Vergi İncelemelerinde Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır? 5 Yıl mı Yoksa 6 Yıl mı?
Özellikle 2007 yılından başlayarak ilaç sektörü düzenli olarak vergi incelemesine tabi tutulmuş, incelemeler de halen düzenli olarak devam etmektedir. Bu incelemeler çeşitlilik göstermiş sıklıkla transfer fiyatlandırması, örtülü sermaye, imha edilen ilaçların KDV düzeltmesi, ilaç tanıtım harcamaları, iade alınan KDV tutarları vergi inceleme elemanlarının üzerinde durduğu konular olmuştur.
İlaç sektöründe öteden beri karşılaşılan bu vergi incelemelerinin bazılarında zamanaşımı süresi olan 5 yıl dolmadan kısa bir süre içinde incelemeye başlandığı görülmektedir. İncelemenin tamamlanamaması sebebiyle şirketin takdir komisyonuna sevk edilmesi yoluyla matrah takdirinin istenmesi, 5 yıllık zamanaşımı süresinin durdurulması (başka bir ifadeyle uzatılması) için bir metot olarak kullanılmaktadır.
Tam da bu konuyla ilgili TC İstanbul 2. Vergi Mahkemesinin bir kararını sizinle paylaşarak konuyla ilgili sizleri bir defa daha burada bilgilendirmek, dikkatinizi çekmek istedim.
Öncelikle Vergi Usul Kanunundaki (VUK) "zamanaşımı" düzenlemesinden bahsetmek istiyorum.
VUK' nun 113. maddesinde "zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması" olarak tanımlanmıştır. Devam eden 114. maddesinde de "Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar" hükmüyle zamanaşımının süresi de belirlenmiştir.
Ancak vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durduracağı ancak bu işlemeyen sürenin de 1 yılı geçmeyeceği kesin bir şekilde kanun maddesinde yer almıştır.
Yazımın giriş kısmında bahsettiğim zamanaşımı süresi olan 5 yıl dolmadan kısa bir süre önce başlayan vergi incelemelerinde, süre yetersiz olmasından dolayı Vergi Müfettişi gerekli incelemeyi kalan sürede tamamlayamadığını sıkça görmekteyiz. Bu durumda kanun maddesindeki hüküm çalıştırılarak Vergi Dairesi incelemeye konu olan şirketi takdir komisyonuna sevk ederek matrah takdir etmektedir. Vergi Müfettişi çalışmalarına devam etmekte ve vergi incelemesini bitirerek Takdir Komisyonuna inceleme raporunu vermekte ve komisyon da inceleme raporu üzerinden matrah takdirini yapmaktadır. Bu durumda inceleme kanunda belirtilen inceleme bitiş tutanağı imzalanmadan devam etmekte ve sonuçlanmaktadır.
Böylece zamanaşımı süresi bitmiş olan bir dönem incelenmeye devam edilmekte ve tarhiyat yapılabilmektedir.
TC İstanbul 2. Vergi Mahkemesinin 2012/3305 esas no' lu 2013/1542 karar no' lu kararında;
"Bu doğrultuda incelemeye alınan bir mükellefin daha sonra takdir komisyonuna sevk edilmesi, takdir komisyonuna verilen inceleme yetki ve görevinin inceleme elemanına ikame edilerek burada hazırlanan verilerin takdir komisyonu tarafından mutlak doğru kabul edilerek matrah takdir edilmesi, esasen kanun ve kanunla getirilen yöntemlerin, kanunun gösterdiği usullerin haricinde ve mükellefin bir kısım haklarından yararlanmasına (zamanaşımı, incelemede tutanak tutulması gibi) engel olacak şekilde işletilmesi ve bunun sonucunda da cezalı tarhiyatların yapılması sonucunu doğurduğundan hukuka uygun olmayacaktır.
…
Bu nedenle; yukarıda değinilen usul izlenerek hesapları incelenen davacı adına takdir komisyonu kararlarına dayalı olarak yapıldığı iddia olunan cezalı tarhiyatlarda yasal isabet ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Mahkeme kararından da anlaşıldığı üzere, vergi incelemesi bir inceleme başlangıç tutanağıyla başlanması ve bir incelemenin tamamlanma tutanağıyla da tamamlanması kanunen bir zorunluluktur. Ayrıca mevzuat gereği, vergi incelemeleri mümkün olan en kısa sürede tamamlanmalıdır. İncelemeye başlanıldığı tarihten itibaren, tam inceleme yapılması halinde en fazla bir yıl, sınırlı inceleme yapılması halinde ise en fazla altı ay içinde incelemenin bitirilmesi esastır. Ek süre talebi ilgili inceleme ve denetim birimi tarafından değerlendirildikten sonra altı ayı geçmemek üzere ek süre verilebilir.
Son dönemde böyle bir kararın çıkması mükellefin kanundan gelen bir hakkı olan zamanaşımı süresinin mükellefin lehine bozulmasını engellemiştir. Zamanaşımı süresinin Takdir Komisyonuna sevk edilmesiyle uzatılması dışında, hali hazırda inceleme yapmak için 5 yılın geçmesinin beklenmesi ve sonrasında bir tarhiyat yapılarak 5 yıllık gecikme faizi uygulanmak üzere vergi zıyaı cezası tarhiyatı yanında bir ceza gibi yüksek tutarlı faiz işletilmesi kendi başına çok adaletsiz bir yaklaşım olarak görmek gerektiği düşüncesindeyim.
