İşçinin haklı sebeple tazminatlı işi bırakma halleri
4857 sayılı İş Kanunu gereğince, kanunda yazan hallerde işçi, haklı sebeplerin oluştuğundan bahisle işini bırakıp, işverenden kıdem tazminatını isteyebilir… Bu hallerde tazminatın ödenmemesi halinde olayın İş Mahkemelerine intikal ettirilmesi gerekir…
Ali Bey, 12/09/2011 tarihli Haber Türk gazetesinde yayınlanan kıdem tazminatı konulu yazınızda işçi haklı sebeple işi bırakırsa kıdem tazminatı alabileceğini belirtmişsiniz burada bahsedilen haklı sebepleri açıklayabilir misiniz? Ben bir kamu bankasında çalışıyorum 13 yılım doldu eş durumu ile geldiğim Tokat Erbaa ilçesinden çocuklarımın eğitimi ve sağlık sorunları nedeniyle tayin istiyorum, bana İstanbul'dan gelmek isteyen bir personelle yer değiştirecekleri bilgisi verildiği için küçük kızım ilkokul 1. sınıfa İstanbul'da başladı. Şimdi diğer arkadaşın vazgeçtiğini ve yerime birini bulamazsam gidemeyeceğimi söylüyorlar, çocuklarım söz konusu olduğu için istifa etmeyi düşünüyorum ama 13 yıllık emeğimi bırakmak istemiyorum. Bu yüzden haklı sebeplerin neleri içerdiği konusunda bilgi verirseniz çok sevinirim. İsmi Saklı
Hanımefendi, bankada memur musunuz yoksa işçi misiniz yazmamışsınız. Şayet, işçi iseniz bahsettiğim yazıdaki gibi haklı sebeple işi bırakma potansiyeliniz var. Hangi hallerin işçi için haklı sebeple yani tazminat alarak işi bırakma halleri olduğu da 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 üncü maddesine yazılıdır.
***Haklı sebeple işi bırakma halleri
Kanun’un “İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlıklı 24 üncü maddesine göre;
“Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
I. Sağlık sebepleri:
a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.
b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.
III. Zorlayıcı sebepler:
İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.
SSK’lı işe girersen Bağ-Kur devreye girmez
Öncelikle sizi çalışma hayatı konusunda toplumu aydınlatıcı yazılarınızdan ve bu konudaki engin bilginizden dolayı tebrik ediyorum. Size mümkün ise yanıtlamanız için soru yöneltmek istiyorum. Ben 12/03/1966 doğumluyum. 01/02/1984 yılında sigortam başladı. 01/07/1994 yılında ise halihazırda çalışmakta olduğum işime başladım. 25 yıl Sigortalılık süremi ve 5225 prim gün sayım tamamladım. Emekli olmak için 48 yaşımı bekliyorum. Sigorta eksperliği sınavını kazandım stajımı tamamladıktan sonra (muhtemelen 2012 yılının mart ayından itibaren) çalışmakta olduğum işyerimden ayrılıp sigorta eksperi olarak hayatıma devam etmek istiyorum. Size şunları sormak istiyorum;
1-Bir şirket kursam veya bir şirket ortağı olarak çalışma hayatıma devam etsem yukarıda verdiğim bilgilere göre 48 yaşımda SSK’dan emekli olabilir miyim? Yoksa daha ileri bir yaşta mı emekli olurum?
2-Mevcut işimden ayrıldığım takdirde kendi işimi kursam Bağ-Kur’lu mu olmak zorundayım yoksa emekli yaşıma kadar SSK’lı olarak primlerimi ödemeye devam edebilir miyim?
3-Kıdem Tazminatımı alabilmek için şu an çalıştığım işimden 1475 sayılı kanunun 14. Maddesine dayanarak mı ayrılmam lazım? Böyle ise kendi işimi kurup prim ödemeye devam ettiğimde emekli aylığımda herhangi bir düşüşün olmaması için ne oranda prim ödemeliyim?
İbrahim Sarıkaya
Sayın okurum, kendi işini kurup vergi mükellefi olduğunda yasa gereği Bağ-Kur’lu olursun ama sen 12.03.2014 günü SSK’dan emekli olacağından ve bu tarihe kadar Bağ-Kur’a prim ödeme süresi 3,5 yılı aşmayacağından yine SSK’dan emekli olursun. Ancak, vergi mükellefi olarak işyeri sahibi olsan da bir başka işveren yanında ayda bir gün dahi olsa SSK’lı çalışırsan Bağ-Kur’a prim ödemek zorunda değilsin. Kıdem tazminatı için 1475/14-5 gereği 15 yılı ve 3600 günü aştığından SSK’ya git kıdem tazminatı alabilir yazısı al ve işveren ver. Emekli aylığı düşmesin ve sağlık devam etsin diye bir başka işyerinden ayda beş gün günlük 181 lira üzerinden SSK’lı ol.
ALİ TEZEL
http://www.alitezel.com/tezel/index.php?sid=yazi&id=4848