Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun |
.
Birçok vergi kanununda değişiklik öngören “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 31.05.2012 tarihinde 6322 Kanun olarak yasalaşmıştır. Kanun’un kısa sürede Cumhurbaşkanlığınca onaylanarak yürürlüğe girmesi beklenmektedir.
Kanun yürütme ve yürürlük maddeleriyle birlikte 44 maddeden oluşmaktadır.
Kanunlaşan tasarıda TBMM Genel Kurulunda önemli bir değişiklik yapılmamıştır. Tasarının yasama sürecini daha önce yayınlanan Vergi Bültenlerimizden izleyenler için ifade etmek gerekirse, tasarıda TBMM Genel Kurulunda dört küçük değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikler şunlardır:
- 18 ve 20. maddelerde yapılan değişiklikle, denetim kuruluşları yetkilendirme harcının, bağımsız denetim faaliyetinden elde edilen bir önceki yıl gayrisafi iş hâsılatı üzerinden hesaplanması öngörülmüştür. Tasarıda harcın hesaplanmasına esas alınan tutar, bir önceki yıl gayrisafi iş hâsılattı iken, yapılan değişiklikle harca esas tutar, bağımsız denetim faaliyeti hâsılatı ile sınırlandırılmıştır.
- 22. maddede yapılan değişiklikle, konut tesliminde uygulanacak KDV oranının farklılaştırılmasında, konutun bulunduğu yer itibariyle de Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.
- 32. maddede yapılan değişiklikle, “Ekonomi Bakanlığınca karşılanacak tutar” ifadesi “Ekonomi Bakanlığı bütçesinden karşılanacak tutar” şeklinde düzeltilmiştir.
6332 sayılı Kanun’la yapılan düzenlemeler aşağıda özetlenmiştir.
1. 6183 Sayılı Kanun’da Yapılması Öngörülen Değişiklikler
a) Kamu Borcunun Ödeme Yeri
Kamu borcunun aynı belediye sınırları içinde de olsa diğer tahsil dairelerine ödenebilmesine olanak sağlanmıştır.
Değişiklik öncesinde vergi borçları, borçlunun ikametgâhının bulunduğu yer vergi dairesine ödenebilmekte, borçlunun alacaklı tahsil dairesindeki hesabı bildirilmek koşuluyla, bu yerin belediye sınırları dışındaki tahsil dairelerine de ödeme yapılabilmekte iken, yapılan değişiklikle borcun belediye sınırları içindeki tahsil dairelerine ödenmesine de olanak sağlanmıştır.
b) Kamu Borcu Karşılığında Maliye Bakanlığına Taşınmaz Satışı
İktisadi kamu kuruluşları, bunların ortaklık ve iştirakleri, belediye ve özel idareler, bunların kuruluşları ile çok zor durumda olan mükelleflerin kamu borçlarının, genel ve katma bütçeli idarelerce ihtiyaç duyulan veya teşvik belgeli yatırımlara tahsis edilecek taşınmazların Maliye Bakanlığına satışıyla ödenebilmesine olanak sağlayan geçici düzenlemenin süresi 2023 yılı sonuna kadar uzatılmıştır.
2. Vergi Usul Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler
a) Vergi İadesinde Faiz Uygulaması
Anayasa Mahkemesi kararları çerçevesinde, vergi iadesinde faiz uygulaması düzenlemesi yeniden yapılmıştır.
Yapılan düzenlemeyle, fazla veya yersiz olarak ödenen vergilerin iadesinde;
- Fazla ve yersiz ödemenin mükelleften kaynaklanması durumunda, hatanın düzeltilmesine ilişkin başvuru tarihinden,
- Diğer hallerde ise tahsil tarihinden,
itibaren faiz hesaplanması öngörülmüştür.
Faiz hesaplanmasında, tecil faizi oranı esas alınacaktır.
