Manipülasyon suçu; hem yaygınlık özelliği hem de kamuyu aydınlatma sistemine doğrudan zarar vermesi nedenleriyle menkul kıymet piyasaları için en önemli tehlikeyi oluşturur.
Fransızca kökenli bir terim olarak manipülasyon; sözlük anlamı itibariyle “hareket verme, harekete geçirme, akıllıca, gizli yöntemlerle ya da hileli yollarla bir kimseyi yönlendirme, etkileme veya bir şeyi kontrol altına alma; bir kimsenin düşüncelerinin ve hareketlerinin tam olarak kendi isteğiniz doğrultusunda gerçekleşmesini sağlama, ustaca, maharetli bir şekilde yönetme ve kontrol etme, hile karıştırma, beceri ve ustalıkla idare etme”, mecaz anlamı ile de; “bir işe parmak sokma, karıştırma, bir şeyi manevralarla istenilen amaca yönlendirme” olarak tanımlanır.
Finansal piyasaların sağlıklı ve etkin bir biçimde işlemesi için uygulanması gereken en önemli ilke, piyasalarda ve borsalarda işlem yapanların hisse senedi fiyatları hakkında doğru ve eşit bilgiye sahip olunmasıdır. Manipülasyon suçu; hem yaygınlık özelliği hem de kamuyu aydınlatma sistemine doğrudan zarar vermesi nedenleriyle menkul kıymet piyasaları için en önemli tehlikeyi oluşturur. Piyasanın yapısal özellikleri, işlem hacmi sığ olan paylar üzerinde manipülatif işlemlere elverişli ortam yaratmaktadır. Sermaye piyasasının düzenleme ve denetim otoritesi olan Sermaye Piyasası Kurulu, manipülasyonla mücadele konusunda etkili bir denetim yapmakta ve bu yönde de yeni etkin önleyici tedbirler geliştirmektedir.
Manipülasyon, tüm yatırımcıların dayanakları olan fiyatlama sürecinin kalbine bir darbedir
Diğer taraftan manipülasyon, yasal görüntülü işlemlerle yapıldığından, anında tespit ve müdahale, istisnai haller dışında mümkün değildir. Mücadeleyi etkinleştirmek adına yapılan sert girişimler, piyasa mekanizmalarının bozulmasına ve gerçek yatırımcıların da piyasadan çekilmesine yol açar. Sermaye piyasaları ve menkul kıymet borsalarında, yatırımcıların kararlarını etkileyecek şekilde yanlış, yanıltıcı veya yetersiz açıklama ve öngörülerde bulunmak suretiyle hisse senedi fiyatlarının yönü değiştirilmeye çalışılmaktadır. Bu çerçevede, kötü niyetle piyasalarda aktif bir piyasa olduğu imajı verilmek suretiyle yatırımcıların hak ve menfaatlerini zedeleyici yönde hareket edilmesi, yapay fiyat ve piyasa oluşumuna sebep olmaktadır.
Manipülatif işlemler sonucu oluşan yapay fiyat hareketleri, ikincil piyasaların, birincil likidite ve fon sağlama fonksiyonunu zayıflatmakta; piyasadaki şirketlerin piyasaya karşı duyarlılıklarını yok ederek yeni yatırımcıların piyasaya gelmelerini olumsuz yönde etkilemektedir. Manipülasyon, tüm yatırımcıların dayanakları olan fiyatlama sürecinin kalbine bir darbedir. Serbest piyasanın dürüstlüğünü ve temellerini hedef almaktadır. Bu nedenle, menkul kıymet yasalarının temel amaçlarına karşı gelmektedir. Mevcut ve potansiyel yatırımcıların, aktivite gördüklerinde, bunun gerçek bir faaliyet ve/veya işlem olduğunu varsaydıklarını kabul etmek gerekir. Keza ödedikleri veya kabul ettikleri fiyatın, gerçek arz ve talebin, sekte vurulmamış karşılıklı etkileşimi ile belirlendiğini ve pazar mahallinin müşterek yargısını yansıtan bir sinyal olduğunu varsayarlar. Manipülasyon uygulamaları, bu bekleyiş ve varsayımları boşa çıkarır. Gerçeğin yerine görünüşte olanı ikame eder. Kusur, piyasanın çarpıtılması/tahrif edilmesi ve piyasanın sahnede sergilenen bir oyuna çevrilmesidir.
