15 yıl 3600 günü dolduranlarda kıdem tazminatı
"15 yıl ve 3600 iş gününü doldurdum ve SGK'dan gerekli belgeyi alarak iş yerine bu kanuna dayanarak işten ayrılmak istediğimi belirten bir yazı gönderdim.
Dilekçemi ve kıdem tazminatı alabilir yazısını göndermeme rağmen işverenim benden İSTİFA ettiğime dair bir yazı istiyor. İleride tekrar bir işe girmek zorunda kaldığımda bu parayı benden geri alabilirler mi?" diye soruyor.
Uygulamada en çok sorun yaşanan konulardan birisi de, 15 yılı ve 3600 günü doldurup kıdem tazminatı talep edenlerin durumuyla ilgilidir. Kademeli emeklilikle ilgili 4447 Sayılı Kanun'la 1999 yılında yapılan yasa değişikliğiyle emeklilik için gereken sigortalılık süresi ile prim gün sayısını doldurup yaşını doldurmayı bekleyen sigortalılara kıdem tazminatı verilmesi gerekmektedir.
Buna ilişkin düzenlemede '506 Sayılı Kanun'un 60'ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81'inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle feshedilmesi halinde işçilere kıdem tazminatı ödenir' hükmü getirilmiştir.
08/09/1999 tarihinden önce çalışmaya başlayanlar için aylığa hak kazanma koşullarından yaş dışında en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı koşullarını, 08/09/1999 tarihinden sonra çalışmaya başlayanlar için ise 60'ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaş koşulu dışında kalan sigortalılık süresi ile prim ödeme gün sayısı koşullarını en erken yerine getirdikleri tarihte, kıdem tazminatına ilişkin yazının verileceği belirtilmiştir. SGK, 15 yıl ve 3600 gün sayısını doldurup yaşını bekleyen sigortalılara 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesine göre 'Kıdem Tazminatı Alabilir' yazısı verilmektedir.
Yani, bu gerekçeyle ve kendi isteğinizle kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde işten ayrıldığınızı yazmanız halinde işveren tarafından kıdem tazminatı verilmesi gerekmektedir.
Ancak, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin E. 2006/2716, K. 2006/8549, T. 4.4.2006 sayılı Kararı'na göre "Düzenlemenin amacı, prim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. Şüphesiz işçinin bu ayrılmasından sonra yeniden çalışması gündeme gelebilir ve anayasal temeli olan çalışma hakkının ortadan kaldırılması beklenmemelidir. Bu itibarla işçinin ilk ayrıldığı anda iradesinin tespiti önem kazanmaktadır. İşçinin başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrıldığı anlaşıldığı takdirde 1475 sayılı Yasa'ya 4447 sayılı Yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatına hak kazanılması söz konusu olmaz " denilmektedir. Yani, sırf başka bir işe girmek için bu gerekçeyle kıdem tazminatı istendiğinde işveren tarafından ödenen kıdem tazminatının iadesi talep edilebilecektir.
Şüphesiz işçinin bu ayrılmasından sonra yeniden çalışması gündeme gelebilir ve anayasal temeli olan çalışma hakkının ortadan kaldırılması beklenmemelidir. Çünkü Anayasa'nın 48'inci maddesindeki "Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir" ve 49'uncu maddesindeki, "Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir" hükümleri de bireyin çalışma hürriyeti, hakkı ve ödevini açıkça düzenlemiş bulunmaktadır. Bireyin dilediği bir işte, dilediği zaman çalışması, anayasal bir hak ve hürriyettir. Diğer hak ve hürriyetlerde olduğu gibi, çalışma hak ve hürriyetlerine iş sağlığı ve güvenliği ile ulusal güvenlik dışında, herhangi bir şart ve sınır konulması mümkün değildir. Ancak burada işçinin başka bir işe girmek için bu gerekçeyle işten ayrılması halinde kıdem tazminatı ödenip ödenmeyeceği sorun olmaktadır.
Bu itibarla işçinin ilk ayrıldığı anda iradesinin tespiti önem kazanmaktadır. En az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı koşullarını tamamlayıp, emeklilik yaşını bekleyen işçinin başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrıldığı anlaşıldığı takdirde kıdem tazminatına hak kazanılması söz konusu olmayabilecektir (TC Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin E. 2006/2716, K. 2006/8549, T. 4.4.2006 sayılı Kararı'nda). Yani, sırf başka bir işe girmek için bu gerekçeyle kıdem tazminatı istendiğinde, işveren tarafından ödenen kıdem tazminatının iadesi talep edilebilecektir.
Ancak işçinin bu şekilde bir başka işyerinde işe girmek için irade beyanı olmadan kıdem tazminatı alarak ayrılması ve daha sonra aynı veya bir başka işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde kıdem tazminatının iadesinin istenmesi mümkün olmayacaktır.
Resul Kurt
http://www.dunya.com/resul-kurt_22_0_yazar.html