ANALIK SİGORTASINDAN GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ALAN ÇALIŞANIMA MAAŞLARINI TAM OLARAK ÖDEMEK İSTİYORUM SGK CEZA GELİR Mİ?
YARDIM NİTELİĞİNDE YAPILAN MAAŞ ÖDEMELERİ GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİĞİ ENGELLEMEZ:
Sizin yazılarınızı Ali Tezel com.sitesinden takip ediyorum.İlginç ve de uygulamaya yönelik olan güncel konuları işliyorsunuz.İşveren olarak şirketimde çalışan bayan personelim hamile kendisi doğum öncesi ve sonrası olmak üzere izin kullanacaktır.Bu sürelere ait geçici iş göremezlik parası alacağı için,işveren olarak aylık maaşlarını tam olarak ödemek istiyorum.Bu konuda bilgi kaynakları yetersiz olduğu için kafamız karıştı.Bazıları diyor ki maaş ödenmez,bazıları ödenir diyor.Bu işin doğrusu Nedir?Bu konuda bizlere bilgi verir misiniz?-İşveren.
Analık sigortası 5510 sayılı SS ve GSSK'nun, 15 maddesinde, “4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve özürlülük halleri analık hali kabul edilir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilâve edilerek çalışmadığı her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir.
Madde metninde anlaşılacağı üzere kadın sigortalının doğumdan önce ve sonra sekiz haftalık sürelerde işyerinde fiilen çalışmamış olmasına rağmen işveren tarafından, yardım olarak atıfet kabilinden ücret ödenmesi bundan dolayı da sigortalılık bildirimine devam ettirilmesi mümkündür. Bu durum sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği verilmesini etkilemeyecektir.
Burada geçici iş göremezlik açısından kural :
Doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olma şartının gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Püf Nokta:
Sigortalı kadının sigortalılık da eksik günü doksan günü tamamlamak adına bu eksik gün sayısını doğuma üç hafta kalıncaya ve hekimin de uygun görmesi şartıyla çalışarak tamamlayabilecektir.
Atıfet Kabulu ödeme fiili çalışma olmadığı için doksan gün eksiği tamamlamaz.
Eksik gün sayısı işyerinde fiilen çalışma olmadan işveren tarafından kendisine yardım olarak, atıfet kabilinden ücret ödenmesi ve buna bağlı olarak da sigortalılık bildirimin devam ettirilmesi neticesinde tamamlanması mümkün olmamaktadır.
Bu durumda sigortalının iş göremediği süre boyunca hayatını sürdürmesi açısından kendisine yapılan aylık ödemeleri bir yardım olarak kabul edeceğiz. Kadın sigortalının işvereninin ücret ödemeye devam etmesi durumu sigortalının geçici iş göremezlik ödeneği almasına da engel teşkil etmeyecektir.
**
NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?
11.03.1966 yılında doğdum.İlk defa 01.05.1985 tarihinde sigortalı oldum.
360 gün kadar prim ödendi.04.05.2001 tarihinde Bağ-Kur’lu olarak bugüne kadar 3860 gün kadar prim ödedim.
01.03.2011 tarihinden itibaren SSK’lı olarak çalışıyorum.Ne zaman emekli olurum?Mehmet.
01.05.1985 tarihine göre 25 yıl 48 yaş 5225 gün ile emekli olabilirsiniz.
Bugüne kadar ödediğiniz primlerin toplamı 4220 gün olduğu için son 3,5 yıl kuralı gereğince 1261 gün kadar 4-1(a)’lı statü de prim öderseniz bu kapsamda emekli olacaksınız.
**
ASKERLİĞİNİ BORÇLAN BİR YIL ERKEN EMEKLİ OL!
05.01.1965 doğumluyum.İlk defa sigorta girişim 25.03.1988 olup prim ödeme günüm 5100 gündür.Askerliğimi 1985 ve 1987 yılları arasında yaptım.Askerlik borçlanmamı ödersem ne zaman emekli olurum?Nizam.
24.111986-23.05.1988 tarihleri arasında sigortalı olanlar 25 yıl 50 yaş 5375 gün ile emekli olabilirsiniz.