Manipülasyon, şirketlerin uzun vadede finansman ihtiyaçlarını zora sokuyor
Şirketlerin ve genel olarak ekonominin finansmanında sermaye piyasalarının oynadığı rolün önemi her geçen gün artmaktadır. Menkul kıymetlerin, teminat olarak kullanılabildiklerinden, kredi hacminin genişlemesinde ve daralmasında rolü bulunmaktadır. Girişimler; ihtiyaç duydukları fonları sağlamak için, şeffaf ve etkin işleyen menkul kıymet piyasalarına gereksinim duyarlar. Düzgün işleyen ve halkın güvenini kazanan finansal piyasalar sürdürülebilir ekonomik büyümenin ön şartıdır. Piyasaların, manipülatif eylemlerle kötüye kullanılması, şirketlerin finansman maliyetlerini arttırmanın yanında piyasaların dürüstlüğüne zarar vermekte ve halkın piyasalara duyduğu güveni zedelemektedir. Bu tür eylemlerin, serbest piyasa kurallarına göre oluşan arz ve talebe müdahale ederek, yeni yatırımcıları piyasalara girmekten caydırdığı ve ciddi olumsuz sonuçlar ortaya çıkardığı kabul edilmektedir.
Manipülasyon Tipleri
Sermaye Piyasası Kanununda manipülatif hareketler iki bent halinde düzenlenmiştir. Bunlardan ilki SPK m. 47/A-2 de düzenlenen ‘‘İşlem Bazlı Manipülasyon’’ diğeri ise, SPK m. 47/A-3 de düzenlenen ‘‘Bilgi Bazlı Manipülasyon’’dur.
İşleme Dayalı Manipülasyon:
İşlem bazlı manipülasyon, yanıltıcı bir piyasa yaratmak amacıyla yapılan eylemler olarak tanımlanabilir. Bu türde, işlem yapanlar asıl niyetlerini gizleyerek, yapmış oldukları alım-satım işlemleriyle menkul kıymet fiyatlarını etkilemeye, yapay piyasa oluşturmaya çalışmaktadırlar.
Bilgiye Dayalı Manipülasyon
Sermaye Piyasalarında kavramsal olarak “bilgi” belirli bir şirketin mali veya iktisadi durumunu, hatta bu durumu etkileyebilecek nitelikte olmak kaydıyla, ortakların kişisel veya ailevi ilişkileri hakkında failce bilinen hususların başkalarına aktarılmasıdır. İşlemleri diğer piyasa katılımcıları tarafından doğru kabul edilen ve izlenen kişiler vardır. Bunların hisse senedi hakkında özel bir bilgiye sahip oldukları düşünülür. Bu kişilerin yanlış duyurular ve işlemler yaparak hisse senedi fiyatını manipüle etmeleri muhtemeldir. Hisse senedi fiyatını etkileyebilecek bilgiye sahip bu kişiler, gizlice hisse senedi alarak kar elde edebilirler. Ayrıca bu kişiler, hisse senetlerinin değerini düşürecek açıklamalar yaparak fiyatları aşağı çektikten sonra alım yaptıklarında daha da fazla kar elde edebileceklerdir. Fiyatları etkileme gücüne sahip üç çeşit yatırımcı vardır. Bunlar, Gazete ekonomi sütunu yazarları ve Dedikoducular bu iki grup sürekli olarak piyasanın durumu ile ilgili bültenler çıkarmakta ve hem kendi hesabına hem de bazı yatırım şirketlerinin hesabına alım-satım yapmaktadırlar diğer üçüncü grup ise Ortaklık hissedarları ya da yöneticileridir.