Vergi kanunları uyarınca iadesi gereken vergilerle ilgili yeni bir düzenleme yapılmamıştır. Vergi kanunları uyarınca iadesi gereken vergiler, gerekli bilgi ve belgelerin eksiksiz olarak vergi dairesine verildiği tarihi izleyen üç ay içinde iade yapılmadığı takdirde, bu sürenin sonundan itibaren faiz hesaplanacaktır. Bu uygulamada da yine hesaplama tecil faizi oranı dikkate alınarak yapılacaktır.
Kanun’da yer alan bir geçici maddeyle, yapılan düzenlemenin, yürürlüğe girdiği tarihten sonra fazla ve yersiz olarak ödenen vergilerin iadesinde uygulanacağı öngörülmüştür.
b) Girişim Sermayesi Fonu
Vergi Usul Kanunu’na eklenen bir maddeyle, Türkiye’de kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına ve fonlarına sermaye olarak konulması veya bu fon ve ortaklıkların paylarının satın alınması amacıyla, beyan edilen gelirin veya kurum kazancının % 10’unu veya özsermayenin % 20’sini geçmemek şartıyla, ilgili dönem kazancından girişim sermayesi fonu ayrılabilmesine olanak sağlanmaktadır.
Yapılan düzenlemeye göre, fon pasifte geçici bir hesapta tutulacaktır. Ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faiziyle birlikte ödenecektir.
Düzenlemede fonun pasifte geçici bir hesapta tutulmasının öngörülmesi, fonun sadece bilanço esasına göre defter tutan mükellefler tarafından ayrılabileceğini göstermektedir. Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde yapılan değişiklikle, girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların beyan edilen gelirin % 10’unu aşmayan kısmının, beyan edilen gelirden indirilmesi öngörülmüştür. Bu iki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, bilanço esasına göre defter tutanların fon ayırabileceği, ayrılan fonun ise gelirin türüne bakılmaksızın beyan edilen gelirin toplam tutarının % 10’u ile sınırlı olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan düzenlemeye göre;
- Fonun amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi,
- İşletmeden çekilmesi,
- Ortaklara dağıtılması,
- Dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması,
- İşin terki, işletmenin tasfiyesi, devredilmesi, bölünmesi,
- Girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren 6 ay içinde yeniden kullanılmaması
halinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde vergiye tabi tutulacaktır.
3. Gelir Vergisi Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler
a) Esnaf Muaflığı ve Basit Usul
Kanun’la, kaybolmaya yüz tutan bazı meslek kollarında faaliyet gösterenler esnaf muaflığı kapsamına alınmakta, esnaf muaflığından yararlananlara istemeleri halinde “Esnaf Muafiyeti Belgesi” verilmesine olanak sağlanmaktadır.
Kanun’la ayrıca basit usulde vergileme koşullarını kaybedenlerin, yeniden basit usule dönmelerine olanak sağlanmaktadır.
b) Konut Kira Geliri İstisnasında Yeni Sınırlama
Gelir Vergisi Kanunu’nun değişik 21. maddesinin ikinci fıkrasına göre, ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek zorunda olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirilecek olanlar, kira gelirleri için öngörülen istisnadan yararlanamamaktadırlar.
Kanun’la yapılan düzenlemeyle;
- Gelirleri ticari, zirai veya mesleki kazançlar nedeniyle yıllık beyanname verenler tarafından bildirilenlerin istisnadan yararlanmaları sağlanmakta,
- Beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın, ücret, menkul ve gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve irat elde edenlerin, bu gelirleri toplamı gelir vergisi tarifesinin ücretlere mahsus üçüncü dilimindeki tutarın (2012 yılı için 88.000 lira) üzerine çıkanların ise istisnadan yararlanmaları yasaklanmaktadır.
Kira gelirleri için uygulanan istisna tutarı 2012 yılı için 3.000 liradır.