Askerliğinizi sigortalı olmadan önce yaptığınız için borçlanmanız halinde 49 yaş 5300 gün ile emekli olabilirsiniz.
**
HİZMET BİRLEŞTİRME DE SON YEDİ YIL KURALI BAĞLAR MI?
10.06.1965 doğumluyum.10.06.1983 tarihinde Bağ-Kur’lu oldum.21.04.1994 yılına kadar Bağ-Kur sigortalılığım sürdü.12 yıl ,10 gün.01.11.1995 tarihinde SSK’lı oldum.30.09.2008 tarihine kadar 3751 gün kadar prim ödedim.01.10.2008 ve 28.02.2011 tarihine kadar Bağ-Kur primi ödedim.
01.03.2011 tarihinden itibaren SSK’ı olarak çalışıyorum.
Hizmet birleştirmesine göre 1261 gün kelepçesine takılıyor muyum?Ne zaman emekli olurum?Mustafa E.
Bağ-Kur girişiniz ilk defa sigortalı olduğunuz tarih olarak başlangıç sayılacaktır.10.06.1983 tarihine göre 25 yıl 47 yaş 5150 gün ile emekli olacaksınız.
1261 gün kavramına gelince ;
4330 gün Bağ-Kur Ödemeniz var.(10.06.1983-21.04.1994)
3751 gün SSK Ödemeniz var.(01.11.1995-30.09.2008)
870 gün Bağ-Kur Ödemeniz var.(01.10.2008-28.02.2011)
Bu durumda siz 1261 gün kelepçesinden kurtulmak için iyi bir zamanlama yaparak Bağ-Kur dediğimiz 4-1(b)’li olarak son yedi yılda çalışma gününüz az olduğu için bundan sonra fiili çalışmanız içinde ağırlık SSK olacağı için 10.06.2012 tarihinde SSK’lı olarak emekli olacaksınız.
**
17 YIL 3920 GÜN İLE EMEKLİ OLABİLİRSİNİZ.
24.05.1975 doğumluyum.18.03.1997 tarihinde SSK’lı olarak işe başladım.11.09.1997 tarihinde Bağ-Kur sigortalısı oldum.7 ay 19 gün kadar ödenmiş primim var.01.05.1998 tarihinden itibaren SSK’lı olarak çalışmaya başladım.Trafik Kazası sonucu %44 oranında sakatlık raporum var.4827 gün SSK sürem,229 gün kadar Bağ-Kur’a ödenen primim var.
Şu anda çalıştığım işyerinden vergi indirim raporu almadığım için emekli olma şartlarım nedir?Ahmet.
%44 oranında sakatlık raporunuzla şu anda SSK’lı olarak çalışıyorsanız bağlı olduğunuz İl Defterdarlığına müracaat ederek Sakatlık İndiriminden faydalanmak istediğinizi belirtmeniz halinde elinizdeki rapor ile sizi hastaneye sevk edilerek tekrar Sağlık Raporu isteyebilirler.Gelen Sağlık Raporu Ankara Maliye Merkez Yüksek Sağlık Kurulunda değerlendirilerek Sakatlık Derecenize göre Emeklilik tarihiniz belirlenecektir.
Bu durumda III.Derece sakatlığınız belirlendiğinde 17 yıl 3920 gün ile emekli olabilirsiniz.
18.03.2014 tarihine kadar vergi indirimi raporu temin ettiğinizde emekli olabileceksiniz.
Bu rapor ile daha az vergi ödeyerek elinize daha fazla ücret geçecek ve Kademeli Emeklilikte istenilen yaş,yıl ve gün sorununuz olmayacaktır.
**
EMEKLİ SGDP ÖDEYEREK ÇALIŞIR.
Emekli olduğumdan ekonomik nedenlerden dolayı iş buldum.Emekli maaşımdan kesinti olacak mı?Haklarım Nedir?-Emekli
Emekliler ekonomik olarak çalışma hayatına devam edebilirler.Bu hak sadece 1.10.2008 tarihinden önce sigorta tescili olanlar için tanınmış bir haktır.
Okurumuz elbette kayıt altında olmak şartı ile 4-1(a)’lı olarak SGDP ödeyerek çalışabilir.
Ücret Bordrosundan İşçi Payı olarak %7,5 oranında SGDP kesintisine tabi olacaktır.
