Sosyal güvenlik konularının sigortalılar veya emeklilerce en çok merak edilen kısımlarından başlıcasını malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylıklar olmaktadır.
I- GİRİŞ
Yaşlılık aylığı gerekli sigortalılık süresi, prim gün sayısı ve yaş koşullarını tamamlayarak emekliliğe hak kazananlara bağlanan aylığı, malûllük aylığı en az 10 yıllık sigortalılık süresi ve 1800 gün sayısını tamamlayıp çalışma yaşamlarına başladıktan sonra çalışma güçlerini en az yüzde 60 oranında kaybedenlere bağlanan aylığı, ölüm aylığını ise sosyal güvenlik kurumlarından farklı şartları tamamlayıp henüz emeklilik için gerekli koşulları sağlayamadan hayatlarını kaybedenlere bağlanan aylığı ifade etmektedir. Öyle ki çalışma yaşamlarında son defa 4/a (SSK) sigortalısı olanlar için en az beş yıllık sigortalılık süresi ile (01.10.2008’den önce ölenler için her türlü borçlanma süreleri dâhil
01.10.2008’den sonra ölenler için her türlü borçlanma süreleri hariç) 900 günü, son defa 4/b (Bağ-Kur) sigortalısı olanlar için en az beş yıllık sigortalılık süresi ve 1800 gün, yine son defa 4/c sigortalısı (T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi) olanlar için en az beş yıllık (1800 günlük) hizmet süresi olanlar için kalan hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmaktadır. Ölüm tarihinde nikâhlı eş ve yaş ve eğitim durumlarına göre çocukların yanında ana-babalar da hak sahibi olabilmektedir. Yazımızın konusunu da ana-babaların hak sahibi olması bakımından SGK ile hak sahipleri arasındaki anlaşmazlığın yargı yerinde çözümü konusundaki ışık tutucu gelişmedir.
01.10.2008’den sonra ölenler için her türlü borçlanma süreleri hariç) 900 günü, son defa 4/b (Bağ-Kur) sigortalısı olanlar için en az beş yıllık sigortalılık süresi ve 1800 gün, yine son defa 4/c sigortalısı (T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi) olanlar için en az beş yıllık (1800 günlük) hizmet süresi olanlar için kalan hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmaktadır. Ölüm tarihinde nikâhlı eş ve yaş ve eğitim durumlarına göre çocukların yanında ana-babalar da hak sahibi olabilmektedir. Yazımızın konusunu da ana-babaların hak sahibi olması bakımından SGK ile hak sahipleri arasındaki anlaşmazlığın yargı yerinde çözümü konusundaki ışık tutucu gelişmedir.
II- 5510 SAYILI KANUN KAPSAMINDA ANA-BABAYA AYLIK BAĞLANMASI
Ölen sigortalının için bağlanacak ölüm aylığında ölüm tarihinde nikâhlı eşi ile çocukları öncelikli sayılmaktadır. Aylığa müstehak bir eş ve en az iki çocuk varsa 65 yaşından büyük olmayan anne-babaya aylık düşmemektedir. Zira 5510 sayılı Kanun gereği “Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25’i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25’i,
oranında aylık bağlanacağı” (5510 sK. md. 34/d) belirtilmektedir.
SGK’nın konuya ilişkin genelgesinde[1] de belirtildiği üzere ana ve babaya ölüm aylığı bağlanabilmesi için;
- Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması,
- Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması,
- Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması (65 yaşın üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz)
şartları aranmaktadır. Evlilik bağı olması şartıyla ana ve babanın durumu birlikte değerlendirilmektedir. İşte yazımıza konu anlaşmazlığın konusu da evlilik bağı bulunan ana babadan aylık sahibi olanın bu aylığının aylık sahibi olmayan diğerinin vefat eden çocuğundan dolayı aylığa müstehak olup olmadığı hususudur.
Sigortalının ana ve babasına ölüm aylığı bağlanmasında artan hissenin bulunması koşulu sigortalının ölüm tarihi ile sınırlı tutulmamıştır. Diğer bir ifadeyle, sigortalının ölüm tarihinde artan hisse bulunmamakla birlikte daha sonra durum değişikliği nedeniyle artan hissenin ortaya çıkması halinde ana ve babaya aylık bağlanmakta, yine durum değişiklikleri nedeniyle artan hissenin ortadan kalkması halinde ana ve babanın aylıkları durum değişikliğini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilmektedir.
Ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması durumunda, artan hisse bulunup bulunmadığına bakılmaksızın diğer şartları da yerine getirmek koşuluyla ana ve babaya ölüm aylığı bağlanmaktadır. 65 yaş ve altında olan ana ve babalardan artan hisse bulunmaması nedeniyle talepleri reddedilenlere durum değişikliği nedeniyle sonradan artan hissenin olması halinde, tahsis talep belgesi istenilmek ve durumu yeniden değerlendirilmek suretiyle aylık bağlama işlemi yapılmaktadır.