Düzenleme, 01.01.2013 tarihinden itibaren elde edilen hasılata uygulanacaktır.
c) Finansman Gider Kısıtlaması
Kanun’da, daha önce 1990’lı yıllarda uygulanan finansman gider kısıtlaması uygulaması benzeri bir düzenlemeyle, kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz ve benzeri ödemelerin, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek bir kısmının gider olarak dikkate alınmaması öngörülmektedir.
Düzenlemeye göre;
- Gider kısıtlaması, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere yapılacak,
- Kısıtlama en fazla % 10 ile sınırlı olabilecek ve oranı Bakanlar Kurulu sektörler itibariyle farklılaştırabilecek,
- Yatırım maliyetine eklenen faiz ve benzeri ödemeler sınırlamaya tabi olmayacaktır.
Düzenleme, 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe girecektir.
d) Bağış ve Yardımlar
Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde yapılan değişiklikle;
- Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağışlar ile
- Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin yapımına yönelik olarak yapılan ayni ve nakdi bağış ve yardımların,
gelir vergisi matrahından indirimine olanak sağlanmıştır.
Kanun’la, Yeşilay’a yapılacak ayni bağış ve yardımlarla ilgili bir düzenleme yapılmamıştır. Yeşilay kamuya yararlı dernek statüsünde olduğundan, yapılan ayni bağış ve yardımlar, beyan edilen gelirin % 5’i ile sınırlı olarak, kurum kazancından indirilmeye devam edecektir.
İbadethane ve din eğitimi veren tesislerin inşasıyla ilgili bağışlarının beyan edilen gelirden indirimi için, “genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere” yapılma şartı aranmaktadır. Bu kapsamda örneğin, cami inşası için cami yaptırma derneğine yapılacak bağışlar bu kapsamda değildir.
e) Teşvik Belgeli Yatırımlarda Gelir Vergisi Stopajı Teşviki
Kanun’la Bakanlar Kurulunca belirlenen illerde yapılacak teşvik belgeli yatırımlar kapsamında istihdam edilecekler için gelir vergisi stopajı teşviki getirilmiştir.
Yapılan düzenlemeye göre;
- Teşvik 2023 yılı sonuna kadar gerçekleşen yatırımlarda istihdam edilen personel için uygulanacak,
- Teşvik, terkin yöntemiyle istihdamı sağlayana verilecek,
- Teşvik çalışanlara verilecek asgari geçim indiriminden sonra kalan vergiler üzerinden uygulanacak,
- Teşvik tutarı asgari ücret üzerinden hesaplanan vergi ile sınırlı olacak,
- Teşvik süresi yatırımın işletilmeye başlanacağı tarihten itibaren 10 yıl olarak uygulanacaktır.
Bir süre önce Başbakan ve Ekonomi Bakanı tarafından yapılan açıklamalara göre, gelir vergisi stopajı teşviki, yeni teşvik sistemi kapsamında belirlenecek olan 6. Bölgede yer alan 15 ilde uygulanacaktır.
f) Yurt Dışına Verilen Hizmetlere Teşvik
Türkiye’de yerleşmiş olmayanlara Türkiye’den verilen ve yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti ile eğitim ve sağlık hizmeti veren işletmelerin, bu hizmetlerden elde ettikleri kazancın % 50’sinin beyanname üzerinde matrahtan indirimi öngörülmektedir.
İndirim kapsamındaki faaliyetler iki grupta toplanabilir. İlk gruptaki hizmetler, Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan; mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti olarak sayılabilir.
İkinci gruptaki hizmetlerin kapsamına eğitim ve sağlık hizmetleri girmektedir. Bu faaliyetlerle uğraşanların indirimden yararlanabilmek için;
- Bu işletmelerin gerekli izinleri alarak faaliyet göstermeleri,
- Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet vermeleri,
gerekmektedir. Hizmetten münhasıran yurt dışında yararlanılması, eğitim ve sağlık hizmetleri için gerekli değildir.
g) Girişim Sermayesi Teşvikleri
Kanun’la, girişim sermayesi yatırım fon ve ortaklıklarına sermaye koyanlar için yeni bir teşvik getirilmektedir.