Bu şekilde çalışanların ödeyeceği Destekleme Primi ile Kısa Vadeli Sigorta Kolları dediğimiz İş Kazası ve Meslek Hastalıklarından yararlanacaktır.
Aynı zaman da İş Hukukun sağladığı imkanlar olan Yıllık İzin,Kıdem ve İhbar Tazminatlarından faydalanacaktır.
Kısacana kayıt altına alınması ile birlikte tüm haklara da sahip olacaktır.
Bu konuda detaylı kapsamlı yazımızı ilgilenen okurlarımız aşağıdaki;
EMEKLİ OLUP TEKRAR ÇALIŞANLARIN KIDEM TAZMİNATI -İHBAR TAZMİNATI –İŞ GÜVENCESİ- YILLIK İZİN SÜRELERİ
Günümüz koşullarında hayat şartları ekonomik olarak ağırlaşmıştır.Bir çok emekli ikinci kez iş hayatında hizmet akdi ile çalışmaya başlamıştır.Bunun asıl nedeni yetersiz emekli aylıkları karşısında ek gelir sağlayarak hayat standartını belli bir nokta da tutmak ihtiyacıdır.
Emekli çalışanlar SGDP ödeyerek çalışmaya devam ederler.
İş Kanununda emekli çalışanların hakları kısıtlanmamıştır. Diğer çalışanlarla aynı haklara sahiptirler.
İşçiler emekli olduktan sonra aynı işveren emrinde yada başka bir işveren emrinde tekrar çalışırlarsa işveren tarafından iş akitleri fesh edilirse 4857 sayılı İş Kanunundaki yazılı uygulamalar hayata geçirilecektir.
Emekli olup Kıdem Tazminatı Alan Çalışanın Tekrar Aynı İşyerinde Çalışırken yada Farklı İş yerinde Çalışırken İş Akdi Sona Erdiğinde İhbar,Kıdem Tazminatı ,İş Güvencesi Hakları:
İhbar Tazminatı
Emekli olup aynı işyerinde yada farklı işyerinde çalışanların 4857 sayılı İş Kanunun 17. maddesine göre İhbar Tazminatı Alma hakları vardır. Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.
İş sözleşmeleri;
a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
b) İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c) İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,
Feshedilmiş sayılır.
Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
Kıdem Tazminatı
Emekli olan işçi, emekli olduğu süreye kadar olan hizmetinin karşılığı kıdem tazminatını aldıktan sonra, aynı işverenin aynı veya değişik işyerlerinde çalışmaya devam eder ve işyerinde emeklilik sonrası en az bir yıl çalışıp iş sözleşmesi de 1475 sayılı İş Kanunun 14. maddesinde belirtilen hükümlere uygun olarak kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde son bulur ise ikinci defa çalışmaya başladığı süreye ilişkin olarak kıdem tazminatı ödenir. Bir yıllık süre olmaz ise kıdem tazminatı ödenmez.
Kıdem tazminatının hesaplanması, son ücret üzerinden yapılır. Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında çıplak ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur. Kıdem tazminatı ile ilgili 30 günlük süre iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile işçi lehine değiştirilebilinir. Ancak, toplu sözleşmelerle ve iş sözleşmeleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanunu’na tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemeyecektir.
İşçinin farklı işyerinde çalışsa bile bir yıllık çalışma süresi var ise aynı şartlarda kıdem tazminatı ödenecektir.O halde işçi, emeklilikten sonra farklı bir işyerinde çalışmaya başlarsa, kıdem tazminatı için öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde de kıdem tazminatına hak kazanacak.Çalışmanın aynı ya da farklı işyerinde gerçekleşmesinin bir önemi bulunmayacaktır.
Yargıtay kararında da açıkça yer aldığı gibi işçinin emekli olduktan sonraki çalışması yeni bir iş sözleşmesi olarak değerlendirilecek. İşçinin emeklilikten sonraki döneme ait kıdem tazminatı, son ücreti üzerinden hesaplanacaktır.
Yargıtay kararında da belirtildiği üzere işçi emeklilik sonrası kıdem tazminatının hesabında emeklilikten önceki çalışma süresinin dahil edilerek kıdem tazminatının son ücreti üzerinden yeniden hesaplamasını isteyemeyecektir.O halde İşçinin emeklilik öncesi hizmet süresi, kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz.