5510 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden önce ölen sigortalılardan dolayı ölüm aylığı bağlanan hak sahibi eş, çocuklar ile ana ve babaların durum değişikliği nedeniyle aylıklarının artırılması, azaltılması kesilmesi ve yeniden bağlanmasında ise mülga kanunların (506, 1479, 2926, 5434 sayılı kanunlar gibi) hükümleri uygulanmaktadır.
Ana ve babaya gelir/aylık bağlama işlemleri hakkındaki diğer bir genelgede[2] de yukarıdaki asgari koşullar belirtilmekle birlikte 5510 sayılı Kanun’da kapsamında ana ve babaya ölüm aylığı bağlanma şartları, Kanunun yürürlük tarihi olan 2008 yılı Ekim ayı başından (özel sektör için 01.10.2008, kamu sektörü için 15.10.2008) sonra ölen sigortalılar için uygulanacağı belirtilmektedir.
Bahse konu genelgede ana ve baba arasında evlilik bağının bulunması hali ayrılmıştır. Buna göre yukarıda aranan şartlar için ana ve babanın durumu birlikte, evlilik birliğinin olmaması halinde ise, ana ve babanın durumlarının ayrı ayrı değerlendirileceği belirtilmektedir.
Örneğin; ana ve baba arasında evlilik birliği bulunmakta ise babanın kendi çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığı alıyor olması halinde anneye, ölen sigortalı çocuğundan dolayı talepte bulunsa dahi babanın aylık alması nedeniyle anneye aylık bağlanmamaktadır.
Yine anne veya babadan birisinin diğer çocuklarından aldıkları aylık ve gelirler hariç olmak üzere aldıkları gelir ve aylık var ise bunların miktarına bakılmaksızın ana ve babanın talebinin reddedileceği belirtilmekte ve SGK’ca buna göre işlem yapılmaktadır.
Ana ve babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirlerinin asgari ücretin net tutarından daha az olduğunun daimi olarak oturdukları yerin bağlı bulunduğu il veya ilçe idare kurullarınca alınacak olan muhtaçlık kararı ile belgelenmesi gerekmektedir. Bu belge, tahsis talep ve beyan taahhüt belgesi ekinde alınmakta, muhtaçlık kararı alan anne ve babanın ayrıca gelir aylık alıp almadığı kontrol edilmekte, gelir/aylık alanlara muhtaçlık kararı olsa bile aylık bağlanmamaktadır.
Bu konuda açılan bir dava sonucu Yüksek Mahkeme “5510 Sayılı Kanun’un 34. maddesinde yazılı ölüm aylığı bağlanması için gerekli koşullar anne ve baba yönünden ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Babanın yaşlılık aylığı alması anneye ölüm aylığı bağlanmasına engel oluşturmaz. Kurumun 2009/114 sayılı genelgesinde yer alan anne babanın evli olması ve babanın kendi çalışmalarından ötürü yaşlılık aylığı alması halinde anneye ölüm aylığı bağlanamayacağı yönündeki düzenleme hukuki dayanaktan yoksundur.
“Ölen sigortalının 33. madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının; …d ) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde edilmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla anne ve babaya toplam % 25’i oranında; anne ve babanın 65 yaş üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25’i oranında aylık bağlanır...” hükmündeki, anne ve babaya ölüm aylığı bağlanması için gerekli olan şartların; anne ve baba yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinin belirgin olmasına ve davacının 65 yaşın üstünde olma şartının haricindeki şartlara sahip olduğunun anlaşılmasına göre, sair temyiz itirazlarının REDDİNE” biçiminde verdiği Kararla[3] SGK’nın evlilik şartları devam eden ana-babadan birinin aldığı aylığın diğerine ölen çocuğundan aylık bağlanmasına engel olmayacağına hükmetmiş bulunmaktadır.
Karar vefat eden çocuklarından dolayı ana-babalarından dolayı ölüm aylığı bağlanması hakkındaki önemli bir engeli kaldırıcı nitelikte olup, SGK’nın 2009/114 sayılı Genelgesindeki hukuki dayanaktan yoksun görülen ibareyi kaldırılmasında fayda bulunmaktadır.
III- SONUÇ
Ölen çocuklarından dolayı ana-babalara ölüm aylığı bağlanmasında yasada olmayan bir engelin 2009/114 sayılı Genelge ile konması Yüksek Mahkemece hukuka uygun bulunmamıştır. Karara göre evli ana-babadan birinin kendisinin aylığa müstehak oluşu aylık sahibi olmayan diğer ebeveyne vefat eden çocuğundan dolayı aylık bağlanmasına engel olarak görülmemektedir. İçtihadın yakın gelecekte kararlı hale gelmesiyle SGK’nın uygulamasını değiştirici nitelikte olduğunun altını çizmek gerekmektedir.
Şevket TEZEL*
Yaklaşım
twitter.com/vergivekanunlarhttp://vergivekanunlar.blogspot.com/