Yapılan düzenlemeyle, beyan edilen gelirin % 10’u ile sınırlı olarak, girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların, gelir vergisi matrahının tespitinde beyannamede indirimi öngörülmektedir.
Konuyla ilgili daha ayrıntılı açıklama aşağıda Vergi Usul Kanunu ile ilgili düzenlemelerin açıklandığı bölümde yer almaktadır.
h) Diğer Konular
- Yeni finansal ürünlerin getirilerinin vergilemesinde yaşanabilecek tereddütler dikkate alınarak, Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine göre ihraç edilen her türlü sermaye piyasası aracından elde edilen gelir, menkul sermaye iradı olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca bu gelir üzerinden yapılacak stopajla ilgili düzenleme yapılmaktadır.
- Yabancı devletlere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ve uluslar arası kuruluşlara ait diplomatik statüsü bulunmayan gayrimenkullerin kiralanması karşılığı yapılan ödemeler stopaj kapsamına alınmaktadır.
- Varlık kiralama şirketlerince yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerin alım-satımı ve ifası sırasında elde edilen gelirler ile bunların dönemsel getirileri için Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesi hükümlerinin uygulanmaması ve bu gelirlerin Eurobond gelirleri gibi vergilendirilmesi öngörülmektedir.
4. Kurumlar Vergisi Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler
a) Bağış ve Yardımlar
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinde yapılan değişiklikle;
- Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağışlar ile
- Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin yapımına yönelik olarak yapılan ayni ve nakdi bağış ve yardımların,
kurum kazancından indirimine olanak sağlanmaktadır.
Kanun’la, Yeşilay’a yapılacak ayni bağış ve yardımlarla ilgili bir düzenleme yapılmamıştır. Yeşilay kamuya yararlı dernek statüsünde olduğundan, yapılan ayni bağış ve yardımlar, kurum kazancının % 5’i ile sınırlı olarak, kurum kazancından indirilmeye devam edecektir.
İbadethane ve din eğitimi veren tesislerin inşasıyla ilgili bağışlarının kurum kazancından indirimi için, “genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere” yapılma şartı aranmaktadır. Bu kapsamda örneğin, cami inşası için cami yaptırma derneğine yapılacak bağışlar bu kapsamda değildir.
b) Yurt Dışına Verilen Hizmetlere Teşvik
Türkiye’de yerleşmiş olmayanlara Türkiye’den verilen ve yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti ile eğitim ve sağlık hizmeti veren işletmelerin, bu hizmetlerden elde ettikleri kazancın % 50’sinin, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirimi öngörülmektedir.
İndirim kapsamındaki faaliyetler iki grupta toplanabilir. İlk gruptaki hizmetler, Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan; mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti olarak sayılabilir.
İkinci gruptaki hizmetlerin kapsamına eğitim ve sağlık hizmetleri girmektedir. Bu faaliyetlerle uğraşanların indirimden yararlanabilmek için;
- Bu işletmelerin gerekli izinleri alarak faaliyet göstermeleri,
- Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet vermeleri,
gerekmektedir. Hizmetten münhasıran yurt dışında yararlanılması, eğitim ve sağlık hizmetleri için gerekli değildir.
c) Girişim Sermayesi Teşvikleri
Kanun’la, girişim sermayesi yatırım fon ve ortaklıklarına sermaye koyanlar için yeni teşvikler getirilmektedir.
Yapılan düzenlemeyle, beyan edilen gelirin % 10’u ile sınırlı olarak, girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların, kurumlar vergisi matrahının tespitinde beyannamede indirimi öngörülmektedir.
