İSTİFA EDEN İŞÇİ KIDEM TAZMİNATI ALMA HAKKINA SAHİP OLUR MU?
Bir çok çalışan haklarını bilmediği için çoğu zaman işverenin baskıcı tutumları karşısında istifaya zorlanır.
İşçi de artık son çare olarak istifa müessesine sığınarak dilekçesini yazar işten ayrılacağını beyan ederek ayrılır.
Bu şekilde işten ayrılan işçi bir yılın üstünde çalışması var ise kıdem tazminatına elveda der.
Sadece işverenden Ücretlerini,Fazla Mesai Haklarını,Kullanmadığı Yıllık İzin Ücretlerini isteme haklarına sahip olur.
Oysa işçiler istifa etseler de bazı durumlar karşısında işverenlerini mahkemeye vererek ,tanık beyanları ile desteklenmesi koşuluyla istifaya zorlanma halini gündeme getirmeleri halinde Kıdem Tazminatların almaları mümkün olabilir.
Bu konuda verilen yargıtay kararlarından bir örneği siz okurlarımla paylaşıyorum.
Daire: 9. Hukuk Dairesi
Karar Tarihi: 14-05-2009
Esas Yıl: 2007
Esas No: 41400
Karar Yıl: 2009
Karar No: 13465
Konu: İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI - İŞVERENİN İŞÇİSİNE SÜREKLİ HAKARET ETTİĞİ - DAVACININ İSTİFA DİLEKÇESİNDE KULLANDIĞI İFADENİN ÇALIŞMA ORTAMINDAN KURTULMAK İÇİN VERİLMİŞ BİR BEYAN OLDUĞU - İŞÇİNİN TERK SURETİYLE HAKLI FESHİNİN BULUNDUĞU
Özet: Mahkemece dinlenen davacı tanıkları işletme müdürünün çalışanlara baskıcı bir tutum içerisinde olduğunu, davacıya karşıda aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunduğunu söylemişlerdir. Davalı tanığı da işyerinde yaşanan bir tartışmadan sonra davacının ayrıldığını ifade etmiştir. Dosya içeriğinden işverenin işçisine sürekli hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Davacının istifa dilekçesinde kullandığı ifade bu çalışma ortamından kurtulmak için verilmiş bir beyan olup gerçek istifanın hüküm ve sonuçlarını doğuracak nitelikte değildir. İşçinin terk suretiyle haklı feshi bulunmakta olup kıdem tazminatına hükmedilmesi gerekir.
Dava: Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, hafta tatili, bayram tatili, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki uyuşmazlık akdin kimin tarafından ve ne şekilde feshedildiği noktasındadır. Dosya içerisinde mevcut istifa dilekçesinde davacı şahsi nedenlerden dolayı ayrıldığını belirtmiş, yargılama aşamasında ise işyeri müdürünün ihbar ve kıdem tazminatını ödeyeceklerini, alacaklarını aldığına dair belgeyi imzalaması gerektiğini söylemesi üzerine işverene güvenerek ibranameyi imzaladığını ifade etmiştir.
Mahkemece dinlenen davacı tanıkları işletme müdürünün çalışanlara baskıcı bir tutum içerisinde olduğunu, davacıya karşıda aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunduğunu söylemişlerdir.
Davalı tanığı işyerinde yaşanan bir tartışmadan sonra davacının ayrıldığını ifade etmiştir.
Dosya içeriğinden işverenin işçisine sürekli hakaret ettiği anlaşılmaktadır.
Davacının istifa dilekçesinde kullandığı ifade bu çalışma ortamından kurtulmak için verilmiş bir beyan olup gerçek istifanın hüküm ve sonuçlarını doğuracak nitelikte değildir.
İşçinin terk suretiyle haklı feshi bulunmakta olup kıdem tazminatına hükmedilmesi gerekirken anılan isteğin reddi hatalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.05.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
VEDAT İLKİ
vedat.uzman@gmail.com