Saygılarımızla
Nedim Bayraktaroğlu
Direktör, İlaç Sektörü Vergi Uzmanı
PwC, Vergi ve Hukuk Hizmetleri
https://www.vergiportali.com/Content.aspx?Type=BulletinD&Id=4177
Özellikle 2007 yılından başlayarak ilaç sektörü düzenli olarak vergi incelemesine tabi tutulmuş, incelemeler de halen düzenli olarak devam etmektedir. Bu incelemeler çeşitlilik göstermiş sıklıkla transfer fiyatlandırması, örtülü sermaye, imha edilen ilaçların KDV düzeltmesi, ilaç tanıtım harcamaları, iade alınan KDV tutarları vergi inceleme elemanlarının üzerinde durduğu konular olmuştur.
İlaç sektöründe öteden beri karşılaşılan bu vergi incelemelerinin bazılarında zamanaşımı süresi olan 5 yıl dolmadan kısa bir süre içinde incelemeye başlandığı görülmektedir. İncelemenin tamamlanamaması sebebiyle şirketin takdir komisyonuna sevk edilmesi yoluyla matrah takdirinin istenmesi, 5 yıllık zamanaşımı süresinin durdurulması (başka bir ifadeyle uzatılması) için bir metot olarak kullanılmaktadır.
Tam da bu konuyla ilgili TC İstanbul 2. Vergi Mahkemesinin bir kararını sizinle paylaşarak konuyla ilgili sizleri bir defa daha burada bilgilendirmek, dikkatinizi çekmek istedim.
Öncelikle Vergi Usul Kanunundaki (VUK) "zamanaşımı" düzenlemesinden bahsetmek istiyorum.
VUK' nun 113. maddesinde "zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması" olarak tanımlanmıştır. Devam eden 114. maddesinde de "Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar" hükmüyle zamanaşımının süresi de belirlenmiştir.
Ancak vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durduracağı ancak bu işlemeyen sürenin de 1 yılı geçmeyeceği kesin bir şekilde kanun maddesinde yer almıştır.
Yazımın giriş kısmında bahsettiğim zamanaşımı süresi olan 5 yıl dolmadan kısa bir süre önce başlayan vergi incelemelerinde, süre yetersiz olmasından dolayı Vergi Müfettişi gerekli incelemeyi kalan sürede tamamlayamadığını sıkça görmekteyiz. Bu durumda kanun maddesindeki hüküm çalıştırılarak Vergi Dairesi incelemeye konu olan şirketi takdir komisyonuna sevk ederek matrah takdir etmektedir. Vergi Müfettişi çalışmalarına devam etmekte ve vergi incelemesini bitirerek Takdir Komisyonuna inceleme raporunu vermekte ve komisyon da inceleme raporu üzerinden matrah takdirini yapmaktadır. Bu durumda inceleme kanunda belirtilen inceleme bitiş tutanağı imzalanmadan devam etmekte ve sonuçlanmaktadır.
Böylece zamanaşımı süresi bitmiş olan bir dönem incelenmeye devam edilmekte ve tarhiyat yapılabilmektedir.
TC İstanbul 2. Vergi Mahkemesinin 2012/3305 esas no' lu 2013/1542 karar no' lu kararında;
"Bu doğrultuda incelemeye alınan bir mükellefin daha sonra takdir komisyonuna sevk edilmesi, takdir komisyonuna verilen inceleme yetki ve görevinin inceleme elemanına ikame edilerek burada hazırlanan verilerin takdir komisyonu tarafından mutlak doğru kabul edilerek matrah takdir edilmesi, esasen kanun ve kanunla getirilen yöntemlerin, kanunun gösterdiği usullerin haricinde ve mükellefin bir kısım haklarından yararlanmasına (zamanaşımı, incelemede tutanak tutulması gibi) engel olacak şekilde işletilmesi ve bunun sonucunda da cezalı tarhiyatların yapılması sonucunu doğurduğundan hukuka uygun olmayacaktır.
…
Bu nedenle; yukarıda değinilen usul izlenerek hesapları incelenen davacı adına takdir komisyonu kararlarına dayalı olarak yapıldığı iddia olunan cezalı tarhiyatlarda yasal isabet ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Mahkeme kararından da anlaşıldığı üzere, vergi incelemesi bir inceleme başlangıç tutanağıyla başlanması ve bir incelemenin tamamlanma tutanağıyla da tamamlanması kanunen bir zorunluluktur. Ayrıca mevzuat gereği, vergi incelemeleri mümkün olan en kısa sürede tamamlanmalıdır. İncelemeye başlanıldığı tarihten itibaren, tam inceleme yapılması halinde en fazla bir yıl, sınırlı inceleme yapılması halinde ise en fazla altı ay içinde incelemenin bitirilmesi esastır. Ek süre talebi ilgili inceleme ve denetim birimi tarafından değerlendirildikten sonra altı ayı geçmemek üzere ek süre verilebilir.
Son dönemde böyle bir kararın çıkması mükellefin kanundan gelen bir hakkı olan zamanaşımı süresinin mükellefin lehine bozulmasını engellemiştir. Zamanaşımı süresinin Takdir Komisyonuna sevk edilmesiyle uzatılması dışında, hali hazırda inceleme yapmak için 5 yılın geçmesinin beklenmesi ve sonrasında bir tarhiyat yapılarak 5 yıllık gecikme faizi uygulanmak üzere vergi zıyaı cezası tarhiyatı yanında bir ceza gibi yüksek tutarlı faiz işletilmesi kendi başına çok adaletsiz bir yaklaşım olarak görmek gerektiği düşüncesindeyim.
Saygılarımızla
Nedim Bayraktaroğlu
Direktör, İlaç Sektörü Vergi Uzmanı
PwC, Vergi ve Hukuk Hizmetleri
https://www.vergiportali.com/Content.aspx?Type=BulletinD&Id=4177