Konuyla ilgili daha ayrıntılı açıklama aşağıda Vergi Usul Kanunu ile ilgili düzenlemelerin açıklandığı bölümde yer almaktadır.
Öte yandan kurumların, girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kar payları kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur. Bu düzenlemenin yürürlük tarihi 01.01.2013 olarak belirlenmiştir.
d) Finansman Gider Kısıtlaması
Daha önce 1990’lı yıllarda uygulanan finansman gider kısıtlaması uygulaması benzeri bir düzenlemeyle, kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz ve benzeri ödemelerin, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek bir kısmının kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınmaması öngörülmektedir.
Düzenlemeye göre;
- Kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri finansman gider kısıtlamasına tabi olmayacak,
- Gider kısıtlaması, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere yapılacak,
- Kısıtlama en fazla % 10 ile sınırlı olabilecek ve oranı Bakanlar Kurulu sektörler itibariyle farklılaştırabilecek,
- Yatırım maliyetine eklenen faiz ve benzeri ödemeler sınırlamaya tabi olmayacaktır.
Düzenleme, 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe girecektir.
e) İndirimli Kurumlar Vergisi Oranı
İndirimli kurumlar vergisi oranı teşvikinde Bakanlar Kuruluna yeni yetkiler verilmektedir.
Bakanlar Kuruluna verilen en önemli yeni yetki, yatırıma başlama tarihinden itibaren hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının % 50’sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere, yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlara indirimli oranın uygulanabilmesine ilişkin olarak verilen yetkidir.
Bakanlar Kurulunun verilen yetkiyi kullanması durumunda, teşvike ulaşım harcamanın yapıldığı tarihe kadar erkene alınabilecektir.
Düzenleme, 01.01.2013 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.
f) Yabancı Fonların Portföy Yöneticiliğini Yapan Şirketlere Teşvik
Yabancı fonların, portföy yöneticiliği yetki belgesine sahip şirketler aracılığıyla, belirlenen faaliyetlerden yurt dışından elde ettikleri kazançlarının Türkiye’de vergilenmemesi öngörülmektedir.
5. Katma Değer Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler
a) Konut Tesliminde Uygulanan KDV Oranı
Konut teslimlerinde arsa veya konutun vergi değerine ve bulunduğu yere bağlı olarak farklı vergi oranı uygulanabilmesi konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.
Düzenleme, yapı ruhsatı 01.06.2012 tarihinden önce alınan konut inşaatı projeleri ile kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi bu tarihten önce yapılan konut inşaatı projelerine ilişkin konut teslimleri hariç olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bakanlar Kurulunun verilen yetkiyi yakın zamanda kullanarak, yüzeli metrekarenin altında da olsa, belirlenen vergi değerini geçen veya belirlenen yerde bulunan konutlar için vergi oranını % 18 olarak belirlemesi beklenmektedir.
b) Teşvik Belgeli Yatırımlarda KDV İadesi
Yatırım teşvik belgeleri kapsamında asgari 500 milyon TL sabit yatırım öngörülen stratejik yatırımlara ilişkin inşaat harcamaları nedeniyle yüklenilen ve ilgili yıl içinde indirilemeyen KDV’nin iadesine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
c) Diğer KDV Düzenlemeleri
Kanun’la;
- Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçlarının teslimi KDV’den istisna tutulmaktadır.
- Milli Eğitim Bakanlığınca kiralama karşılığı yaptırılmasına karar verilen eğitim öğretim tesislerine ilişkin projelerin ihale edilmesi ve projeyi alan firmalara proje kapsamında inşaat yönelik olarak yapılan mal ve hizmet teslimleri tam istisna kapsamına alınmaktadır.
6. Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler
a) Tütün ve Tütün Ürünleri Vergilemesi
Kanun’la, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (III) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan mallar (tütün ve tütün ürünleri) için oransal verginin maktu vergi ile birlikte uygulanmasına olanak sağlayan bir düzenleme yapılmıştır.
