Sınavlar kazanç kapısı
Sınav harçları, kitaplar ve dershane ücretleriyle beraber 11 milyar 250 milyon liralık bir KPSS ekonomisi yaratıldı. Yılda ortalama 40 farklı sınav düzenleyen ÖSYM’nin sadece KPSS’den cebine kalan para 250 milyon TL
Şu an Türkiye'de 5 Milyon kişi harıl harıl Kamu Personeli Seçme Sınavı yani KPSS'ye hazırlanıyor. Krizler ve belirsizlikler yüzünden özel sektörden umudunu kesen veya sadece garanti peşinde olduğu için bir devlet kurumuna kapağı atmak isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
1999 yılında, o zamanki adı Devlet Memurluğu Sınavı (DMS) olan sınava 1 milyon kişi katılırken, bu sayı yıllar içinde katlanarak arttı ve son olarak 2011 yılında KPSS'ye 4 milyon 500 bin kişi bir kamu kurumuna yerleşebilmek için girdi. Bu rakamın önümüzdeki yıl 5 milyon kişiye ulaşacağı neredeyse garanti.
Uzmanlara göre, 2000 yılındaki ekonomik kriz sonrasında özel sektördeki ücret beklentilerinin düşmesi, piyasadaki iş hacminin ve işten çıkarmaların gittikçe çoğalması, devlet kadrolarına olan talebin her geçen gün artmasına neden oldu.
FARKLI GRUPLAR
Yılda bir kez yapılan ve farklı bölümlerden oluşan bu sınavdan yüz sistemde 70'in üzerinde puan alanlar devletteki boş kadrolara yerleştirilebiliyor. Ancak bu da bir garanti değil. Yani çok iyi bir puan alıp da açıkta kalabilirsiniz.
KPSS'de A, B ve öğretmenlik olmak üzere 3 gruba sınav yapılıyor. A grubunda, uzman kadrolar yer alıyor. Örneğin maliyeye veya bakanlıklara alınacak kişiler bu alandan sınava giriyor. KPSS A grubu, iktisat, işletme veya maliye gibi bölümlerden mezun olanların girdiği alan. KPSS B grubu, lisans, önlisans-ortaöğretimler olmak üzere ikiye ayrılıyor. KPSS öğretmenlik ise bir diğer grup.
KPSS sınavanda lise mezunları için genellikle hizmetli veya teknik eleman kadrosu açılırken, masabaşı işler için genellikle önlisans mezunları için sınav açılıyor. İlköğretim mezunları ise KPSS'ye katılamıyor. Genel olarak atama branşında 70 puan almak gerekiyor, sözleşmeli olarak Bakanlıkların aldıkları personel ise, kadroya göre 50 puanla da yerleşebiliyor.
İzmir'de 10, Türkiye genelinde ise 5 binin üzerinde eğitim kuruluşu her yıl KPSS sınavına girecek adaylara eğitim veriyor. Kurs ücretleri, kitap ve CD'lerden oluşan eğitim setleri, sınava giriş ücretleri derken, her adayın ortalama 2 bin 250 lira harcadığı bu maratonda, 5 milyon öğrencinin sınava girmesinin beklendiği 2012 yılında KPSS'nin kendi başına yaklaşık olarak 11 milyar 250 milyon liralık bir ekonomi yaratması bekleniyor.
Geçtiğimiz yıllarda ücretli olan sınav klavuzu, artık internette yayınlanıyor ve klavuza ücret ödenmiyor.
Adayın gireceği oturumlara göre ödeyeceği sınav ücreti de değişiyor. En az 1 sınava girecek aday, 2011 yılında 35 lira sınav harcı ödüyordu. Yani birinci oturum 35, ikinci oturum 55, üçüncü oturum 75 ve dördüncü oturum 95 lira. Bir öğretmen adayı sınav için 55 lira ödüyor. Memurlar ise tek oturuma girdiklerinden 35 lira veriyorlar. 3-4 sınava ise sadace iktisat veya işletme bölümlerinden mezun olanlar giriyor. 2012 ücretleri ise şu an belli değil.
DEVLETİN KAZANCI
Dershane ücretleri kurumdan kuruma değişse de, öğretmen adayları için 1200-2500 lira arası olan ücretler, A grubu için 1500-2750 arası, B grubu önlisans ve lisans adayları içinse 500-1000 lira arasında değişiyor. Kaynak kitaplar ve sınava hazırlık CD'lerinde ise ücretler 100 liradan başlıyor, 500 liraya kadar çıkıyor. KPSS'ye girecek bir öğrencinin ortalama 1000 lira kurs, 200 lira yayın, 50 lira -ortalama- giriş ücreti, 1000 lira da 10 aylık kurs için harcama yaptığı göz önüne alındığında, her aday toplamda 2 bin 250 lira KPSS için para harcıyor. Bu yıl sınava girmesi tahmin edilen 5 milyon kişinin bu harcamaları yaptığını düşündüğümüzde, KPSS piyasasının hacmi, 11 milyar 250 milyon lira olarak karşımıza çıkıyor. KPSS'den Devletin kazancı ise, ortalama 50 lira giriş ücretini 5 milyon kişiden alındığında, yaklaşık 250 milyon lira oluyor.
Türkiye'de 5 bin KPSS dersanesi var
Katılan aday sayısı bakımından bir dünya rekoru olan KPSS sınavı ve yarattığı ekonomi hakkında görüşlerini aldığımız Yedi İklim Akademi Kurucu Müdürü Serdar Gükrer, sınava büyük bir talebin olduğunu belirterek "KPSS, kanunla uygulamaya konulan ve yönetmeliklerle iç yapısı değiştirilen bir sınav. Devlet istihdam edeceği personele bu sınavı uyguluyor. 2005 yılında İzmir'de KPSS alanında ilk ulusal dershane olan Yedi İklim Akademi'yi kurduk. Yedi İklim olarak şu an Türkiye'nin çeşitli illerinde 40'a yakın şubeyle faaliyet gösteriyoruz." diyor.
İZMİR'DE 10 FİRMA
KPSS dershaneleri için Bakanlığın çalışmalar yaptığını ve bu eğitimin artık ÖSS dershanelerinden bağımsız olarak verilmesi durumunun gündemde olduğunu da sözlerine ekleyen Gükrer, "Milli Eğitim, KPSS dershanelerine ruhsat verirken, ayrı bir bina tutulması ve ÖSS dershanesi bünyesinde verilmesini durdurdu. Şu an İzmir'de resmi anlamda sadece KPSS işini yapan yaklaşık 10 firma var. Türkiye'de 5 binin üzerinde KPSS dershanesi var. Bunların da yaklaşık yarısı İstanbul'da faaliyet gösteriyor" dedi.
2010 yılında KPSS'ye 4.5 milyon kişinin girdiğini, öğretmenlik alanında ise Türkiye çapında 500 bin ila 600 bin arasında adayın sınava katıldığını belirten Gükrer, önümüzdeki yıl sınava tahmini olarak 5 milyon kişi girmesinin beklendiğini ifade etti.
DÜZENLİ ÇALIŞMA
Sınava katılacaklara tavsiyelerde de bulunan Serdar Gükrer, "Sınav biraz da psikolojik. Adaylardan bazıları bu nedenle sınav anında çok heyecanlanabiliyor. Kursa gitmeden önce bazı adayların bir psikologa giderek aşırı heyecanlarını yenmeleri gerekebiliyor. Tabii her sınavda olduğu gibi, KPSS için de düzenli çalışmak şart" dedi.
Yeni ASIR