Manipülasyon Şekilleri
Yıkama Satış
Yıkama satış; bilinen en eski ve en sık kullanılan yöntem olup, yapay veya sahte satış olarak da isimlendirilmektedir. Vergi ödemelerini düşürme, bilanço kalemlerinde oynama yapabilmeye zemin hazırlamak için bu yöntemle yapılan satışlarda aslında hisse senedinin sahibi değişmemektedir. Yıkama satışın uygulanmasındaki amaç, zarardan kurtulmak için suni fiyat oluşturmaktır. Yıkama satışlarda temel alınan husus, vergi ile bağlantılı olarak yapay fiyat oluşumunu sağlayarak bir kar fırsatı yaratmak veya zarardan kaçınmaktır.
Baskı Oluşturma
“Baskı oluşturma”, “baskı” veya “köşeye sıkıştırma” olarak adlandırılan bu manipülasyon tekniği, bilinçli ya da doğal olarak belirli sayıdaki hisse senedinin, fiyatları yükseltme amacıyla alınıp satılması ile gerçekleşmektedir. Fiyatlar yükselmeye başladığında, hisse senedi sahipleri ellerindeki senetleri yüksek fiyattan satarak kar elde etmektedirler. Baskı uygulamaları, daha çok sahip olunmayan hisse senetlerinin ödünç alınarak satılması olan açığa satış yapanları etkilemektedir.
Havuz İşlemleri
Havuz işlemleri, iki ya da daha fazla kişinin piyasada işlem gören ve manipülasyona açık bir hisse senedi üzerinde ortak hareket etmesi ile yapılır. Havuz işlemleri yöntemiyle manipülasyon yapanlar sermayelerini, deneyimlerini ve yeteneklerini paylaşarak söz konusu hisse senedi üzerinden kar elde etmeyi amaçlarlar. Bu tip karşılıklı anlaşmalarda sermayenin miktarı, ortaklığın süresi ve her katılımcının sorumluluğu ‘‘Havuz Sözleşmesi’’ adı verilen bir kontrat ile belirlenir. Ortaklığa bir başkan seçilir. Başkan, net karın bir kısmının yanı sıra hisse senedi alım-satımından komisyon alır. Havuz işlemleri sermayelerin birleştirilmesini mümkün kılması ve ortak risk paylaşımı gibi avantajları yönünden, manipülatörler açısından bu işlemleri cazip kılar. Havuz manipülasyonları, 1920’li yıllarda sıkça kullanılan bir teknik olmuştur. Havuz işlemlerinin tarafı yatırımcıların sayılarının belirli bir büyüklüğünün olması şart olmakla birlikte, ABD’de bugüne kadar tespit edilmiş olanlardan, ‘‘Radio Havuzu’’nun 70, birinci ‘‘Tilki Havuzu’’nun 32, ikincisinin 42 ve ‘‘Alkol Havuzu’’nun da 8 üyesinin olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç bağlamında şu hususu vurgulamakta da fayda vardır ki; iyi yetişmiş, dünya sermaye piyasalarını takip eden ve ayrıca da ülke realitelerini de iyi bilen uzman teknik elemanlar ile devamında sermaye piyasası faaliyetlerine münhasır ihtisaslaşmış hukuk veya ceza mahkemelerinin kurulmasıyla manipülasyon ve benzer istenmeyen piyasa hareketleri ile etkin mücadele edilebileceği gibi, sermaye piyasalarında olması gereken ve yasal bir müdahale olan spekülasyon ile manipülasyon arasında da ince çizginin belirlenmesi ve bu suretle de iyi işleyen bir sermaye piyasası yapısının oluşturulması gereklilik arz etmektedir.
Baran Umut Baycan
Avukat