Kanun’la Bakanlar Kuruluna yetki verilmekte, uygulanan asgari maktu vergi ve maktu vergi tutarlarının, Ocak ve Temmuz aylarında ÜFE oranında kendiliğinden artması öngörülmüştür.
b) Elektrikli Araçlarda Kullanılan Pillerle İlgili Düzenleme
Kanun’la, elektrikli araçlarda kullanılan araç pilleri, Kanun’a eklenerek ÖTV kapsamına alınmış, bunların vergi oranı ise % 3 olarak belirlenmiştir.
7. Gider Vergileri Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler
İş ve hizmetlerin merkezi bir sunucu tarafından uzaktan izlenmesi ve yürütülmesine yönelik makineler arası veri aktarımına mahsus olan ve bunların yürütülmesi için zorunlu olanlar dışında sesli, görsel iletişim veya genel amaçlı internet erişimi için kullanılmayan mobil telefon abonelikleri için aboneliğin ilk tesisinde alınan özel iletişim vergisi kaldırılmaktadır. Kaldırılan özel iletişim vergisi tutarı halen 37 liradır.
8. Damga Vergisi Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler
Damga Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemelerle;
- Kredi işlemleri nedeniyle düzenlenen kâğıtlar için uygulanan istisna daha açık ve tereddüt yaratmayacak şekilde yeniden tanımlanmakta,
- Aile Hekimliği Kanunu’na göre hizmet alımına ilişkin yapılan hizmet sözleşmeleri damga vergisinden istisna edilmektedir.
9. Harçlar Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler
a) Denetim Yetkilendirme Belgeleri ve Müşavirlik Ruhsat Harçları
Kanun’la, Harçlar Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle, denetim yetkilendirme belgeleri ve müşavirlik ruhsatları için yeni harçlar ihdas edilmiştir. Harç tutarları aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
aa) Denetim kuruluşları yetkilendirme belgeleri (Her yıl için)
Denetim kuruluşu yetkilendirme belgesi |
Kamu yararını ilgilendiren kuruluşları denetleyecekler için- Belgenin verildiği yıl 30.000 TL- İzleyen yıllarda 10.000 liradan az olmamak üzere, bağımsız denetim faaliyetlerinden elde edilen bir önceki yıl gayrisafi iş hasılatının Binde beşi |
Diğer kuruluşları denetleyecekler için- Belgenin verildiği yıl 15.000 TL- İzleyen yıllarda 5.000 liradan az olmamak üzere, bağımsız denetim faaliyetlerinden elde edilen bir önceki yıl gayrisafi iş hasılatının Binde beşi |
ab) Denetim yetkilendirme belgeleri ve müşavirlik ruhsatları
Yeminli mali müşavirlik ruhsatı | 1.800 TL |
Bağımsız denetçi yetkilendirme belgesi | 900 TL |
Serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatı | 450 TL |
Öte yandan, Harçlar Kanunu’nun 113. maddesinde yapılan değişiklikle, denetim kuruluşları yetkilendirme belgesi harçlarının, kurumlar vergisi beyannamesi ekinde verilen gelir tablosundaki gayrisafi iş hâsılatı esas alınarak tahakkuk ettirilmesi ve Mayıs ayı içinde ödenmesi öngörülmüştür.
b) Telefon Kullanım İzin Harcı
Tasarıyla, yolcu beraberi getirilen cep telefonları için 100 TL kullanım izin harcı getirilmektedir.
Harca konu işlem kapsamına, ticari mahiyette olmaksızın, yolcuların kendi kullanımları için yurt dışından getirdikleri alıcısı bulunan verici portatif telefon cihazları girmektedir.
c) Sigorta ve Emeklilik Şirketleri İzin Belgeleri
Tasarıyla, sigorta şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kuruluş izin belgelerine ilişkin olarak her yıl için ayrı ayrı ödenen harçlar için yeni düzenleme yapılmakta, belgenin alındığı yıldan sonraki yıllarda, izin belgelerine ait harçlardan yüksek olanın ödenmesi öngörülmektedir.
