6111 SAYILI KANUN KAPSAMINDA TAKSİTLERİNİ DÜZENLİ ÖDEMEKLE BERABER CARİ AY PRİM BORÇLARINI ÖDEMEYEN İŞVERENLERİN DURUMU
I- GİRİŞ
13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile başvuruda bulunan işverenlerin taksit ödeme süresince, tahakkuk eden sigorta primlerini ödemekle mükellefiyeti bulunmaktadır.
Makalemizde bu mükellefiyeti bulunan işverenlerin taksitlendirmesinin devam edebilmesinin sınırları nelerdir? Bunu açıklamaya çalışacağız.
II- İŞVERENİN TAKSİTLERİ ÖDEME YÜKÜMLÜĞÜ İLE İLGİLİ HUSUSLAR
İşverenlerin 6111 sayılı Kanun gereği yapmış oldukları, yapılandırmaya ilişkin ilk taksitleri, son ödeme tarihi 30.06.2011 olarak ödenmeye başlanıldı.
Bu Kanun’a göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha fazla az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanun’a göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla, yapılandırmadan yararlanmaya devam eder (Aylık prim hizmet belgesi verenler, yani faaliyeti devam eden işverenlerin cari ay prim borçlarını ödediği varsayılmıştır).
Örnek-1: Taksitle ödeme yolunu tercih eden işverenin;
Taksit No | Taksit Tutarı | Son Ödeme Tarihi |
4 | 1523,00 | 02.01.2012 |
5 | 1523,00 | 29.02.2012 |
6 | 1523,00 | 30.04.2012 |
7 | 1523,00 | 30.06.2012 |
8 | 1523,00 | 30.08.2012 |
9 | 1523,00 | 31.10.2012 |
İşverenin 29.02.2012, 30.04.2012 tarihindeki ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği veya geç yerine getirdiğinde, 2012 yılı içerisinde ödenmesi gereken üçüncü taksitin süresi içinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde kalan taksitlerin 6111 sayılı Kanun kapsamında ödemesi mümkün olamayacak, yapılandırması bozulmuş olacaktır.
Örnek-2: 6111 sayılı Kanun kapsamında borçlarını yapılandıran işverenin;
Taksit ödeme süresi: 6
Prime ilişkin toplam borcunun: 60.000,00 TL, taksit tutarının da 10.000,00 TL olduğunu varsayalım (İlk taksit ödemeye 30.06.2011 tarihinde başlanıldı.),
İşverenin, 02.09.2011 (Ağustos ayı taksiti) tarihindeki, ikinci taksiti ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini bu yükümlülüğü 15.01.2012 tarihinde ödediğinde gecikme zammı;
İşverenin ödeyemediği taksit için beş ay geçmiştir. Dolayısıyla gecikme zammı oranı, 1,40 x 5= 7 olacaktır (6183 sayılı Kanun’un 51. maddesi gereği yürürlükte bulunan gecikme zammı oranı her ay için 1,40’tır) Burada dikkat edilmesi gereken nokta geç ödeme zammı hesaplanmasında, günlük hesaplama yapılmamaktadır. İşverenin 02.01.2012 tarihinde ödeyeceği taksit tutarı ile 15.01.2012 tarihinde ödeyeceği taksit tutarının geç ödeme zammı aynı olacaktır.
Geç ödeme zammı: 10.000 x 7/100 = 700,00 TL olacaktır.
İşverenin 02.09.2011 tarihinde ödeyemediği taksitin 15.01.2012 tarihinde ödeyeceği taksit tutarı, 10.700,00 olacaktır.
İşverenlerin taksit ödeme yükümlülükleri ile dikkat edeceği diğer bir husus, 02.01.2012 (2011-Aralık ayına ilişkin taksit) tarihinde ödemekle yükümlü olduğu taksitin ödenmemesi halinde, Yapılan bu ihlalin 2011 tarihinde yapılmış bir ihlal olarak kabul edilmesi hususudur.
III- İŞVERENLERİN CARİ AYLARI ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Makalemizde buraya kadar işverenlerin, taksitler ile ilgili ödeme yükümlülüğü ve yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda ödeyeceği miktarın hesaplanması hususunu anlatmaya çalıştık.
6111 sayılı Kanun kapsamında borçlarını yapılandıran işverenlerin taksit ödeme yükümlülükleri yanında, cari ay prim borçlarının da ödenmesi ile ilgili hususlarda önem arz etmektedir (Aylık prim hizmet belgesi vermeye devam eden işverenler). İşverenlerin yapılandırma ile ilgili cari ay ödeme yükümlülüğü 2011/Mayıs ayı ile başlamıştır. Dolayısıyla 2010/12 ve 2011/04. aylara ilişkin prim borçları yapılandırmanın devam etmesi sürecinde dikkate alınmayan borç olarak değerlendirilmektedir.
