Vergi incelemeleri ve kasa/ortaklar cari affı
Af Tasarısı Kasım ayına kaldı ve bu durum Maliye Bakımından tahsilatları olumsuz etkiledi. Nitekim vergi borcu olanlar Tasarının yasalaşmasını beklemekteler ve borçlarını yapılandırarak ödeme yapmayı planlamaktalar. Ancak, Tasarının yasalaşamamasının belirsizlik yarattığı önemli düzenlemelerden biri kasa ve ortaklar cari için af niteliğindeki düzenleme. Konu daha önceki 15.06.2014 tarihli yazımızda da ele alınmıştı. Vergi incelemeleri yoğun olarak devam ediyor ve yüklü miktarda kasada parası gözüken ya da ortaklardan alacaklı olan firmalar nezdinde yapılan incelemelerde ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. İnceleme elemanı istemesi durumunda kasada gözüken parayı ve ortaklardan olan alacakları eleştiri konusu yapabilmektedir. Nitekim yasa çıkmadığı için bağlayıcı bir yanı yoktur. Yasayı çıkaracak olan Meclistir ve Tasarının maddeleri büyük ölçüde kabul edilmiştir.
İncelemelerde denetim elemanlarının kasa ve ortaklardan alacakları eleştiri konusu yapması halinde mükellefler ne yapacaktır?
Tasarıda yer alan kasa ve ortaklar cari düzenlemeleri, 6111 sayılı Kanunla getirilen düzenlemelere benzerdir. Tasarı ile 31.12.2013 tarihi itibariyle kasa ve ortaklardan alacaklar %3 vergi ödenmekle affedilmektedir. Ancak, 31.12.2013 tarihinden Tasarının yasalaşacağı tarihe kadar geçen süre içinde kasa ve ortaklar cariden kaynaklı olarak inceleme yapılması halinde ne yapılacağı Tasarı' da yer almamaktadır.
Tasarının 2'inci maddesi düzenlemesi aşağıdaki gibidir.
"(1) Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31.12.2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.
b) (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden % 3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.
c) Bu fıkra kapsamında ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan mükelleflerin 2014 yılı gelir ve kurumlar vergisine mahsuben beyan ettikleri geçici vergiye ilişkin beyannamelerde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkra uyarınca yapılacak beyanname verme süresi içinde yapılır. Bu düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz.
(2) Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak yılı içerisinde ödenmesi gereken vergilerin ödeme sürelerinde değişiklik yapmaya, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre bildirimde bulunma zorunluluğu getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."
Tasarıya göre "Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz" denilmektedir.
Örneğin, 3 yıldır kasada ve ortaklar caride 1.000.000,00.-TL gözüküyor ise geçmiş iki yıla yönelik olarak adat yapılacak mıdır? Kanaatimce adat hesaplaması yapılmamalıdır. Tasarıdaki "…Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz…" ibaresi ile anlatılmak istenen budur. Aksi türlü adat hesaplanmasının gerekeceği yönünde Maliyenin görüşü oluşacak olur ise, aftan yararlanan mükelleflerin bilgileri Maliyede olacağına göre hepsine ek tarhiyat yapılması gündeme gelebilecektir.
Diğer önemli bir husus ise, Tasarı yasalaşmadan önce örneğin bir mükellef hakkında vergi incelemesi yapılmış ve raporlar kendisine tebliğ edilmiş ise nasıl hareket edilecektir. Raporlar tebliğ edilmiş ise tarhiyat öncesi ya da sonrası uzlaşma istenilmiş olunabilinir. Ya da uzlaşılmayıp yargı aşamasına gidilebilir.
Daha da önemlisi mükellef Tasarının yasalaşmasını bekleyip, yasalaştıktan sonra kasa ve ortaklar cari için aftan faydalanabilir. Bir yandan mükellefe vergi inceleme raporu yazılmışken mükellef bir yandan da aftan yararlanmış olabilir. Böyle bir durumda, aftan yararlanılacak olunur ise vergi inceleme raporlarının akıbeti ne olacaktır? Ya da vergi inceleme raporu yazıldı diye mükelleflerin aftan yararlanması engellenecek midir? Ya da 31.12.2013 ile Tasarının yasalaştığı dönem arasında kasa ve ortaklar cariye ilişkin yazılan raporlara istinaden yapılan tarhiyatlar kesinleşmiş ise ne olacaktır? Böyle bir durumda mükellefler aftan yararlanamayacak mıdır? Yararlanamayacak ise bunu engelleyen bir düzenleme bulunmakta mıdır? Vergi inceleme raporlarına istinaden tahakkuk edilen vergi ve cezalar için mükellefler aftan yararlanacak olur ise, mükellefler mahkemeye gittiğinde ben aftan yararlandım diyerek raporlara istinaden yapılan tarhiyatların düşürülmesi talep etmeyecekler midir?
Yazımızın girişinde de ifade ettiğimiz üzere kasa ve ortaklar cari için af çıkması muhtemeldir. Tasarının maddelerinin çoğunluğu Mecliste kabul edilmiştir. Bu nedenle inceleme elemanlarının kasa ve ortaklar cari konusunu incelemelerde eleştiri konusu yapmaması da bir çözüm yolu olabilir. Aksi türlü, kasa ve ortaklar cari için rapor yazılacak olur ise mahkemelerin iş yükü artmış olacaktır. Diğer yandan Tasarı yasalaşmayacak olur ise, tabidir ki kasa ve ortaklar cari de eleştiri konusu yapılabilecektir.
Ekrem Öncü
http://www.thelira.com/yazar/31/ekrem-oncu/2953
.
