarafından da zor durumda olduklarının tespit edilmesi gerekmektedir. Daha açık deyimiyle burada tecil ve taksitlendirme hükümlerinden yararlanmak için ayrıca daha zor veya kolaylaştırıcı bir hüküm söz konusu olmayıp, bilinen taksitlendirme hükümlerine göre değerlendirme yapılacaktır.
Dünyada ekonomik krizin önemli ölçüde devam ettiği bir süreçte tasarıya eklenen bu hükümle mükelleflere ciddi bir ek imkân sağlanmış olmaktadır.
Kredi faizlerinin gider yazılamayacak kısmı, öz sermayeyi aşan bölüm için uygulanacak
Daha önce bu köşede tasarıda yer alan ve işletmelerin yatırım maliyetine eklenenler dışında kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin faiz, kâr payı, komisyon, kur farkı, vade farkı gibi giderlerin %10'unu aşmamak üzere Bakanlar Kurulu'nca belirlenecek kısmı gider yazamayacaklarına ilişkin bir düzenleme bulunduğunu belirtmiştik. Bu hükmün sakıncaları belirtilmiş ve illa böyle bir hüküm konulacaksa bundan banka ve finans kurumlarının hariç tutulması ve gider yazılamayacak kısmın da öz sermayenin belli bir oranı olarak belirlenmesi gerektiğini ifade etmiştik. Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçen tasarıda bu önerimizin büyük ölçüde değerlendirilmiş olduğunu görmekten memnuniyet duyduk.
Son metne göre gider yazılamayacak kredi faizi kısmı öz sermayeyi aşan kredi kısmınabağlanmıştır. Yani kredi faizlerinden %10'u aşmamak üzere Bakanlar Kurulu'nca belirlenen ve gider yazılamayacak kısım öz sermaye tutarını aşan kredi kısmına ilişkin faizlerinin %10'u aşmamak üzere, Bakanlar Kurulu'nca belirlenecek orandaki kısmı olacaktır.
Banka ve finans kurumları madde kapsamından çıkarılmıştır
Ayrıca yapılan değişiklik ile kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri gider kısıtlaması hükmü kapsamından çıkarılmıştır. Böylece düzenlemenin sakıncaları önemli ölçüde giderilmiştir. İlave olarak Bakanlar Kurulu'na gider yazılamayacak kısmı sektörler itibarıyla farklı belirleme yetkisi de verilmiştir.
Osman Arıoğlu
Kaynak: Bugün Gazetesi