İşverenler, taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum hali olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde borçlarına ilişkin kalan taksitleri ödeme haklarını kaybetmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken husus çok zor durum haline ait vurgudur.
Taksitlendirme yükümlülüklerini yerine getirmelerine rağmen, cari ay primlerini yasal süresi içinde ödemeyen borçlu işverenlerin çok zor durumda olup olmadıkları tespitinin yapılması sonucu,kalan taksitlerini 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre ödemeye devam edebilecektir. 6183 sayılı Kanun’un 48. maddesi uyarınca, çok zor durum halinin tespiti;
İşverenin beyan ettiği Mali Durum Bildirim formundaki bilgiler doğrultusunda işverenin çok zor durum halinin tespiti yapılmaktadır. İşverenin borcunun 100.000 TL’nin altında olması halinde İşverenin beyan ettiği Mali Durum Bildirim Belgesi esas alınmakla birlikte 100.000 TL’nin üstündeki borç tutarı için ise Halka açık şirketler için Sermeye Piyasası Kurulu’na verdikleri en son mali tablodaki veriler, diğer şirketler için ise Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’na göre ruhsat almış ve faaliyet belgesine sahip serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerce düzenlenecek raporlar doğrultusunda işverenin çok zor durum halinin tespiti yapılabilecektir.
Burada önemli bir nokta 100.000,00 TL’nin tespitinde sadece sigorta primi, işsizlik primlerinin alacak asılları dikkate alınmaktadır.
Bu veriler doğrultusunda;
Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar/Kısa Vadeli Borçlar formülü sonucu bulunacak cari oranın “2” ve altında olması halinde işverenin çok zor durumda olduğu kabul edilecektir.
Cari oranın 2.01 ve üzerinde olduğunun tespit edilmesi halinde, İşverenin taksit ödeme yükümlülüklerini yerine getirse dahi kalan taksitlerini, yapılandırma kapsamında ödemesi mümkün olamayacaktır.
Diğer taraftan, çok zor durum halinin tespitine ilişkin Mali Durum Bildirim Formu, ikiden fazla cari ay priminin ödenmediği her bir takvim yılı için ayrı ayrı düzenlenecek olup, bir takvim yılına ilişkin cari oranın 2’nin altında olmasına rağmen, borçluların, cari oranının 2’nin üzerinde olduğu yıllara ilişkin yapılandırma kapsamındaki taksitlerini ödemelerine imkan bulunmamaktadır.
Örnek-3: İşverenin 6111 sayılı Kanun dahilinde taksitlerini düzenli olarak ödediği ancak 2012 yılı yılına ait Ocak, Şubat, Mart ayına ilişkin cari ay borçlarını çok zor durum halinin varolduğunu, Mali Durum Bildirim Formu ile beyan ettiğinde (Ocak, Şubat, Mart ayı borç asıllarının toplamının 50.000,00 olduğunu varsayalım.);
2012 yılında cari oranın 2’nin altında, 2013 yılında ise cari oranın 2’nin üzerinde olması halinde, işveren, 2013 yılında kalan taksitlerini, yapılandırma kapsamında ödemeyecektir.
Bahsi gereken önemli bir hususta Yapılandırma kapsamında taksitlerini düzenli öderken, cari ay borçlarının, 6183 sayılı Kanun’un 48. maddesi kapsamında tecil taksitlendiren işverenlerin durumudur. İşverenlerin, tecil taksitlendirmeye konu taksitlerden bir veya birbirini izleyen iki taksitin ödenmemiş olması durumunda, bu taksit ya da taksitlerin ödenmeyen ilk taksiti izleyen üçüncü taksitle birlikte tamamının ödenmiş olması ve ödeme planındaki son taksit süresinin aşılmaması kaydıyla tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmamaktadır.
IV- SONUÇ
İşverenler 6111 sayılı Kanun kapsamında borçlarını yapılandıran işverenler taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybetmektedir.
Bu bağlamda, taksit ödeme yükümlülüklerini yerine getirmelerine rağmen, cari aylara ilişkin primler yönünden ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında ikiden fazla yerine getirmeyen borçluların çok zor durumda olmadıkları belirlenmeden yeniden yapılandırma anlaşmaları bozulmamaktadır.
Yapılandırma kapsamında borçlarının büyük bir kısmı silinen ve taksit ödeme yükümlülüğünü yerine getirip, cari ay prim borçlarını ödeyemeyen işverenlerin, kendisine tanınan bu haktan yararlanarak, cari ay prim borçlarını, 6183 sayılı Kanun’un 48. maddesi gereği tecil ve taksitlendirme yaparak, yapılandırmasının devam ettirmesinin yerinde olacağı kanaatindeyiz.
Yazar:Mehmet DEMİRCİ*
Yaklaşım / Şubat 2012 / Sayı: 230
http://www.yaklasim.com/mevzuat/dergi/makaleler/20120221016.htm