SON günlerde bize ulaşan ve dikkatimizi çeken önemli bir sorun var. SGK’nın bir ünitesinin yarattığı sorun.
Şantiye şefi sözleşmesinde adını gördüğü herkesi SSK sigortalısı sayıp cezai işlem yapıyor. Dahası sırf ceza için olsa gerek, hatalı işlemler de yapılıyor...
Şantiye şefleri
İmar mevzuatına göre yapı ruhsatına tabi yapılarda şantiye şefi bulundurulması zorunludur. Şantiye şefi bulundurulmaksızın yapım işinin sürdürülemeyecektir. Şantiye şef ise, konusuna ve niteliğine göre yapım işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan, mühendis, mimar, teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip teknik personeli ifade etmektedir.
Müteahhit ortak kendi işyerinden SSK’lı olamaz
Eğer şantiye şefliğini müteahhit firmanın ortaklarından birisi yapıyor ise, bu kişi zaten 4/a sigortalısı olamaz. Kişi, şirket ortağı olarak zaten 4/b sigortalısıdır. Sırf şantiye şefliği sözleşmesi onu 4/a sigortalısı yapmaz/yapamaz!
SGK, 6111 sayılı Torba Kanun ile yapılan değişikliği de yanlış anlıyor ve kendisi karmaşa yaratıyor...
Aslında 5510 sayılı Kanunun 53. maddesi ikinci fıkrasına göre; hiçbir 4/b sigortalısı, ortağı olduğu ve kendisine ait işyerinden 4/a sigortalısı olarak bildirilemez.
Sigortalılık
Bir yapı müteahhidi, mühendis veya bir mimarı şantiye şefi olarak istihdam etmiş ise, onun SSK sigortalısı olması zaten zorunlu. Burada bir sorun yok...
Sorun, şantiye şefi sözleşmesi yapılarak hizmet satın alınan bağımsız çalışanların da SSK sigortalısı olmaya zorlanmasında. Hatta, müteahhit firmanın ortağı aynı zamanda şantiye şefi ise, o bile SSK sigortalısı olamaya zorlanmaktadır.
Böylece, bu kişilerin 4/b (eski deyimle Bağ-Kur) sigortası sona erdirilmekte ve 4/a (eski deyimle SSK) sigortalısı sayılmaktadır. Bu da beraberinde cezaları da getirmektedir.Yapılan bu işlemler başından beri hatalıdır. Ve SGK yetkililerinin buna el atması gerekmektedir.
Hizmet alımında durum
Müteahhit firma, serbest meslek faaliyeti yürüten bir mühendisten şantiye şefliği hizmeti alabilir. Veya bu konuda uzmanlaşmış bir firmadan da aynı hizmeti alabilir. Bu durumda, serbest meslek faaliyeti yürüten mühendis fatura keser ve müteahhit firmada bunun karşılığını öder. Olay tamamen bir ticari faaliyettir. Şimdi böyle bir ticari ilişkide SGK, o mühendisi 4/a sigortası yapmadı diye müteahhit firmaya ceza kesmektedir. Bunu da 6111 sayılı Torba Kanuna dayandırmaktadır.
Bu da tamamen yanlıştır.
Bağımsız çalışan mühendis hizmet satıp, fatura kesiyor
Şantiye şefliği yapan bu kişiler, müteahhit firmanın işçisi veya sigortalısı değildirler. Çok açık ki, aralarında hizmet sözleşmesi yoktur. Kurucu unsur hizmet sözleşmesidir. Bu sözleşme de yok ise, çalışan SSK sigortalısı olamaz. Bu kadar basit aslında. Serbest meslek faaliyeti yürüten mühendis, müteahhit firma ile ticari bir ilişkiye girmiştir. Ona, mal değil de hizmet satmıştır... Hepsi bu...
SGK neyi karıştırıyor
1 Mart 2011’den geçerli olmak üzere sigortalılık hallerinin çakışması durumunda yeni bir süreç başladı 6111 sayılı “Torba Kanun” ile...
Buna göre, kişinin aynı anda Bağ-Kur ve SSK sigortalısı sayılacak şekilde çalışması durumunda, öncelik SSK (4/a) sigortalılığınındır. Bağ-Kur sigortalılığına esas şirket ortaklığının veya vergi mükellefiyetinin daha önce başlamasının da bir önemi bulunmamaktadır.
Ancak SGK, bu kural gereği, müteahhit firmaya fatura kesen mühendisi yada şirket yetkililerinin de SSK’lı olacağını sanıyor!
İmkansız bir şey...
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20006851.asp