Kız çocuklarının SGK’dan sağlık yardımı alma hakları
Sosyal güvenlik reform yasasının en çok eleştirilen yönlerinden birisi kız çocuklarına ana ve babaları üzerinden sağlık yardımı verilip verilmemesi noktasında olmuştur.
Sosyal güvenlik reform yasası tarihi olan 1 Ekim 2008’den önce kız çocukları evlenmedikleri sürece öğrenci olup olmadıklarına bakılmaksızın, yaşayan anne ve babaları üzerinden sağlık yardımı alabiliyorlardı. 5510 sayılı kanunun geçici 12’nci maddesi ile 1 Ekim 2008’den itibaren kız çocuklarına ana veya babaları üzerinden sağlık yardımı verme şartları değiştirilmişti.
.
Bahse konu geçici 12'nci maddeye göre, ana veya babaları üzerinden 1 Ekim 2008’den önce sağlık yardımı alan kız çocukları, durumlarında değişiklik (işe girip çıkma ve evlenip boşanma gibi) olana kadar, bakmakla yükümlü olunan kişi sıfatıyla ana ve babaları üzerinden sağlık yardımı almaya devam edebiliyorlardı. Ana veya babası üzerinden sağlık almaya devam eden bir kız çocuğu işe girip çıktığında veya evlenip boşandığında yeniden ana veya babası üzerinden sağlık yardımı almak istediğinde durumunda değişiklik olduğu gerekçesiyle SGK’dan sağlık yardımı alamıyordu. SGK’nın yaptığı bu uygulama bir çok kız çocuğunu mağdur edince ve bu konudaki sızlanmalar artınca kız çocuklarına 6111 sayılı torba yasa ile yeni bir hak ve imkân getirildi.
Şöyle ki; 5510 sayılı kanunun geçici 12'nci maddesinde; “…Ancak durumlarında değişiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları bu Kanun hükümlerine göre yeniden belirlenir…” şeklinde madde metninde yer alan bu hükümlerden sonra gelmek üzere, 6111 sayılı torba kanunun 49. maddesiyle şu cümle; “Kız çocuklarının durum değişikliklerinin ortadan kalkması halinde, bu kişiler tekrar ilgili kanunlarına göre bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır” eklenmiştir.
Kanun metninde yapılan bu değişikliğin anlamı; 1 Ekim 2008’den önce ana veya babası üzerinden sağlık yardımı almaya başlayan kız çocukları sağlık yardımı alırken günümüz itibariyle yani 6111 sayılı torba yasanın yürürlük tarihi olan 25.02.2011’den sonra işe girip çıksalar veya evlenip boşansalar bile babaları veya anneleri üzerinden sağlık yardımı almaya devam edebileceklerdir.
Ancak, buradaki nüans farka çok dikkat etmek gerekir. Şöyle ki; torba yasa ile kız çocuklarına getirilen bahse konu sağlık yardımı hakkı 1 Ekim 2008’den önce ana veya babası üzerinden sağlık yardımı alanlar için geçerlidir. 1 Ekim 2008’den (1 Ekim 2008 günü dahil) önce ana veya babası üzerinden sağlık yardımı alamayan veya almamış olan kız çocukları, 18 yaşına kadar ana veya babaları üzerinden sağlık yardımı alacaklar. 18 yaşını doldurduklarında ise, bekâr olsalar ve çalışmasalar bile, öğrenimleri devam ettiği sürece (en fazla 25 yaşına kadar) anne veya babaları üzerinden sağlık yardımı alabileceklerdir. Bunun dışındaki şartlarda olanlar, sağlık yardımlarını kendi ceplerinden karşılamak zorunda kalacaklar.
Malûl çocuk şirket ortağı olursa ölüm aylığı kesilir
SORU 1: Bağ-Kur’lu babam üzerinden malûl olduğum için ölüm aylığı alıyordum. Babam 2006 yılında vefat edince ortağı olduğu şirketin hisseleri miras olarak üzerime geçti. SGK bu durumu tesbit ederek şirket ortaklığının üzerime geçtiği 2006 yılından bu yana verdiği ölüm aylıklarını geri istiyor? Bu yasal mıdır? Ne yapmam lâzım?
Mehmet BÜTÜN
CEVAP 1: 2006 yılında yürürlükte olan gerek eski Bağ-Kur mevzuatında gerekse şimdiki SGK mevzuatında malûl çocukların ölüm aylığı alabilmeleri için sosyal güvenlik kanunlarına tabi çalışmamaları ve buralardaki çalışmalarından dolayı gelir ve aylık almamaları gerekiyor. Şirket ortağı olmanız sizin sosyal güvenlikli olarak çalıştığınız anlamına geldiği için SGK bu paraları sizden geri istiyor. Ancak iş mahkemesine “madem ki bu aylığı hak etmiyorum SGK neden bana bu ödemeyi yaptı” anlamında dâvâ açıp SGK işlemini iptal ettirebilirsiniz.
Açıkta iken Emekli Sandığı’na Askerlik Borçlanması yapılamaz
SORU 2: Emniyet Genel Müdürlüğünde sivil memur olarak 21 yıl 7 ay 10 hizmetim sonrası ihraç edildim. 20 aylık askerlik borçlanmasında kurumda görevli iken bulunmadım. Askerlik borçlanmasını şu an yapmak istiyorum. Emekli Sandığından telefonla arayarak edindiğim bilgi açıkta iken Askerlik borçlanmasını kabul etmeyeceklerini söylüyorlar. Bu yasal mıdır sadece başlarından savmak için memurların ilgisizliğimidir bilemiyorum.
Emekli Sandığından emekli olmayı hedef alarak 25 yıl koşulunu sağlamak için, Bağ-Kur’da isteğe bağlı sigorta ödüyorum. Emeklilik için aranan son 7 yıl hususunu da dikkate alarak 1260 günü aşmadan Bağ-Kur son kurumum olduğu için Bağ-Kur’a emeklilik talebi iletmemi söylediler. Bağ-Kur’un emeklilik tahsis talebimi kendi kurumlarında 1260 günü doldurmadığımı göz önüne alarak Emekli Sandığı’na talep aktaracakları bilgisini verdiler. Bu durumda da bir endişem var. Ne yapmamı önerirsiniz?
CEVAP 2: Emeklilik müracaatını Bağ-Kur’a değil Emekli Sandığı’na yapın. Aksi takdirde sehven Bağ-Kur aylığı bağlar sonra yapılan işlemi düzeltmek için uğraşır durursunuz. Memurlar açıkta iken Emekli Sandığı’na tabi askerlik borçlanması yapamazlar. Çünkü, 5434 sayılı kanunun ek 31'inci maddesi bunu öngörüyor. Açıkta iken ölen memurların eş ve çocukları da Emekli Sandığı’na tabi askerlik borçlanması yapamazlar. Ancak, 5510 sayılı kanuna göre askerlik borçlanması yapabilirsiniz.
Ahmet ARICAN |
sosyalguvenlik@yeniasya.com.tr |
http://www.yeniasya.com.tr/yazi_detay.asp?id=9229