Halen uygulanmakta olan tutarlara göre;
- Sigorta şirketleri kuruluş izin belgeleri için her yıl 91.764,80 TL
- Emeklilik şirketleri kuruluş izin belgeleri için her yıl 64.589,75 TL
harç ödenmekte olup, tasarıda yer alan hükmün yasalaşması durumunda, izin belgesinin alındığı yıldan sonraki yıllarda, bu tutarlardan yüksek olanı (91.764,80 lira) ödenecek, diğer harç (64.589,75 lira) ise ödenmeyecektir.
d) Kredilerle İlgili Yargı Harçları
Tasarıyla Harçlar Kanunu’nun 123. Maddesinde yer alan, kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin işlemlerle ilgili istisnanın kapsamından, yargı harçları çıkartılmaktadır.
10. Elektrik Piyasası Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler
Elektrik dağıtım şirketleri ile elektrik üretim tesis ve/veya şirketlerinin özelleştirilmeleri çalışmaları kapsamında yapılacak devir, birleşme ve bölünme işlemleriyle ilgili olarak ortaya çıkan kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmektedir.
Yapılmak istenen düzenlemeyle, özelleştirilecek şirketler için yeni bir vergi kolaylığı getirilmektedir. Düzenlemeyle, devir, birleşme ve bölünme işlemlerinin gerçek değerler üzerinden yapılacağı, bu işlemlerden doğan kazancın hesaplanacağı, ancak bu kazancın kurumlar vergisinden istisna olacağı anlaşılmaktadır.
Böylece, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda düzenlenen devir ve bölünme kavramlarına yeni bir boyut kazandırılmakta, bu müesseseler elektrik dağıtım şirketleriyle sınırlı olarak vergi erteleme şekli olmaktan çıkartılmaktadır.
Düzenlemeyle ayrıca madde kapsamındaki teslim ve hizmetler KDV’den de istisna edilmektedir.
11. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler
Bakanlar Kurulunca belirlenen illerde yapılacak teşvik belgeli yatırımlar kapsamında istihdam edilecekler için sigorta primi desteği getirilmektedir.
Düzenlemeye göre, yatırım teşvik belgeleri kapsamında yapılan yatırımlarla sağlanan istihdam üzerindeki yükün azaltılması amacıyla, işgücü üzerindeki işveren hissesi ile sigortalı hissesi tutarlarının bir kısmı Devletçe karşılanacaktır.
Destek tutarı prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primi dikkate alınarak belirlenmektedir.
12. 6111 sayılı Af Kanunu Kapsamında Borçları Yapılandırılanlardan Taksitlerini Ödemeyenlere Yeni Kolaylık
Kanun’la 6111 sayılı Kanun’a eklenen geçici 19. maddeyle, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran ancak taksitlerini süresinde ödemeyerek af düzenlemelerinden yararlanma haklarını kaybeden borçlulara yeni bir kolaylık getirilmektedir.
Yapılan düzenlemeye göre, maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek Kanun hükümlerini ihlal edenler, bu tutarları ödemeleri gerektiği tarihten itibaren gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammıyla birlikte Ekim 2012 sonuna kadar ödemeleri koşuluyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlandırılacaklardır.
NOT: Kanun TBMM sürecini tamamlamakla birlikte henüz yürürlükte değildir. Cumhurbaşkanınca onaylanması sonrasında Resmi Gazetede yayımlanacak ve belirlenen tarihlerde yürürlüğe girecektir. Gelişmeler ayrıca duyurulacaktır.
Kanun metnine aşağıdaki bağlantı yardımıyla ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,
Recep Bıyık
Mevzuat Eğitim ve Araştırma Başkanı, YMM
http://www.vergiportali.com/
.