Uygulamada aynı işyerinde çalışmaya devam edecek olan işçi, emeklilik öncesine ait kıdem tazminatının daha sonra ödenmesine muvafakat gösterebilmektedir.
Bu konuda Yargıtay. 9. HD.’nin, 24.12.2004 tarih ve E.2005/9479, K.2005/37140 sayılı Kararı;
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin ''...Emeklilik tarihinden sonra hizmet akdi kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona eren işçiye, son ücreti üzerinden tüm hizmet süresi esas alınarak kıdem tazminatı alacağı ……ödenmelidir. Davacının emekli olduğu 31.08.1996 tarihinde kendisine kıdem tazminatı ödenmediği ve emeklilikten sonra da davacının çalışmasını sürdürerek 31.08.1997 tarihinde hizmet akdinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiği anlaşıldığından 1475 sayılı Yasa’nın 14/II. maddesi gereğince kıdem tazminatına esas süre belirlenirken tüm çalışma süresi nazara alınmalı ve son ücret üzerinden kıdem tazminatı alacağı hesaplanmalı ve talepte göz önünde bulundurularak hüküm kurulmalıdır…'' Kararı’nda belirtildiği üzere emeklilik tarihinden sonraki iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona eren işçiye tüm süre ve son ücreti üzerinden kıdem tazminatı ödenecektir
O halde işçi emekli olmuş, ancak kıdem tazminatı işveren tarafından ödenmemişse ve işçide halen aynı işyerinde çalışmaya devam ediyorsa, işçinin emeklilik sonrası iş sözleşmesi de kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde son bulmuş ise kıdem tazminatının hesabında, emeklilik öncesi süre ile emeklilik sonrası süre birleştirilecektir.En son ücret üzerinden Kıdem Tazminatınız ödenecektir.
Feshin Geçerli Sebebe Dayandırılması
4857 sayılı İş Kanunun 18 maddesine göre ''Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır''
Salt işçinin emekli olarak çalıştığını sebep göstererek işveren iş akdini fesih edemez.Bunun üzerine işçi işverene karşı işe iade davası açabilir.İşverende işçinin iş akdini haklı nedenle fesh ettiğini ilgili İş Mahkemesindeki savunmasında yapacaktır. İşveren davayı kaybetmesi karşısında İşçi davayı kazanır 10 gün içinde işe başlamak için işverene müracaat eder,işverende işçiye işe başlatma yönünde onay vermez ise;
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve İzin Süreleri:
4857 sayılı İş Kanunun 53.maddesinde işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden,
b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) On beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden,az olamaz. Ancak on sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.
Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
Emekli Olarak Aynı İşyerinde Çalışanların Yıllık İzin Sürelerindeki Sorun:
Yargı kararlarında emekli olan işçi kıdem tazminatını alarak kıdem yıllarını tasfiye ettiği gerekçesi ile emekli olduktan sonra aynı işyerinde çalışsa da Yıllık ücretli izine esas kıdemin hesaplanmasında her ne kadar emeklilik öncesi çalışma süresi emeklilik sonrasının kıdeminde dikkate alınmaması yönünde yargı kararları varsa da ,kesintiye uğramamış olarak sayılarak da işçi lehine kazanılmış haklarla da devam edilebilinir.Bu şekli ile işveren işçi lehine pozitif uygulama yapabilir.Fakat işçi işvereni eski çalışma süreleri dikkate alınarak yıllık izin süresi belirlemeye zorlayamaz.
Emekli Olarak Başka Bir İşyerinde Çalışanların Yıllık İzin Sürelerindeki Sorun:
Emekli olduktan sonra eski işyerlerinin dışında başka işverenlere ait işyerlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri hesap edilirken emeklilik öncesi çalışma süreleri dikkate alınmaz.
Burada da işçinin yıllık ücretli izne hak kazanabilmesi için en az bir yıl çalışmış olması gerekmektedir
Genelde emeklilik yaş hadleri ortalama olarak 50 yaş dikkate alındığında , elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olmayacaktır.
Bu sürelerde iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
VEDAT İLKİ