.
Af Tasarısı Kasım ayına kaldı ve bu durum Maliye Bakımından tahsilatları olumsuz etkiledi. Nitekim vergi borcu olanlar Tasarının yasalaşmasını beklemekteler ve borçlarını yapılandırarak ödeme yapmayı planlamaktalar. Ancak, Tasarının yasalaşamamasının belirsizlik yarattığı önemli düzenlemelerden biri kasa ve ortaklar cari için af niteliğindeki düzenleme. Konu daha önceki 15.06.2014 tarihli yazımızda da ele alınmıştı. Vergi incelemeleri yoğun olarak devam ediyor ve yüklü miktarda kasada parası gözüken ya da ortaklardan alacaklı olan firmalar nezdinde yapılan incelemelerde ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. İnceleme elemanı istemesi durumunda kasada gözüken parayı ve ortaklardan olan alacakları eleştiri konusu yapabilmektedir. Nitekim yasa çıkmadığı için bağlayıcı bir yanı yoktur. Yasayı çıkaracak olan Meclistir ve Tasarının maddeleri büyük ölçüde kabul edilmiştir.
İncelemelerde denetim elemanlarının kasa ve ortaklardan alacakları eleştiri konusu yapması halinde mükellefler ne yapacaktır?
Tasarıda yer alan kasa ve ortaklar cari düzenlemeleri, 6111 sayılı Kanunla getirilen düzenlemelere benzerdir. Tasarı ile 31.12.2013 tarihi itibariyle kasa ve ortaklardan alacaklar %3 vergi ödenmekle affedilmektedir. Ancak, 31.12.2013 tarihinden Tasarının yasalaşacağı tarihe kadar geçen süre içinde kasa ve ortaklar cariden kaynaklı olarak inceleme yapılması halinde ne yapılacağı Tasarı' da yer almamaktadır.
Tasarının 2'inci maddesi düzenlemesi aşağıdaki gibidir.
"(1) Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31.12.2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.
b) (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden % 3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.
c) Bu fıkra kapsamında ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan mükelleflerin 2014 yılı gelir ve kurumlar vergisine mahsuben beyan ettikleri geçici vergiye ilişkin beyannamelerde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkra uyarınca yapılacak beyanname verme süresi içinde yapılır. Bu düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz.
(2) Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak yılı içerisinde ödenmesi gereken vergilerin ödeme sürelerinde değişiklik yapmaya, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre bildirimde bulunma zorunluluğu getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."
Tasarıya göre "Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz" denilmektedir.
Örneğin, 3 yıldır kasada ve ortaklar caride 1.000.000,00.-TL gözüküyor ise geçmiş iki yıla yönelik olarak adat yapılacak mıdır? Kanaatimce adat hesaplaması yapılmamalıdır. Tasarıdaki "…Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz…" ibaresi ile anlatılmak istenen budur. Aksi türlü adat hesaplanmasının gerekeceği yönünde Maliyenin görüşü oluşacak olur ise, aftan yararlanan mükelleflerin bilgileri Maliyede olacağına göre hepsine ek tarhiyat yapılması gündeme gelebilecektir.
Diğer önemli bir husus ise, Tasarı yasalaşmadan önce örneğin bir mükellef hakkında vergi incelemesi yapılmış ve raporlar kendisine tebliğ edilmiş ise nasıl hareket edilecektir. Raporlar tebliğ edilmiş ise tarhiyat öncesi ya da sonrası uzlaşma istenilmiş olunabilinir. Ya da uzlaşılmayıp yargı aşamasına gidilebilir.
Daha da önemlisi mükellef Tasarının yasalaşmasını bekleyip, yasalaştıktan sonra kasa ve ortaklar cari için aftan faydalanabilir. Bir yandan mükellefe vergi inceleme raporu yazılmışken mükellef bir yandan da aftan yararlanmış olabilir. Böyle bir durumda, aftan yararlanılacak olunur ise vergi inceleme raporlarının akıbeti ne olacaktır? Ya da vergi inceleme raporu yazıldı diye mükelleflerin aftan yararlanması engellenecek midir? Ya da 31.12.2013 ile Tasarının yasalaştığı dönem arasında kasa ve ortaklar cariye ilişkin yazılan raporlara istinaden yapılan tarhiyatlar kesinleşmiş ise ne olacaktır? Böyle bir durumda mükellefler aftan yararlanamayacak mıdır? Yararlanamayacak ise bunu engelleyen bir düzenleme bulunmakta mıdır? Vergi inceleme raporlarına istinaden tahakkuk edilen vergi ve cezalar için mükellefler aftan yararlanacak olur ise, mükellefler mahkemeye gittiğinde ben aftan yararlandım diyerek raporlara istinaden yapılan tarhiyatların düşürülmesi talep etmeyecekler midir?
Yazımızın girişinde de ifade ettiğimiz üzere kasa ve ortaklar cari için af çıkması muhtemeldir. Tasarının maddelerinin çoğunluğu Mecliste kabul edilmiştir. Bu nedenle inceleme elemanlarının kasa ve ortaklar cari konusunu incelemelerde eleştiri konusu yapmaması da bir çözüm yolu olabilir. Aksi türlü, kasa ve ortaklar cari için rapor yazılacak olur ise mahkemelerin iş yükü artmış olacaktır. Diğer yandan Tasarı yasalaşmayacak olur ise, tabidir ki kasa ve ortaklar cari de eleştiri konusu yapılabilecektir.
Ekrem Öncü
http://www.thelira.com/yazar/31/ekrem-oncu/2953
.
.