Haksız Dava Açılması
Kişiler aleyhine açılan hukuk davalarından bazıları reddedilmektedir.
Yine, kişiler aleyhine açılan ceza davalarından bazıları da beraatla sonuçlanmaktadır.
Açılan davaların reddi veya beraatla sonuçlanmasından sonra, hakkında dava açılan kişiler tarafından dava açanlar aleyhine, kişilik haklarının saldırıya uğradığını ileri sürülerek tazminat davaları açılmaktadır.
Kişilik hakkına haksız saldır halinde, diğerleri yanından ayrıca tazminat davaları da açılabilmektedir.
Bu davalar, maddi tazminat ve manevi tazminat türünden olabilir. (TMK m. 25/III).
Maddi tazminat davası, kişilik hakları haksız saldırıya uğrayan kişinin uğradığı manevi zararın, örneğin şeref ve haysiyet, aile masumiyetine karşı saldırının verdiği üzüntü ve acının giderilmesini amaçlar.
Dava açma hakkı yasalarca güvence altına alınmıştır.
Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken, dürüstlük kurallarına uymakla sorumludurlar (TMK m. 2/I).
Dava açma hakkı yasalarca güvence altına alınmış olup, hak ve arama özgürlüğü ifade etmektedir.
Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesinin 08.03.2010 tarih ve 2009/5761 Esas 2010/2470 Karar sayılı içhitadına göre; “Dava açma hakkı yasalarla güvence altına alınmış olup açılan davaların reddi veya beraatle sonuçlanması durumunda, hakkında dava açılan kişilik haklarının saldırıya uğrayacağının kabul edilmesi, hak arama özgürlüğünü sınırlar. (…)
Hak arama özgürlüğünün açılıp açılmadığı somut olayın özellikleri de gözeterek değerlendirilmelidir.”
Üstte yapılan açıklamalar çerçevesinde, kişi hakkında açılan davanın reddi veya beraatle sonuçlanması halinde, hakkında dava açılan kişiler tarafından dava açanlar ya da şikayetçi olanlar aleyhine tazminat davası açmadan önce, hak arama özgürlüğünün aşılıp aşılmadığının somut olayın özellikleri incelenmek suretiyle uygun sonuç dairesinde karar verilmelidir. İçten saygılarımla...
Yazar : Dr. Mevci Ergün
Eko Haber