Tabi ki, hayır, unutma diye bir şey yok! Hatırlar mısınız burada yayınlanan maktu aylıkla ilgili yazımda şöyle demiştim:“Otuz beş yılı aşkın bir süredir bu işin/çalışma hayatının içindeyim, 25-yıl Müfettişlik yaptım, 12-yıldan bu yana da danışmanlık yapıyorum. Birkaç konu var ki, bu kadar sürede anlatamadığım bir-kaç uygulamadan birisi de (-ki ilerleyen günlerde bunlara da değineceğim) şu ‘maktu ücret’ meselesidir.”İşte bu da yani benim anlatamadığım ya da anlaşılmayan konulardan birisi de şimdi işleyeceğimiz ‘doğum izni’ meselesidir.
Önce düzenlemeye bir bakalım:
Hafta Tatili Ücreti / MADDE–46
Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenme/hafta tatili verilir.
Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir. Şu kadar ki;
a) Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri,
b) Evlenmelerde üç güne kadar, ana veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların ölümünde üç güne kadar verilmesi gereken izin süreleri,
c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri,
Çalışılmış günler gibi hesaba katılır.
Görüldüğü gibi burada ‘eşi doğum yapan erkek işçiye izin verilmesi’ yoktur. Ama bu unutmaktan kaynaklanan bir olgu değildir. Şöyle ki, 46. Maddedeki düzenleme; “saat ücretli işçilerin (İş kanunun saat ücreti esasına göre düzenlendiği, maktu aylığın ise istisnai bir durum olduğu gözden kaçırılmamalıdır) evlenme/ölüm izinleri ücretsiz olduğu için bunları -ücret ödemediğiniz halde- çalışmış gibi sayın ve lütfen hafta tatili ücretini kesmeyin” diyor. Çünkü hafta tatiline/ücretine hak kazanmak için haftada 45-saat (Madde girişi: İşçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile hafta tatili verilir) çalışmak gerekir.
Bu açıklamayı yaptıktan sonra gelelim konumuza: Eşi doğum yapan erkek işçiye izin verilmesi halinde -saat ücretli bir işçi bu izin süresince çalışılmış gibi sayılamayacağından dolayı-kendisine hafta tatili ücreti ödenmeyebilecektir. Erkeklere eşten dolayı doğum izninin, evlenme ile ölüm izinlerinden tek farkı budur ve mesele bu kadar basittir yoksa eski 1475 yeni 4857’de de bir ‘unutma’ söz-konusu değildir.
Genç nüfusa yani yeni doğumlara ihtiyacımız olduğuna göre bu durumun düzeltilmesinde yarar olduğu kuşkusuz!
Mehmet Ali METİNYURT
Bakanlık E.Baş İş Müfettişi/İş Müşaviri
http://muhasebenet.net/haber.php?haber_id=2006