Zirai işletme için kullanılan kredi faizlerinin ödemenin yapıldığı yılda indirim konusu yapılıp yapılmayacağı
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü) | ||||
Sayı | : | B.07.1.GİB.4.33.15.01-2010-720-4-89 | 04/11/2011 | |
Konu | : | Zirai Kazanç |
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, zirai kazanç yönünden gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olduğunuz, zirai işletmenizde kullanmak üzere 2009 yılı Mayıs ayı içinde aldığınız işletme ve yatırım kredilerinin anapara ve faizini 2010 yılı Mayıs ayında ödeyeceğinizden bahisle, ödeyeceğiniz faizleri ödemenin yapıldığı yıla ait gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapıp yapamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Zirai Kazançta Vergileme" başlıklı 53 üncü maddesinde, çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançların, bu Kanunun 94 üncü maddesine göre hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirileceği, 54 üncü maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya on yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançlarının ise gerçek usulde (zirai işletme hesabı veya diledikleri takdirde bilanço esasına göre) tespit olunarak vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun, "Kazancın zirai işletme hesabına göre tespiti" başlıklı 55 inci maddesinde:
"Zirai işletme hesabı esasına göre zirai kazanç, hesap dönemi içinde para ile tahsil edilen veya alacak olarak tahakkuk eden hâsılat ile ödenen veya borçlanılan giderler arasındaki müspet farktır.
Zirai kazancın işletme hesabı esasına göre tespitinde; hesap dönemi başındaki mahsullerin değeri giderlere, hesap dönemi sonundaki mahsullerin değeri ise hâsılata ilave olunur.' hükmü yer almaktadır.
"Zirai işletme hesabı esasında giderler" başlıklı 57 nci maddesinin 8/a numaralı bendinde ise, "İşletme için alınan ve işletme için harcanan borç paraların faizleri" tediye edilen veya borçlanılan meblağları ihtiva eden giderleri oluşturan unsurlar arasında sayılmıştır.
Konu hakkında açıklamaların yer aldığı 219 seri no'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "3.1.1- Zirai İşletme Hesabı Esasına Göre Kazancın Gerçek Usulde Tespiti" başlıklı bölümünün 23 numaralı bendinde, "Çiftçiler İşletme Hesabı Esasında Çiftçi İşletme Defteri tutacaklar ve işletme defterinin sol tarafına giderleri, sağ tarafına da hasılatı kaydedeceklerdir. Zirai İşletme Hesabı Esasına göre zirai kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile yapılan giderler arasındaki müspet fark olacaktır. Hasılat Gelir Vergisi Kanununun 56 ncı maddesinde belirtilen ve tahsil edilen veya alacak olarak tahakkuk eden unsurlardan, giderler ise aynı kanununun 57 nci maddesinde sayılan ve ödenen veya borçlanılan meblağlardan oluşmaktadır. Ancak, Kanunun 41 inci maddesinde yazılı giderler hasılattan indirilemeyecektir." şeklinde açıklama yer almaktadır.
Aynı Kanunun "Kazancın Bilanço usulüne göre tespiti" başlıklı 59 uncu maddesinde ise;
"Çiftçiler, diledikleri takdirde işletme hesabı yerine bilanço esasına tabi tutulmalarını isteyebilirler.
Yazı ile yapılacak talep, müteakip vergilendirme dönemi başından, yeni işe başlayanlarda ise işe başlama tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Bu suretle bilanço esasını kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönemezler.
Zirai kazancın bilanço esasına göre tespitinde 56, 57 ve 58 inci maddeler hükmü de göz önünde tutularak, ticari kazancın bu husustaki hükümleri uygulanır." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun 285 inci maddesinde, kredi sözleşmelerine müstenit borçların değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınmak suretiyle değerleneceği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, zirai işletme hesabı esasına göre kazancın gerçek usulde tespit edilmesi halinde söz konusu kredilerin işletme için alınması ve işletme için harcanmış olması şartıyla, bu krediler için bankaya ödenecek faizlerin ödendiği yılın zirai kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir. Bilanço hesabı esasına göre zirai kazancın gerçek usulde tespit edilmesi halinde ise; Vergi Usul Kanununun 285 inci maddesi çerçevesinde, değerleme günü itibariyle vadesi müteakip yıllara sarkan krediler için hesaplanan cari döneme isabet eden faiz tutarının o yılın kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmekte olup, ertesi yıla isabet eden faiz tutarının ise gelecek dönemde dikkate alınacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.