Cevap: GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Serbest Meslek Kazancının Tarifi" başlıklı 65 inci maddesinde;
"Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.
....."
hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun "Serbest Meslek Kazancının Tespiti" başlıklı 67 nci maddesinde ise
" Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.
Müşteri veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyeti ile ilgili olmak üzere para ve ayın şeklinde alınan gider karşılıkları kazanca ilave edilir.
Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde Vergi Usul Kanununun 328 inci maddesine göre hesaplanan müspet fark kazanca eklenir.
Vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu hususlara sarf edilen para ve ayınlar kazanç sayılmaz.
......
Serbest meslek erbabı için,
1-Ittıla hasıl etmeleri kaydıyla, namlarına, kamu müessesesine, icra dairesine, bankaya, notere veya postaya para yatırılması;
2-Serbest meslek kazancı olarak doğan alacağın başka bir şahsa temliki (Temlikin ivazlı olup olmadığına bakılmaz. İvazlı temliklerde ivazın tahsil şartı aranmaz.) veya müşterisine olan borcu ile takası;
tahsil hükmündedir."
denilmiştir.
Ayrıca, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164 ile 169 uncu maddelerinde avukatlık ücreti tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti ile dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti olmak üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir. Kanunun 164 üncü maddesinin son fıkrasında, "Dava sonunda borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.", 168 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, "Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.", 169 uncu maddesinde ise, "Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık üret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz." hükümleri yer almaktadır.
Bu açıklamalara göre; alacaklı müvekkil adına borçlu üçüncü kişilerden pos makinası kullanılmak suretiyle tahsil edilen tutardan, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu çerçevesinde belirlenen avukatlık ücretine isabet eden kısmının serbest meslek kazancının tespitinde hasılat olarak dikkate alınması gerekmektedir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun "Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler" başlıklı 1 inci maddesinde ise, "Türkiye'de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir. 1.Ticari, sınai, zirai, faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler,......" hükmüne yer verilerek serbest meslek faaliyetleri çerçevesinde yapılan hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca, aynı Kanunun "Hizmet" başlıklı 4 üncü maddesinde; "1. Hizmet, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir. Bu işlemler, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamaya taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebilir. ...." denilerek hizmet konusu açıklanmıştır.
Yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde, ticaret şirketlerinin veya özel şahısların alacaklarının tahsili nedeniyle yapılan icra takibi sırasında borçlunun kredi kartı ile borcunu ödemesinin, avukatlık ücreti kapsamında değerlendirilmemesi, kişinin kendisine ait pos cihazı ile icra takibi yapılan müvekkil adına borçlulardan yapılacak tahsilat bedelleri avukatlık hizmeti karşılığında ödenen hizmet bedeli olmadığı için serbest meslek makbuzu düzenlenmemesi gerekmektedir.
Bu çerçevede, icra takibi yapılmakta olan müvekkiller adına borçlulardan pos cihazı ile yapılacak tahsilat bedelleri içerisinden avukatlık hizmeti karşılığında ödenen hizmet bedelinin ayrılması, sadece bu bedel için serbest meslek makbuzu düzenlenmesi ve düzenlenen bu belgede ayrıca katma değer vergisinin gösterilmesi gerekmektedir.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 236 ncı maddesinde serbest meslek erbabının mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilâtı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu açıklanmıştır.
Buna göre, müvekkillere verilen hizmetten dolayı kişinin kendi adına aldığı bedeller için serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.
Koray ATEŞ
SMMM-E. Öğretim Görevlisi
Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti.
Fax:0224 224 53 54
korayates@muhasebetr.com
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)